Devrimci Zamanlar ve Rüyalar…

 

 

Devrim zamanları normal hayatın bütün kalıplarını, anlayışlarını, sınırlılıklarını altüst eder, kırar, toplumu ve bireyi dönüştürür, parti programlarını ve ideolojik kalıpları dağıtır.

Örneğin Haziran-Gezi devriminden önce, bir gece rüyamda, aşırı ırkçı ve Kürt düşmanı Türk Solu (Genç Türk) ile BDP’yi aynı parkta yan yana, Türk bayrağı taşıyan gençle BDP bayrağı taşıyan genci ve bozkurt işareti yapan birini aynı karede görsem, herhalde sabah uyandığımda bunu, “ya gece öyle saçma bir rüya gördüm ki, anlatsam gülersiniz” diye anlatırdım çevremdekilere.

Devrim zamanları, aynı zamanda, izahı zor karmaşık durumlar da yaratır ve devrim öncesinde oluşmuş yapıların program ve paradigmalarını bir anda geçersiz kılar. Örneğin, 1917 Şubat devriminden sonra olduğu gibi. O zamana kadar Bolşevik Partisi’nin de genel programı, Menşeviklerinki gibi “burjuva demokratik devrimi”ydi. Devrim öyle büyük bir hızla ilerledi ki, “burjuva demokratik devrim” denen aşamayı bir anda geçersiz kıldı. Bolşevik Partisi Merkez Komitesi bu durumu kavramakta zorlandı. Lenin ise durumu kavradı ve Nisan Tezleri’ni ortaya atarak partisini yeni duruma ikna etmeye çalıştı. Diğerleri ikna oldularsa da Kamenev ve Zinovyev eski programatik tutumda ısrar ettiler ve Ekim Devrimi gelip çattığında, legal basında iktidarın alınmasına karşı olduklarını açıkladılar (bu tutumları daha sonraki dönemde “ihanet”e varacak ölçüde suçlanmalarına neden olmuştur). Fakat devrim zamanları yaşanırken “ihanet” diye bir şey yoktur aslında. Kamenev’le Zinovyev’in yanılgısı, sadece partinin eski programına bağlı kalmaktan ibaretti. “Suçlar” daha sonraki iktidar sahipleri tarafından imal edilir. Nitekim, Lenin, o günlerin harareti içinde bu iki saygın Merkez Komite üyesinin partiden ihracını savunduğu halde, parti Merkez Komitesi buna yanaşmamış ve onların devrim saflarında kalmasına izin vermiştir. Devrim zamanları “büyük otoritelerin” aşırı yetkilerine de izin vermez zaten. O yetkiler ancak devrimin durulduğu zamanlarda despotik bir hal alırlar.

Bugün dünya çapında devrimci bir durum yaşanıyor. Biraz daha kuşbakışı bakacak olursak aslında dünyadaki büyük çalkantının nedeni kapitalizmin neoliberalizm siyasetinin iflas etmesi ve halkların neoliberalizme başkaldırıp onun yerel burçlarına saldırmasıdır. Şu koşullarda hangi iktidar değişikliği olursa olsun, kim iktidara gelirse gelsin, esasen neoliberalizmin burcu olma görevini üstleneceğinden halkların şiddetli salvoları tarafından dövülecektir. Suların durulması, geçici molaların dışında artık mümkün değildir.

Mısır’daki son durum da eski anlayışlarla izah edilebilecek gibi değildir. Bir taraf  (“liberaller”), “demokratik sisteme” karşı bir askerî darbeden söz etmekte ve askeri darbenin kınanması gerektiğini ileri sürmektedir. Diğer taraf (ulusalcılar), ordu darbesinin aslında bir devrim olduğunu, bu “devrim”in halkın devrimci mücadelesinin önünü açtığını, bu yüzden Mısır ordusunun desteklenmesi gerektiğini söylemektedir. Şu anda gerçekten de çok karmaşık bir durum vardır. Her ne kadar Tahrir’de somutlaşan bir halk devrimi söz konusuysa da, ordu ile halkın bir diğer kesiminin karşı karşıya gelmesi ve ordunun halkın bu kesimine ateş açması devrimciler tarafından göz yumulabilecek bir şey değildir.

