Site Logosu

Gün Zileli

Aşk ve Devrim

Yenilgicilik!

Anti-emperyalizm ve Ulusalcılık, Savaş, Siyasi Tahlil


Neyse ki, bizim televizyonun kumandasını birkaç gün önce Keje’nin üç aylık yavrusu Mavro yedi de biz de Türk medyasının düşürülen savaş uçağı üzerine koparttığı kulak tırmalayan yaygaranın saldırısından, çok bilmiş uzmanların devletten de devletçi yorumlarını dinlemek zorunda kalmaktan bir ölçüde kurtulduk. TV bir tek Haber Türk kanalını alıyor şu anda. Gerçi bu kanalın gürültüsü bile tek başına kafa şişirmeye yetiyor ya.

 

Hele şu “soğukkanlılık” mesajları iyice sahtekârca ve komik. “Barış” mesajları ise, iyi niyetli olsa bile oldukça safça. Soğukkanlı olmanın pek bir faydası olmaz, barış lafları ise sadece resmen ilan edilmemiş bir savaşın üstünü örtmeye yarar. Türkiye-Suriye savaşı aylar önce başlamış bulunuyor. Resmen ilan edilmemiş bir savaştır bu ve devam etmektedir. Suriye, düşürdüğü uçağı, Türk uçağı olduğunu bilmeden düşürmüş. Bu gerçek olsa bile sonuç değişmezdi. Devletler, savaş halinde oldukları devletlerin uçaklarını ya da kuşkulu buldukları bir savaş uçağını düşürürler. Türkiye de, sınırlarını aşan bir başka devletin uçağını gördüğü an düşürürdü. Savaş halindeki devletler genelde böyle davranırlar. Hiçbir devletin silahlı gücü, savaş halinde olduğu devletin uçağını uyarmaz. Böyle bir beklenti saçma. Hamama (savaşa) giren terlemeyi de göze almış demektir. Üstelik kaçakçı Kürt köylülerini bile uyarmaya gerek görmeden bombalayanların böyle bir “uyarı” beklentisi içinde olması oldukça ironik.

 

Bugün sorun, savaş çıkıp çıkmayacağı değil, savaşın resmen ilan edilip edilmeyeceğidir. Çünkü savaş zaten çıkmıştır. Suriye’nin içerisine silahlar Türkiye’nin üzerinden sevk edilmektedir. Türkiye’nin ajanları Suriye’nin içinde cirit atmakta, doğrudan örgütlenme faaliyeti yürütmektedirler. Zaten diplomatik ilişkiler de sıfıra indirilmiştir. Bu savaş değildir de nedir? Hükümet savaşı resmen ilan ederse savaşın seyrinde çok da fazla bir değişiklik olmayacaktır. Ya da şöyle diyelim: Savaş resmen ilan edilmese de Türkiye ile Suriye arasındaki savaş şiddetlenerek devam edecektir. Bu durumda devrimcilerin “barış” gevezeliği yapması abesle iştigal etmek olur.

 

Lenin’i çok eleştiririm ama onun savaş karşısındaki tutumunun bugün de hepimize örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Bu saatten sonra, yani savaş çoktan başlamışken barış duaları okumanın hiçbir faydası yoktur. Bu saatten sonra yapılması gereken şey, Lenin’in çok güzel tanımladığı gibi, yenilgiciliktir. Daha açık bir ifadeyle, artık savaşa son verecek olan tek şey, savaşan tarafların yenilmesidir. Her iki taraftaki devrimcilerin görevi, kendi taraflarındaki savaş gücünün yenilmesi için çalışmaktır.

 

Hem Türkiye tarafında, hem de Suriye tarafında savaş makinelerinin çarklarına kum dökmek yani. Her iki tarafın birbirinin savaş gücünü tahrip etmesi de bizim lehimize işler bu koşullarda.

 

Savaş makinelerinin çarklarını kırmak için Türkiye’de ve Suriye’de yaşayan halklar el ele vermeli, her iki tarafın ordularındaki askerler kardeşleşmelidir.

 

Başlamış bulunan savaşa son vermenin tek yolu yenilgiciliktir.

