Site Logosu

Gün Zileli

Aşk ve Devrim

BİZ’in “Suriye ve Ortadoğu Savaşı” Üzerine Duyurusu

Anti-emperyalizm ve Ulusalcılık, BİZ Bildirge ve Duyuruları, Devrim ve Sosyalizm Sorunları, Ortadoğu, Siyasi Tahlil, Totaliter Devletçilik-otoriter Devletçilik

 

 1. BİZ, batılı emperyalistlerin Suriye’ye yönelik müdahalesine ve bu müdahaleye alet olan Suriye muhalefet hareketine bütünüyle karşı çıkar ve teşhir eder; Suriye emekçilerinin, her türlü emperyalist müdahaleye, halkı bölen ve birbirine kırdıran Baas diktatörlüğüne ve yalnızca yeni bir kapitalist diktatörlük isteyen, emperyalist işbirlikçisi Suriye muhalefet hareketine karşı topyekûn vereceği özgürlük ve devrim mücadelesiyle dayanışmasını ilan eder;

2. BİZ, Türkiye’deki AKP iktidarının bölgesel hegemonya siyasetinin sonucu olarak yürüttüğü Suriye’ye müdahale ve savaş tavrına kesinlikle karşı çıkar ve bunu teşhir eder; öte yandan, Türkiye’de, Suriyeli sığınmacılara karşı geliştirilmeye çalışılan ırkçı, ulusalcı ve milliyetçi tepkinin karşısında ve Suriyeli sığınmacıların yanında yer alır;

3. BİZ, kapitalist sistem içindeki iki emperyalist blokun (ABD-AB-Suudi-İsrail bloku ile Rus-Çin-İran-Suriye bloku) Ortadoğu’daki ilan edilmemiş emperyalist bölgesel yeniden paylaşım savaşında herhangi bir tarafta yer almayı kesinlikle reddeder; her türden emperyalist yayılma ve savaş politikasına karşı Ortadoğu halklarının vereceği mücadelenin yanında yer alır.

4.  BİZ, Arap, Kürt, Türk, Ermeni, Kıpti, Dürzi, Türkmen vb.; Yahudi, Müslüman, Hıristiyan vb.; Alevi, Şii, Sünni vb.; işçi, köylü, ezilenlerden oluşan  tüm Ortadoğu halklarının her türlü emperyalist-kapitalist müdahaleye, savaşa, bölgesel devlet diktatörlüklerine karşı kardeşleşmelerini ve Ortadoğu’nun gerçek sahipleri olarak el ve güç birliğiyle emperyalistleri, kapitalist sömürücüleri ve diktatörleri başlarından atmaları ortak hedefini vurgular; halkların devrimci yerel özyönetim inisiyatiflerini destekler ve bu tür inisiyatiflerin yaygınlaşmasının kapitalist sisteme alternatif bir toplumsal gelişmenin rüşeymi olabileceği noktasına dikkat çeker.

 

18 Mayıs 2013

 

 

 

 

 

 

63 Comments

  1. özgürlükcüye.

    gerçek. Bu bakımdan, bazı solcu arkadaşların, emperyalist müdahale dolayısıyla, örneğin Suriye’deki isyana karşı olumsuz bir bakış geliştirmelerini çok çok hatalı buluyorum. Suriye halkının isyanı haklıdır ve desteklenmelidir.

    Read more: http://www.gunzileli.com/2011/10/21/gun-zileli-%e2%80%98avrupa-insani-artik-ucurumun-kenarinda%e2%80%99/#ixzz2TvDOCIVV

    Jet hiziyla baktigimdan benmi yanlis anliyorum? yoksa Gün Zileli türk solculariyla o kadar hasir nesir olmadigi zamanlar dami yazmis..

  2. özgürlükçü

    4.maddedeki yerel özyönetim yerel dinamiklerin kendini yönetme alternatif yaşam inşasına yapılan vurgu ve genel olarak harika olmuş.suriye halkının iradesini mücadelesini gelecek beklentisi özgürlükçü demokratik birlikte yaşam mücadelesinin yanında olmak varsa yapabileceğimiz katkı vermek bizdeki özgürlükçü demokratik alternatif yaşam mücadelesine olumlu örnek olabileceği inancındayım

  3. özgürlükcüye.

    özgürlükcü,yalniz kücük bir hata var.Oda dil,lisan. Arabca,yahudi…dillerinde duyurulmali..

    Suriyelilerde su Sezen Aksu’nun dahiyane sarkisini söylesin;
    Hadi Bakalim Kolay Gelsin!
    el acaip ince is!
    Kim Bunlar? Sen Kimsin? Onlar Kiiim?
    Sen seni bil! sen seni bilmezsen öcüler yer seni!
    Güzel bir suriyeli bayan bu sarkilarin ritmiyle,uzun saclari altinda kalcalarini bir tarafa oynatirken bizde ayagimizi masanin üzerine atip rakilari,(pardon baris sürecindeyiz,tayyipi kizdirmayalim)
    rakilari ayran gibi icip off cekelim!
    Hayali bile güzel degilmi?..serefe cay iceyim..

  4. özgürlükçü

    biz sol devrimci geleneklerin turnusol özgürleşme ilkesi suriye halkının kendi özgür iradesini temel alıp saygı duymamızla ilgilidir.bunu yapabildiğimiz zaman geçmişimizi olumlu tüketip daha özgür ve toplumsal devrimci çizgiye evrilebiliriz sanıyorum.buda bizdeki geleneksel devrimci geleneklerin halkın devrimci öncüsü olma anlayışıyla ilgilidir.bu konuda yüzleşebilip kendi halkımızında iradesini temel almayı öğrendikçe yeni devrimci başarı örneklerinide yaşayabiliriz

  5. Anonim

    Halki bölen ve birbirine kirdiran Baas diktatörlügü , deyimi Baas i desteklemis durumuna düsmemek için zorlanmis bir argüman, Baas in yanina düsmemek için onun bir diktatörlük oldugunu söylemek (ve baska seyler)yeterli idi, ama halki bölerek birbirine düsürmek Baas cilari Suriye Baas cilarini tam aciklamiyor, bilakis siyasi muarizlarini acikliyor..Bir Baas ci gayet rahat olaylar baslamadan önce suriyede bir mozaigin oldugunu hatta devlet gelirlerinden sunni din islerine kaynak aktarildigi ama alevilere ayrilmadigini, hristiyan azinligin en rahat yasadigi islam ve arap ülkesinin suriye oldugunu ileri sürebilirdi, hatta hükümetin ve ordunun teskilinde sünni araplarin (hala)cogunlukta oldugunu soyleyebilir ve kanitlayabilir. Esad rejimi ve suriye yi iyi tanimadan yazilmis bu belirleme.. Esad ve onun rejimini olumlamamak icin onun varolan rejimlerden daha geri bir etnik ayrimci diktatorluk oldugunu tespit etme kaygisi ile davranilmis…En azindan Anarsist tutum böylesi bir argümana ihtiyac duymazdi.. Yani bu argüman bize tersinden düsünerek Esad rejiminin ortadogudaki pek çok rejimden, bu ayrimcilik noktasinda ehveni ser oldugunu kanitlama imkani birakiyor… Esad rejimini olumlamamak icin daha gercege oturan bir seyler soylemek gerekirdi.

  6. Anonim

    Ozgürlükçü arkadas öncü ile pasif kitle teorisini elestirmek elinde korlasmis bir çeligi tutmak gibidir. Aktif öncü anlayisini , kitlelerin kendiliginden eyleminin önemi lehine elestirebilmek sanildigi kadar kolay kaba bir kurgu üzerinden yapilamaz. yapildiginda çogu kez, kitlelerin varolan durumunu biteviye kabul eden bir oportünizme ulasmak mümkündür..Eylem düzleminde kitlelerin yerine kendini koyan bir öncü ile düsünce düzleminde kitlelerin varolan durumunu kabul etmek ayni seyler degildir. ikincisi felsefi sacmaya götürür..Ama sizin kurgunuzda bunun bile gerisine sagina düsen bir anlayis var. Suriye halki herseyi belirleyecektir önermesi ilk bakista dogru gibi görünüyor. Ama biz Suriye de olup bitenlerle ilgili tavir belirleyecek , su yada bu düzlemde, dogrultuda tavir belirleyecek ler olarak , Suriye üzerine düsünmek tahliller belirlemeler yapmak durumundayiz.. Sizin onermenizin basit dogal sonucu su oluyor, Suriye halkinin kaderini Suriye halki belirleyecektir(bu dogru bir tespittir ama dogrunun tespiti degildir), öyleyse bize düsen (öncü anlayisindan kurtularak ) varolan kitle hareketini , yönü ne olursa olsun ( mesela ileride Pyd Emperyalizm le bütünlesirse size ne halk öyle istemistir gibi)kayitsiz sartsiz desteklemek onu dikkate almak mesru görmektir.Peki olasi özgür bir secimde Baas kazanirsa , baas bir halk iktidari diyecekmiyiz?? ideolojik kriterlerden kopmus bir belirleme yapmayi red ediyoruz böylece. Bu yöntemle varolusumuz manifestomuz hersey anlasilmaz gereksiz hale geliyor..Degistirilmesi yada yaninda olunmasi gereken herseyi kitlelerin tavri ile acikliyoruz.(öyle ya kitleler düsünü ve yapar biz destekleriz) Bir burjuva politikacisinin ayartma yöntemi olarak cok normal olan bir yöntem. ama ben Ozgürlükcunun bizi onceden belirledigi baska bir politikaya ayartmak istedigini sanmiyorum:)) Suriye deki karmasik durumu anlamak cabasi olmayisi bir yana, bu önerme , kas yapacagim derken göz cikariyor. Kitlelerin varolan hali hazir durumunu , mesruluk tartismasi icin veri almak kisiyi cok olmadik yerlere götürebilir. Eger önerilen (cezalandirilamaz bir bicimde): Suriyede kitleler halk ayaklanmis, ister Emperyalizm desteginde ister baska bir gücün desteginde, biz kitlelerin ne yaptigina bakariz ona göre tavir belirleriz demek cok yavan bir demagoji olurdu. Genel bir önerme olarak konulursa eger, ktilelerin varolan tutum ve davranislarina eylemlerine, ve eylemsizliklerine göre tavir , saf, tarafbelirlemek, devrimcilik denen seyin bizzat kendisi, öncü devrimci anlayisini red etmek ugruna , terkedilinmis olunur. éyle ya AKP nin % 50 oy aldigi CHP ve MHP yi de eklersek kitlelerin sag bir tercih yaptigi bir ülkede kicimizin uzerine oturmamiz onerilirdi bize…Eger yakin tarihi animsiyorsak eger PKK nin (kusura bakmayin) öncü müdahalesi olmadan önceki Kürt halkinin eylemsizligine bakarak , Pkk yide mahkum etmemiz gerekebilirdi… öncü öncü nün rolü üzerindeki tartismalar o kadar üstünkörü yapilabilecek tartismalar degildir. Kitlelere yukardan bakmak onlari küçümsemek gibi demagojik yöntemlerlede aciklanamazlar…. Ama tekrar etmeliyim ézgürlükcünun elestrisi birakalim kitlelerin varolan halini sürekli kilan bir yanlis tavra denk geliyor yalnizca, kurguyu suriye üzerinden yapinca, bu sosyolojik yöntemle, Sivas in yakanlarini da mesru görmek mümkün olur… kitleler katillerini seciyorsa kitlelr kürdü ile türkü ile büyük neo osmanli pesinden kosuyorsa , size ne kitleler öyle istiyor denebilirmi??Anarsizmin bu kitlelerin kendiligenligi ile bilincliligi ve bilinclendirilmesi konusundaki tespitlerini bilmem, ama Marxizm ve hele Lenin izmin kesinlikle red ettigi bir yerde duruyorsunuz özgürlük arkadas..Kitlere dogru olani göstermek, yanlis ve kötü olani göstermek ile kitleler adina hareket etmek arasinda çok kalin bir duvar vardir….(Mahir Cayan bile , tüm eklektik teorisine ragmen , öncülerle kitlelerin yapmasi gerektigi seyi yaptigi iddiasinda bulunmaz, o öncünün kitlelri bilinclendirme isinde kitlelerin durumundan kopmakla suclanabilinir ancak, yillarca Cayan i oncu ile devrim yapmakla sucayan teorisyenler neden onun taraftarlarinin hala cok olabilidigini bu yanlis elestrileirinde aramalilar)

  7. Gün Zileli

    Bir diktatörlük olhduğu da söyleniyor. Bu kadarı bile yeter.

  8. Gün Zileli

    Bu sitedeki tartışmalar bile BİZ duyurusunun haklılığını gösteriyor bence. Bir taraf neredeyse Suriye BAAS rejimini Ortadoğu’nun en demokratik rejimi ilan edecek (bkz. 5 nolu yorum). Diğer taraf ise “bu bir halk ayaklanmasıdır, emperyalist müdahalenin falan bir önemi yoktur” noktasında. Oysa ikisi de yanlış. Baas rejimi, yıllardır süren kanlı bir diktatörlüktür. Ama bu, emperyalist müdahaleyi haklı çıkartmaz. Emperyalist müdahale bir gerçektir ama bu Baas rejimini aklamaz.

