İzmir’de sosyal medya operasyonu: 24 gözaltı
Taksim Gezi Parkı’ndaki olaylarla ilgili olarak İzmir’de sosyal medya üzerinden halkı kin ve nefrete teşvik ettikleri iddiasıyla 24 kişi gözaltına alındı.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları Şube Müdürlüğü ekipleri, bazı kişilerin sosyal paylaşım siteleri üzerinden halkı kin ve nefrete teşvik ettikleri iddiasıyla operasyon düzenledi. Sosyal medyadaki hesapların IP adresleri üzerinden çalışma başlatan Bilişim Suçları Müdürlüğü tarafından tespit edilen 38 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenlenerek 24 kişi gözaltına alındı.
Türk Ceza Kanunu’nun 216. Maddesi gereği ‘halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınan 24 kişinin, ifadelerinin alınmasının ardından sabah saatlerinde adliyeye sevk edilecekleri öğrenildi.
CHP İL BAŞKANI: 24 KİŞİ GÖZALTINDA
Gözaltına alınan kişilerin durumuyla ilgili bilgi almak için Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Ali Engin, Cumhuriyet Savcılığı’nın 38 kişinin yakalanmasıyla ilgili polise talimat verdiğini, polisin de 24 kişiyi gözaltına aldığını söyledi. Gözaltına alınan kişilerin ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılmalarını beklediklerini aktaran Engin, “Biz de parti olarak kendilerine avukat yardımı yapıyoruz. Ailelerini bilgilendiriyoruz. Twitter üzerinden eyleme çağırmakla suçlanıyorlar. Umuyoruz bir an önce ailelerine kavuşurlar” dedi. Gözaltına alınan kişilerin yakınlarının Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi önündeki bekleyişi de sürüyor.
Yeni tehdit sosyal medya
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da izlediği Efes-2014 Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı’nın Milli Gözlemci Programı’nın ardından söz alan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, “Yaşadığımız çağda ülkeler askeri yaptırımlardan çok politik ve ekonomik yaptırımların tehdidi altında bulunmakta. Sosyal medya ve enformasyonla şekillenen renkli değişim ve mevsim devrimlerine maruz bırakılmaktadır. Ekonomik manipülasyonlar, ülke için dini etnik istismar en önemli tehditi oluşturmaktadır. Bugün ülkeler askeri tehditle değil, güvenliğe doğrudan etkisi olan ekonomik sosyal tehditle karşı karşı karşıyadır” dedi.
Orgeneral Özel, “TSK iki yılda bir fiili ve atışlı olmak üzere geniş katılımlı yaptığı Efes 2014 tatbikatını birlikte izledik. Jenerik taktik bir senaryoya dayandırılan fiili süresi 3 haftadır devam eden tatbikat, kara deniz ve hava kuvvetleri ile jandarma, sahil güvenlik ve özel kuvvetlerin işbirliğiyle yapıldı” dedi. Tatbikatın başarıyla icra edildiğini belirten Orgeneral Nevdet Özel, şunları söyledi:
“Bu tatbikatın hedefine ulaştığını görmekten memnum olduğumu söylemek isterim. Personel sayısı ile silahlarını miktar ve çeşitliliği dikkate alındığı zaman dünyada en büyük milli fiili atışlı bir tatbikat olduğunu söyleyebilirim. TSK daima göreve hazır olduğunu, bugün bu tatbikatla bir kez daha ortaya koydu. 20’nci yüzyılın sonunda 21’inci yüzyılın hemen başında meydana gelen olaylar, uluslararası ilişkileri, ittifakları, tehdit ve güvenlik gibi kavramları temelden sarsmıştır. Önemli boyutta değişime zorlamıştır. Yeni dünya düzeninde konvansiyonel tehdit azalmışsa da terörizim, bölgesel çatışmalar, organize suçlar, kitle imha silahlarının yaygın olarak kullanılma ihtimallerinin ortaya çıkması, gibi çok sayıda tehdit ortaya çıktı. Bu durum devletlerin, ülkelerin kara deniz ve havadan korumalarına esasına dayalı savunmalarında yetersizliklere neden olmuştur. Çünkü 20’nci yüzyıl öncesinin genel silahlı çatışmaya dayalı askeri tehditlerine, meydana gelen yeni küresel gelişmelerin de etkisiyle gözle görülmesi ve mevcut savunma sistemleriyle giderilmesi zor olan askeri, yarı askeri ve askeri olmayan tehditler eklendi. Dost ve düşmanın kesin ayrıldığı, cephesi, yanı ve gelişi belli olan genel savaş teknikleri uygulandığı, tek boyutlu tek yönlü, tespit edilebilir tehdit ortamı, bugün yerini çok değişkenli ve birçok belirsizliği içeren zor bir ortama bırakmıştır. Bu nedenle soğuk savaş dönemi stratejilerinin artık geçersiz kaldığı görüşü güç kazanmaya başlamıştır. Gelinen aşamada asitmetrik kriz ve mücadele yöntemlerini, konvansiyonel karar verme, planlama süreçleriyle kriz yönetim teknikleri, karşılaşılan risk ve tehditlere karşı yeterli olmamaya başlamıştır. Bu durum savunma paradigma ve kavramlarını giderek karmaşık ve çok boyutlu hale getirmiş güvenlik mimarisinde yeni arayışları gündeme taşımıştır.”
