İŞİD bahane, Suriye’de savaşa girmekse, gelen ekonomik durgunluğu ve krizi sakladığı için şahane. İŞİD gibi bir bela yaratıp ardından da çıkan krizden avantaj sağlamaya çalışan emperyalist sistem ve ona entegre AKP, tüm Ortadoğu’da ateşi tekrar körüklüyor.
İnşaat ve konut sektörü cok zamandır yavaşlıyordu. Ekonominin lokomotifi ülkenin doğal zenginliklerininin üzerinden onları yok ederek geçerken, yaşam alanları, şehirler yağmaya maruz bırakıldı. Şimdi başka bir lokomotif gerek ki, o da tüm Ortadoğu halklarının kanıyla çalışacak olan savaş ekonomisi. Kısaca, geçen haftalarda patron klubü TUSİAD‘ın da destek verdiği üzere, çarpık rant ve inşaat ekonomisinden savaş ekonomisine geçiyoruz. Adım adım.
Bu bize, AKP ‘nin temsil ettiği sermayedarların çıkarı için, onlar daha da zenginleşsin diye ölüm ve eziyet demek. Kürt kardeslerimizin özellikle son yüzyıldır gördüğü zulüm artık akıl almaz boyutlara ulaştı bile. Sıra Batı’ya geliyor: Siz savaşla ilgilenmeyebilirsiniz ama o sizinle kesinlikle ilgilenecektir.
Bu durum, bize daha fazla baskı, çoktan traşlanmış da olsa anayasaya dayanan kişisel hakların tamamen askıya alınması ve daha da saldırgan bir polis devleti olarak geri dönecek. Daha ortada savaş durumu yokken bile, güvenlik bahanesiyle ardı ardına grevler iptal edildi, engellendi, ertelendi. En ufak protesto ya da demokratik hak kullanımına saldırılması çoktan normalleşti. Yavaş yavaş faşistleri, İŞİD yanlılarını sokaklarda, üniversitelerde görmeye başlamamız, şiddetin gittiği yönü işaret ediyor.
AKP tüm “önlemlerini” IŞID’a karşıymış gibi gösterip Suriye’ye ve kendilerine Rojava’yı yurt edinmiş Kürt kardeşlerimize karşı savaşa hazırlanıyor. İŞİD sonrası yapabilirse Esad’ı indirmeye, tüm Suriye’yi ele geçirmeye, kontrol etmeye, yapamazsa kendi kontrolünde bir Kürt ve Sünni Arap bölgesi yaratmaya niyetleniyor. Elinde uçağı olmayan İŞİD’e karşı uçuşa yasak bölge ne demektir? Ne işe yarar? İnsani yardım peşinde koşanlar neden 100 kilometrelik bir güvenlik şeridi ister?
İşçi arkadaş, çalışan arkadaş, ancak emeğini satarak yaşamını sürdürebilenler, biz uyumayalım. Bu savaş bizim savaşımız değil. Bu krize tampon olacak bir savaş, bizi daha da dibe batıracak olan bir savaş. Bu, onların artık emeğimizle yetinmediğinin, kanımızı da onlar için dökmemizi istediklerinin ifadesi. Madenlerde, inşaatlarda, iş kazalarında ölenlere de şehit diyorlar, fark yoksa göreceğimiz muamele de aynı olacak demektir. Kobane de oldugu gibi Kürtlerin meşru müdafa hakkını kullanmasına yardım etmek dışında, – bu adamların kendi askerini bombalamak gibi kirli oyunlara başvurabileceklerini aklımızdan hiç çıkarmayarak – Suriye ve de Dünya’nın başka herhangi bir yerinde savaşa hayır demeliyiz.
Patronların savaşında, onların piyonu olarak ölmeyeceğiz.
SAVAŞA HAYIR!
Bir istila ve işgal girişimi
Seyfi Cengiz
Yarın Meclis’te hükümetin Irak ve Suriye tezkereleri görüşülecek.
Bu tezkereler Irak’a ve Suriye’ye askeri müdahale yetkisi talep ediyor.
Ve bu müdahalenin gerekçelerini sıralıyor.
Büyük ölçüde gene AKP hükümetleri tarafından yaratılmış bahaneler bunlar.
Bu müdahalede Gezi olaylarında yeterince sınanmış bulunan ve gerçekte sermaye sınıfının bir parçası olan sendika bürokratlarının, doktor, avukat ve mühendis odalarının bakış açısıyla “hayır” demek ve adet yerini bulsun diye bir şeyler yapıyormuş gibi görünmek yetmez.
Müdahalenin sebepleri, hedefleri ve ona karşı geliştirilecek strateji hakkında da açık bir fikrimiz olmalıdır.
Müdahalenin asıl amacı bölgenin pazarları, enerji kaynakları ve nakil hatları üzerinde söz ve pay sahibi olmak; yıllardır Türkiye tarafından desteklenen Sünni İslamcı muhalif hareketlerin Irak ve Suriye devletlerinden koparmış bulunduğu bölgeleri Türkiye’ye katmaktır.
İşbaşında Selçuklu’nun ve Osmanlı’nın mirasçısı ve taşıyıcısı olduğunu tekrarlayıp duran emperyalist bir hükümet var.
Bahsini ettiğim sendikacı, doktor, avukat ve mühendisler kastının hep görmezden geldiği bir boyut bu.
Yeni Türkiye’ciliğin İslam ve Osmanlı emperyalizminin güncel versiyonu olduğunu unutmayalım.
Bu müdahale bir istila ve işgal girişimidir.
Öyle ki, eninde sonunda bir iç savaşı da kışkırtacaktır.
http://www.facebook.com/notes/seyfi-cengiz/bir-istila-ve-i%C5%9Fgal-giri%C5%9Fimi/806452292739135
KATİL İŞİDDİR….AKP İŞİDsin
Bağzıları tvlerde arz edip, gırtlağını paralama pahasına yemin-billah akp işidi desteklemiyor diye çırpınıp-yırtınıyor.
bu insanların samimiyetini test etme hakkımız neden olmasın ki…ne de olsa siyasi olmaya kimse onları zorlamadı…
bence samimi iseler şu vaadi tekrarlasınlar da bizden de samimiyet aferini almayı hak etsinler…
diyebiliyorlar mı ;
“IŞİD İNSANLIK SUÇU İŞLEYEN BİR TERÖRİST ÖRGÜTTÜR… KİM Kİ ONA YARDIM VE DESTEK VERİR BİLSİN Kİ BU YÜZDEN YARGILANMASI GEREKEN NAMUSSUZ-ALÇAKTIR…
KİM Kİ BU KONUDA MALUMAT VE BELGE SAHİBİDİR, AÇIKÇA KAMUOYU ÖNÜNDE BİLDİKLERİNİ İFADE ETMEZ, ONLAR DA!
http://serbestiyet.com/turkiye-bu-savasa-girmek-ve-kobaneyi-kurtarmak-zorunda/
http://www.nasname.com/a/savastan-beslenen-savas-kackinlari