Margaret von Trotta – filmografi

ÖZGÜR ÜNİVERSİTE POLİTİK FİLMLER VE TARTIŞMALAR

GÜN ZİLELİ – ARİF ARSLAN

23 OCAK 2011

PAZAR SAAT: 14.00

Yönetmen Margaret von Trotta’nın ROSA LUXEMBURG (1986, 118 dk.) filmi.

1919’da Karl Liebneckt ile birlikte, Alman gizli servisince katledilen devrimci Rosa Luxemburg’un hayat hikayesini konu alıyor. Devrimci eylemciliği yanında düzeyli teorik çalışmalar da yapan Rosa, barışçı ve eşitlikçi bir dünya için mücadele etmiştir. Spartaküs”ün” iki bin yıl sonraki takipçisidir Rosa Luxemburg… Spartaküs Birliği’ni birlikte kurduğu ve aynı kaderi paylaştığı yoldaşı ise Karl Liebknecht’dir.  Polonya’da doğan, genç yaşında teorisyenliğe soyunan ve ardından evlenip Almanya’ya yerleşen “Kızıl Rosa”, her zaman bıçak sırtında yürüdü. Clara Zetkin, August Bebel, Karl Kautsky ve daha niceleriyle ya dostluk kurdu ya da karşılarına dikildi. Lenin de, zaman zaman ters düştüğü Rosa için “O, bir kartaldı ve kartal kalacaktır” demiştir. Leo Jogies, Kostja Zetkin, Paul Levi, Hans Diefenbach… O, aşksız da yaşayamadı.

M. TROTTA (1942-) FİLMOGRAFİ

FİLM

AÇIKLAMA

KATHARİNA BLUM’UN ÇİĞNENEN ONURU

1975, 106 dk.

Alman yazar Henrich Böll’ün romanından uyarlama bir film. Film Almanya’nın terörle yüz yüze geldiği, Baader-Meinhof’lu yıllarının ürünüdür. Tüm kişisel değerleri ayakları altına alınan, hem yakın çevresi hem de tüm toplum karşısında savunmasız bırakılan Katharina Blum’un tek suçu bir anarşistin sevgilisi olmaktır. Anti-demokratik yollara başvuran polis ve yargı mekanizmasına da acımasız eleştiriler yöneltir. Özel yaşam karşısında medyanın sorumsuzluğunu ve güvenlik güçlerinin bireysel özgürlükleri kayıtsızca çiğnemesini evrensel bir yaklaşımla ele alır.
THE SECOND AWAKENİNG OF CHRİSTA KLAGES

1978, 92 dk, ABD

Gündüz bakım merkezinde çalışan üç kişinin bir bankayı soymasıyla başlayan macera Kurt’un yakalanmasıyla devam eder.
SISTERS, OR THE BALANCE OF HAPPINESS

1979, 95 DK. ALMANYA

Anna ve Maria birlikte yaşayan iki genç kız kardeştir. Maria kariyer peşindedir; günün birinde patronun oğluyla bir aşk yaşar. Kariyer yapma peşinde olan bir kadın ile sıradan bir kadının ruhsal ilişkileri ele alınır.
KURŞUN YILLAR

(The German sisters)

1981

Juliane, ailesine, okuluna, yaşama karşı sürekli direnme halinde olan hırslı ve geçimsiz bir kızdır. Babasının ilk göz ağrısı olan Marianne ise uyumlu ve düzenlidir. İkisi de savaş yıllarında doğar, 1950’lerin ağır koşulları ve Protestan bir ailenin sıkı düzeni altında büyürler. İki kızkardeş de 1968 akımında yer alırlar. Amaçları her şeyi değiştirip düzelterek yeni bir dünya yaratmaktır. Ancak bunun için ayrı yollar seçerler. Von Trotta filmini şöyle tanımlıyor: Film, ne terörizm ne de Almanya’da terörizmin ortaya çıkışı üzerinedir. İki kadın arasındaki, çelişkiler ve karşıtlıklarla dolu, çok yakın bir ilişki benim anlattığım.
SHEER MADNESS

(Arkadaş ve Kocalar)

1983, 110 dk

Almanya

Olga ve Ruth arkadaş olurlar. Olga edebiyat eğitimi almış, feminist, kocasından ayrı yaşayan göçmen bir piyanisttir. Muhtemelen bir ressam olan Ruth’un psikolojik durumu kötüdür; içe kapanık bir kadındır.
ROSA LUXEMBURG

1986, 118 dk.