 

Gün Zileli

24 Haziran 2012

www.gunzileli.com

gunzileli@hotmail.com

 

 

 

 

 

28 Comments

  1. özgürlükçü

    sayın zileli kedi olalı ilk defa fareyi yakaladı.çok isabetli ve olumlu yazı olmuş.pratik özgürlükçü devrimci mücadelenin dışına düşmüş yeni bir cümle kuramayıp bilinenleri tekrardan öte bir özelliği olmayan verimsiz yazıların üstüne bu seviyedeki pratik işlevi olabilen öneri ve yazı için zileliyi kutlamak gerek.suriye ve türkiye halklarına en olumlu öneriyi yapıp iki ülke egemen efendilerinin oyununu bozma önerisi yapacak seviyede milli duygulardan arınıp özgürleşmiş zileli hepimizin duygularını paylaşmıştır.vallahi bunca eleştirinin sahibi olarak şaşırmadım değil.galiba istemesek bile yaşanan hayatın pratiği hepimizin zihnindeki karakolları özgürleştiriyor

  2. Gün Zileli

    sen beni hiç tanımamışsın Özgürlükçü. Bunları söylemek benim açımdan bir yenilik değil.

  3. çömez

    iyi de birey olarak ben ne yapabilirim?!

  4. BaranaS

    Bakmayın herşeye karşı görünmelerine.
    Aslında son tahlilde ve özünde emperyalizmin en saldırgan ve en savaşcı kesimlerinin politikaları aklanmış oluyor.
    Zileli Lenin’i hiç anlamamış.
    Lenin Suriye gibi ezilen ülkelerin emperyalizme direnişini selamlar.

  5. kadir_izmir

    U.S.A VE TURKİYE keşif uçakları malum binlerce insanı üzüerine ileride çok uzak olmayan şekilde bomba şeklinde geri dönecekti. Türkiye ve Abd ortaasyada jandarma rolunu yüzyılarca uygularlar.Esad ise kendi malvarlıgı kaygısında olan iktidardır.Amaç Iraka afganıstana tüm ortaasyaya keşif yapılıp tüm yerleri vurmaktır.YADA ortaasyaya bahar devrimi dedikleri rüzgarı oluşturmak .rüzgar kendi adamlarını iktadarı almasını saglamak. Türkiye ve ABD mazlum güçsüz korumazsız insanlardan elini birana önce çekmelidir.ilerde bu insanlar kızılcım topu gibi patlayacaktır gerçek devrim gercek aşk karşıklıksız yapılan yardımdır.BU DÜNYAYI YAKARSA MAZLUMLAR EZİLMİŞLER YAKSIN ZALİMLERE İNAT YAŞASIN AŞK YAŞASIN DEVRİM YAŞASIN ANARŞİ….

  6. özgürlükçü

    baranaS ın yükselen savaş tamtamlarından olsa gerek milli duyguları zirve yapıp milli bir tahlil yapmış.toplumsal devrimcilerin savaş makinası ve aygıtlarına ihtiyaci olmadığını bilmemesi çok normal nede olsa onun gibilerin milli duyguları var emperyalistlere gelince milli duyguları zihnini körelttiğinden hemen yanındaki kendi emperyallerini göremez olursun savaş aygıtlarını kutsar olursun. bu kafayla milli devrimci olabilirsin ama onunda modası ve vakti geçti sen milli devrim yapıyorum derken emperyallerine hizmet ettiğini bile anlayamazsın.tipik politik devrimci toplumsal devrimci farkı bu olsa gerek zileliyi savunacağım hiç aklıma gelmezdi?

  7. ???

    gün zileli’yi savunmak çok mu kötü bir şey? anlamıyorum şu insanları?!..