  9. Anonim

    5 Nolu yorum bana ait , vurgulamak istedigim zaten sizin altina yazdiginiz not ile anlattiginiz. Bir rejim etnisiteler inanislar arasinda bir denge tutturdu diye Diktatörlük olmaktan cikmayabilir. Anlatmak istedigim bu idi, güncel ve moda oldugu için Demokrasi halk iktidari Diktatörlük gibi kavramlari hep Etnisite inanis cercevesinde aciklama aliskanligina sahip olduruldugumuz icin kavranamiyor sanirim.. ozetle tekrarliyayim, etnisiteler arasinda belirli bir dengeyi (ve hatta ortadoguda varolan en iyilerinden biri) kurmus diye Esadi en demokratik ilan etmek arasindaki farki Zileli nin anlayabilecegini düsünmustum, ustelik Zilelinin notu da altina imza atacagim bir aciklama…emperyalist müdahale Baas rejimini aklamaz bu cok dogru. hatta esad rejimini anti emperyalist bile yapmaz. gecici konjonktürel bir tavir alistir sadece. Emperyalist mudahale ye karsi cikmak ayri birseydir, emperyalist mudahaleye karsi bir tutum takinmak zorunda olan esad rejimini kutsamak ayri birseydir.. Benim acimdan BIZ in soylediklerine temel konularda karsi cikilacak birsey yoktur.. sadece biraz daha özenli olabilinirdi hepsi bu…en azindan simdilik cünki sürec ilerliyor daha cok saf degistirmeler olacaktir, bu degisimler bizim taraftadada politik degerlendirmeleri degistirecektir diye düsünüyorum…Sanki bunun ön ideolojik acilimlarida yapilmaktadir.. doger acidan teorik ideolojik olarak dogru bir tutum ile pratik politik tavir arasindaki iliskiler incelemeye deger bir tartisma alani diye düsünüyorum..örnek olarak: Esad bir diktatördür ama Emperyalist saldirganliga karsi cikilmalidir tavri dogrudur, ne kadar dogru olursa olsun su an Pro Esad bir tavirdir.. (Esad in en büyük korkusu bu su anda) ..(bir fark olarak suriye Baas inin Irak Baas indan farkini belirtmek, Esad ci olarak adlandirilmamali, bu fark Suriye nin mozaigi ve tarihsel zenginliginin Baas tarafindan bir ölcüye kadar degerlendirilip kullanilmasindan kaynaklaniyor, Saddam tipi bir baas olamazdi suriyede , anlatmak istedigim buydu)

  10. özgürlükçü

    marxizm ve leninizmle çelişmenin bizi bukadar korkutmasına gerek yok 150 yıl sonra üstüne biriktirdiğimiz devrimci özgürlükçü bir şey yoksa buda bize yeter.durumumuzu bundan iyi açıklayan olgu olabilirmi?kürt hareketinin öncülüğüne gelince halk hareketinin öncüsü değil bizzati kendisi olup sürekli onun yerine bilirim diyen değil halkından öğrenip beslenerek bu günlere geldiğini hatırlatırım neden bu seviyede bir halk hareketi yaratamadığımızın açıklaması gibi oldu ama anlayana?halk iradesini temel almak demokratiklikle ilgili olup biz şimdiyedek demokrasiyi burjuva kavram alarak reddettik hiç bilmediğimiz konu devrimci geleneklerde nedir %100 puanlık uzmanlık sorusuna verilebilecek en iyi cevap demokrasi olabilirdi.hadi özgürlükçü toplumsal devrimci demokrası ne alobilir nasıl olmalıdır?bunların cevabını arayıp veremeyen bir devrimci sol gelenekler sistemin alternatifi toplumsal muhalefetin politik örgütü( HDK-HDP ) olabilip demokratik siyaset yapabilirmi?önce kendi örgütün katılımcıların iradesini temel alan seviyede demokratik refleksleri olmayanları sistemin mağduru halk neden ciddiye alsınki?devrimi devrimcilerin salt yaptığı iş gören politik devrimci toplumsal devrimci farkının ayrıdına varmamış anlayışlar ile gidebileceğimiz yer geldiğimiz yer olabilirdi?toplumsal devrim sistemin mağduru toplumun yaptığı ayaklanma isyan ve alt üst oluş olup politik devrimin bu toplumsal devrimi öldürdüğünü ve belli bir politik grubun hegemonyasına giren devrimin yeni mağduriyetler yaratan hegemonyaya evrildiğini geçmiş pratiklerinden öğrenemeyenler kendi öncülük hiyerarşi ve hegemonyasından vaz geçemeyenlerin halk iradesine kitle kuyrukçuluğu demesinden normal ne olabilirki?eeee anladık kitle kuyrukçuluğu kötüdürde ne kötülüğünü gördünki ne zaman kitleyi halkın iradesini temel aldınki? tam tersi onun yerine ben bilirim diyen ona öğreteceğini zannedip mühendislik yapan öncülükle geldiğin yer neresi?

  11. özgürlükcüye.

    5 milyon süriyeli ülkesinden kacma durumu var.bunlar emperyalist ülkelere kaciyorlar! 80 bin kisi ölümü istatistik bir olay degil..

    Suanki durum basit bir isyan degil,SAVAS yasaniyor!Suriyeli halk emperyalist ülkelerden yardim isterken siz olamaz diyorsunuz..

    sizin Lenin,mao,stalinde…. emperyalistlerden yardim aldi..

    Halk tencerenin icinde kalsin,kapaginida iyice kapatsin..anarsist,mahirci cözüm gelene kadar!..

    Halkin özgür iradesine artik sagcilar bile,tayyip bile ifade ederken siz ilericiler yok halkin hareketi gerici olabilir BIZ karsiyiz yada karismayiz tutumu cinayetdir.
    Bati yogaslavyaya,libyaya savasta yardim etti.. kötümü oldu?

    Bu Dünyada yasadiginizi ögrenmek icin sorayim; HANGI Emperyalist ülkeler Suriye icin birbirleriyle savasiyor?
    Cin,rusya,iran hizbullah,solcu takimlari esadi tutugu icin,yada isyan eden halki sizin gibi, gericidir ,herneyse.. diye esati tutuyorlar.yada disardan müdahaleyi istemiyorlar.
    yoksa onlarda suriyeyi isgal edecek durumu yok..
    Kimse kimseyle savasmiyor. Esadin halka karsi sicak bir savasi var..
    Halkin hakli isyani kayitsiz sartsiz desteklenmeli.. Buradan ona yolgöstericiligine cikanlar acaba evlerine yardimsiz gidebiliyorlarmi? cünkü; Suriyeli halk sana nasil yapman gerektigini yazmiyor!! hemde arabca!!

    Tüm Dünya Suriyeli halkin cinayetinden sorumludur… BIZ de.. neden? tarafsiz kaldigimiz icin! neden Sartlar koydugumuz icin..

  12. Anonim

    Bir baska örnek:
    herhangi bir ülkede bir dini inancin baski altina alinmasi,dindarlarin baski altina alinmasi, insanlarin dinsizlige zorlanmasina karsi cikmak dogru bir TAVIR dir. Bunu teorik ideolojik bir ilke haline getirmek te dogru bir tutumdur.. Ama inancsizlarin inancsiz olduklarini , ve neden inancsiz olduklarini aciklama olanaklarinin baski altina alinmaya calisildigi, inancli dindarlarin rencide olmak icin adeta neden aradigi bir ülkede , insanlarin dinsizlestirilmeye calisilmasina karsi TAVIR alma gereginden bahsetmek cok garip bir seydir..

  13. Gün Zileli

    Haklısınız. Yanlış anladığım için özür dilerim.

  14. özgürlükcüye.

    Bizimkinler heryerde,herzaman devletden yana tutum aliyor..
    Ortada BAAS la halki arasinda savas var.

    BAAS in elinde ordu var.tanki var. güclü silahlari var. üstelik Rusya,Cin,Iran gibi demokraside sorunlari olan ülkelerden destek aliyor.. suriyeli muhalefet ise amatör.. Batidan yardim aldimi wayy emperyalist!? Batililar karismasin!!!
    Su komik lafida demeyin sakin; BIZ Rusya cephesinede karsiyiz.. O cephede sizi cok dinliyor..
    Olay sicak bir SAVAS… Sizler hangi taraftasiniz?

  15. Yusuf Cemal

    9 numaraya bazı şeylerin sabırla anlatılması gerek. Ama o sabır bende yok. Çünkü, kendisi de anlattıklarının bir tanesine inanmıyor. İnanmadığı için de, her söylediğinin tam tersini göstersek bile, yeni hikayeler çıkartacak. Ve bu böyle sürüp gidecek. İnansaydı, şimdi anlatacaklarım kafasını nasıl saçma şeylerle doldurduğunu gösterirdi.

    Batı Libya’ya yardım etmedi. Zaten aslında orada, sıradan diktatörlüklerde olanlardan başka hiç bir şey yoktu. Yani polis, işkence, devasa bir yiyicilik ve korkunç bir ekonomik dengesizlik. Bu durum Katar, Arap emirlikleri ve Suudi Arabistan’da aynen var. Farkı Libya’dakilerin Vahabi pragmatizmine sahip olmamalarıydı. Yani, ABD ve İsrail’le tam uyum ama içerde kanlı diktatörlüklerini sürdürmek için islamı kullanma. O olmayınca, Kaddafi’nin ilkesiz manevralarının bu noktaya geleceği belliydi. Şu anda Libya’da olanları, çekilen acıları bilmememizin tek nedeni artık, ilginin orada olmaması. Bu durum daha iyi oldu demek değildir. Bu, gündemimizden çıktı demektir.

    Yugoslavya’ya gelince. İlk iç savaş, Almanya’nın açıkça Hırvatistan’ı kışkırtması sonucu ortaya çıkmıştı. Hırvatistan’a belli sözler verilmişti ve Sırplar da bu sözlerin Yugoslavya’yı parçalayacağını anladıkları anda savaşa girdiler. Olan, Sırplarla dolu bölgeleri benim toprağım diyerek iç etmeye çalışan Bosna-Hersek’e oldu. Şimdi üç halk da birbirlerinden nefret ediyor ve oradaki baskı azaldığı anda o gerilimler boşalmaya hazır olarak duruyor. Almanya Hırvatistan’a verdiği sözü geçen yıllarda tuttu ve onları AB’ye aldırdı. İkinci savaş ise, yani Kosova meselesinde ise, yine benzer şeyler oldu. UÇK, sırtını ABD’ye dayadı ve ABD’nin en küçük bir gevşemesinde boğuluverecek bir ada olarak ortada kaldı. Arnavutlukla birleşmedi.

    Yani, 9 numaranın fikirlerinin gerçekten doğru olabilmesi için, ABD-AB hegemonyasının bütün dünya üzerinde sonsuza kadar sürmesi için ve arada Almanya’nın yaptığı gibi yavşak manüplasyonlara girilmemesi için dua etmek gerekiyor. Kısacası, 9 sonsuza kadar sürecek bir Amerikan emperyalizmi için dua ediyor.

    9’un emperyalist devletleri kastedip “kimse kimseyle savaşmıyor” derken anlamazlıktan geldiği şey, savaşın politikanın başka araçlarla sürdürülmesi olduğu gerçeği. Rusya’nın neden Suriye’ye S300 sattığını söylememesi de o yüzden. Neden onlarca savaş gemisinin Akdeniz’de olduğunu söylememesi de. Türkiye ve Katar tarafından silaha ve paraya boğulan muhaliflerden de bahsetmemesi o yüzden. Bu küçük ayrıntılar 9’un anlattığı “Halka karşı savaşan Esed” efsanesini ortadan kaldırıp, hala AKP’ye inananların bile eveleyip gevelemeye başlamalarına neden olan şey.

    “Halkın özgür iradesi” diye bir şey de yoktur. Sınıflar, ekonomik ve sosyal katmanlar, şirketler, medya, partiler, milisler, devlet aygıtı, polis, ordu vardır. Bütün bunların toplamı “halkın özgür iradesi” değildir.

    Dolayısıyla “Esad’ın halka karşı sıcak savaşı” lafı kadar saçma şey az bulunur. Suriye’deki Baas geleneği tarafını kerhen de olsa tutan milyonlarca insan var. Yine, o rejimden nefret eden milyonlarca insan da kerhen muhalifleri tutuyor. İşte bu sebeple Esad, hala yıkılmadı. İki yıl oldu be adam. Halkın bütününe karşı savaşıyorsa, Rambo mu bu, milyonlarca insanı iki yıldır durduruyor?

    9’un anlattıkları, AKPlilerin son çırpınışları. Redhack’in belgelerinden sonra fazla bir ömürleri de kalmadı. Bunun ardından, bu “solcu” nutukları bitecek, geriye Türkiye burjuvazisinin çıplak çıkarlarını “halkın çıkarları” diye yutturmaya çalışacak o bildik emperyal dil kalacak. Yersek…

  16. özgürlükçü

    Mahir çayanın bu tarz tartışmalarda delil gibi sunularak kullanılmaya çalışılması aslında hemen bütün devrimcilerin belleğinde isyan,itiraz ve ağır bedellere rağmen devrimci mücadele idölü olmasından hareketle kendi yetmezliklerimizde kullanıp olumsuz tüketme alışkanlığından olmalıdır.genellikle onu kullananların 1. derecede mahirle siyaset yapanlarla ilişkisi olup asıl mirasının ne olduğunuda bilenler olduğunu sanmıyorum.yine başka bir tartışmada yumuşak karnım dediğim bu konuda mahire saygım gereği onun ismini kullanabileceklerin ancak öğrettikleri ile onu aşan seviyede gelecek beklentilerinin başarı öykülerini yaratabilenler ismini onur ve gururla anabileceğini düşünüyorum.bu dediğimide biz yapamadığımıza göre bana göre yapan kürt özgürlük hareketi mahir ve PASS ile toplumsal devrimci mücadelede moral kaynağı olabilmiştir.yinede gayrımeşru deyip itiraz edip mücadele ettiğimiz kapitalist sistemin cidiye alacağı seviyede bir alternatif yaratamak gibi devasa sorunları olan toplumsal muhalefet dinamiklerinin kuşkusuz suriyedeki mücadeleden ve olup bitenden biriktireceği olumlu birikimler olmalıdır.aslında sadece söyleyip yaptıklarımız değil söylemeyip yapmadıklarımızlada kendimizi gerçekleştiriyoruz hepsi toplumsal devrim mücadele tarihinde bir işlevi vardır bütün bunlarıda kendine öncülük edeceği beklenen halkında dikkatinden kaçmayacağınada eminim

  17. Anonim

    halkin iradesi , öncülük, hiyerarsi, üzerine bu kadar sey yazip. kürt ulusal hareketini örnek vermek olsa olsa bir saka olabilir…:)

