Mahalleye yeni bir delikanlı geldiğinde, mahallenin bütün kızları ona kendi ihtiyaçları açısından bakar, onu kendi baktıkları yerden görür ve değerlendirir, onda görmek istedikleri şey neyse onu görürler. Kiminin ihtiyacı aşktır, bu yüzden delikanlıyı o açıdan görür, onun çok yakışıklı olduğunu düşünür; kiminin ihtiyacı zeki bir gençle arkadaşlık kurmaktır, eğer onda aradığını bulursa belki ilerde evlenebilir de, bu yüzden gencin akıllı olduğunu düşünmeye eğilimlidir; kiminin ihtiyacı, güçlü bir koruyucudur, bu yüzden gencin çok güçlü kuvvetli olduğunu farz eder. Fakat bakalım, gence farklı açılardan atfedilen bu özellikler gerçek midir? O genç gerçekte nasıl biridir?
Çin Kültür Devrimi (O zaman ÇKP bu olaya “Büyük Proleter Kültür Devrimi” adını takarak yüceltmişti) 1966 yılında başlamıştı. Yani bundan 50 yıl önce. Bugün, daha çok Maocu eğilimde olan arkadaşlar bu olayı kutlamak ve aynı zamanda yeniden değerlendirmek için toplantılar düzenliyorlar. Ben de bu vesileyle özet olarak birkaç noktaya değineyim.
Kültür Devrimi’nden etkilenen üç odak vardı: Batı solu; Türkiye gibi Asyatik ya da yarı Asyatik ülkelerin solu; Çin toplumu. Bu üç farklı odağın Kültür Devrimi’ni, yukarıda verdiğimiz mahalleye gelen delikanlı karşısında kızların tutumu örneğinde olduğu gibi, kendi ihtiyaçları açısından, tamamen farklı açılardan değerlendirdiğini görüyoruz.
Önce Batı solunu ele alalım. Batı solu esasında iki ana bölümden oluşuyordu. Biri, komünist partilerin etrafında toplananlar; diğeri komünist partilerin dışında kalan, Troçkistinden, anarşistine ve Maocusuna, sol sosyal demokratından yeni sola kadar uzanan kesimler. Avrupa solunu oluşturan esas kesim bu ikincisiydi. Komünist partilerinin isimleri büyük olmakla birlikte, özellikle 1960’lı yıllardan itibaren sol üzerindeki hegemonyalarını büyük ölçüde yitirmişlerdi. Dolayısıyla Batı solu derken, esasen komünist partilerin dışında kalan ama komünist partiler içinde yer almakla birlikte yeni gelişmelerden etkilenen kesimlerin tümünü kastediyorum.
Batı solunun geçmişinde Sovyetler Birliği’ne ve sosyalizme ilişkin birçok hayal kırıklığı vardır. Örneğin 1939 yılındaki Hitler-Stalin paktı böyle bir hayal kırıklığıdır. Fransız entelektüeli Paul Nizan ve onun gibi birçok solcu aydın bu hayal kırıklığının sonucunda hayatlarına son vermiştir. Bir diğer hayal kırıklığı, 1950’li yılların başında Sovyetler Birliği’ndeki Gulag toplama kamplarının Batı’da yavaş yavaş duyulmaya başlamasıdır. Bu tür hayal kırıklıkları Batı solunda Sovyetler Birliği’ne ve Stalin’e karşı bir güvensizlik yaratmış, hemen ardından Kruşçev’in 1956 yılındaki XX. Parti Kongresinde yaptığı, Stalin’in suçlarını açıklayan “Gizli” konuşması Batı solunda Stalinizmi neredeyse bitirdiği gibi Sovyetler Birliği’ne bağlı komünist partilerde de büyük karışıklıklara yol açmıştır.
Batı solu, 1956 yılının Şubat ayında yapılan XX. Kongre’de Kruşçev’in Stalin’in suçlarıyla ilgili açıklamalarını tartışıp hazmetmeye çalışırken, aynı yılın Ekim ayında meydana gelen Macar ayaklanmasının Rus tanklarıyla ezilmesi yeni ve büyük bir travmaya yol açmıştır. Batı solunu şaşkına çeviren, Stalin’in suçlarından bahseden Kruşçev’in, Rus tanklarını Macar halkının üzerine süren aynı Kruşçev olmasıdır. Dahası, Kruşçev’in hedefindeki – Sovyetler Birliği’ndeki veya dışındaki – Stalinistlerin bu işgal hareketinin en ateşli savunucusu olmaları ve bu noktada Kruşçev’i desteklemeleri de bir başka kafa karıştıran husus olmuştur. Batı solu, giderek, Stalin’le Kruşçev arasında pek de bir fark olmadığını düşünmeye başlamıştır.