  8. özgürlükçü

    kişileri savunup eleştirmek, önerilen düşünce ve yorumlardan hareketle hepimizin dşünceleri kişiselleştirip verimli tartışmaları verimsizleştiriyoruz.bu tarzın bir miktar kendimizden kalkan ben merkezli hastalıklarımızdan kaynaklanacağı gibi giderek kendini dayatan nitelik alması bizim cenahın en önemli eksiklik ve yetmezliklerinden olduğunu söylemeliyiz.toplumsal devrimin dinamiklerindede görülen bu yetmezlikten sonra toplumsal devrimin alması gereken yolun çok uzun olduğunu söylersek haksızlık yapmış olmayız

  9. çıracı

    (AKP diktatörlüğünün alt-emperyalist taşeronluk politikasının en yeni aşaması…)

    Başbakanlık’tan açıklama ‘Suriye vuruldu’

    3 Ekim 2012

    Başbakanlık’tan yapılan yazılı açıklamada Suriye’nin Akçakale’deki patlamadan sonra vurulduğu belirtildi.

    Başbakanlık’tan yapılan yazılı açıklamada Suriye’nin Akçakale’deki patlamadan sonra vurulduğu belirtildi.

    Başbakanlık açıklamasında, ”Bu menfur saldırıya, sınır bölgesindeki Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından angajman kuralları doğrultusunda anında gereken karşılık verilmiş, radarla tespit edilen Suriye’deki noktalara top atışı yapılarak hedefler vurulmuştur” ifadelerine yer verildi.

    Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, ”Türkiye angajman kuralları ve uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, Suriye rejiminin, ulusal güvenliğimize yönelik bu tür provokasyonlarını asla karşılıksız bırakmayacaktır” denildi.

    Başbakanlıktan yapılan açıklama şöyle:

    “Bugün saat 16.30 sularında Suriye rejim güçlerince açılan top ateşi sonucunda, Şanlıurfa’ya bağlı Akçakale ilçemizde 5 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 9 vatandaşımız da yaralanmıştır.

    Bu menfur saldırıya, sınır bölgesindeki silahlı kuvvetlerimiz tarafından angajman kuralları doğrultusunda anında gereken karşılık verilmiş; radarla tespit edilen Suriye’deki noktalara top atışı yapılarak hedefler vurulmuştur.

    Olayla ilgili olarak Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla Dışişleri Bakanlığımız tarafından gerekli diplomatik girişimler derhal başlatılarak, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon ve Birleşmiş Milletler Konseyi üyesi bazı ülkelerin dışişleri bakanları ile telefon görüşmeleri yapılmıştır.

    Bu çerçevede NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile de bir telefon görüşmesi yapılmış; NATO Konseyi’nin acil olarak toplanması kararlaştırılmıştır.

    Türkiye, angajman kuralları ve uluslararası hukuk çerçevesinde, Suriye rejiminin ulusal güvenliğimize yönelik bu tür provokasyonlarını asla karşılıksız bırakmayacaktır.

    Olayda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır ve metanet; yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.

    Kamuoyuna duyurulur.”

    (soL -Haber Merkezi)

  10. çıracı

    Halkevleri, HDK, ÖDP, TKP’den ortak açıklama ‘AKP’nin savaş politikalarına karşı Taksim’deyiz’

    3 Ekim 2012

    Akçakale’de meydana gelen ölümler üzerine ortak bir açıklama yapan Halkevleri, HDK, ÖDP, TKP, AKP’nin savaş politikalarına karşı olan herkesi yarın saat 19:00’da İstanbul’da Taksim Meydanı’na çağırdı.

    Akçakale’de meydana gelen ölümler üzerine Halkevleri, HDK, ÖDP, TKP’den ortak bir açıklama yapıldı. Açıklamada “ölümlerin sorumlusu AKP” denilirken şu ifadelere yer verildi:

    “AKP’nin emperyalistlerin teşviki ile sürdürdüğü bölgesel savaş çığırtkanlığı, Suriye’de iç savaşı kışkırtma hamleleri, giderek tırmandırdığı savaş politikaları Akçakale’de yitirilen canların sorumlusudur.

    AKP’nin savaş politikalarına karşı olan herkesi yarın (4 Ekim Perşembe günü) saat 19:00’da İstanbul’da Taksim Meydanı’na çağırıyoruz.