  18. Anonim

    ozgürlükcu arkadas 6 nolu yorum benim. ama sanirim siz yazdiklarimi ya okumamis ya anlamamis yada kendi söylemek istediklerinizi söyleyebilmek icin bilincli olarak yanlis anlamissiniz.. Iyi okur ve anlamaya calisirsaniz elestirmek istedigimin, öncü nün rolü meselesindeki kaba üstünkörü elestirilerin teorik olarak zayif oldugu ve bazi yanlislara götürecegidir. Mahir Cayan üzerinden belirli bir cizgiyi olumlamak elestrisinden önce Mahir Cayan üzerinden belirli bir cizgiyi olumsuzlama ihtiyaci duyanlarin bu ihtiyaci ni kavramak gerek..(bu baglamda onun kahramanligi vs ile ilgili degilim nefes tüketilmeye) Ben kitlelerin kendiligindenligi ve bilincliligi sorununun cok basit bir sorun oldugunu sanmiyorum.. Okumadan, anlamaya calismadan sadece bir politik tavra ayartmak icin teoriye ve gercege olmadik taklalar attiriliyor. Hatta neredeyse pek cok kavram gercegin soyutlanmasi degilde sanki gercegin görünmez kilinmasi icin kullaniliyor .Ve cogu kez komik olunuyor.. Belirli bir siyasi anlayisi hakli cikarmak icin tutarli olmak kaygisi bile tasimayan argumanlar, icerigi aciklanmayan , anlasilmak icin caba sarfedilmedigi belli olan kavramlarin fetis kullanimlariyla, bir seyleri olumsuzlamak, en son sacmaya variyor. Kürt ulusal hareketi bir kadro hareketi olarak baslamis , Kürtleri bilinclendirmis ve bir noktaya kadar onlarin mucadelerini getirmistir.(begenirsiniz yada begenmezsiniz) Kendine Kürt halk onderi dedirten yasgünleri kutlanan, belirleyici karar sahibi olan birinin varliginda,Hiyerarsik Leninist bir parti, bir hareketi sanki bir anarsist kollektifi gibi sunmak , ne derece samimidir??? öncü yada bilincli unsur yada baska birsey, adina ne derseniz deyin, faaliyetinin gerekligi kapsami ve niteligi sinirlari ,konusunda bir tartisma ciddi bir tartismadir.. Halkin var olan iradesini aciga cikarmak, yada temsil etmek gibi dolambacli yollardan ehillestrilsede gerceklik budur.. buradan cok daha felsefi tartismalara (belki de faydali olurdu) gitmek mumkun. Insanlarin , insan topluluklarinin kendi hali hazir bilinci ve iradesini sadece aciga cikarmaktan ibaret ise yapilmasi gereken , insanin , onun olusturdugu toplumun , ilk dogal halinde , aslinda iyi oldugu kabul edilebilinir. O zaman soru sudur : bu dogal olarak iyi olan toplum neden haksizliklarla dolu sinifli devletli insan topluguna yol acti???? (ben uzaylilarin dis mudahalesine inanmiyorum) Ister öncünün faaliyeti ister kendiliginden bilinclenme deyin(bu kendiliginden bilinclenme cok eglenceli sonuclara varir) bir bilinclenme , varolan kendiliginden bilincin istenclerin ifadesinden öte, akil yürütme ile bir bilinclilik ihtiyaci olduguna inaniyorum.. Yoksa biz halkin duygularina tercuman olduk gibisinden bir savunma , öncünün yada bilincli cagricinin yada herneyse, rolünü cok demokratik bir bicimde örterken, cogu kez krallar dikatörler, megaloman sarlatanlar yaratiyor…Onccü denebilecek öznenin konumunu kitlenin icindeki ileri unurlar olarak degilde ondan ayri olarak ele almak!??Halkin iradesi demokrasi, sosyalizm, anarsizm, vb bir cok kavramlari icerdikleri tartismalari ile kullanmadigimiz cok acik… Marxizmden Leninizm den kopmaktan korkmamak üstü kapali bir dogmatiklik elestrisi iceriyor.. ben bu elestrinin muhatabi degilim, ama ikna olmadan samimi olmayan , ikna olmamis , savunulari , argumantasyonlari ,en azindan ahlaki bulmuyorum…Herhangi bir politik cizgiyi güclendirmek icin , kah anarsizmin argumanlarini , kah Marxizmin argumanlarini, kah burjuva liberalizminin argumanlarini kullanmak, kisiyi elestrilmekten kurtulmak icin ele avuca sigmaz yapabilir.. ama …… Marxist Leninist deneyimin insanliga hicbir demokratik gelenek kazanim birakmadigini söylemek onun elestirmenleri tarafindan bile dikkate alinmayacak bir iddia.. bilime aykiri. Gecmisin ve bugunun egemenlerinin ideolojik söylemine uygun bir magazin karalanmasi, hicte daha iyi bir gelecegin kurulmasina isik tutmaz… umarim bu cümle iyi anlasilmistir…deneyimin elestriye tabi tutulmasi ciddi bir istir , öyle sloganvari yapilamaz.. Gerceklikte bir kisinin maddi ve manevi ihtiyaclarindan dogan ideolojik politik onermeler, solun pek cok akiminin Terminolojisinden araklanmis kavramlarla örtülebiliyor bu en cok anarsistler icin düsündürücü utandirici olmalidir….

  19. Anonim

    Demirtaş, “Suriye’de de Irak’taki gibi bir Kürt özerk bölgesi olacağı artık kesin. Tabii bu Suriye’deki Kürt oluşumu, Lazkiye’yi de içine alırsa Kürtlerin büyük bir sorunu ortadan kalkar…”
    Habertürk Ankara Bürosu’nun sabah kahvaltısına konuk olan BDP Eşbaşkanı Selahattin
    Demirtas

    Bir baska ulusun yasadigi topraklara kendi ulusunun cikarlari icin sahip olma hevesleri olan politik bir mantik , hangi kriterlere göre desteklenebilinir..
    Icinde BDP nin bu haliyle bulundugu bir HDK HDP ile nereye ne kadar ne icin yürünebilinir??????

  20. özgürlükçü

    halkın özgür iradesi olamaz çünkü bizim irademiz olabilir temel olanda budur.kendimizden kalkmakla geldiğimiz yer bellidir galiba gideceğimiz yerde buradan anlaşılıp görünür.komşularımızın özerkleşmesi özgürleşmesi gibi gelişmelerin bizi korkutması enteresan diyemeyeceğim galiba 90 yıllık ezberle öğretilenler iyi öğrenilmiş.buna rağmen kendini devrimci tarifle bu cümleleri kurmakta bir okadarda enteresan.suriyede yaşayanların kaderinide biz onlardan daha iyi biliriz diyebilip sitede olmadık yorum yapabilenlerin öncelikle kendi kaderleriyle ilgili iki cümle kurup bir pratiklerinin olabilmesi gerekmezmi?kuşkusuz sistemin hegemonyasından etkilenmemek çok önemlidir etkilenmediğini söyleyebilen bilimide reddeden bilimdışı olabilir.mümkün olduğunca sistemin ideolojisi liberalizmden bağımsız alternatif sistemin ve o üretim ilişkisinin kavramları ve pratiklerine ilişkin yeni bir şey söyleyebilmemiz için geçmiş örneklerinde olduğu gibi başlangıçta sistemin etkilerinide içinde barındırıp giderek bağımsızlaşıp onun alternatifi başka bir hayatın yeni üretim ilişkisinin inşası sanıldığının aksini sandığımız ezberimizden çok başka bir şey olması bizi üzebilir aslında bulunduğumuz ve geldiğimiz yerdede biraz üzgün durmamızdanda anlaşıldığı gibi garp cephesinde yeni bir şey yok dedirtecek yorumlarlada bir yere varamayız hiç değilse kendi pratiklerimizide biriktirdiğimiz evrensel özgürlükçü toplumsal devrimci değerlerde eleştebilip olumlu tüketemedikçe güneşin altında yeni bir şey yok demeye devam eder değişen hayatın çok gerisen düşüp sistemin hegemonyasına o zaman daha hızla savruluruz

  21. Yusuf Cemal

    Burada ilginc bir durum var. Ne demek baskalarinin kaderi hakkinda biz onlardan daha iyi biliriz dememek? Orgutlenmeyen insaat iscileri, uyduruk cadirlarda yatarken, uc kurus paraya tamah ederken, sirf onlardan olmadigimiz icin “orgutlenin!” diyemeyecek miyiz? Eger orgutlenmezlerse gecelerini o igrenc siltelerin uzerinde, gunduzlerini her an dusup olebilecekleri yukseklerde gecirirlerse, bu sisteme tamah etmeye devam ederlerse bunun onlarin felaketi ile sonuclanacagini, gucten kuvvetten kesildikleri anda aclikla karsi karsiya kalacaklarini cok ama cok iyi biliyorum. Onlar bilmese bile.

    Dolayisiyla kendi sektorumde isyeri calismasi yaparken baska sektordeki insanlara kaderlerini onlardan daha iyi bildigimi soylemek benim icin siradan bir is. Evet, ne yapmalari gerektigini onlardan cok daha iyi biliyorum. Hayatlarini nasil kararttiklarini goruyorum. Ustelik benim hayatimi da nasil kararttiklarini goruyorum. Onun icin istedigim ukalaligi yapma hakkina sahibim. Ama yapmiyorum. Cunku bu onlari kazanmak icin iyi bir yontem degil.

    Ayni sey Kurtler icin de gecerli. Diger gruplar icin de. Bu sanirim New York yankilerinin “Don’t judge me!” lafindan sonra moda oldu. Eger hataliysam, bana baskalari hakkinda fikir belirtme denemez. Hataliysam senin hatan sudur denir. Bunu bunu ihmal ediyorsun denir. Cunku baktigin yer beyaz yakali camia, bizim buradan soyle soyle gorunuyor durum denir. Ama asla ve asla sen kendi adina konus denemez. Nedeni cok basit: Kim bana engel olacak?

  22. özgürlükcüye.

    Yusuf bey bukadar kötü bir yazi yazabilecegini hic düsünmemistim.
    Bu yazini okuyunca ,evet iyiki ABD varmis,diyesim geldi..bu kadar Cani diktatörlerden yana tutum serecegini düsünemedim.Libya halkinin özgürlük isyanini görememek..
    Kafanin icinde ajan viruslarmi var yoksa? -:)

    10 bin tane hata var yazinda.. 1 dogru yok.

    Uck e komedi nazi soytarisi grup.. Abd yi sizin gibi emperyalst,kendi aralarinda isgalci vede Avrupayi fahise derler.. ama öncedende Abd ,bati bize yardim etmez,petrolümüz yok diye yakinirlardi..
    Simdi Pristinanin göbeginde 1 tane heykel vardir.. oda Clingtonun heykeli.. Ibrahim Rugovanin falan yok..
    Kosovalilarin arnavutla birlesmesini istemek,milliyetciligi,irkciligi körüklemek olur..

    sizin gibi solculardan suriye halkina bir hayir gelmeyecegine göre ne diyelim umudumuz bati ya kaldi..

    Belki biraz tuhaf gelecek; 1985 de alman Cumhurbaskani,R. Weissaecker sunu mecliste ifade eder ve alkislanir; 8 mayis 1945 almanyanin Teslim alinisin günü degil, kurtulusun günüdür.. vede öyle kutlanir..
    Kimmi o? Polanya savasinda kardesini kaybetmis ,babasi önemli nazi diplomati ,kendisi Leningrad savasinda nazilerden madalya almis biri…

    Binlerce hatali yaziya cevap verecek gücüm yok..

  23. özgürlükçü

    devam ben seni senden daha iyi bilirime zaten bütün yaptığımız bu değilmi?en iyi bildiğimizde bu değilmi?ihmal ettiğimiz ne olabilir kürtlerin kendi için bilebileceğinden fazlası sende olduğunu iddia edecek kadar kürtleri bilip gelecek beklentilerinede ben karar verebilirim diyorsak devlet-iktidar-sistemin hegemonyasından farkımız ne?onlarda sadece kürtler değil hepimiz için en iyisini bildiklerini söyleyerek yaptıklarına meşruiyet aradıklarına göre bu meşruiyeti bizde vermiş olmadıkmı?konuşma demedik konuş da konuştuklarımızın bir temeli amacı belkide önemli bir işlevi katkısıda olabilir ama bilmediğini sandıklarımızdan çok gerilere düşüp öğrettiğimizi sandıklarımızın bir türlü öğrenememesinden başaramadığımızı zanneden öncüler hastalığımız bulunduğumuz yeri en iyi açıklamasından kendimiz öğrenmemiz gerektiğinin mesajı olabilirmi?örgütlenmeyi yada sistemin yarattığı mağduriyetleri bunun mağduruna bile ben öğretebilirim diyebilmek bizzat bu dediklerimizi yaşayana kendi pratiğindende öğrenememişsin be emekçi kardeşim diyebilmek durumumuzu en iyi açıklayan halimiz olabilir?

  24. İsyan

    burjuvalar, küçük burjuvalar “ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını” karşı devrimci sınıf politikalarının bir aracı haline getirdiler. Sınıflı toplumun kaba gerçekliğinin ortasında sınıf çatışması en uç noktaya erişecek kadar keskinleştiğinde kendi kaderini tayin hakkı burjuva sınıf iktidarının bir aracı haline dönüştürülüyor. Bolşevikler kendilerinin ve devrimin gördüğü zarardan yola çıkarak kapitalizmin hakimiyetinde ulusların kendi kaderlerini tayin etmesinin söz konusu olmadığını öğrenmeliydiler. Sınıflı bir toplumda ulusun her sınıfı “kendi kaderini” farklı biçimlerde belirlemeye çalışır ve burjuva sınıfları için ulusal özgürlük sınıf hakimiyetine tamamen tabidir. Fin ve Ukrayna burjuvazisi; eğer ulusal özgürlük Bolşevizm’e bağlı ise Almanya’nın vahşi yönetimini ulusal özgürlüğe tercih etmek konusunda aynı fikirdeler. Bütün politikasını bilimsel tarihsel materyalizm yöntemine dayandırmış olan sosyal demokrasi ulusal sorunda istisna yaratmaz!

    Yusuf daha once bu yazıya yazdığın cevap katilmasamda

  25. İsyan

    Farklı bir bakış acısı ve değişik bir yorumdu! Yukarıdaki tahlil Suriye’ye uygunmu sence?

  26. Yusuf Cemal

    19. Benim derdim ABD-AB hegemonyasini ve onu destekleyen “ozgurlestirici” saldirilarini yalnizca olumlamadigin, ayni zamanda sonsuza kadar surmesi gerektigini dusundugunu gostermekti. Sen de bunu kabul ettin. O halde zaten karsit cephedeyiz demektir. Hicbir sey sonsuza kadar surmeyecek. Uluslar denen sacma ayrimlar da mantiki hedefine yani kultler arasi ayrimlara dogru ilerliyor. Geriye 1945’in mirasi ulus fantazisi kaliyor. 45 oncesi ulus kavraminin titrek ve oturmamis yapisi Naziler ve onlari yenenler tarafindan oturtuldu. Nazilerin savasi aslinda kazandiklarinin kaniti ulus kavrami disinda dusunemeyen kisiler degil mi zaten? Evet fiziki olarak yenildiler ama dusunsel olarak yendiler. Su anda onun icin sen bunlari bu kadar guvenle soyleyebiliyorsun. Dick’in Yuksek Satodaki Adam’i bilimkurgu degil, yasadigimiz gercek.

    Verdigin ornek bu sebeple tam tersi anlama geliyor. 70 yildir uluslar ve sacma celiskilerine saplanip kalmamizin, coktan birlesik bir dunya olarak yasayabilecekken gece 10dan sonra alkol tartismamizin nedeni bu.

    Ayni sebeple senin sinirlarini da, halkini da, kulturunu de, tarihini de tanimiyoruz. Ilk firsatta bu uyduruk duvarlari yerle bir edecegiz. Orada oylece bekliyoruz. Catlaklarda, sabirlica. Belki isler yolundayken kendi kendimize konusan gevezeler olarak gorulebiliriz. Ama sabirliyiz. Eninde sonunda yaptiklarimiz ve kapitalizmin kendi celiskileri o sistemi kiracak, goreceksin ki o catlaklardan bizler firlayacagiz.

    Insanlarin cektikleri acilari “azaltmak” icin bir an sonra daha buyuk acilar cekilmesine evet mi diyecegiz? Ustelik o acilarin kaynagi yine ayni kisi olmasina ragmen. Aciyi yaratan, ulus sistemini yaratan kapitalizm. Aciyi azaltmasi dusunulen yine kapitalizm. Sonraki acilari yaratacak yine kapitalizm. Kapitalizmden kurtulsak da acilari azaltmak zorunda kalmasak? Bu akilla refleksin ana ayrimi degil mi?

  27. Yusuf Cemal

    Isyan sorunu anlamadim. Bir kez daha sorar misin?