Bu noktadan sonra bir bütün olarak Batı solu, Stalin’le birlikte SBKP yönetimini de (Kruşçev dahil) silmiş ve yeni bir sosyalizm arayışına girmiştir. Batı solu, başında ister Stalin olsun, ister Kruşçev, bürokratik sosyalizmin aynı zorbaca yöntemleri kullanacağı sonucuna varmış ve bürokratik sosyalizmi toptan reddeden, aşağıdan, kitlelerin inisiyatifine ve denetimine dayanan bir sosyalizm arayışına girmiştir.
İşte Çin kültür Devrimi tam böyle bir arayış sırasında gerçekleşmiş (mahalleye gelen delikanlı) ve Batı solu, SBKP’nin Stalinist-bürokratik sosyalizmine karşı kitle inisiyatifine dayanan gerçek, aşağıdan, özgürlükçü sosyalizm formülünü bulduğunu düşünmüştür.
O zaman Batı solunda bu konuda yazılan yazılar, atılan sloganlar incelendiğinde görülecektir ki, batı solu (hatta Batılı Maocular da dahil) kültür devrimini anti-Stalinist ve anti-bürokratik bir devrim olarak algılamaktadır. O dönemde batı solunun, Çin’den ve diyelim ki Türkiye solundan son derece farklı bir biçimde, Kültür Devrimi’ni överken bu devrimin anti-bürokratik yanını övdüğünü, asla bir Stalinizm savunusu yapmayıp tersine Stalin’i de bürokratik sosyalizm içinde gördüğünü, Kruşçev’i özel olarak hedef tahtasına koymadığını görürüz. İşte bu son söylediklerimiz, Batı solunun Kültür devrimi konusunda, Çin’den ve Türkiye solundan çok temel bir farklılığını oluşturur.
Gelelim Türkiye’ye. Türkiye solu, “mahalleye gelen delikanlı”ya, yani Çin Kültür Devrimi’ne Batı solundan tamamen farklı bir perspektifle bakmaktadır. Bir kere Türkiye solu, Batı solunun geçmişte Sovyetler Birliği ve sosyalizmle yaşadığı hayal kırıklıklarından ve travmalardan neredeyse tamamen habersizdir. Ne Hitler-Stalin paktı, ne Gulaglar, ne Stalinizm, ne de Macar ayaklanması ve bu ayaklanmayı ezen Sovyet tankları Türkiye solunun gündemine gelmiştir. Bu yüzdendir ki, Türkiye solunun Maoculuğa yönelen kesimi, bütün bu tarihi süreçlerin üzerinden atlayıp doğrudan doğruya ÇKP’nin reçetelerine bağlanmıştır. Bu reçetelerde, SBKP’nin yeni yöneticilerini, örneğin Kruşçev’i “revizyonist”likle suçlayabilmek için katı bir Stalin savunuculuğu yazılıdır. Böylece Türkiye solunun özellikle Maocu kesimi (ama diğer kesimleri de bu yolda bir süre için yürümüşlerdir), Çin Kültür Devrimi’ne farklı saiklerle sempatiyle bakan Batı solunun tersine, herkesten daha katı Stalinci kesilmiş, Stalin’e göre işçilere, aydınlara ve halka karşı çok daha yumuşak olan Kruşçev yönetimini neredeyse baş düşman ilan etmiş, Kültür Devrimi’ni adeta, “Kruşçev revizyonizmi”ne karşı bir devrim gibi algılamıştır. Bu bakış Batı solunun Kültür Devrimi algısının neredeyse tamamen zıddıdır.
Peki “mahalleye gelen delikanlı” gerçekte neydi? Çin Kültür Devrimi, Batı solunun sandığı gibi anti-bürokratik bir aşağıdan devrim miydi, yoksa Türkiye solunun Maocu kesiminin sandığı gibi, Stalin’den esinlenen bir “anti-bürokratik devrimin” (öyle ya, Stalin de parti bürokratlarını kesmemiş miydi!) esas hedefi olması gereken “Kruşçev revizyonizmi”ne ve “Çin’in Kruşçev’i olan Liu Şao şi’ye” karşı bir başkaldırı mıydı?