    Halkevleri, HDK, ÖDP, TKP”

    (soL -Haber Merkezi)

  11. 30 bin ölünün sorumlusu

    Eset fasist rejiminin öldürdügü 30 bin müslümanin kaninda
    Halkevleri, HDK, ÖDP, TKP, 49 fraksiyon ve friksiyonun, ve bilumum Stalinci zalimlerin, insanlik düsmanlarinin, eli kanli komünist ergenekoncu çetelerin ve mezhepçi ilkellerin de sorumlulugui vardir, bedel ödeyecekler, ödesinler. Tarihin süprüntüleri, ilkel kalintilar.

  12. çıracı

    Yaklaşmakta olan felaketin ayak sesleri:
    http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/suriye-tezkeresi-bakanlar-kurulundan-gecti-haberi-60416

  13. çıracı

    (Tekrarlamakta fayda vardır :)) Yeni bir “1 Mart 2003” tokadı için, bu gün 19:00’da Taksim’e!!! http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=48300&ref=halkevleri

  14. Anonim

    Türkiye-Suriye Arasında Sıcak Çatışma; Kürdler Ne Yapmalı?

    http://www.nasname.com/tr/11422.html

    Kemalist/Faşist Cepheden “Savaşa Hayır” Mitingi

    http://www.nasname.com/tr/11423.html

  15. özgürlükçü

    Yorum, hakaret nedeniyle kaldırıldı. Admin

  16. çıracı

    http://www.sendika.tv/index.php?eylem=izle&id=592

  17. BM Güvenlik Konseyi Suriye'yi kinadi

    Bütün dünya Suriye’yi kinar etnikçi, mezhepçi, fasist ve ilkel Türkiye solu ise Eset rejiminden yana, iste solun Türkiye’deki korku ve sefaleti, sakin anneme Türkiye’de solcu oldugumu söylemeyin o beni neo-nazi saniyor.

  18. BM Güvenlik Konseyi Suriye'yi kinadi

    Yorum, hakaret nedeniyle kaldırıldı.

  19. çıracı

    Bakalım ayın 20’sinde savaş karşıtları da barikatlara yüklenecekler mi?
    http://www.muhalefet.org/haber-valilik-gaziantep-mitingini-erteledi-12-4703.aspx

  20. çıracı

    (EYLEM DUYURUSU !!!)

    Savaş karşıtları 20 Ocak’ta sokaklarda olacak

    18 Ocak 2013 Cuma

    Emek ve demokrasi güçleri DİSK, KESK, TMMOB, TTB çağrıcılığında 20 Ocak Pazar günü “ABD Emperyalizminin Taşeronu Olmayacağız” diyerek,“Suriye’de Emperyalist Müdahaleye Hayır, Ortadoğu’nun Geleceğini Ortadoğu Halkları Belirleyecek!” şiarıyla sokağa çıkıyor.

    DİSK, KESK, TMMOB ve TTB çağrıcılığında 20 Ocak 2013 Pazar günü birçok kentte yürüyüş ve basın açıklamaları gerçekleştirilecek.

    KESK-DİSK-TMMOB-TTB öncülüğünde emek ve demokrasi güçleri, “ABD Emperyalizminin Taşeronu Olmayacağız! Ortadoğu’nun Geleceğine Halklar Karar Versin! Suriye’de Emperyalist Müdahaleye Hayır!” şiarıyla alanlarda olacak.

    İllerdeki yürüyüş ve basın açıklaması programı;

    Gaziantep:
    Toplanma Yeri: Kırkayak Parkı
    Toplanma Saati: 12.00
    Basın Açıklaması: Demokrasi Parkı
    Basın Açıklaması Saati: 12.30

    İstanbul:
    Toplanma Yeri: Kadıköy Et Balık Kurumu Önü
    Toplanma Saati: 13.00
    Basın Açıklaması: Kadıköy İskele Meydanı

    Ankara:
    Toplanma Yeri: Kolej Meydanı
    Toplanma Saati: 12.30
    Basın Açıklaması: Sakarya Meydanı