    Ozgurlukcu, onculer hastaligi derken haklisin. Ama bu hastaliktan kurtulmanin yolu fikirlerimizi saklamak mi? Yoksa dibine kadar tartisip o hastaliktan muzdarip olanlari kendilerini korumak uzere kabuklarina cekilmelerine tesvik etmek mi? Yani sekterligin ana nedeni dunyaya cevap verememek, degil mi? O zaman o onculer anlatsinlar fikirlerini, gorelim bizde. Bakalim ise yarar bir fikir miymis, yoksa zirva miymis? Oncu muymus, yanci miymis? Mao’ya Darwini ekleyelim. Yarissin bakalim fikirler.

    Kurtlere karsi egemen bakisin diliyle konusmak, Kurtlere keske gerilla isine hic girmeseydiniz, kentlerde ayaklanma cikarsaydiniz demek de boyle bir fikir aslinda. Ama sacma sapan. 2 milyonluk Diyarbakir koylerden bosala bosala oldu. Baslangicta o is olmasaydi kentler simdiki gibi cok daha guclu olamazlardi. Diyen olursa agzinin payini verelim. Ama sen kim oluyorsun diye baslarsak hem devlet azginligini, muktedirin kendine guvenine karsi ise yaramaz hem de susturmus oluruz guzel fikirleri de.

  28. m. aliŞér

    nerden çıktı şu gerzek lazkiye gafı “sayın başkan”.

  29. özgürlükcüye.

    yusuf kavramlar yaratip strateji üretecegine özgürlükcü’ yüde anlamaga calisman icin bari su kavramlari düsün;
    Lenini bile muhalefetlerine özgürlük hakki vermedigi icin elestrirsin ( ki bu biraz tartisilabilir) ,Rosa Luxemburg’un
    `” Özgürlük baskasinin özgürlügüyle olur” Gorbacow döneminde; “yasamak istiyoruz,yasatmak degil” ” baskalari benim yerime konusmasin,karar vermesin” yada K.evrenden Hitlere kadar ,staline kadar hepsinin dedigi gibi; demokrasiyi,özgürlügü veriyorum. demesi?vb.. hep düsülen hata bu degilmi?
    Sen Halki bile yok ettin.. Dünyayida yok edersin..
    Halkin ,iradesine saygi duymak baska ayni fikirde olmak baska.. solcucocuklarla hep kelime,kavram tartisilir!!

    Almanyayi Isgal edenleri neden almanlar övüyor? kurtarici görüyor?

    ABD,obamada enazindan abdyi baska ülkelerin yasam,rejim,systemlerine hicbir sekilde karisilmayacagi kararini alirken senin Suriye halkina yol göstermeni bir kiyasla!
    Tamam misirdaki Mubarekten daha gerici.. ama iki neden var misir ayaklanmasinin buna ragmen iyi görülmesine;
    1.si Savas,icsavas önlendi(( senin icin insanlarin ölmesi önemli degil,siyaset önemli)
    2. si Sistem,Kurallar olusmasi..diktatörlük degil,demokratik secim var. ( buda sana yabanci kavram)

    Tamam ABD karismasin.. yusuf bey istedi su karismasin.. ok. sunlarda karismasin.. ya sen? yok,karismam!hepsine ok.. Peki suriyeli halk yardim diye üstüne gelirse??
    kanli,cani BAAS istedigini yapsin..sen seyret… bana kalirsa sen iste ozaman Esat dan beter canisin!

    Kenan evrende,yüzde 92,hitlerde 94 oy almislardi.. ama milleti korkutarak,baska secim hakki birakmayarak.. saddami,gaddafide öyleydi.. simdi onlari kim oy verir.. zavalli
    evrenede..

    Ulus ,mulus laflari ediyorsun.. kapitalistler o ise cooktan girmisler. Avrupa birligi K.amerika.. amacta Sinirsiz dünya birligine dogru.. basinada yusuf cemali gecirecekler haberin yok..
    Solcocuklar hayal etsin emperyalistler uygular!
    sen yat ,kalk 1000 yildir emperyalizm de dur..
    Yukardaki yazida öyle.. Emperyalizmle baslamis,emperyalizmle bitirmis..
    Herkesimden geride kalindigini görememek..
    iyi tarafin varsa oda hayallerle yasamak… onada ihtiyac var..

  30. Anonim

    Oportünizm köklü bir düsünce yöntemidir, pek cok dogruyuyu söyler , tayin edici noktada yanlisa baglanir,,, cok yanlis düsünüyorsunuz bay x kesinlikle iki kere iki dört eder , ama iki kere ikinin dört ettigini bu kadar kaba bicimde ifade edenler karsisinda, sizin ifadenizin ne kadar dogru oldugunu yere göge sigdirimayiz……._)))gelin size daha akli selim köseleri olmayan bir tanim yapayim,…Can alici sorunda sizinleyim bay x iki kere iki dortten baska hersey edebilir, ne ettigini sonra tartisalim:))) Oportünizmi bir gün Yusuf Cemal i öldürecek:))))

  31. Yusuf Cemal

    Hic bir seyde anlasamiyoruz Anonimler.

    Biriniz ABDyi benim sizin gibi bir insan olarak kurguluyorsunuz. Bir insana karisma denir, bir devlete karisma bu ise demek biraz problemlidir. Hangisinden bahsediyoruz, devletin basi mi, derin devletin basi mi, dandirik CIA ajani mi, Enola gay mi, Sam amca mi, Black hawk down’in yonetmeni mi, Conan O’Brien mi, kim? ABD karismasin bu ise diyemem. Derim de sizin hataniza duserim. Hani Allah deyince eli sopali birini kurgulayan, ya da bulut ustunde beyaz sakalli birisi olarak hayal eden cocuklarin hatasi. Henuz soyut dusuncesi gelismemis anlaminda.

    O zaman bir de soyle deneyeyim. Bir insan bana durduk yerde bir sey verirse suphelenirim. O elmanin isirmadigi tarafi zehirli olabilir. Stalin bana ozgurluk vaat etmisse neden bunu yaptigina bakarim. Cunku temsil ettigi sinifin cikarlarini bana ozgurluk diye yutturmaya calisiyor olabilir. Benim gibi cucelerle, yani madenlerde calisan proleter sinifla ne tip bir tavir alirsak, Kralice’yi de, Pamuk Prensesi de, Beyaz atli prensi de alasagi edip baska bir sistem kurabilecegimizi ozenle dusunuruz. Onlarin ozgurluklerini kabul etmeyiz. Cunku o ozgurluk degildir. Ozgurluk onlarin durduklari toplumsal saraylarin butunuyle yok olmasidir.

    Nato Irak’i Saddam zulmunden kurtarmak icin 2 milyon insani direk ya da dolayli olarak oldurduyse ve bana Nato adam oldurtuyor diyemezsiniz diyen varsa, birakin da onun karsi tarafinda olayim bir zahmet. Caniliginin haddi hesabi yoktur onun. Kendi basina gelene kadar.

    Tabi ki Baas cinayet islerken alik alik bakarsam canilige canak tutmus olurum. Tipki Irak’a mudahale eden ABDnin doktugu kana alik alik bakmak gibi. Tipki Suudlar yoksullarin kellelerini keserken Kizildenizi kizila boyarlarken alik alik bakmak gibi. ABDnin Fil vakiasindan ve Ebabillerden korkup oraya mudahale etmediklerini dusunmek icin iyice malak olmak gerekir. Asil mudahale etmeme gerekceleri Kuran’da gecenler degil gecmeyen seyler olma ihtimali daha yuksek. Yerden cikan siyah sivilar, o sivilarin hizli yanma ozellikleri gibi ayrinti seyler. 🙂

    Oportunizmin yuvarlak laflar ederek problemden kacmaya cabalamasi gercekten de bilinen bir ozelligi. Oportunizmin ana ozelligi ise bu degil. Toplumsal problemleri es gecerek sabirsizca kisa yollar buldugunu sanmak, oportunizmdir. Mesela bir sekilde iktidara gelerek sosyalizmi kurmaya calismak gibi. Oportunizm sabirsizliktan kaynaklanir. Oportunizm cektigi acilara, verdigi mucadelelere deger verildigini gormek isteyen o bildik kucuk burjuva kahramanlarin sabirsizligidir. Ama biz durmadan tam tersini anlatip duruyoruz degil mi? “Kisa yol yok. Iktidar olmak kendi basina cozum degil. Adami yer bitirir.” vs gibi. Can alici problemlerde ise yandan kaciverir oportunizm: “Isciler mi yuruyor? Yurusunler. Hiic simdi onlarla ilgilenemeyiz. Biz zaten simdi daga cikip devrim yapiyoruz. Bize destek atarlar.” vs. gibi. Oportunizm gercekten oldurur. Dikkatli olmak lazim.

  32. özgürlükcüye.

    Bu küçük ayrıntılar 9′un anlattığı “Halka karşı savaşan Esed” efsanesini ortadan kaldırıp, hala AKP’ye inananların bile eveleyip gevelemeye başlamalarına neden olan şey.

    “Halkın özgür iradesi” diye bir şey de yoktur. Sınıflar, ekonomik ve sosyal katmanlar, şirketler, medya, partiler, milisler, devlet aygıtı, polis, ordu vardır. Bütün bunların toplamı “halkın özgür iradesi” değildir.

    Dolayısıyla “Esad’ın halka karşı sıcak savaşı” lafı kadar saçma şey az bulunur. Suriye’deki Baas geleneği tarafını kerhen de olsa tutan milyonlarca insan var. Yine, o rejimden nefret eden milyonlarca insan da kerhen muhalifleri tutuyor. İşte bu sebeple Esad, hala yıkılmadı. İki yıl oldu be adam. Halkın bütününe karşı savaşıyorsa, Rambo mu bu, milyonlarca insanı iki yıldır durduruyor?

    Yusuf Cemal sen Esadin Temsilcisimisin?

    Önemli degil..sadece cephemizi bilelim diye…

    Istisnasiz tüm Dünya tarihinde heryerde,herzaman halk isyan edildiginde dis gücler,hainlikler,benzeri kullanilir..
    evet biz gene hainiz,dis güclerleleyiz..

    Read more: http://www.gunzileli.com/2013/05/21/bizin-suriye-ve-ortadogu-savasi-uzerine-duyurusu/#ixzz2UJmqC9R6

  33. özgürlükçü

    galiba bay x imiz sayesinde sitemiz bayağı şenlenip derinleşti.üstelik adam solcu değil sağcı değil devletçi değil ne menem şey yahu biz anlamayız ya solcusun ya faşistsin ya devletin yada emperyalizmin ajanısın başka bir şey olabilirmi?acayip laflar edip bütün ezberimizin içine ettin be yusuf cemalle yumuşak boynuzlaşırken adama yeni derin müşterilerde bulmak çok enteresan oldu.bağımsız birey sıradan insanım dese bunca büyük laftan sonra bağımsızlığı bağımsız türkiyecilerin elinden almak kimin haddine eee ne bu yahu yoksa benim gibi bu sisteme kapitalizme gayrımeşru diyenlerden olup bununla bildik solcuların baş edemeyeceğinden emin olanlardanmısın anlayamadık vesselam.belki arada yusufla boynuzlaşmana destek çıkan derin abi köşesiz bir yorum yaparda bizde nasipleniriz umudundayım

  34. Anonim

    25 m. aliŞér 24 Mayıs 13 / 3pm
    nerden çıktı şu gerzek lazkiye gafı “sayın başkan”.

    merdi kipti secaat arzedeyim derken sirkatin söylermis, ama bize düsen (daha cok özgürlükçü ve yusuf cemale) bu hareketin platformu olan HDK yi desteklemek icin gerekceler yaratmak, bu caba cok güzel türkcemizi iyi ce gelistirecektir diye düsünüyorum… Lazkiye de bulusmak umuduyla::::)

  35. Anonim

    özgürlükcu etme eyleme o cok kizdigin solun polemikciligindesin, benim yazdiklarimdan ne oldugum bellidir, etiketleri yapistimaktan cok sorunlar cercevesinde ikna olmak yada etmek derdindeyim, yani kimse bana kendi kendine öncülük eden halkin coskun sempatizani olmak gibi laflar ettiremez.yada bütün heybeti ile duran devlet denen gökdelenin yaninda , bir gecekondu da mutlu olmayi,onu yikmadan, onun gölgesinde ozerklikler otonomiler ve meclislerde solculuk demokratlik oynamayi kabul ettiremez,… illede o devlete kafayi takarim,, o devlet var iken onun yikilmayacagini garanti eden cok modern askin teorisyene sadece sunu söylerim, ; hadi ordan sarlatan:::))))leninistlerin kurdugu proletarya diktatorlugu devletinin ne kadar asagilik bisey oldugundan senin onderinin cikardigi sonuc, varolan burjuva devletinin korunmasi , onun yaninda demokratlik oynanmasi, benim cikardigim sonuc her ne pahasina olursa olsun ilkin varolan burjuva (ne yazikki marxizmin asamadiginin imralida nasil oldugu belirlenemien bir bicimde tespit edilen) devletin kutsanmasi degil yikilmasi, onemli bir farktir bu…. marxizmi ve hatta leninizmi ciddiye alirim, ilgilendigi sorunlari , iktidar, sinif, devlet, mucadele bicimleri vs ciddiye alirim, kim onlari astigini soyluyosa, cosku ile bakarim ne demis diye,..(eger soylettirilmek istenen bu ise ben marxist hatta Leninist im derim ama onlar kabul etmiyorlar, buradan anarsist oldum anlamini cikarmiyorum cünki onlarla sorunlarim var))) ama genellikle gerisine düsülur, ben asilamiyacagini düsünmuyorum ( ciddi bir istir bu, ben bilisim teknolojisinin , anarsistlerin anladigi anlamada , bir iktidarsizlasma , yonetim, sorununa yanitlar vermeye basladigini en azindan hayal edilebilinir, bir maddi temeli hazirladigina inaniyorum … ,mümkün, dusunuyoirum desem cok futuristik olacak, yani gecmise sovmekten kufur romani cikar diye basliyorum… de hadi???)) astim diyenler ve onlarin amatör tilmizlerinin sarlatan olduklarini dusunuyorum,,, halkin özgür iradesini aciga cikarmis , en demokratik onderlikler sizi bir gun daha cok pratiklestirecektir yada benzeri bisey::))))vs vs yada Lazkiye….Hem de Laz kiye fethine soldan yedek olmak vs vs

  36. Anonim

    hic bir seyde anlasamiyoruz anonimler ,söyleminde anonimler üstü bir seslenis var,,, ben buna kafayi takarim:)))) alcakgönüllülük erdemdir….

  37. Anonim

    Boynuzlasmak iyidir….