SOSYAL MEDYA VURGUSU YAPTI
Askeri tedbirlerin ükelerin refahları için yeterli olmadığını dile getiren Orgeneral Özel, bölerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası sisteme olan bu güvensiz ortamı güvenli ortama çevirme çalışmaları statik ve nispeten simetrik olan mücadele yöntemlerinin yerine, güvenliğe dayalı yeni risk ve tehditlerin üstesinden gelecek arayışları hızlandırmıştır. Buradaki güvenlik tanımı ile ülke toprakları kadar, ekonomik menfaatlerin ve refah güvenliği, ülkenin istikrarının korunması, vatandaşların terörizm ve şiddet olaylarına karşı emniyetinin sağlanması gibi yeni anlayışı ifade etmek istiyorum. Bu gelişmeler silahlı kuvvetlerin yeni yeteneklere sahip olma ihtiyacının yanı sıra, güvenliğin askeri boyutuyla birlikte ekonomi, enformasyon, teknoloji ve hukuk alanlarını da ön plana çıkarmıştır. Yakın gelecekte bu alanın daha da gelişeceği, ülkenin tüm imkanlarının değerlendirileceği bir durum kazanacaktır. Nitekim yaşadığımız çağda ülkeler askeri yaptırımlardan çok politik ve ekonomik yaptırımların tehdidi altında bulunmakta. Sosyal medya ve enformasyonla şekillenen renkli değişim ve mevsim devrimlerine maruz bırakılmaktadır. Ekonomik manipülasyonlar, ülke için dini etnik istismar en önemli tehditi oluşturmaktadır. Bugün ülkeler askeri tehditle değil, güvenliğe doğrudan etkisi olan ekonomik sosyal tehditle karşı karşı karşıyadır.”
“Öte yandan günümüzün ve yakın geleceğin güvenlik ortamında güvenlik olgusunun sadece güvenlik güçlerinin görevi olmadığı dikkate alınarak ulusal güvenlik stratejisinin günümüz şartlarına göre değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bulunduğumuz coğrafya ve yeni güvenlik ortamı ülkemizin güvenliğinin sağlanmasının yanında, bölgemizin refah ve istikrar düzeyinin artı kılması için TSK’nın caydırıcı gücünü artırarak niteliklere ve güçlü liderlere olan gerekliliğini daha fazla hissettirmektedir. TSK’nın günümüzün risk ve tehdit ortamında ulusal ve uluslararası askeri yükümlülerini yerine getirmesi için barış döneminden itibaren en üst düzeyde eğitilmiş, her ortamda göreve yapabilen görevine odaklanmış nitelikli, disiplinli moral ve motivasyonu yüksek personele, ileri teknoloji harp silah ve sistemleriyle donatılmış, yüksek hareket ve ateş gücüne simetrik ve asimetrik tehditlerin bulunduğu her ortamda görev yapabilecek karşılıklı çalışabilirlik ve kapasitesi yüksek bir kuvvet yapısına sahip olmasını gerektiriyor. Günümüz modern muharebe ortamında her seviyedeki harekatın başarılı olması için birden fazla kuvvetin, hatta bir çok kamu kurum ve kuruluşunun işbirliğine, başka iade ile bütün milli güç unsurlarının imkanlarının birleştirecek müştereklik ve birlikte çalışabilirlik sağlanması zorunluluk hale gelmiştir. İşbirliğini sağlamak, birlikte uzun süreli eğitimlerin sonunda ulaşılacak zorunlu bir süreç olmakla birlikte, olmazsa olmaz bir gereklilik olduğunu düşünüyorum. Bu ihtiyacı karşılamak için TSK’da eğitim ve öğretim harekat eğitim ve önceliklerinde azami müştereklik ve birlikte çalışabilirlik anlayışı kapsamlı yaklaşım doğrultusunda yapılmaktadır.”