Ne oydu ne de öbürü. Çin kültür devrimi, başlangıçta, çok kısa bir dönem için, 1960’ların ruhuna uygun olarak bürokratizme karşı aşağıdan başkaldırı işaretleri vermekle birlikte, kısa sürede Mao ve ÇKP tarafından denetim altına alınmış, ÇKP içinde Mao’nun çizgisine direndikleri düşünülen Liu Şao Şi ve diğerlerine karşı bir iktidar aracı olarak kullanılmış ve aşağıdan Çin usulü bir Stalinizme (elbette Sovyetler Birliği’ndeki Stalinist terörle boy ölçüşemezdi) dönüşmüştür. Suçlama ve mahkûm etme kültürünün egemen olduğu yerde ne özgür tartışma olur, ne de gerçeğe doğru yol alınabilir. Ortalığı sahte siyasi suçlamalar kaplar. Nitekim öyle olmuştur. Liu Şao şi’nin de Mao’dan sonra hedef tahtasına konan “dörtlü çete” (tabii ki iktidar sahiplerinin verdiği addır bu) mensuplarının da hapishanede ölmeleri sosyalizm tarihi açısından Stalin’in korkunç terörüne eklenen yeni utanç sayfalarıdır.
Böylece “mahalleye gelen delikanlı” Batı solunun anti-bürokratik devrim beklentisine cevap veremediği gibi, Türkiye solunun katı Stalinist beklentileri konusunda da bir süre sonra tökezlemeye başlamış ve “mahalle”den kovulmuştur. Bu delikanlı 1966 yılında 20 yaşında olsa, şimdi benim yaşlarımda bir ihtiyar olmalı. Yaşıyor mu bilmiyorum ama eğer yaşıyorsa bundan 50 yıl önce “genç kızların” yüreğini hoplatan parlaklığından ve yakışıklılığından çok şey kaybettiği bir gerçek.
Eğer bu Pazar günü Cezayir Salonunda Kültür Devrimi ile ilgili toplantıya gitseydim bunları söyleyecektim.
Gün Zileli
22 Eylül 2016
yazınızdaki analitik çerçeve ve yorumlar çok öğretici ama mahallenin kızı/delikanlısı metaforu bana oldukça cinsiyetçi göründü… yazılarınız son derece eşitlikçi bir zihniyetin ürünü ama cinsiyetçiliğin bilinçli olması gerekmiyor. yanılıyor olabilirim elbette, sadece yazının başından sonuna bende uyandırdığı rahatsızlığı bildirmek istedim. saygılar
Zinanın sebebi kız çocuklarının okula gitmesidir:
https://www.facebook.com/Karikateist2/videos/1078811458867366/
https://eksisozluk.com/zinanin-sebebi-kiz-cocuklarinin-okula-gitmesidir–5193959?a=popular
“Bu delikanlı 1966 yılında 20 yaşında olsa, şimdi benim yaşlarımda bir ihtiyar olmalı. Yaşıyor mu bilmiyorum ama eğer yaşıyorsa bundan 50 yıl önce ‘genç kızların’ yüreğini hoplatan parlaklığından ve yakışıklılığından çok şey kaybettiği bir gerçek.”
Butun akarsular, nehirler, irmaklar, kaynaklarinda billur gibi berrak sularla dogarlar.
Denize vardiklarinda (hic varabilmislerse), deltada, catalagzinda, yol boyunca bunyelerine katilan her turlu madde, kirlilik ve pislikler sayesinde/yuzunden cok ‘zengin’lesmislerdir ama artik ne berraktirlar ne de billur…
Hersey ve hepimiz, malesef, bu illetle maluluz.