Kanımca hem “liberaller” hem de ulusalcılar yanılgı içindedir. Daha doğrusu buna yanılgı demek de pek doğru olmayabilir. Her ikisi de kendi sınıfsal çıkarlarına uygun saptama ve önerilerde bulunmaktadır. Ama BİZim her ikisine de katılmamız mümkün değildir. Şu sıra ordu müdahalesini, “seçimle gelmiş bir hükümeti” devirdiği gerekçesiyle darbe olarak nitelendirmek bizi AKP ile aynı safa düşürür  ve bu büyük bir yanlış olur. Diğer taraftan, ordunun müdahalesini “devrim” olarak görüp ordunun halkın bir kesimine silah sıkmasını görmezden gelmek bizi açıkça despot güçlerin destekçisi durumuna getirir ve kitlelerin gözünde inandırıcılığımıza büyük zarar verir. Ayrıca, açıktır ki, ordu, ulusalcıların ileri sürdüğü gibi devrimin önünü falan açmış değil, tam tersine ordu müdahalesinin esas amacı, Müslüman Kardeşleri devirmekten de önce, halkın kabaran devrimci dalgasının önüne set çekmektir.

Bu durumda devrimci tutum bence, Tahrir’in, birincisi, ordu ile ihvancılar arasındaki çatışmada kendi bağımsızlık, hatta daha açığı tarafsızlık alanına çekilmesidir. İkincisi, bu tarafsızlığa rağmen, İhvan taraftarı halk kesimlerine karşı ordunun giriştiği zorbalığa karşı çıkmaktır. Üçüncüsü, bundan böyle ordunun devrimin önündeki baş engel olduğunu net bir şekilde ortaya koymak, devrimin önündeki esas hedefin ordu olduğunu açıklamak ve karşıdevrimci ordunun dağıtılmasını savunmaktır. Bu, aynı zamanda, darbeye karşı olduğunu söyleyip ordunun dağıtılması talebini bir türlü dile getiremeyen “liberallerimizi” de köşeye sıkıştıracaktır.

Ordunun dağıtılması mı?

Muhtemelen birileri kalkıp “rüya mı görüyorsun arkadaş?” diye soracaktır.

Evet ama devrimci zamanlar rüyaların gerçeğe dönüştüğü zamanlar değil midir aynı zamanda?

 

Gün Zileli

6 Temmuz 2013

www.gunzileli.com

gunzileli@hotmail.com

 

Metne ilişkin düşüncen nedir?

Muhteşem!
0
Mantıklı.
0
Fena değil.
0
Emin değilim.
0
Mantıksız!
0

Bunları da okumak isteyebilirsiniz:

14 Comments

  1. ASLOLAN aynı anda devlet erkini elinde bulunduranların yönetme krizine girmesi yani kitlelerin yönetilebilir durum ve düzeyi çok ama çok aştığı yani yönetilemez olduğu İSYAN ya da DEVRİM ANlarında (AN; elbet bir süreçtir aynı zamanda zaten toplumsal ANlar en az AYLARLA değerlendirilir değil mi?) halkın AYAKta ve ÖFKELİ olmasıdır; bir HEDEFi varsa ve KİTLENDİYSE ve devrimci teori ile donanmış siyasi bir ÖRGÜT de rehberlik ediyorsa DEVRİMin başarılma olasılığı YÜKSELİR. Ve ancak ve ancak bu koşullarda olur olursa! Diğer herşey o ANa özgüdür.

  2. despot güçlerin destekçisi gözüküp kitleler nezninde inandırcılığımızı yitirmemek için darbeye açık destek vermemeliymişiz.sevsinler senin güzelleme nedenlerini zileli bu kadar eğilip büküleceğimize bizim için tahrir destekçisi ordunun yaptığı darbe değil devrimdir deseydin bari ne gerekçe yahu darbeci durumuna düşüp itibar yitirmemek tam kedi olalı fareyi yakaladın galiba senin gibi bildik ezberi tekrar eden bilumum sol millicilerin neden halkta itibarı olmadığını şimdi anladınmı?devletçi,orducu,millici,ulusalcuı,darbeci,iktidarcı olmanızdan olmasın? nihayet neden itibarın olmadığını anladın gerçek toplumsal devrimci özgürlükçü politik özneleride (kürt özgürlük hare.HDK)seningibi itibarsızlaşacak millici olmayıp özgürlükçü ve demokratik halk iradesine saygılı olomasını eleştirdiğini hatırla?sanki çok itibarı varmışta itibarsızlaşmamak için darbeyi açıktan destekler gözükmemeği önerdi hazret yuh artık ha zileli 100 puanlık uzmanlık sorusuna uzman olduğundan cevabın olur herhalde diğer meydanda toplanıp darbeye itiraz ednlere ne diyorsun onlar mısır halkımı?ajanmı?karşı devrimcimi?