    İzmir:
    Toplanma Yeri: Konak Eski Sümerbank Önü
    Toplanma Saati: 15.00
    Basın Açıklaması: Belçika Konsolosluğu Önü
    ­
    Bolu:
    Toplanma Yeri / basın açıklaması: Akbank Önü
    Toplanma Saati: 12.30

    Bursa:
    Toplanma Yeri: Fomora Meydanı
    Toplanma Saati: 14.00
    Basın Açıklaması: Kent Meydanı

    Elazığ:
    Toplanma Yeri / Basın Açıklaması: Postane Meydanı
    Toplanma Saati: 13.00

    Edirne
    Toplanma Yeri: Edirne Belediyesi Önü
    Toplanma Saati: 13.00
    Basın Açıklaması: PTT Önü

    Giresun:
    Toplanma Yeri: Atatürk Meydanı
    Toplanma Saati: 13.00
    Basın Açıklaması: Atatürk Meydanı

    Hatay:
    Toplanma Yeri / Basın Açıklaması: Antakya Ulus Meydanı
    Toplanma Saati: 12.00

    Mardin:
    Toplanma Yeri: Mardin Eğitim Sen Binası
    Basın Açıklaması: Karayolları Parkı
    Basın Açıklaması saati: 13.00

    Kırklareli:
    Toplanma Yeri / Basın Açıklaması: TMMOB Lokali
    Toplanma Saati: 12.30

    Ordu
    Toplanma Yeri / Basın Açıklaması: Tahıl Pazarı
    Toplanma Saati: 13.00

    Sinop:
    Toplanma Yeri / Basın Açıklaması: Uğur Mumcu Meydanı
    Toplanma Saati: 12.30

    Tarsus
    Toplanma Yeri: Postahane önü
    Saat: 12.30

    Tekirdağ:
    Toplanma yeri /Basın Açıklaması: Tuğlalı Parkı
    Basın Açıklaması Saati: 12.30

    Adana (19 Ocak Cumartesi günü):
    Toplanma Yeri/ Basın Açıklaması: İncirlik Üssü Önü
    Toplanma Saati: 13.00

    DİSK, KESK, TMMOB, TTB tarafından yapılan ortak çağrı;

    ABD Emperyalizminin Taşeronu Olmayacağız!
    Ortadoğu’nun Geleceğini Ortadoğu Halkları Belirleyecek!
    Suriye’ye Emperyalist Müdahaleye Hayır!

    AKP hükümetinin görev edindiği taşeronluk rolü ile ABD’nin bölgesel işbirlikçisi olma ısrarını sürdürmesi, ülkemizi Suriye’deki iç savaşın merkez üssü haline getirmekte, emperyalizmin cephe ülkesi olarak konumlandırmaktadır. Bugüne kadar Suriye’deki farklı etnik ve mezheplere yönelik tehditleri körükleyerek iç savaş ortamını yaratan silahlı çeteler, AKP hükümetinin kararları ile desteklenmiş, askeri eğitim kampları ve istihbarat bürolarıyla savaşa geniş olanaklar sunmuştur. Kimyasal silah bahanesiyle Kürecik’te Füze Kalkanı Radar sistemi kurulmuş, ABD’nin savaş örgütü NATO çoğu ülkede karargâh kapatırken Kara Komutanlığı Karargâhını İzmir’de kurmaya karar vermiştir. Şimdi ise üç yere yerleştirilecek olan Patriot Füzeleri hızla ülkemize konuşlandırılmakta, bunun yanında “ölüm füzeleri” olarak anılan ABD’den satın alınan Sidewinder füzeleri ülkemize taşınmaktadır.

    Kimi zaman fiili bir müdahaleye dönüşen Suriye’ye dönük örtülü bir müdahale sürecinde ülkemiz hızla savaşın askeri üssü haline getirilirken, AKP hükümeti bir yandan tüm bu yığınakların ve karargâhların “savunma” amacı ile kurulduğunu ileri sürmekte, bir yandan da bizzat Başbakan’ın kendisi ‘Bu topraklar NATO topraklarıdır’ ifadeleri ile ülkenin bağımsızlığının yok edildiğini ilk ağızdan tescil etmektedir.