  38. özgürlükçü

    devlet-iktidar-sistemin tescilli sesi habertürkte uydurulan lazkiye yalanınını demirtaş yalanladı biz ise hala nerdeyiz buda 90 yıllık ezber ile pkk ermenidir,bebek katilidir,teröristtir eroincidir diye senide ben tarif ederim diyen devlet-iktidar-sistemin egemen efendilerinin tarzı ve diline düşmekte yakışıklı olmuştur bunu yapanlara kim madalya takar sorusu 100 puanlık uzmanlık sorusu sayılmaz.iktidarsızlaştırma devletleştirmeme,her türden egemenlik ve hegemonyaya itiraz edip özgürleştiren ve demokratikleştiren dil ve pratiğin çok eleştirdiklerimizden gelmesi yada bunu biz savunuruz diyerek asıl savunucuları ile pratiğinin çabasını el yordamıyla gerçekleştirmek isteyenlere fesatlanmamızdan olabilirmi bunca ön yargılı saldırı? demokrasi ve barış konferansının katılımcılarını anf den okuyunca tamda bu dedim toplumsal muhalefetin politik programını bu kadrodan daha iyisini kim yapabilirdi iki eksik gördüm demir küçükaydın ile ihsan eliaçıkta eklense tamamdır.yanlız bir endişem var bu konferanstan gene devlet-iktidar-sistemden talep eden dille sonuç bildirgesi çıkmasından endişeliyim umudum talep ettiklerimizin heyet gibi dinamiklerden oluşan toplumsal muhalefetin gerçekleştireceğinin bilincinde olacak seviyede insanların bu yanlışı umarım engeller.aslında hazır bu seviyede bir dinamik heyeti toplayınca direkt bu heyetin toplumsal muhalefetin politik partisinin daimi parti meclisi işlevi görüp devlet-iktidar-sistemin mağdurlarının gelecek beklentilerini görünür yapan politik program üretmeye başlayıp bu zalim sistemin mağduru halkın önüne kendi kurtuluşununda programını koyabilse eminim böyle bir programın halkın iradesindende geçebilip altenatif siyasetin ve hepimizin artık bir seçeneğimiz var devlet-iktidar-sistemin zülmüne mahküm değiliz diyebileceğimiz seviyede işler yapılabilinirdi.çok ümidim yok nedenide sitede tartışmaya açmaya çalıştığım halkın en devrimci öncüleri bunu engellemek için elinden geleni yapacağına eminim çünkü öncülerin en iyi bildiği bu olup halkın iradesinden geçemeyeceğini bildiğinden ya kendini dayatacak yada halkın iradesi dışında başka güçlere bel bağlayan sekterliğini gösterecektir.yinede çok enteresan dinamik bir heyet hemen her kesim ve dinamik var tam toplumsal muhalefet hani insanlık tarihinde bütün değişim,dönüşüm,gelişim,devrim revülasyon,yapısal dönüşüm gibi şeyleri yapan tam bizdeki toplumsal muhalefet isimlerini topla dense buseviyede insan toplanabilirdi umarım bu seviyedeki üretici yaratıcı dinamik heyet siyaset üretimi yapsa yeterli olurdu

  39. (X)

    Özgürlükcü verdigin bu ismi benimsedim..NR.34 de cesaretlendirince devam edeyim..
    Enfazla seni boynuzlamak sitiyorum ama sen bu boynuzlar ne ise yarar deyip yararlaniyorsun -:)
    X ‘in degeri bilmeliyim.. Kabak gibi,armut gibi herhangi bir izme düsmemek icin en güzel isim.. ama ne idügü belirsiz duruma düsenleride birazdan gelecegim…

    Genele olarak insanlar sucu,bucu,izmlerlerle düsünme yanilgisina düsüyor. Gercekte bu izm lere atif edilenler kendileri bu izm`i kurmadilar.. ya onu izlemek isteyen salaklarin yada özellikle onun düsmanlari tarafindan adlandirilir..
    O fikri soyutlamk,tecrit etmek,isole etmek ,yada enazindan tartisilir yapmak icin rakiplerince kullanilir… salaklarda onu kabul eder. ne marks ne lenin ne,atatürk nede Muhammed izm.lik luku kurmadilar.. (Muhammed de cocuklugundan beri ibrahim ci,Hanifeler ÖRGÜTüne tabi siradan mümin,ibrahimciydi ölene kadar)
    Yani bir nevi o fikre karsi gelenlerin elestrilel dilini kabul etmektirki buda salakliktan baska birsey degil….
    Ve insanlar allaha vb.degil islama inanir oldu…

    Toplumsal olaylarda hicbir yönteme yanlis demekte yanlistir..
    71 hareketleri yöntem olarakta kullaniliyor.. Her toplumsal eylem cogunluklada bireyseliklede baslamistir.. ikinci dünya savasininda kaynagi olan birinciside bir biryin hareketinin sonucudur.. Ülke isgal edilmis bir Sütcü imamda bu toplumda var olan patlamaga neden olabilir..Fidelde bir ada vede nefret edilen Batista rejimine toplumda var olan potansiyel hareketin baslangiciydi.. /1 dekinlerin hayalide buydu.
    Bende biraz abartirsam hergün bunu yapiyorum. Kirmizi yesil yandiginda ilk ben hareket ederim vede arkamdakinlere parmagimi kaldirarak ;ben olmasam 3 gün dururdunuz derim -:)
    Suriye deki olaylar,arab bahari,kürt gelismesi de böyle..
    Kürt meselesi sadece Isyandan olusmadi,hata kendini savunmaya baslayan PKK’nin de degil.. esas olarak TC nin Kürtleri inkar,baski,ezme sonucu insanlar PKK li oldu..

    71 hareketini baslatanlar izledikleri politikaya tutarli olmak zorundalardi..Ismini yazmak Istemedigim bir Lidercik ben onu kurtarirdim demesi tam bir komedi.
    Ilk önce kendini kurtar..üstelik hep devtetin sadik askeri oldugun halde..Hangi dönemde,nezaman onu ikna etmissinde cilgin anda ikna edecekmissin?.. Kendini akil adami sananlar diyecegi suydu herhalde; kanundan kacilmaz! Sanirim mahirde o dönemde genclik harekete damgasini vuran,en fazla hakim olaniydi..
    Onlar tutarli olmak zorundayken sizler tutarsiz olamakla dünya liderligine,tarihene gecebilirsiniz..su enson örnek bile yeter;

    Kafasinin birini Kürtlere uzatip; Apo size ihanet ediyor diyeceksin diger kafayi AKP ye uzatip Tayyip sizi Kürtlere satti , sonra Mhp ye Vatan bölünüyor sokaga dökülün,chp ye
    Milliyetci Kemalizmiyle irkciliga yönlendireceksin.
    Bunlarin bukadar kafalari olmasi Cinlilerin 7 basli ejderhalarda bile yok.. Tam bir idigu belirsizlik.. vede dahada fecisi; bununla övünmek!! sizlerden büyük yok!!
    Sanki MHP seni dinliyor. kemalcilik yapiyorsun ama O seni tükürerek bogardi..

    Suriyedeki Isyancilar emperyalistlerden silah alirsa zehirmis!
    Iyi bir laf ettin yusuf..Aklima Sol vede benim bildigim biricik ideailst,büyük bir sahsiyet olan Lenin Isvicreden alman treniyle finlandiya üzeri Sn petersburga gitmesini getirdin..
    Bu olay bukadarda degilmis.. Ic savas sirasinda milyonlarla pravda nin yayinindada desteklemis vede carlik polisi tarafindan yakalanmis vede lenini alman ajani,haini olarak damgalamis! isin garibi bizde iftira saniyorduk..üstelik lenin Brest-Litovask anlasmasiyla büyük ödünler verir almanlara.. Ttocky lenin hatiri icin bu bunu onaylar. Bu zor durumu Lenin
    en edebi dille aciklar..
    Yanlismi yapti? hayir! savas sirasinda silah ,para ne ise yararsa onu yapti..
    Soruyu baska sekilde soralim; Lenin Sicak savas sirasinda degilde normal zamanda bu destegi alsaydi?! ozaman lenini ölüm bile kurtaramazdi!
    Suriyelilerde bunu yapiyor.. isyandan önce disardan bir destek olsaydi tabiki farkli degerlendirilir.. savastayiz,savasta!
    sen hala anlayamadinmi! Imdaat,yardim,ilk yardim!

  40. Yusuf Cemal

    Bak bu internet ve gelecek teknolojilerin insanligi daha da iktidar fikrinden uzaklastiracak dusuncesi cok iyi. Tartismak gerekiyor. Ama SSCBnin proleterya diktatorlugu oldugu fikri cok kotu. Ustelik Lenin’in kendisi sendikalar tartismasinda Trocki’yi paylarken, “bu devlet kapitalizmidir, alloo…” derken. Hatta burokratik dejenerasyonu olan proleterya diktatorlugu derken. Onu da partinin diktatorlugu diyorlardi zaten. Lenin ta olum doseginde ayiyor o parti diktatorlugunun baska bir sinifin diktatorlugu olabilecegine. Hatta aymiyor da aymis gibi davraniyor. Ama boyle oykulerde hep oldugu gibi, “artik cok gec…” Yani Leninler o kurduklari devletin proleterya diktatorlugu olmadigini biliyorlardi.

    Neyse konuya donersek Gun Zileli ve BIZ ne kadar Esadciysa ben de o kadar Esadciyim. Oyle Incilden cimbizlama yapar gibi laf almakla olmaz o isler. Durust tartisacaksak, mesela bunun bir “ara” pozisyon oldugu ve bu pozisyonun “nesnel” olarak suna ya da buna yarayacak olmasini tartisabiliriz. Ya da mesela ne Esad ne AKP dusuncesinin politika yapmaktan kacis oldugu iddia edilebilir. Ya da temiz kalma dusuncesinden kaynaklandigi iddia edilebilir. Ya da durustce soylenen argumanlar curutulmeye calisilabilir. Mesela ABD Irak’ta hic bir sivili oldurmedi; Afganistanda Kuran’a iseyen hic bir asker olmadi denebilir. Ben de getirip pasa pasa ispatlarini ortaya koymaya calisirim. Sonra birileri burjuva gazetelerinin ABDye iftirasi diyebilir vs. Ama bu ise girismek zor sanirim. Her sey bu kadar yakinken zor. Biraz unutulursa ve bir sonraki sefer de bir ceyrek hispanik ABDnin basina gecerse olabilir belki. Ama bu sefer dogum belgesi duzgun olsun.

  41. m. aliŞér

    selahattin Demirtaş, Lazkiye konusundaki sözleri etmediğini belirtmiş. bu durumda kendisinden özür diliyorum. burası türkiye. bir tek kaynağa bağlı kalmadan , konuyu daha dikkatli araştırmam gerekirdi.

  42. (X)

    Leninden bahsederken son yazdigim yazida atlama yaptigimi görünce tekrar biraz tartisilir dedigim konuyu acayim..
    71 hareketini bireycilik diye elestirenler aslinda tam tersine kendileri o durumdalar.
    Iktidara gelelilmde nasil olursa olsun diyenlerlerdir..darbecilerdir.. vb.. Onlarin plani halk arkasindan gelecegiydi..
    Peki Leninin yanilgisi? Lenin hicbir zaman halkin cogunlugu olmadan iktidar haydutluguna ,gasp edilmesini savunmamistir.. bununla birlikte,savas,kriz gibi dönemlerde iktidar boslugu oldugu anda firsati bulup kendilerini gösterip en kisa zamanda mucizeler yapip halki arkasina cekmegide yanlis görmüyordu..
    Hitlerde öyle yapti..Leninde öyle yapti.. Lenin sosyalizm elektrik deyip 50 lere kadar dünyanin en büyük barajini yaptirmisti.. 40 lara kadarda komunizme gecilecegini hayal ediyordu..belki böylece toplumda tüm celiskilerin,sorunlarin cözülecegini,muhalefetinde gerekli olmayacagini planliyordu..
    Neyse.. leninin Proleter diktatörlügü falan?! Ben oldum bittim bu Lenin nasil olurda 30 lara kadar sürecek o vahsi kapitalizmi,kaputülasyonlari uygulayacak olan NEP i uygular diye hayranlikla düsünürüm.. Bu fikrin babasi kimdir? ki o fikrin altinda belki bizlere anlatilmayan,Dengleri,Gorbacow lari
    olusturacak derin konuyu seziyorum..
    Sizlerin yorumuna,yazisini o dönemin yazilanlarla,tartismalarla kiyasladigimda.. yok hayir kiyaslayamiyorum.. hepsi ilkokul dayken yaptigimiz ev ödevine benziyor.. Karalama yap gitsin! okulda cektigimiz yetmiyor gibi birde evdemi su okul iskencesini yasayacagiz der gibi.. Isin kolayi bu size göre..

    Lenine özel bir hayranligim vardi.. Su örgüt isini cikartigi halde liderlikten uzak biriydi.. hatta örgütden de uzak bir karekter,idealzm olan biriydi.. en büyük hatasi Marksi cok abartmis,onu fazla idealize etmis olmasi..tüm enejisini onu savunmaga kalkmis olmasi..

    Suriye konusunda daha önce bir laf etmeyipte tam halkin ayaklanmasi sirasinda yol gösterici olmak esat gibi emperyalizm,dis gücler iftiraasini benimsek gene pusulayi kaybetmek olur..
    Irak konusu farkli.. orda halk suriye gibi ABD gelsin demedi,isyan etmedi.. cünkü?! edemediydi! Saddamin yaninda hic bir zaman olmadim… Saddam zamaninda böcek gibi saklananlar simdi abd degil toplumu öldürüyor!
    Bu asagiliklar hala teror yapmaga devam ediyor..savastan kiyaslanmayacak kadar ölü sayisinin fazla olmasi bu nedenledir.. Irakta bu durum devam ediyor.. Suriyede ise ic savas var,halkin hakli isyani var! irakta yoktu.. Simdiki itler saddam döneminde sesini cikartamiyordu..

    Suriye icin tüm Dünya emperyalistleri birbiriyle savasiyormus.. iyiya.. yesinler birbirini sen seyret! harika olmazmi senin icin? kurlar birbirini yesin..tam masal!