‘BİRLİKLERİMLE GURUR DUYDUM’
Tatbikatı da değerlendiren Orgeneral Necdet Özel, şöyle devam etti:
“20 günü aşkın süredir icra edilen Efes tatbikatına kara, deniz, hava, jandarma, sahil güvenlik, özel kuvvetler komutanlığından ekipler tek bir vücut olarak muharebe etme konusunda ulaştıkları seviyeyi göstermişlerdir. Ulaştıkları bu başarılı seviye için birçok etken sayılabilir, ancak bana göre en önemli üç etken şunlardır; verilen görevi en iyi şekilde başarma azmi, teknolojiyi doğru kullanma ve uygun eğitim düzeyidir. İşte bu 3 etkenin güzel örneklerini bu tatbikatta izlemenin de mutluluğunu yaşıyorum. Son bölümünü izlediğiz bu tatbikatın TSK’nın müşterek harekat ve icra yeteneğinin ulaştığı mükemmel seviyeyi ve eriştiği ateş gücüyle harekat icra edebilme kabiliyetinin fiili olarak gösterilmesi açısından çok önemli. Bu tatbikatın müşterek harekatın tüm özeliklerini tam anlamıyla yansıtan, etkin olarak kullanılması suretiyle, gündüz ve gece şartlarında bir arada eş güdüm içine başarıyla sevk ve idare edildiğini belirtmek isterim. Hasım üzerinde baskın ve sürpriz etkisi yaratan gece harekat icra etme kabiliyetine sahip olmak orduları zafere götüren önemli bir niteliktir. Gururla ifade ederim ki bu açıdan Türk ordusu dünyanın önde gelen ordularından birisidir. Tatbikatta ileri teknoloji ürünü harp silah ve araçlarıyla donatılan birliklerimizin eğitim düzeyi harbe hazırlık durumu müşterek harekat ortamında görev yapma konularında iyi bir seyiyeye ulaştıklarını memnuniyetle gördü. Birliklerimle gurur duydum.”
“Bugün ayrıca dosta ve müttefik ülkelerin askeri temsilcileri, askeri öğrenciler de bu tatbikatı izledi. Silahlı kuvvetlerimizin farklı seviyelerdeki eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin bu tatbikatı izlemeleri, mesleki gelişimleri açından önemli ve yararlı olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak milli güvenliğini sağlanmasında, milli menfaatlerin elde edilmesinde yalnızca askeri gücün kullanımının yeterli olmadığı ve sivil ve askeri yeteneklerden azami olan faydalanmanın zorunlu olduğu harekat öncesinde harekat ortamının askeri kuvvetlerce değil, asimetrik kinetik olmayan vasıtalar ve diğer güç unsurlarıyla şekillendirilmesinin gerektiği ortaya çıkıyor. Askeri gücün yapılandırılmasında ise caydırıcılık sağlayan yıkıcı ve simetrik üstünlük sağlayan kuvvetlerin yanında asimetrik siber ve uzay ve yumuşak güç unsurlarının eş zamanlı kullanımına imkan varken, hibrit herakatın ön palan çıktığı kitlesel konvensiyonel kuvvet kullanımından ziyade, siber uzay gibi alanlardaki kullanımının hedeflendiği yüksek hazırlık seviyesinde yeterli modüler kuvvet bulundurma, gerektiğinde süratle seferber olma, karargahların kriz ve hereket yöntemi ileri planlama ve değerlendirme fonksiyonlarını geliştirerek doğruluk ve sürati yakalamanın caydırıcılık ve kuvvet çarnpanı etkisi yaratığını düşünüyorum.”
‘MEDYANIN DA ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK’
Medyanın da, önemli bir kuvvet olduğunu vurgulayan Orgeneral Necdet Özel, “Günümüzün ve geleceğin kriz döneminde başlayarak çatışma dönemi boyunca medyanın da önemli bir kuvveti, çarpanı olduğu unutulmamalı. Ulusal ve uluslararası kamuoyu desteğinin sağlanması için medyanın önemli bir unsur olduğu göz önünde tutulmalıdır. Bu tatbikatı planlayan başarılı bir şekilde icra edilmesini sağlayan başta Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Abdullah Atay olmak üzere görev alan herkesi kutluyor kendilerine teşekkür ediyorum. TSK’nın bugünkü güçlü duruma gelmesini sağlayan yüce milletime, devlet büyüklerime, komutanlarıma şükranlarımı sunuyorum” açıklamasını yaptı.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26513277.asp