    NATO, ABD tarafından bugüne kadar sürdürülen ‘demokrasi ve özgürlüklerin savunulması’ adı altında yürüttüğü emperyalist işgal ve savaş politikalarının en etkili örgütü olmuştur.

    NATO, bu işlevi ile savaşı yaratan, körükleyen, kendi dışındaki dünyanın yaşama olanağını sınırlayan bir örgüttür. Dolayısıyla bugüne kadar “güvenlik” gerekçeleri ile konuşlandırılan tüm NATO üsleri ve silahları sürdürülen emperyalist işgalin, ABD’nin yeni saldırı stratejileriyle şekillenen örtülü müdahalenin bir aracıdır.

    Bizler anti-emperyalist emek ve meslek örgütleri olarak;

    • Ülkemizin NATO üsleriyle ve ABD’nin kanlı savaşa hazırlık yaptığı askeri üsleriyle kuşatılmasına;

    • Emperyalizmin maşası haline gelerek komşularıyla savaşın eşiğine gelmesine;

    • Kanlı tarihe ortaklık edecek bir ülkeye dönüşmesine asla izin vermeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.

    • Bu uğurda sürdürdüğümüz mücadelemizde dün olduğu gibi bugün de tüm savaş karşıtlarıyla birlikte “ABD Emperyalizminin Taşeronu Olmayacağız” diyecek,

    • “Suriye’de Emperyalist Müdahaleye Hayır, Ortadoğu’nun Geleceğini Ortadoğu Halkları Belirleyecek!” şiarımızla yine meydanlarda olacağız.

    Emperyalizm Ortadoğu‘da tüm çıplaklığıyla hegemonyasını güçlendirecek yeni bir dönemi başlatırken, Ortadoğu halklarının gerçek özgürlük ve demokrasi temelli gelecekleri ancak anti-emperyalist bir mücadele ile inşa edilebilecektir. Tıpkı ülkemizde de ancak bağımsızlık ve özgürlüğün emperyalizme ve işbirlikçilere karşı mücadeleyle kazanılacağı gibi.

    Şimdi, bölgesel güç olma hevesiyle yanıp tutuşan, ülkemizi emperyalizmin askeri üssüne dönüştürmeye çalışan AKP hükümetine dur deme zamanıdır!

    Şimdi, savaş çığlıkları atanlara karşı, gelecekleri ve kaderleri ellerinden alınmış halkların kardeşliği için sorumluluk alma zamanıdır!

    Suriye halklarının geleceğini ellerinden alan ve yaşadığımız toprakları ABD emperyalizminin kirli üssü haline getirilmesine karşı eşit, özgür, demokratik ve bağımsız bir ülke mücadelesini hep birlikte büyütmeye çağrımızdır!

    (muhalefet.org)

  21. çıracı

    İlginç bir istatistiksel örüntü:
    http://www.globalresearch.ca/the-pentagons-ides-of-march-best-month-to-go-to-war/5326464

  22. ROBESSPİERRE

    Emperyalist dünyanın kanlı savaş senaryolarına karşı sonuna kadar Suriye halkının yanındayız.Abd,İsrail ve körfez monarşilerinin oluşturduğu ‘şer ekseni’ne karşı Suriye’nin ‘meşru’mücadelesini destekliyoruz…Türkiye’nin emperyalist batı dünyasıyla aynı cephe içinde bulunması ise utanç verici.Türkiye Suriyeye paralı asker ihraç eden yüz karası bir pozisyondadır.Bu utancın yükünü bu ülkeyi yönetenler taşıyamayacaklardır.Suriye halkının direnişi sadce kendi namına değildir,Ortadoğu denklemi Suriye’nin direnişiyle birlikte tamamen değişecektir.Abd emperyalistleri ortadoğu’yu artık kontrol edemez durumdadır.Emperyalizme karşı verilecek bütün mücadeleler kararlılıkla savunulmalıdır.’Yenilgicilik’emperyalist tiranlar ortadoğu halkları karsışında bozguna uğradığında anlam kazanacaktır….

© 2025 Gün Zileli

Theme by Anders NorenUp ↑