1919’da Karl Liebneckt ile birlikte, Alman gizli servisince katledilen devrimci Rosa Luxemburg’un hayat hikayesini konu alıyor. Devrimci eylemciliği yanında düzeyli teorik çalışmalar da yapan Rosa, barışçı ve eşitlikçi bir dünya için mücadele etmiştir. Spartaküs”ün” iki bin yıl sonraki takipçisidir Rosa Luxemburg… Spartaküs Birliği’ni birlikte kurduğu ve aynı kaderi paylaştığı yoldaşı ise Karl Liebknecht’dir.  Polonya’da doğan, genç yaşında teorisyenliğe soyunan ve ardından evlenip Almanya’ya yerleşen “Kızıl Rosa”, her zaman bıçak sırtında yürüdü. Clara Zetkin, August Bebel, Karl Kautsky ve daha niceleriyle ya dostluk kurdu ya da karşılarına dikildi. Lenin de, zaman zaman ters düştüğü Rosa için “O, bir kartaldı ve kartal kalacaktır” demiştir. Leo Jogies, Kostja Zetkin, Paul Levi, Hans Diefenbach… O, aşksız da yaşayamadı.
Felix

1987

Fürchten und Lieben

1988

AŞK VE KORKU (ÜÇ KIZ KARDEŞ)

1988, 112

Anton Çehov’un öyküsünden uyarlama film. 19. yüzyıl Rusya’sında insanların günlük yaşamına kadar inmiş olan Batılılaşma sorununu irdeleyen bir eser.
AFRİKA KADINLARI

1990

Schurzen und Furzen

1992

UZUN SESSİZLİK

(Il Lungo Silenzio)

1993, İtalya-Fransa

BEKLEYİŞ

(The Promise)

1995, 115 dk

Berlin duvarının iki ayrı tarafında bulunan bir çiftin aşklarını anlatıyor. Filmin başında, bariyerlerin arkasından birbirlerine el sallayan erkek ve kadınların haber görüntülerini bizlere izletiyor yönetmen. Berlin Duvarının ayırdığı yaşamlar ve kültürlerin daha önce sinemada pek işlenmeyen konular olması, Margarethe von Trotta’yı harakete geçiren en önemli faktör. 1961’de duvarın örülmesiyle ayrılan çift, yıllar geçtikçe hem psikolojik, hem de siyasi fikir açısından şekilleniyorlar, ve duvarın 80’lerin sonunda yıkılmasıyla karşılarında çok farklı insanlara rastlıyorlar.
GÜLLER SOKAĞI

2003, 130 dk.

1943 yılında Gobbels’in Berlinli Yahudileri tümden yok etme kararını bir süre geciktiren dikkatlerden kaçan bir ayrıntıdan yola çıkan film Nazilerin katliamlarına karşı sessiz kalmayan kadınların direnişini konu alır. Kadınların politikadaki rolünü öne çıkarmaya çalışmıştır Trotta.
BEN ÖTEKİ KADINIM

2006

Senaryosunu Fassbinder`in kimi filmlerini de yazan Peter Märthesheimer ile Pea Fröhlich ikilisinin oluşturduğu, ilk bakışta tabuları yıkan bir tutku, takıntı ve trajedi öyküsü izlenimi veren bu “şizofren melodram”, gizemli, fettan Carlotta`yla geçirdiği gecenin ardından genç mühendis Robert`in başına gelenleri betimliyor. Ertesi sabah, seksi dilberden geriye kalan tek şey, ateş kırmızısı bir elbisedir. Parıltılı zırhını kuşanmış, gizemli kadının kimliğini bulmaya uğraşırken şövalyeyi bekleyen, talihsiz bir aşk ya da sonsuz mutluluk değil, karmaşa ve korkudur. Robert gitgide yaşamını tehdit eden tehlikeli bir aldatma oyununa kapılacaktır.
VİZYON

2009, 110 dk

Müzisyen bir rahibenin hayat hikayesini anlatıyor film. Başarılı müzisyen ve entelektüel rahip Hildegard Bingen’in kişiliğinde, manastırda rahip ve rahibeler arasındaki amansız çekişmelerin ve kıskançlıkların öne çıktığı bir hikaye.

Metne ilişkin düşüncen nedir?

Muhteşem!
0
Mantıklı.
0
Fena değil.
0
Emin değilim.
0
Mantıksız!
0

Bunları da okumak isteyebilirsiniz:

Comments are closed.