  3. siddet olmamali imis menderese yazik olmusmus asilmamaliymis, asil erdogan ve akp cevresinin soyu sopu sulalesi topluca asilmaliki bir adalet görüntüsü olsun, bu ulkede kendine oy vermeyen insanlarin irzina namusuna onuruna gururuna dusmanlik eden kufreden baska bir siyasi kisilik gelmemistir gelmiyecek, genciyle yaslisi ile kendine oy vermiyen insanlara bu kadar dusman yaratiklar olarak cisimlesmis AKP erdogan melih gokcek gibi insanlari yasatmak suctur succcc

  4. Mesele, hata, yanlis, zamaninda mendereslerin asilmasi degildir, mesele, hata yanlis, erdogan melih gkcek ve bilumum akp merkez avanesinin, coluguyla, cocuguyla, genlerini yarina tasiyabilecek, tum insansi yaratikllari, akrabalariyla, asilamamasidir, cedlerinin mezarliklarda izleri surulmeli bu toprak o genlerden arindirilmalidir, nufusunun kendine oy vermiyen yuzde ellisine kan dusmani olan bu adamlari asabilecek her turlu darbeyi desteklerim ..

  5. O zamanda zalim olma sırası sana gelmiş olur arkadaşım.

  6. Dogru devrimci tavir Ordunun devrimciler tarafindan darman duman edilmesidir.Müslüman kardesler örgütünün temsilcisi Misir Ordusuna cagirada bulunmaktadir,”sen bize aitsin yuvana”demektedir.Ordunun dagitilmasini öz savunma milislerinin örgütlenmesini talep etmemektedir.Ulusalcilar ve yeni con conlar ordunun orduyla birlikte hareket etmektedirler,Misir ekonomisinin yüzde yetmisinden fazlasina sahip olan domuzcuklar ve bizdeki yandaslarida ayni sekilde sözkonusu ordu olunca onu burunlarindan kil aldirtmiyorlar.Herseyin basi ordu, polis ve mahkeme teskilatidir, bizde de aynidir.Bu engeller tuzla buz edilmedikleri sürece karsi devrimcilerin postallari altinda devrim ve derimciler ezilmekten asla kendilerini alikoymazlar,sevgili Gün Zilelinin bu yazisina katiliyorum.

  7. gün zileli;bu yorumcular uzyda yaşıyor herhalde,vali mutlunun bu günkü açıklamasını dinlediniz mi,park forumlara saldırabileceginin sinyalini verdi,siz boşa kürek çekin anca,park forumlar konformist yapıya kavuştu vali mutlu bunu tespit etti ve taksim hareketinin geriye çekilişini gördü ve saldıravaklar,taksim hareketi tutum belirlemili ve pozisyon değitirmeli.

  8. bu hükümetin zayıf hakkası kürt sorunu ve barış süreci bu konuda taksim hareketi tutum belirlemeli diyorum,daha önce anti militarist cizgi için kürditandaki kalekol-karakol çizgisi bir stratejik ve tak tik hat olarak esas alınabilir demiştim,anlayana davul zurna az anlamayana tc nin karakolları az.

  9. akp nin müttefiki ihvan mısırda halkın büyük tepkisini çekti ve ordu şimdi onu eziyor akp ortadoğudaki kaybının telafisini içerde bastırma hareketiyle dengelyecek bu günkü gezi parkı açılışıma müdahalesi bu zeminde gerçekleşiyor,uluslar arası alanda sıkıştı içerde saldırrı dozunu artıracak

  10. gezi parkına bu gün açılış için çağrıdan ziyase mısırdaki ordunun müdahalesini kınama ve mısırdai protestoları desteklamak için çıkılmalıydı.mesel gezi parkını aştı,akp bunu gördü taksim hareketi göremiyor hala

  11. taksim hareketi gezi parkı konusunda son mahkeme kararıyla gezi amacına ulaştı asgari ölçüde resmiyet kazandı, o noktada dururulamaz

    artık gezi belli ölçüde aşıldı temcit piavına çevirmeyin meseleyi 1 hazirandan itibaren geziyi aşıldı, gerçeği kabullenin artık,siyasete müdahil olun

  12. hastalıklı hınçlarını bu sayfalara taşıyan bazı zavallılar, tadını kaçırıyor sohbetin.

    onlara hatırlatmak bir işe yarar mı, bilinmez ama…

    gerzekler kişilerle
    orzekler olaylarla
    zekler fikirlerle….

  13. siz bu zehirli kininizle erdoğandan bile betersiniz be!..
    cumhuriyetiniz bizat bunları yaptığı için tayyip faşisti geldi iktidara.çünkü insanlar katliamlarınızdan yorulmuştu ve bu yüzden onun yalanlarına kanarak seçtiler.

Comments are closed.