  43. özgürlükçü

    gerçekten boynuzlaşmak iyi geliyor boynuzlaştıkça insanlaşabileceğimizi hatırlatıyor.aslında anarşist,marksist,sosyalist,troçkist,demokrat,liberal,faşist,islamcı,dinci,laik,ateist,özgürlükçü,devletçi hemen hepsinden olmak çok kolaymışta öncelikle insan olabilmemiz daha zor olanı olmasına rağmen her boynuzlaşmadan sonra kendi payıma insan olmaya daha yakınlaştığımı hissediyorum.bulunduğumuz ve biriktirdiğimiz yerden geçmişimizi yargılayınca kendimizinde bulunduğumuz ve biriktirdiğimizden çok geriye yanlışa düştüğümüzü görürüz.asıl olan el yordamıyla pratik deneme yanılma ve öğrenmeyle geldiğimiz yerdeki duruşumuz esastır.kuşkusuz bu günkü durşumuzda geçmişimizi olumlu tükettiğimiz ölçüde verimli ve başarılı olacağıda açıktır.hep merak ederiz hatta yorumlarından çıkarıp etiketide yapıştırırız yukardaki izmlerden biri diye halbüki hemen hepimizde esas kaygı önce insan olabilmek olduğunu unuturuz.boynuzlaştıkça sadece insanlaşmayız aynı zamandada giderek zihnimizdeki karakollardan kurtulur daha özgür insan olarak özgürleşebilirizde.yinede yeter artık sende kimsin diyen olursa önce insan sonra tolumsal devrimci daha sonra siyasi kimliğim HDK lı daha sonra ana dili lazca dünya yurttaşı vatandaş derken ilk sıraya koymaya çalıştığımız önce insan kimliğimize ulaşabilmek için haydı boynuzlaşmaya

  44. (X)

    Ölürümde emperyalistlerle is yapmam.ölürümde onlarin kucagina düsmem… Celiskinizi anliyorum.. Halki destekliyorum esad’a karsi ama emperyalizme karsida onu destekliyorum! yada ikisinede birden.. Formül buna uygun.. Dünya tarihindede genelikle halk isyan ettiginde hep dis gücler devleti desteklemisler… karmasik durum.. diyorsun..

    Ozaman problemi teker teker cöz.. önce esadi yolla ceheneme.. sonra ,eger Nato,TR,Cin rusya abd yada ben isgal edersem ozamanda onu yok edersin..
    Suandaki problem esat..
    Medeni olmak gerek… Dogu Almanyada halk emperyalzmi istedi… Dogu komunistleri güclü oldugu halde 1 kisi ölmeden,kan akmadan duvarlar yikildi..

    Suriyedekinin milyonda biri Avrupada olsa cooktan durum degisirdi..

    Cinler birlesmis,emperyalistler gizliden birlesmis suriyeyi yiyecekler diyorsan hala.. bari UN e birak..

    Dünyanin neresinde var isgal daha?? ABD her isgalde Trilyonlarca dolarini harcadi.. Ilkel sosyalistlerin Ilkel emperyalist anlayisi..

  45. Yusuf Cemal

    Lenin cok acik ki tarihin gordugu en pragmatik liderlerden biridir. Eger burjuvazinin tarafinda olsaydi vay halimize derdim. Ilkeleri durum degistigi anda klozete atmakta ve sifonu cekmekte uzerine yoktur Lenin’in. Sanirim stalinist ekolun su eliyle bir yerlere isaret ettigi heykeldeki gibi “Lenin’in isaretiyle ayaklandi partizan” dusuncesine kapilmissin. Lenin ilkesizin tekiydi denemez sanirim, cunku proleter devrimden asla odun vermemis bir kisiliktir kendisi.

    Su emperyalistlerden yardim alma meselesine gelince, durumu anlamadan, “Kitapta yeri var mi? Sunnette var mi? Var. O halde helaldir” duzeyinde yorumlar komik oluyor. Lenin’in o savasta her iki emperyalist blokta da yer almadan, devrimci yenilgicilik adi verdigi ve gayet sapkin soylem olan politikayla isci sinifinin butun dunyada savasa karsi devrimini one cikardigi bilinir. Hem Gun Zileli hem de bir cok yorumcu bunu ifade ettiler. Yani orada emperyalizmden destek alma degil, emperyalizmi yer yuzunden silme gayesi var. Tabi zirhli tren hikayesi baska.

    Evet orada Almanlarin Lenin’in Rusya’ya gitmesine izin verip Rus cephesini cokertme plani vardi. Lenin’in de bu izni kullanma plani. Sonuc 1917de Ekim devrimi, 1918de ise bu plana onay veren Alman Kayzer’in tahttan indirilip Cumhuriyetin ilani oldu. Bu mantikla, emperyalizmin “yardimini” kabul edip, Esad’i devirdikten bir yil sonra ABDde bir ayaklanmayla Obama’nin ve tabi ki o dalgayla Tayyip’in gidecegini dusunmek gerekir. Herhalde bunun olanaksiz oldugu, cunku bu ucunu iktidarda tutan seylerin apayri mekanizmalar oldugu goruluyordur.

    Yani isin kisacasi allahaskina dogru durust ornekler bulun artik. Sunnettir diye iki emperyalist bloktan birini de tutacak degiliz heralde.

  46. (X)

    NEP e bakinca prakmatikci oldu bizim ortodox lenin? Sitedeki ekonomik tartismalariniza göz atinca onu anlayacak kapasiteniz olmayacagi aciktir..
    NEP politikasiyla 5 milyon insan acliktan ölen ruslarin mucivezi bicimde aclik sorununu cözmüstür.. dahasi Rus tarihinde acligin yok edildigi tek dönem olarak kalacakti..

    basit bir pragmatik cözüm degil altinda derin bir bilimsel gercek var..burasini atliyorum..
    lenine gelince; Onu rakipleri bile över! lider falan oldugu icin degil, sahsiyet oldugu icin.. Lider Dangalak stalindir! trocky bile degil..Haha leninde onu fazla idarecilige,önderlig,liderlik hastaligina düsme tehlikesiyle uyarir! haha! seviyeye bak sen!)

    Tren meselesi degil sadece,Alman Kayserligi devrim sirasinda milyonlarca paraylada desteklemis!
    Ilk görünüste skandal gibi ama savas sirasinda ,celiskilerden yararlanip vb. taktigide de demeden yardim alinir.. ama bunu normal zamanda almazdi,alinmazdi..

    TC deki arkadaslar yikmak istedigi asker,MIT den yardim gelse baliklama üzerine gidiyor.. Böyle igrenc birsey degil leninin yaptigi.. SICAK SAVAS ta düsmandanda silah gelse alinir,kullanilir! Bu farki farketmek gerek!

    Suriyeleli halk aslinda bununda ilerisine gidiyor.. Emperyalistlere saldiriyor bize yardim edin diye! yusuf bey ne yapiyor? Kitabima uymadi!
    Suanki sorun ESAD , yarinda emprryalst leri birbirine savastirrr senlik yaparizzz!
    Heryerde herzaman yontma tas devrinin sozyalszt düsünceli solcocuklugu feodal düsünceyi bile asamamis,birak emperyalstleri asmagi..
    Solculugunuz vazgectik bari emperyalist ideolojiyi savunun..
    onlar sizlerden coook ilerde ve solcu..

  47. (X)

    Özgürlükcü benim bildigim Marksta anarjist Prodonla sabahlara kadar boynuzlasarak marklasti..

  48. Yusuf Cemal

    Yalnızca NEP değil. 1905’e kadar Kautskyci olan ve partiyi profesyonel devrimcilerden oluşan organizasyon olarak tanımlayan Lenin, o tarihten sonra giderek işçi sınıfının içindeki mücadeleci ve bilinçli unsurlarını parti fikrinin içine dahil eder mesela. Neredeyse Nisan 1917’ye kadar “demokratik devrimci”dir, Nisan Tezleriyle bir anda “sürekli devrimci” oluverir. Ekim devriminin arifesinde Sosyalist Devrimci partinin tarım programını göstere göstere, noktasına virgülüne dokunmadan kendi programının içine alır mesela. Binlerce örnek verilebilir. Lenin ortodoks değildir. Ama konuyu dağıtıyorsun.

    Konu, Lenin’in savaş sırasında her iki emperyalist bloğa da karşı olan bir işçi devrimi tasavvur etmesi ve bunun gerçekleşmiş olması. Bu senin emperyalist devletlerden yardım almış hikayeni söndürüyor. Para yardımı alma meselesine gelince, bunlar onlarca kere ispatlanmış, Beyaz Rus ve Alman istihbarat uydurmaları. Troçki, Hayatım’da rezil ediyor bu lafları söyleyenleri. Anlayana ve okuyana tabi.

    Şu andaki sorun Esad değil. Çünkü, esas sorun, ana sorun, baş çelişki, ana çelişki, kenar çelişki vs. hikayelerinin tuzağına düşmek komik bir şey. Kim belirliyor bunu? Mao mu? 007 mi? (X) mi? Tayyip mi? Kim? Kime göre? Hangi kriterlerle?

    Ve eğer bu kriterleri belirleseydik bile, bu ülkede esas sorunumuz Tayyip olabilirdi ancak. Çünkü, eğer Lenin’in ve o sıradaki diğer enternasyonalistlerin fikirlerini dinlersek, her devrimci, öncelikle kendi ülkesinin egemenleriyle kapışmak zorundadır. Esad’ın katilin teki olduğu malum. Ama benim “öncelik sıram”, doğal olarak Tayyip’tir. Kendi problemimle ilgilenmeyip de, yan komşunun problemiyle ilgileniyormuş gibi yaparak, kendi problemimi yaratanın değirmenine su taşırsam, bu benim histerik olduğumu gösterir. Histerik derken, benim Efendi’me yalakalanmamdan, onun isteklerini yerine geitip, bir taraftan da sanki bir şeylere karşı çıkıyormuş izlenimi vermekten bahsediyorum. Histerikler Büyük Öteki’ye kendilerini sevdirmek isterler.

    Hala Suriye halkını bir bütün olarak görmen, sınıfsal ayrımları gösterememen, o kadar açık kanıtın birine bile cevap vermeden aynı sözleri tekrarlaman, yalnızca arka planda başka bir fikrinin olduğunu gösteriyor. O fikrin de ne olduğunu biliyoruz, değil mi?

  49. (X)

    42 yusuf gülmenin yasak oldugu sitede beni öldürdün gülmekten….yazacak hal birakmadin…

  50. Yusuf Cemal

    Nicin bunu soylemek yerine “Suriye halkinin tek bir butun olarak Esad’a karsi ciktigi”na iliskin kanitlarini siralamiyorsun?
    Nicin emperyalizmden “yardim” alan Irak’taki olumlerin abartildigi kadar olmadigini, Amerikan askerlerinin iskencelerinin Baascilarin uydurmasi oldugunu iddia etmiyorsun?

    Nicin “kurtarilan” bolgelerle, o bolgelerin eski sahipleri arasindaki gerilimin Nato, ABD, SSCB vs. mudahalesinden sonra hizla inise gectigini, mesela su anda Bosnaklarla Sirplarin, Azerilerle Ermenilerin kardeslesmeye dogru gittiklerini, ya da en azindan artik gerilimlerin insan oldurecek duzeyde olmadigini iddia etmiyorsun?

    Nicin Turkiye’de benzer bir durumda, 21 Mart 1992’de sivil halka ates acilarak 57 kisinin olduruldugu zamanlar icin kurdugun mantigin gerekliligini yerine getirip, Turkiye isgal edilmeliydi diyemiyorsun?

    Sana gore komik seyler soyluyor olabilirim. Gercekten de sacmaliyor olabilirim. Ama nedense bana da anlattiklarin AKPnin yuzeysel, kulaktan dolma ve demagojik soylemlerine paralelmis gibi geliyor. Hani Tayyip’in bilim kelimesini cumle icinde kullanirken, bu isleri az bucuk bilenlerin tuylerini diken diken etmesi, cunku bilimi hep dogruyu bilen bir kisiymis gibi gostermesi ve ona bu kadar rahat “bu yanlistir” dedirtmesinin sacma olmasi gibi. Ama bilimle iliskisi “Isvicrede makina yapmislar, atomlari carpistiriyorlarmis. Allahin isine karisiyorlar.” kadar olan fikri duzeyde sabi subyanlarin cok hosuna gitmesi gibi.

  51. (X)

    Trocky-lenin tarismalarinizada biraz baktim..Senin lenine böyle boynuzlasman tabiki eglenceli..boynuzun yok Dinazorla ugrasiyorsun gibi.. Gece ile gündüzü,savasla barisi vb.. birbirinden ayiramayanlara sadece sunu soralim; O ic savas sirasinda, 18 de Lenin bir dahada dogrulamayacak sekilde vuruldugu,organize,pratik isleri trotscky ve digerlerine biraktigi, 22 de artik genel sekreterligini trotckiye verilmesini,stalinin uzaklastirmanin hayati önemli oldugunu, dünyanin en güclü emperyalstleri, Ingiltere,ABD nin Beyaz ordusuyla savastigi Ilk sosyalist devrimi insaa edildigi ….
    sirada LENIN den daha iyisimi VARDI?

    Kediyle baslatilmis yaziyada iyi cevap olurdu: Lenin tam bir kedi manyagiydi..

    Leninin teorik yönlerini tartisilmasini bende desteklerim.ama ucuz,basit pratik örneklerle lenini cürütmege kalkmak cok yavan is..
    Stalin ayni ,hitler,musolini gibi kendilerini essiz
    lider görsede ona hic olmazsa onlar gibi IZM ini almak gerek.
    Hitlerizm,musollinizm olusmadi.. Stalinizm de yok!

    Stalin kendisi kendisine stalinizm diyecek kadar catlak biriydi.. Mao ona yüzde yetmis dogru diyorsa aslinda kafainin yüzde 30 eksik..tahtasi eksik biri.. bosverin rezili izm le yüceltmegi..

    yanlislarla ugrasmagi birakinda leninin,marksin dogrularini yikmaga,asmaga bakin..
    Belki ozaman su suriye konusundada dogru,insani düsünceler olusur.. en kötüsü Leninden de geri kalmak elestireyim diye..

  52. özgürlükçü

    asıl toplumsal devrim şubat devrimidir ekimde bolşevikler iktidarı ele geçirip politik devrimi gerçekleştirince toplumsal devrim ölmeye başlamıştır.çünkü iktidar toplumsal devrimi öldürür aynen bu sitedeki gibi bu sitedede bir iktidar vardır ve site iktidarı siteyi öldürmeye başlamıştır yorumlara onay süzgeci getirerek benzetme fena olmadı sorun devlet-iktidarsız yeni bir yaşam ise önce kendi iktidarımızla yüzleşip tüketmeye çalışmalıyız teknolojik gelişim internet bilginin engelsiz kullanıma açık hale gelmesi gibi bütün gelişmeler iktidar devlet ve hegemonyanın tükenmesinin yeni araçları olabilir.bolşeviklerin ilk dönemlerini en iyi bizzat gidip yaşayıp inceleyen emma goldman çok açık ve net bir şekilde açıklıyor.aslında dünya savaşı olmasa rusyada devrim olabilirmiydi sorusu kendilerinin çarlığın başka bir türü olduğunu söyleyen leninde fark etmiştir marxizmdeki devlet-iktidar fikri toplumsal devrimi öldürür.kapitalist üretim ilişkisi ve tarzının alternatifi bildik sosyalist üretim tarzı ve devleti olmayabilir biz göremeyeceğimize göre bizden sonraki toplumsal devrimcilerin bizim kavramlarımızla değil kendi pratikleriyle üretecekleri yeni kavramlar ile alternatif yaratıp bu çürümüş sistemi değiştireceklerine eminim

  53. (X)

    Beni öldüren durum ; 1000 yil ilerisine ulasmak icin 5000 yil önceki mücadele bicimini savunuyorsunuz..bu ne bicim cambazlik?..neden her lafiniz beni güldürmekten öldürdügü anliyorumm…

  54. (X)

    Yorumsuz cevap;
    1991 de hirvatistan referandum yapar. %93 oyla bagimsizligini ilan eder..
    Tüm bu ülkeler sirplara karsi özgürlük mücadelesi verir..birbirleriyle degil.. O sirblarki hala eski yugoslavya hayaliyle bugünkü durumu kabul etmezler..
    Bati baslangicta hatali olarak tarafsiz kalir.. evet bati sirblara karsi savasir.. digerlerine kurtarici yardim eder..