Teşbihte hata olmaz demişler. Bu metaforu tersinden de kurabilirdim. Yani mahalleye gelen kız ve çevresindeki delikanlılar… Cinsiyetçilik konusundaki duyarlılığınız iyi ama bu duyarlılıklar yüzünden metafor yapamaz, fıkra anlatamaz hale gelirsek pek iyi olmaz.
selam arkadaşlar selam hocam daha hale tüm genç erkeklere taş çıkratırsınız .dünyamız malasaef darbeler ve sömürge işgal edeilen yerlerle gündemizde malasef acı ve gözyaşı türkiyede darbe giirşimi sagıcısı solcusu kemalisti milliyetcisini tek çatı tek görüş altında sonuçlandı.dünyada li tüm darbelere tüm işgallere kendi aklımızla kendi onurumuzla kendi yaşantımızı kendi ortaklaşa kurdugumuz dünyamız için çalışacaz…
Romantik degerlendirmenin altinda yatan gercekse Dünya tarihinin en kanli olayidir “kültür devrimi”!
Hayir bu bir kültür devrimi degildir.Bu kültüründe katlidir!
Illede Romantik benzetme yapilacaksa,Maonun Kafasini saga sola dakikada 50 kez cevirdigi oturupta ayaklarini cocuk gibi saga sola oynatmasidir.
kendi egosunu tatmin etmek icin Cini birbirine girdirmesidir!
“Karagahi bombalayin! Sanki futbol topu atiriyor bomba degilde!
Milyonlarca insan ölmüs,acligindan geberen fakir halk dahada yikima ugramis umrunda degil kültürcülerin! Extazi geciriyorlar tersine..
Bugünün gözüyle bakildiginda mao Solun basi olacagim diye Sovyetlerle catistigini anliyoruz. 66 Kitle katliamiylada bunu ispat etmistir..
Yazi Maalesef cok kültürlü olmus..
İngiltere’yi Avrupa kıtasında bir ülke olarak saymaya devam edersek, ki öyle, Jeremy Corbyn’in yeniden LP’nin genel başkanı seçilmesi ve Berlin’de Yanis Varoufakis’in kurucuları arasında olduğu ‘DiEM25’ güçlerini birleştirebilirse, Avrupa’da yeni bir sol dalga, yükselen sağ dalgayı örseleyebilecek kuvvete erişebilir.
Türkiye’den ne haber?
TEK KELİME İLE MUAZZAM
Kitabınızı satın alıp,
http://propagandayayinlari.net/notlar.html
http://www.babil.com/anarsizme-kenar-notlari-ekitabi-gun-zileli
Çeşitli sanal mecralarda bedava dağıtabilir miyim?
Evet, parasını ben ödeyip sonra bedavalaştırmış olabilirim. Bu da bir tür anarşist eylem değil mi?
Eğer kitabınızın bedava dolaşıma sokulduğunu görürseniz, polise şikayet eder misiniz?
saçma sorular dizisi 🙂
Sayın Hocam;
Devlet yönetmek zor ve pis bir iştir devlet yönetmek isteyenler aynı zamanda siyasi katillerdir elleri kanlıdır bunu kimseye hakaret etmek için yazmıyorum işin özü bu bu kadar mafia terörist düşman varsa olacaklar bunlar olur…
Keşke işçiler devrim değilde evrimle başa gelseler şiddetsiz bir biçimde belki bu da olur bugunun insanı sosyal yaşama hazır değil daha bireyci veya küçük grupçu aile klan kavim peşinde koşuyor önce global olup sonra humanist olmalıyız…
Yani demem o ki Yukardan cebrail bile gelse sosyalizmi ve barışçıllığı kuramaz bize düşen ise oturup ağlamak çünkü şiddet revaçta ve makul görünen o sırf silahlara harcanan para ile nükleer silahlara hemde ne afrikada aç kalırdı ne de işsiz oturup önce barış için konuşmalıyız sosyalizm sonra…
Zinanın sebebi kız çocuklarının okula gitmesidir:
https://www.facebook.com/Karikateist2/videos/1078811458867366/
https://eksisozluk.com/zinanin-sebebi-kiz-cocuklarinin-okula-gitmesidir–5193959?a=popular
3 Necip 22 Eylül 16 / 10pm
“Bu delikanlı 1966 yılında 20 yaşında olsa, şimdi benim yaşlarımda bir ihtiyar olmalı. Yaşıyor mu bilmiyorum ama eğer yaşıyorsa bundan 50 yıl önce ‘genç kızların’ yüreğini hoplatan parlaklığından ve yakışıklılığından çok şey kaybettiği bir gerçek.”
Butun akarsular, nehirler, irmaklar, kaynaklarinda billur gibi berrak sularla dogarlar.