    Suan durum?!! sesizlik,baris..tabiii topu,sirblar dahil hepsi batiyla bütünlesmek istiyor.. Sirbalda TC den önce avrupa birliginde! sonra? sinirlari bölünmüs yogaslavya tekrar AB icinde sinirlarini kaldirmis olacak!! özgürlük esitlik temelinde..kardeslik temelinde degil!

    Iraka müdahalenin riskli,kanli olabilecegini ABD lilerde tartistigi bir mesele.. Cia nin saddama bu kadar basarili olmasinin nedeni; Halk saddami desteklemiyordu..yani senin kadar Abd ye düsman degildi..
    ok. insan hayati tabiki en önemlisi…ve ABD icinde sonucta zararli olmustur.. trilyon dolari asan maddi zarar ,parali askerlerin ölümü.yaralanmasi.. simdi niye cekiliyor?..

    Esas soruna gelince; Esad katilin teki diyorsun..biz burda tabiki rejim ve teskilatini kastediyoruz!
    bu rejim katil degil.. KITLE KATILI! ve bunlar ayni saddam,gaddafi gibi halkinin tümünü hasaret,fare gibi görüp
    hepsini öldürme zihniyetine sahip..ve durum gittikcede vahimlesiyor..
    Sen hala eline mercek almis o insanlarin sinifina,üniformasina bakiyorsun..

    Dünya gerceklerinden,gelismelerinden koptugunuz icinde AKP den geri kaliyorsunuz ve her yerde herzaman gericilerden yana tutum aliyorsunuz..
    Nedenmi? Kafanizin icinde bir ABD var onun icin.. herkes uslu akilli dursun disarda abd var! isyan kiskirticilktir..
    Sanki abd nin o topraklarda gözü var! abd Mexikaya sinir cekiyor..
    yamyam cagini yasiyoruz..insanlarin imdaat,yardim cagrisina bizimkinlerin kitabina uymadigindan yok! Suriyede yok..

    ABD nin 2. dünya savasinda empeyalstlik degil kurtarici rol oynadi.. bugün ne japon nede Alman,italyan halki inkar etmiyor..
    Batiyi elestirmek iyi birsey ama onlari asarak,daha iyisini göstererek..dedikleriniz maalesef onlardan geri..

    ( yoksa 11 eylül abd ye darbe diyenler gibimi düsünüyorsun?!!)

    Sitenin sansürlügü kalkmasi icin gerekiyorsa hic yazmayim..

  55. (X)

    sonra bu ne bicim mantik? milletin yarisi esad i destekliyormus. katilden yanaymis!!haksizliktan yanaymis!diktatörlükten yanaymis!
    yani? ne yapacagiz? esad halki öldürmesine seyircimi kalacagiz? Üstelik suan bati degil,rusya,iran,hizbullahin fiilen esadi beslesin silahlarla..
    hep devletden hep caniden tutum almak..
    gercekten solcular solculugu simdi sagcilardan ögrenmeli..
    Demokratik,özgür,insancil,adaletli düsünme kitablarinda,kafalarinda hep o sinif,minif formüllerinin altinda kaybolur gider.. geriye hep cinnetlik durum kalir..
    Sonrada neden yikiliyor neden istenilmiyor neden cagdisi kaliyor neden bize karsi devrim yapiliyor deyip durarariz..

    BIZ nemi istemeliyiz?
    Biz Esadin derhal katliamin durmasini ,Biz kaytsiz sartsiz Isyan eden halkin yaninda olmayi, Esadin legal bir rejim olmadigini istemeliyiz.

    1,5 milyon mülteciye SENMI destekliyorsun? acikca söyle! AKP- emperyalistler! KARSIMISIN??

    1 adim daha yürüyelim..
    Esad ayni sekilde halkina SAVAS acmis SENMI destekliyorsun halki? HAYIR!
    Birak bari emperyalsztler desteklesin.. Silaha karsi silahla,savasa karsi savasla desteklenmeli..senin posizyonun suanki katil rejimin tarafina düsmektir..anti emperyalistlicilik degil…
    Esad ayni saddam,gadafi gibi hatirlanmak bile istenmeyecektir..

    Bati Halkinla savas eden esad rejimine gene savasla yardim etmeli.. ISGAL degil!!! Karismak degil!
    Esad halkina savas etmeseydi böyle bir talepe de gerek yoktu.. daha nasil anlatayimmm!
    en basit,görünür sorunda bile kafaniz karisik! emperyalistlerden ne zaman daha iyi,daha üstün,daha akilli,adaletli,insancil düsüneceksiniz??

  56. Yusuf Cemal

    (X), sen, katilin destekleyicisisin. Hem ABD’nin katil ordusunun, hem de Esad ve onun gibi yüzlercesinin destekleyicisinin katliamlarını destekliyorsun.

    Saddam, İran’a karşı ABD eliyle silahlandırıldı. Bu kafayla o zamanlar “ABD Ortadoğudan defol!” demeyeceğin için, hatta tam tersine İran-Irak savaşında ABD’nin desteklediği Saddam’ı tutacağın için, ki şimdi de Tayyip’i tutuyorsun, Halepçe’de bile desteğin var. O kimyasal silahlar Batı tarafından Saddam’a verildi.

    Kaddafi, hem İtalya’dan hem de Fransa’dan destek aldı, hatta Sarkozy’ye destek bile verdi. Yıllarca ABD’nin gücüne “meydan okuyan” bir manyak olduğu için, Avrupa devletleri tarafından kimi zaman sempatiyle kontrol edilmeye çalışıldı. Ne zaman şu uçağı düşürdü, o zaman kafasına bindiler.

    Yom Kippur’da, Mısır Sina’yı geri alıp savaştan kaçtığında İsrail’le tek başına karşı karşıya kalan Suriye’ydi. Golan tepelerini o zaman kaybetti. Esad’ın daha da katil babası zamanında. İsrail’in yıllardır kan dökmesini destekleyen, ABD’nin ta kendisiydi.

    Dolayısıyla burada salak kandırır gibi, durumun işine gelen yarısını anlatıp duramazsın. Anlatırsın da işe yaramaz. Sen olayları bilmeyenleri kandırırsın ancak. Senin kafan karışık değil. Çünkü henüz asıl soruya cevap bile vermedin. 1990’larda Türkiye’nin işgaline evet der miydin, sen onu de hele. Yüzbinin üzerinde Kürt, 90larda sınırı aşıp Erbil’e, Kerkük’e göç ettiğinde, şansız ve parasızsa Mahmur’a sığındığında SEN Mİ DESTEKLEDİN ONLARI? Kimse desteklemedi o insanları. Hiç kimse. Birleşmiş Milletlerin yiyecek ve giyecek yardımlarını saymazsan. Ve şu anda bu ülkede az buçuk bir barış olanağı varsa, tam da kendi başlarına yiğitçe ayakta kalabildikleri içindir.

    Anlamazlıktan geldiğin şu: Legal rejim yoktur! Tahammül edilen rejim vardır. Esad’ın rejimi bir çok Suriye’li için tahammül sınırlarını çoktan aştı. Ama mesela AKP’nin icraatleri tahammül sınırlarına yeni yeni dayanmaya başladı. Bizler için değil, AKP’ye oy veren milyonlar için.

    Aynı şekilde, söylenmesi gereken şu: “ÖSO’ya kerhen de olsa destek veren ya da onun içinde savaşan işçi sınıfından arkadaşlar, emperyalizmden ve AKP’den destek almamalısınız. Gücünüz size verilen silahlardan değil, Esad’ı destekleyen Sünni-Alevi kim varsa onların içindeki size karşı sempatiden, güvenden, Esad’a karşı giderek büyüyen nefretten kaynaklanmalı. Çünkü ancak o silahları size karşı kullanan olmazsa başarabilirsiniz.”

    Ama tabi, senin planın, daha “pratik” değil mi? “Emperyalistlerden destek alabilirsiniz, bunda çekinecek bir şey yok. Lenin de almıştı zaten. Siz destek alın, ülkenizi Esed’in zulmünden kurtarın, kurtarırken Hristiyanlara ya da Nusayrilere katliam da yapabilirsiniz ama gerisini düşünmenize gerek yok. Zaten AKP’nin inşaatçıları ülkenizi hemencecik dayar döşer, unutursunuz olanları. E tabi sizi kurtarmalarının ücretini de taksit taksit ödersiniz. Ne var canım, Almanlar bile taksit taksit ödedi.”

    Temelde önerdiğin şey, emperyalizmin katliamlara verdiği desteklerini, bu işlerdeki asıl yönlendiriciliğini ve katliamlarını unutmamızı sağlamak. Bu burjuvazinin zekat vermesini andırıyor. Benden kepçeyle çalıp, sonra bana çay kaşığıyla zekat, fitre veriyor, sadaka veriyor. Hem de cennete gidiyor. Oh ne ala memleket. Emperyalizm de, önce kendi silah satarak, onu bunu tutarak katliam yaratıyor ve sonra da katliamları “durdurarak” ardından bir de ülkeyi imar ederek cennet biletine hak kazanıyor. En azından senin gözünde. Ama yemezler…

    Bizim ABD’yi başka topraklarda gözü olan bir güç olarak düşündüğümüzü iddia ediyorsun. Belli ki, emperyalizmi Kemalist tedrisattan geçtiğin için “işgal” felan zannediyorsun. Bu şekilde, şu sıralar yazmayan Haydar’la aynı şeyleri düşündüğünü gösteriyorsun. “Kemalizm = Solculuk.”

    Esad’ın halkı öldürmesine seyirci kalmak istemiyorsan ve dünyanın bu şekilde daha güzel olacağını düşünüyorsan, bu sitede emperyalizm propagandası yapmana gerek yok. Silahı alırsın ve gider direnirsin. Eğer ÖSO, Suriye’deki rejime karşı savaşırken, bölge ülkelerindeki rejimlere karşı da tavır alsaydı, emperyalistlerden direk destek için çabalamasaydı onları desteklemek boynumuzun borcu olurdu. Ama durum tam tersi. O halde git ve ABD ve AB’ye silah verin diye yalvar. S300’ler için de senin politik simetrin Esadçılar yalvarsın.

    Bizim planımız, senin kısırca düşlediğin, sonsuza kadar sürecek ABD-AB hegamonyasından çok daha fazla şey içeriyor çünkü. Evvelsi Pazartesi Japon borsalarında olanı incele, planımızın nasıl tıkır tıkır işlediğini göreceksin.

    Ve son olarak, önce işgal etseler ne olur deyip, sonra da işgal değil destek diyerek fikir kaydırdığını görmediğimizi sanma. En başta, “O sabır bende yok”, “her söylediğinin tam tersini göstersek bile, yeni hikayeler çıkartacak.” demiştim. Varmış o sabır demek ki.

  57. (X)

    Sunuda söylemezsem catlarim;

    Suriyeli halkin isyani kesinlikle ilerde ihtilal bayrami olarak anilacaktir..
    Esas olarak sinirli gencligin isyani olan 68 lerden kiyaslanmayacak kadar büyük bir halk hareketidir. Bu halk ahmak degildir.. Bunlar baska ülkenin egemenligine girecegini
    düsünmekse tam ahmaklik olur!
    böyle düsünenelerde az degilmis maalesef..

  58. (X)

    YIIIHAAHHAHHAAA..
    Pavarotti nin yaz gecesinde site de herkesin uyudugu tam suandaki gibi ÖKÜZ gibi YIIIHAAHHHHAA layarak gülmesi
    tam benim icin Mars !
    Beni catlatacaksin gülmeyle neyseki Pavorotti kurtardi beni..
    Daha önce de deginmistim ; solcularinin cok kafali oldugunu,zor anlasilma yönüne,tutarsizligina..
    Yazdigin yazida, girisinde sanirsinki esada karsi halki destekliyor ve biz esadci olduk sonra bu hain halk emperyalistlerden silah aldigi icin desteklemiyormus!! esad da ne yapsin zavalli oda Rusyadan silah alma hakki varmis!!!!
    Bastan sona tutarsiz yazindan genede ben tutarli bir sonuc cikartayim; Sen tam esaddan yanasin! cephe belli oldu..

    Benim tutarsizligima gelince; Kendimi akrep gibi sokarim öyle hataya düsersem.. Belki gene cümle hatasimi olu diye tekrar baktim.
    O cümlenin mantiki bir gelisi var vede asla mutlak bicimde ABD yi yada AB yi,TC , Israil i isgalci dir sonucu cikmaz..
    Tekrarlayip duruyorum; Toprak isgali,topraga dayanan ortacag emperyalzmin cagiydi.. simdiki emperyalizm sermaye emperyalzmidir. vede geri kalmis ülkeleri bu ülkelere versen almaz.. TR.Süriyeyi versen almazlar..senin gibilerle ugrasak halleri yok..
    ama genede akrep gibi kendinizi tutarsizlk icinde öldürmeyesiniz icinde sizi o düsünce ahirindan adim adim cikartmak icinde ” nasil ekmek veriyorsunuz zehirsiz,ayni sekilde canimizi korumak icinde silah,hata güclede yardim edilebilir” diye ikna etmege calistim… illada emprysztlerle MEGAMania nin varsada care ,ilac olarakta Isgalci olmadan yardim edilebilir diyede yol acmaga calistim ama nafileymis!
    Tam tersine gercek yüzünüzü ortaya cikartiniz!

    Sordugun soruya gelince ; sanirim 57 Kürt katliami vede neden Nato ya yesil isik vermedim?
    Bu isler biraz sizlerin boyunu asar ama genede cevap vereyim dostum;
    evet banada nato,mato hep sordular benim cevabim su oldu;
    kürtlere büyük baski katliamlar sözkonusu normalde hemen TC ye girilmeliydi ama Tc de solcular bile asiri milliyetci,sövenist oldugundan,kürtlerinde yeteri kadar ayaklanmadigindan savasin cook kanli,basarili olsada gelecegide olmayan bir durum dedim. vede TC ninde zaten NATO üyesi oldugunu birbirine saldirma hakki olmadigini hatirlattim.(anlamazsiniz)

    Sizler sacmalayin ben düzelteyim.. Cöpcümüyüm? herseye cevap vermiyom iste..
    Müzigimi dinleyim…YIIHAHAHAHAAAA

  59. çıracı

    ABD’nin küresel savaş panoraması :
    http://petras.lahaine.org/?p=1951

  60. Anonim

    Müdahale ettiklerinde niye müdahale ettiniz deniliyor, işgalci, emperyalist vs. olunuyor; müdahale etmeseler niye katliama sessiz kalıyorsunuz deniliyor. İki durumda da karşı tarafı suçlayan anti-emperyalist ideolojinin bu çelişkisini görmeliyiz.