Denize vardiklarinda (hic varabilmislerse), deltada, catalagzinda, yol boyunca bunyelerine katilan her turlu madde, kirlilik ve pislikler sayesinde/yuzunden cok ‘zengin’lesmislerdir ama artik ne berraktirlar ne de billur…
Hersey ve hepimiz, malesef, bu illetle maluluz.
4 kadir 23 Eylül 16 / 9pm
selam arkadaşlar selam hocam daha hale tüm genç erkeklere taş çıkratırsınız .dünyamız malasaef darbeler ve sömürge işgal edeilen yerlerle gündemizde malasef acı ve gözyaşı türkiyede darbe giirşimi sagıcısı solcusu kemalisti milliyetcisini tek çatı tek görüş altında sonuçlandı.dünyada li tüm darbelere tüm işgallere kendi aklımızla kendi onurumuzla kendi yaşantımızı kendi ortaklaşa kurdugumuz dünyamız için çalışacaz…
5 hortlak 24 Eylül 16 / 10am
Romantik degerlendirmenin altinda yatan gercekse Dünya tarihinin en kanli olayidir “kültür devrimi”!
Hayir bu bir kültür devrimi degildir.Bu kültüründe katlidir!
Illede Romantik benzetme yapilacaksa,Maonun Kafasini saga sola dakikada 50 kez cevirdigi oturupta ayaklarini cocuk gibi saga sola oynatmasidir.
kendi egosunu tatmin etmek icin Cini birbirine girdirmesidir!
“Karagahi bombalayin! Sanki futbol topu atiriyor bomba degilde!
Milyonlarca insan ölmüs,acligindan geberen fakir halk dahada yikima ugramis umrunda degil kültürcülerin! Extazi geciriyorlar tersine..
Bugünün gözüyle bakildiginda mao Solun basi olacagim diye Sovyetlerle catistigini anliyoruz. 66 Kitle katliamiylada bunu ispat etmistir..
Yazi Maalesef cok kültürlü olmus..
6 Anonim 24 Eylül 16 / 5pm
İngiltere’yi Avrupa kıtasında bir ülke olarak saymaya devam edersek, ki öyle, Jeremy Corbyn’in yeniden LP’nin genel başkanı seçilmesi ve Berlin’de Yanis Varoufakis’in kurucuları arasında olduğu ‘DiEM25′ güçlerini birleştirebilirse, Avrupa’da yeni bir sol dalga, yükselen sağ dalgayı örseleyebilecek kuvvete erişebilir.
Türkiye’den ne haber?
Read more: http://www.gunzileli.com/2016/09/22/cin-kultur-devrimi-ve-farkli-beklentiler/#ixzz4LvVGSWQ4
Zinanın sebebi kız çocuklarının okula gitmesidir:
https://www.facebook.com/Karikateist2/videos/1078811458867366/
https://eksisozluk.com/zinanin-sebebi-kiz-cocuklarinin-okula-gitmesidir–5193959?a=popular
3 Necip 22 Eylül 16 / 10pm
“Bu delikanlı 1966 yılında 20 yaşında olsa, şimdi benim yaşlarımda bir ihtiyar olmalı. Yaşıyor mu bilmiyorum ama eğer yaşıyorsa bundan 50 yıl önce ‘genç kızların’ yüreğini hoplatan parlaklığından ve yakışıklılığından çok şey kaybettiği bir gerçek.”
Butun akarsular, nehirler, irmaklar, kaynaklarinda billur gibi berrak sularla dogarlar.
Denize vardiklarinda (hic varabilmislerse), deltada, catalagzinda, yol boyunca bunyelerine katilan her turlu madde, kirlilik ve pislikler sayesinde/yuzunden cok ‘zengin’lesmislerdir ama artik ne berraktirlar ne de billur…
Hersey ve hepimiz, malesef, bu illetle maluluz.
4 kadir 23 Eylül 16 / 9pm
selam arkadaşlar selam hocam daha hale tüm genç erkeklere taş çıkratırsınız .dünyamız malasaef darbeler ve sömürge işgal edeilen yerlerle gündemizde malasef acı ve gözyaşı türkiyede darbe giirşimi sagıcısı solcusu kemalisti milliyetcisini tek çatı tek görüş altında sonuçlandı.dünyada li tüm darbelere tüm işgallere kendi aklımızla kendi onurumuzla kendi yaşantımızı kendi ortaklaşa kurdugumuz dünyamız için çalışacaz…
5 hortlak 24 Eylül 16 / 10am
Romantik degerlendirmenin altinda yatan gercekse Dünya tarihinin en kanli olayidir “kültür devrimi”!