  61. Anonim

    ​BDP’nin ‘İşgalci Aşkı’ Ve Kürdlerin Trajedisi

    Son yıllarda, özellikle de Kürdistan’ı işgal altında tutan devletler hedef olduğunda, “Biz her türlü savaşa ve müdahaleye karşıyız” propagandası yapılmaya başlanır. Bu propaganda da Kemalist Sol ön plandadır her zaman. Duruma ve beklentilere göre Türk-İslamcılar da onlarla birlikte ya da karşı olabiliyorlar.

    Ancak hem müdahaleye karşı olanların hem de taraf olanların kaygıları ortaktır. Bu kaygı, ‘Kürdlerin Ulusal Haklar elde etmesine nasıl engel olabiliriz’ anlayışından kaynaklanıyor.

    Körfez savaşında “tezkere” ile ilgili yaşanan tartışmalarda, Türk-İslamcılar müdahale eden güçlerin yanında yer alarak, Irak’ta ve Güney Kürdistan’da söz sahibi olmanın hesaplarını yapmıştı. Ancak tezkerenin Meclis’ten geçmemesi bu hesaplarını alt üst etti; Güney Kürdistan, TC’nin tüm kanatlarını derin bir kedere ve öfkeye sevk ederek varlık kazandı.

    Güney’deki sınırlı kazanım ve TC’nin yaşadığı hayal kırıklığı, olası Suriye müdahalesinde TC’yi daha “aktif” bir politika izlemeye sevk etti. Amaç, Irak müdahalesinden sonra yaşadıkları hayal kırıklığını bir daha yaşamamak ve Güneybatı Kürdistan’ın Ulusal düzeyde bir hak elde etmesine izin vermemektir.

    Bu anlayıştan hareket eden AKP Hükümeti, Suriye’ye müdahaleden yanadır. Bu müdahalede aktif rol oynayarak Esad sonrası dönemde söz sahibi olmayı amaçlıyor. TC’nin söz sahibi olma isteğinin arkasında yatan tek neden ise Kürdler ve Kürdlerin Ulusal kazanımlarıdır…

    Kemalist Sol ve “hümanizm” maskesi takmış çevrelerin “her türlü savaşa ve müdahaleye karşıyız” söylemlerinin altında yatan neden, AKP Hükümeti’nin nedenlerinden farklı değildir. Bu kesim de, ‘müdahale olursa Kürdler Ulusal Haklar elde edebilirler’ kaygısından hareket ederken, hümanizm, enternasyonalizm, barış gibi kavramları devletçiliklerini ve Kürd/Kürdistan düşmanlıklarını gizlemek için kullanıyorlar.

    Sömürgeci bir devletin, egemen ulusun farklı ideolojileri/kanatları, devletlerinin veya uluslarının çıkarlarını farklı argümanlarla savunabilirler. Olası bir savaşta da komşusuna yönelik bir müdahalede farklı tepki gösterebilirler. Farklı tutumlarına karşın, ortak kaygılarının devletin çıkarları olması anlaşılırdır.

    Daha önce olduğu gibi Suriye konusunda da BDP’nin bir Türk partisi gibi tutum alması şaşırtmadı bizi. Çünkü kendileri bir Türkiye partisi olduklarını ısrarla söylüyorlar ve sömürgeci devletlerin sınırlarıyla bir problemlerinin olmadığının altını çiziyorlar. Bu açıdan bakıldığında BDP’nin, CHP ve diğer Kemalistler gibi bir tutum alması kendi içinde tutarlıdır. Ama tutarsız ve şaşırtıcı olan, BDP’nin hâlâ bir “Kürd Partisi” olarak görülmesidir…

    BDP’nin Suriye’ye müdahale konusunda gösterdiği tepki, Kürdleri değil, egemen devletleri kaygı edindiğini bir kez daha gösteriyor.

    İdris Balukan’ın konuya dair açıklaması şöyle: “AKP Hükümeti yeni bir savaş macerasına girecekse tabi ki geçmiş olan tezkere üzerinden herhangi bir süreç yürütemeyecektir. Yeni bir süreci yeni bir tezkereyi Meclis’in gündemine getirmesi gerekecektir. Böylesi bir şey yaşanırsa BDP olarak daha önceki tezkerede olduğu gibi bu tezkerede de yine savaşa karşı en güçlü muhalefeti ortaya koymak için biz Meclis’te olacağız”…

    Dünyanın bütün egemen devletlerinin ve yerel sömürgecilerinin ortaklaşmasıyla parçalanan Kürdistan, egemen devletler arasındaki çelişkilerden/çatışmalardan yararlanarak özgürleşebilir; Ulusal Haklar elde edebilir ancak. Bu gerçeklik, sömürgeci, işgalci bir devletin müdahaleye uğraması, yıpranması, askeri ve ekonomik açıdan güç kaybetmesi Kürdlerin yararınadır. Bu yararlılık, bir fırsatı değerlendirmek veya savaş çığırtkanlığı yapmak değildir. Çatışan devletlerin çıkar çatışması, gasp edilen hakların kısmen de olsa elde edilmesinin koşullarını yaratıyor ve Kürdler bu çelişkilerden yararlanarak doğal, Ulusal Haklarını elde etmelidirler; tıpkı Güney Kürdistan’da olduğu gibi…

    Tarihin hiçbir döneminde, hiçbir sömürge, sömürgeci devlet(ler)in yıpranmaması için çaba sarf etmemiştir ve sömürgeci devletlerin rejimlerini koruma kaygısıyla hareket etmemiştir.

    PKK/BDP, tarihte eşi ve benzeri olmayan bir tutumla sömürgecilerin çıkarları doğrultusunda hareket etmektedirler ve güçlerini de Kürdlerin Ulusal potansiyelinden almaktadırlar; trajik olan da, Kürdler ve Kürdlerin özgürlüğü adına politika yaptıklarını söylemeleridir.

    PYD lideri Salih Müslim’in, “Esad Kimyasal silah kullanmaz’ söylemi ve BDP’nin ‘Suriye’ye müdahaleye karşıyız” açıklaması; “PKK/BDP taşeron bir yapılanmadır ve sömürgecilerin çıkarlarını koruyarak Kürdlerin devletleşmesini engelleme misyonunu yerine getiriyor” iddiamızı bir kez daha doğrulamış oluyor…

    Umarız geç olmadan, PKK dışında kalan Kürd politik çevreleri ve PKK/BDP içinde yer alan samimi yurtseverler bu gerçekliği görürler…

    Haber/Yorum

    http://www.nasname.com/a/bdpnin-isgalci-aski-ve-kurdlerin-trajedisi

  62. Anonim

    mehmet şevket eygi bile bu konuda özeleştiri yaptığı için anti-emperyalistçilerden ileridedir;

    En Büyük Düşman Tefrika
    Mehmet Şevket EYGİ

    MISIRDA Müslümanlar bin parça… Müslüman İhvan iktidarını Müslüman Selefî Partisi sırtından hançerledi…
    Türkiyede Müslümanlar bin bir parça… İslamcı siyasî iktidar ile İslamî büyük bir cemaat rekabet halinde…
    Dünyanın hiçbir Müslüman ülkesinde Müslümanlar birlik ve beraberlik halinde değil.
    Siyasî partiler, cemaatler, tarikatler, hizipler, fırkalar, gruplar, parçalar parçalar parçalar.
    Elbette müspet çeşitlilikler, meşrebler olacak ama onların üzerinde Ümmet birliği şemsiyesi de olmalı lakin işte o yok.
    Bu paramparça, darmadağınık Müslümanların başlarına bir bela ve darbe gelince hemen feryada başlarlar, bizi Siyonistler, emperyalistler, sömürgeciler eziyor derler. Yalan yalan yalan.
    Müslümanların kendilerine ettiklerini hiçbir dış düşman edemez.
    Müslümanların en büyük düşmanı kendi benlikleri, hırsları, ölümcül büyük günahlarıdır.
    Birleşmemekte direnmek en büyük düşmandır.
    Başsız, İmamsız, Emîrsiz, Halifesiz İslam Âlemi…
    Biatsiz ve itaatsiz İslam Âlemi…
    Bizi Siyonistler bu hale getirmiş… Yok canım!… Aynaya baksak ya… En büyük düşmanımız aynalarda…
    Ne kadar çok bağımsız Baronumuz var. Birbirleriyle görüşmeyen bu Baronların bazısı patriklerle, papazlarla, monsenyörlerle, kıssislerle, pastörlerle, zangoçlarla içli dışlıdır.
    Şu Türkiyedeki İslamî dergiler enflasyonuna bakınız. Her cemaatin, her derneğin, her vakfın, her tarikatin, her tarikat şubesinin, her parçanın ayrı dergisi var.
    Bütün Ehl-i Sünnet Müslümanları birleşip tek bir dergi çıkartsalar, bu dergi ayda üç milyon adet satsa, büyük etkisi olsa, muazzam hizmet ve fütuhat yapsa fena mı olur? İyi olur ama biz böyle bir şey yapamayız.
    Küfre ve nifaka en büyük hizmet nedir biliyor musunuz? Parçalanmak, bölünmek, birbirine düşmektir…
    En küçük bir Baron bile büyük bir İmam-ı Kebire itaat ve biat edemez.
    Bütün Baronlar yüzde yüz bağımsız olmalı.
    Müslümanlar bölünmeli bölünmeli bölünmeli…
    Bölük pörçük olalım ki, ayrı ayrı belamızı bulalım.

    28.7.2013 – Milli Gazete

  63. Anonim

    ​Esad Hayranlığı, Kürd/Kürdistan Düşmanlığıdır!

    Suriye’ye ABD’nin askeri müdahalesine karşı çıkıp “kahrolsun emperyalist müdahele” naraları atan sol faşistler ve onun utanmaz kuyrukçuları sözde Kürdi oluşumlar asla amaçlarına ulaşamayacaklar ve Kürd katillerini aklayamayacaklardır. Hatırlarsanız ABD müdahalesiyle Güney Kurdistan sınırlı da olsa özgürleşmişti ve bu özgürleşme Lozan’ın fiilen bozulması demekti.

    Emperyalistlerin ve yerel sömürgeci devletlelerin doksan yıl önce Kürdistan’ı parçalayıp bölüştürdüğü Lozan, yine emperyalistler eliyle delinmişti. Lozan hayata geçirilince sevinç naraları atan ve hâlâ utanmadan bu işgal anlaşmasını savunan Kemalist Sol ve yerel ayakları, Lozan’ın emperyalist bir paylaşım olduğunu bilmiyorlar mı?

    Lozan’ın, Kürdistan’ı parçaladığını ve sömürgeciler arasında paylaşıldığını bilmiyorlar mı?

    Biliyorlar tabii ki.

    Ama işgalden pay alan kendi sömürgeci devletleri olduğu için bu işgali alkışlıyorlar hâlâ. TC ve diğer sömüregcilerin Kürdistan işgalini alkışlayıp, Amerika veya başka bir ülkenin çıkar çatışmasından dolayı sömürgeci devletlere saldırmasına tepki gösteriyorlar.

    Bu tepkide, “işgale ve savaşa hayır” naraları atan bu sahtekarlar, Kürdistan’ın işgaline ses çıkarmıyorlar. Hatta bu işgalin devam etmesi için uzaklardan düşman üreterek Kürdleri bilerek oyalıyorlar.

    Güney Kürdistan’daki sınırlı kazanımdan rahatsız olan Sol Faşistler ve onların kuyrukçusu Kürdler, Güney’i istikrarsızlaştırmak için sömürgeci devletlerin kirli politikalarını açıkça savunuyorlar. Dün Saddam katili ile dayanışma içinde olan bu kesim, bu gün de Esad katilinin yanındadırlar.

    Kmalist Sol ve PKK’nin ortak amacı, Kürdlerin kendi kaderini tayin etme ve herkes gibi hak ettiği devletini kurma çabasına engel olmaktır. Cemil Bayık’ın son açıklamaları da bunu açıkça gösteriyor.

    Güney’de başarılı olamayan bu anti Kürd/Kürdistan cephesi, şimdi de Güney Batı Kürdistan’da aynı çirkin rolü oynuyorlar.

    PYD’nin açıkça Esad diktatörünün yanında yer alması, Cemil Bayık’ın son açıklamaları ve Kemalist Sol’un “anti emperyalist” yalanları bir bütünün farklı görüntüleridir. Bu bütün ise, TC ve diğer sömürgeci devletlerin anti Kürd/Kürdistan politikalarıdır.

    Lozan’ı koruma, güncelleme derdinde olan Sol Faşistlerle kuyrukçularının tek korkusu, Rojava’nın da tıpkı Güney gibi federasyon ilan etme ihtialidir. Bu nedenle Rojava’yı insansızlaştırmaya çalışan PKK, bu kirli oyununda Başkan Barznai’yi hedef göstererek kirli rolünü ve oyununu gizlemeye çalışmaktadır.

    Neden ne olursa olsun ABD askeri müdahalesi Kürdler açısından çok iyi bir gelişmedir. Rojava’da oluşacak bir federasyon, Güney Kurdistan’la sınırların kalkması anlamına gelir. Bu gelişme de Büyük Kürdistan’a doğru çok önemli bir adım olacaktır.

    Bunun farkında olan Sol Faşistler ve kuyrukçularının önündeki tek engel Barzani, Güney Hükümeti ve KDP’dir. Güney’in Rojava’da etkin olması, PKK’nin deşifre olması ve çözülmesi anlamına gelir.

    Biz yurtsever Kürdlere düşen görev, bu teşhiri yapmak ve sömürgecilerin maşalarını etkisiz kılarak ulusal güçlerle dayanışma içinde olmaktır.

    Sevsek te sevmesek de ABD dünyaya yön veren bir güçtür. Bu gün kendi çıkarı gereği de olsa Ortadoğu’ya müdahale etmesi en çok bizim işimize yarar. Hâlâ kendi işgalcilerini Kürdistan’dan defedemeyen, hergün katliamlara ve soykırımlara maruz kalan Kürdlerin ABD düşmanlığı hem anlamsızdır hem de bize sadece kaybettirir.

    Bizim ABD gibi bir güçle savaşmamız için bir neden yoktur. Olsa bile buna gücümüz yetmemektedir. Bu gereçekliğe rağmen Kürdleri “anti amperyalist” yalanlarla ABD’ye yöneltmek Kürdlerin kuyusunu kazımaktır. Bu kuyuyu kazıyan Kemalist Sol faşistlerle onların kuyrukçusu Kürdlerin kuyusunu bizler kazımalıyız. Yurseverliğin ve Kürdistani duruşun gereği budur…

    30 Ağustos 2013

    Özgür Amed

    http://www.nasname.com/a/esad-hayranligi-kurd-kurdistan-dusmanligidir

© 2025 Gün Zileli

Theme by Anders NorenUp ↑