Hayir bu bir kültür devrimi degildir.Bu kültüründe katlidir!
Illede Romantik benzetme yapilacaksa,Maonun Kafasini saga sola dakikada 50 kez cevirdigi oturupta ayaklarini cocuk gibi saga sola oynatmasidir.
kendi egosunu tatmin etmek icin Cini birbirine girdirmesidir!
“Karagahi bombalayin! Sanki futbol topu atiriyor bomba degilde!
Milyonlarca insan ölmüs,acligindan geberen fakir halk dahada yikima ugramis umrunda degil kültürcülerin! Extazi geciriyorlar tersine..
Bugünün gözüyle bakildiginda mao Solun basi olacagim diye Sovyetlerle catistigini anliyoruz. 66 Kitle katliamiylada bunu ispat etmistir..
Yazi Maalesef cok kültürlü olmus..
6 Anonim 24 Eylül 16 / 5pm
İngiltere’yi Avrupa kıtasında bir ülke olarak saymaya devam edersek, ki öyle, Jeremy Corbyn’in yeniden LP’nin genel başkanı seçilmesi ve Berlin’de Yanis Varoufakis’in kurucuları arasında olduğu ‘DiEM25′ güçlerini birleştirebilirse, Avrupa’da yeni bir sol dalga, yükselen sağ dalgayı örseleyebilecek kuvvete erişebilir.
Türkiye’den ne haber?
Read more: http://www.gunzileli.com/2016/09/22/cin-kultur-devrimi-ve-farkli-beklentiler/#ixzz4LvVGSWQ4
Zinanın sebebi kız çocuklarının okula gitmesidir:
https://www.facebook.com/Karikateist2/videos/1078811458867366/
https://eksisozluk.com/zinanin-sebebi-kiz-cocuklarinin-okula-gitmesidir–5193959?a=popular
3 Necip 22 Eylül 16 / 10pm
“Bu delikanlı 1966 yılında 20 yaşında olsa, şimdi benim yaşlarımda bir ihtiyar olmalı. Yaşıyor mu bilmiyorum ama eğer yaşıyorsa bundan 50 yıl önce ‘genç kızların’ yüreğini hoplatan parlaklığından ve yakışıklılığından çok şey kaybettiği bir gerçek.”
Butun akarsular, nehirler, irmaklar, kaynaklarinda billur gibi berrak sularla dogarlar.
Denize vardiklarinda (hic varabilmislerse), deltada, catalagzinda, yol boyunca bunyelerine katilan her turlu madde, kirlilik ve pislikler sayesinde/yuzunden cok ‘zengin’lesmislerdir ama artik ne berraktirlar ne de billur…
Hersey ve hepimiz, malesef, bu illetle maluluz.
4 kadir 23 Eylül 16 / 9pm
selam arkadaşlar selam hocam daha hale tüm genç erkeklere taş çıkratırsınız .dünyamız malasaef darbeler ve sömürge işgal edeilen yerlerle gündemizde malasef acı ve gözyaşı türkiyede darbe giirşimi sagıcısı solcusu kemalisti milliyetcisini tek çatı tek görüş altında sonuçlandı.dünyada li tüm darbelere tüm işgallere kendi aklımızla kendi onurumuzla kendi yaşantımızı kendi ortaklaşa kurdugumuz dünyamız için çalışacaz…
5 hortlak 24 Eylül 16 / 10am
Romantik degerlendirmenin altinda yatan gercekse Dünya tarihinin en kanli olayidir “kültür devrimi”!
Hayir bu bir kültür devrimi degildir.Bu kültüründe katlidir!
Illede Romantik benzetme yapilacaksa,Maonun Kafasini saga sola dakikada 50 kez cevirdigi oturupta ayaklarini cocuk gibi saga sola oynatmasidir.
kendi egosunu tatmin etmek icin Cini birbirine girdirmesidir!
“Karagahi bombalayin! Sanki futbol topu atiriyor bomba degilde!
Milyonlarca insan ölmüs,acligindan geberen fakir halk dahada yikima ugramis umrunda degil kültürcülerin! Extazi geciriyorlar tersine..
Bugünün gözüyle bakildiginda mao Solun basi olacagim diye Sovyetlerle catistigini anliyoruz. 66 Kitle katliamiylada bunu ispat etmistir..
Yazi Maalesef cok kültürlü olmus..
6 Anonim 24 Eylül 16 / 5pm
İngiltere’yi Avrupa kıtasında bir ülke olarak saymaya devam edersek, ki öyle, Jeremy Corbyn’in yeniden LP’nin genel başkanı seçilmesi ve Berlin’de Yanis Varoufakis’in kurucuları arasında olduğu ‘DiEM25′ güçlerini birleştirebilirse, Avrupa’da yeni bir sol dalga, yükselen sağ dalgayı örseleyebilecek kuvvete erişebilir.
Türkiye’den ne haber?
Read more: http://www.gunzileli.com/2016/09/22/cin-kultur-devrimi-ve-farkli-beklentiler/#ixzz4LvVGSWQ4
Zinanın sebebi kız çocuklarının okula gitmesidir:
https://www.facebook.com/Karikateist2/videos/1078811458867366/
https://eksisozluk.com/zinanin-sebebi-kiz-cocuklarinin-okula-gitmesidir–5193959?a=popular
3 Necip 22 Eylül 16 / 10pm
“Bu delikanlı 1966 yılında 20 yaşında olsa, şimdi benim yaşlarımda bir ihtiyar olmalı. Yaşıyor mu bilmiyorum ama eğer yaşıyorsa bundan 50 yıl önce ‘genç kızların’ yüreğini hoplatan parlaklığından ve yakışıklılığından çok şey kaybettiği bir gerçek.”
Butun akarsular, nehirler, irmaklar, kaynaklarinda billur gibi berrak sularla dogarlar.
Denize vardiklarinda (hic varabilmislerse), deltada, catalagzinda, yol boyunca bunyelerine katilan her turlu madde, kirlilik ve pislikler sayesinde/yuzunden cok ‘zengin’lesmislerdir ama artik ne berraktirlar ne de billur…
Hersey ve hepimiz, malesef, bu illetle maluluz.
4 kadir 23 Eylül 16 / 9pm
selam arkadaşlar selam hocam daha hale tüm genç erkeklere taş çıkratırsınız .dünyamız malasaef darbeler ve sömürge işgal edeilen yerlerle gündemizde malasef acı ve gözyaşı türkiyede darbe giirşimi sagıcısı solcusu kemalisti milliyetcisini tek çatı tek görüş altında sonuçlandı.dünyada li tüm darbelere tüm işgallere kendi aklımızla kendi onurumuzla kendi yaşantımızı kendi ortaklaşa kurdugumuz dünyamız için çalışacaz…
5 hortlak 24 Eylül 16 / 10am
Romantik degerlendirmenin altinda yatan gercekse Dünya tarihinin en kanli olayidir “kültür devrimi”!
Hayir bu bir kültür devrimi degildir.Bu kültüründe katlidir!
Illede Romantik benzetme yapilacaksa,Maonun Kafasini saga sola dakikada 50 kez cevirdigi oturupta ayaklarini cocuk gibi saga sola oynatmasidir.
kendi egosunu tatmin etmek icin Cini birbirine girdirmesidir!
“Karagahi bombalayin! Sanki futbol topu atiriyor bomba degilde!
Milyonlarca insan ölmüs,acligindan geberen fakir halk dahada yikima ugramis umrunda degil kültürcülerin! Extazi geciriyorlar tersine..
Bugünün gözüyle bakildiginda mao Solun basi olacagim diye Sovyetlerle catistigini anliyoruz. 66 Kitle katliamiylada bunu ispat etmistir..
Yazi Maalesef cok kültürlü olmus..
6 Anonim 24 Eylül 16 / 5pm
İngiltere’yi Avrupa kıtasında bir ülke olarak saymaya devam edersek, ki öyle, Jeremy Corbyn’in yeniden LP’nin genel başkanı seçilmesi ve Berlin’de Yanis Varoufakis’in kurucuları arasında olduğu ‘DiEM25′ güçlerini birleştirebilirse, Avrupa’da yeni bir sol dalga, yükselen sağ dalgayı örseleyebilecek kuvvete erişebilir.
Türkiye’den ne haber?
Read more: http://www.gunzileli.com/2016/09/22/cin-kultur-devrimi-ve-farkli-beklentiler/#ixzz4LvVGSWQ4
6 Anonim 24 Eylül 16 / 5pm
İngiltere’yi Avrupa kıtasında bir ülke olarak saymaya devam edersek, ki öyle, Jeremy Corbyn’in yeniden LP’nin genel başkanı seçilmesi ve Berlin’de Yanis Varoufakis’in kurucuları arasında olduğu ‘DiEM25′ güçlerini birleştirebilirse, Avrupa’da yeni bir sol dalga, yükselen sağ dalgayı örseleyebilecek kuvvete erişebilir.
Türkiye’den ne haber?
Read more: http://www.gunzileli.com/2016/09/22/cin-kultur-devrimi-ve-farkli-beklentiler/#ixzz4LvVGSWQ4
Read more: http://www.gunzileli.com/2016/09/22/cin-kultur-devrimi-ve-farkli-beklentiler/comment-page-1/#comments#ixzz4LvWMkoZ1
toplantıya gittim.normalde bizim solu iyi bildiğim için bu tür toplantılara gitmezdim o gün bir ağabeyle toplantı vesilesi ile buluşalım dedik. gitmez olaydım, sıkıntıdan patladım. konuşmacılar aldı eline tozlu kitapları çangayçek,sunyatsen,hay huy ( böyle biri var şaka yapmıyorum) diyerek 2-3 saat okuma yaptılar. kültür devrimi bana göre “kartal bakışı” ile bakarsak son duruşmada feto-tayyip kavgası gibi koltuk ve iktidar kavgası.mao rakiplerini “halkı” kullanarak entegre etmiş.bu arada da 300-400 bin kişi de katledilmiş. konuşmacılardan en mekanik fanatik olanı “devrimin yaşaması için 300 bin kişinin ölmesi önemsiz ” deyince bir hayat bile önemli ” dedim,kulak asmadı. bunu söylerken mao ‘nun “atom savaşı çıkarsa 3 milyar insan yok olur ama sosyalizm dünyaya hakim olur yok olan nüfus zamanla yeniden çoğalır ” lafı geldi aklıma. söz alıp ,kültür devrimi meselesinin temelde mao’nun iktidar kavgası manevrası olduğunu, asıl meselenin iktidarı almak değil onu yok etmek ve devrimin asli vazifesinin de yalnız iktidarı değil kafalardaki iktidarı da yok etmek olduğunu söyledim. muzaffer oruçoğlu’nun “devlet ve kömün” eserine ve “özel mülkiyetin şahı namustur” yaklaşımına ,erkeğin kadın üzerindeki on bin yıllık tahakkümüne dikkat çektim. tarihin bakunin’i haklı çıkarttığını söyledim. kafama domates atmadılar ama söz vermeyerek ,”yeter artık” diyerek toplantıda tek farklı sesi panelisti ,sunum yapanı ile susturdular. biraz daha konuşabilseydim gün zileli’den alıntılar yapmak gibi “revizyonist” planlm vardı. mekanik fanatik konuşmacılardan biri “oruçoğlu ruhunu oportınızme satmış bir insandır ” dedi. mekanikle tartışacaktım ama yanımdaki ağabey ve şair kökenli kibar oturum başkanı izin vermedi. velhasıl kelam hiç bir şey katmadı bana kültür devrimi paneli ,kitap standından aldığım kitabı saymazsak…
Marksist bir yazardan anarşizan bir yazı:
http://ilerihaber.org/yazar/kulturlesmeuzerine-62362.html
Gün bey ilk öncelikle sizlere devrimci selamlarımı iletiyorum sizin gibi nesillerin yetimesi için soldaki ayrışmalarınızı makaleler şeklinde yazmanız daha etkili olacaktır mesela ulusal sol Türk solu gibi paradokları tezat oluşumları sosyalizmle ayrıştıran yazılarını bekliyorum buna Kemalizm de dahil
Paşa: Köylü milletin efendisidir!
Yaver: Ahahahasdfghjk 😀
Paşa: Ne gülüyorsun yaver?!
Yaver: Dalga geçiyorsunuz sandım paşam.
Sadece bir ekleme yapmak istedim, 刘少奇 için Liu Şao Şi’dense Liu Şavçi daha yakın bir okunuş-çeviri gibi sanki.