Site Logosu

Gün Zileli

Aşk ve Devrim

Ukrayna…Venezüela…Bosna…Tayland… Next Please…

Devrim ve Sosyalizm Sorunları, Direnişler, Dünya Devrimi, Ukrayna

indir (1)

indir (2)

indir (3)

images (2)

BgyxogzIEAE7D2T

indir (4)

Bu, Dünya Devrimi’nin 2000’li yıllardaki üçüncü dalgasıdır.

Birinci dalga, London 18june hareketi (hazırlıklarına katılmıştım) ve Seattle’da Dünya Ticaret Örgütü’ne karşı bir hafta süren (1999-2000) direnişiyle başlamış, giderek dünya çapında anti-global mücadele dalgası olarak adlandırılmış, 2001yazında Cenova gösterileriyle zirveye ulaşmış ve 11 Eylül 2001’de ikiz kulelerin yıkılmasından sonra başlayan emperyalist saldırıyla sona ermiş ya da savaş karşıtı hareket veya Paris’teki getto ayaklanması (2005) olarak varlığını sürdürmüştür; ikinci dalga, 2011 yılında Tunus ve Mısır’daki halk ayaklanmalarıyla başladı, bütün Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Güney Avrupa’ya yayıldı, Arap Devrimi olarak adlandırıldı, Libya ve Suriye’ye emperyalist saldırı ve müdahaleyle esasen sona erdi ya da kendisinden bir sonraki dalgaya ulaşmak üzere ince dere yatakları halinde akmaya devam etti; üçüncü dalga, fazla ara vermeden, yine 2011 yılının sonlarına doğru ABD’de “Occupy” hareketi olarak başladı, İspanya, Yunanistan, Arnavutluk’taki direniş ve isyanlarla ve Londra-Totenham’daki siyah ayaklanmasıyla, 2013’te İstanbul-Gezi isyanıyla devam etti ve bugün Ukrayna, Bosna, Venezüela ve Tayland’daki ayaklanma ve direnişlerle en yüksek noktasına varmış bulunuyor.

Bu üç dalga ve bu üç dalgada yer alan tek tek ülkelerdeki direnişler, kendi özgünlükleri içinde ne kadar farklılıklar gösterirlerse göstersinler, aynı mecrada akan nehrin sularıdır. Hepsi de hâkim dünya kapitalist sistemine bir başkaldırıdır ve sonuçta dünya kapitalist sisteminin burçlarını dövmektedir. Hepsi de, ister eski tip totaliter diktatörlükler, ister yeni tip, seçime dayanan otoriter diktatörlükler, isterse de “batı demokrasisi” adı verilen kapitalist temsili demokrasi rejimleri olsunlar, aynı dünya sisteminin parçası olan devletlerle çatışma halindedirler. Hepsi, devletlere karşı özgürlük için ayağa kalkmakta; hepsi, giyimleriyle, kasklarıyla, kullandıkları araçlarla birbirlerine ikiz kardeş kadar benzeyen “riot” polisiyle karşı karşıya gelmekte; hepsinin ana kitlesini dünya neoliberal kapitalist sisteminin işsiz bıraktığı ya da ücretli köleliğe mahkûm ettiği genç nüfus oluşturmakta; hepsi birbirinden öğrenmektedir. Hepsinde aynı park ya da meydan işgallerini, aynı çadırları, aynı korunma kasklarını, basit savunma araçlarını, aynı Molotof kokteyllerini, aynı ateşten barikatları görmekteyiz.

Bazıları (özellikle bir kısım taş kafa solcu) bu hareketlerin içindeki farklı unsurlara, farklı eğilimlere, Ukrayna’da olduğu gibi, kimi göstericilerin kullandığı sağcı slogan ya da işaretlere bakarak, bırakın direnişi desteklemeyi, neredeyse bıraksanız gidip polisin yanında saf tutacak; hatta bunu ifade eden tweetler atanlar bile oldu. Bıraksaymışız da Ukrayna’ya gidip şu faşistleri bir güzel “marizleselermiş”! Bazıları ise, Venezüela’da olduğu gibi, kitle hareketinin hedef aldığı rejimin farazi “sosyalist”liğine bakıp harekete karşı çıkıyor, hatta karşıdevrimci ilan ediyor. Bu arkadaşlar, Venezüela’daki hareketle Gezi hareketi arasındaki benzerliğe dikkat çekilmesinden de son derece rahatsızlar; bunu duydukları zaman, kendilerinin genelevde görüldüğü söylenmişçesine tepki gösteriyorlar, Gezi’nin namusunu korumak üzere hırsla ve hınçla tweetler atıyorlar. Oysa benzerliği görmek için fotoğraflara bakmak bile yeterli. Aynı Gezi’de olduğu gibi orada da genç insanlar biber gazı tüplerini tekmelemekte, çıplak elle kendilerini savunmaya çalışmakta. Peki, “sosyalist” olduğu söylenen rejimin tepesindeki, donuk bakışlarıyla bana Türkiye başbakanını hatırlatan şahıs ne yapıyor. Aynı AKP diktatörlüğü polis yetkililerinin yaptığı gibi yanan polis araçlarının resimlerini gösteriyor. Bir, “Karakas’ta başörtülü bacımıza saldırdılar” demediği eksik, belki ona benzer şeyler de söylemiştir. Bu nasıl sosyalist rejimmiş ki, gençlerin üzerine panzerlerle, gaddar polis güçleriyle ve mermilerle yürüyor? Tabii, doğru ya, bunu sormak belki de saçmalık. Milyonlarca Sovyetler Birliği vatandaşını ve on binlerce komünisti katleden Stalin rejimini de sosyalist görmüyorlar mı zaten…

Bu arkadaşların yanılgısı şurada: İşin özüne değil, söylemlere bakmak. Ukrayna hareketinin içindeki sağcıların sloganlarına bakıp bu hareket karşıdevrimcidir demek. Venezüela hükümetinin söylemlerine bakıp, bu hükümet sosyalisttir, o halde ona karşı direnen de otomatikman karşıdevrimcidir demek. Öyle ya, geçmişte de böyle bakmadılar mı? Sovyetler Birliği’nde ya da “sosyalist” adını taşıyan ülkelerde ayaklanan işçileri karşıdevrimci ilan etmediler mi? Bundan dört beş yıl önce bir eski tüfekle karşılaşmıştım. Bir evde, benim de içinde bulunduğum dinleyicilerine, 1956 yılındaki Polonya-Poznan işçi ayaklanması sırasında orada olduğunu söyledi. “Bize karşıdevrimciler ayaklandı dediler, biz de inandık” dedi. “Ağabey nasıl inanırsınız, ayaklananların işçi olduğunu görmediniz mi?” diye sordum. “Gördüm ama sosyalist rejime karşı ayaklanan kim olursa olsun karşıdevrimcidir diye öğretilmişti bize” yanıtını verdi. Bu mantığı, B. Brecht, ülkenin yöneticilerine seslenip “kendinize yeni bir halk bulun” diyerek çok güzel alaya almıştır.

Oysa görüntülere değil, işin aslına bakmak gerekir. Daha da önemlisi, hiçbir gerçek halk hareketi saf değildir. Hiçbir kitlesel ayaklanma, daha sonra yazılan resmi tarihlerde anlatıldığı gibi, “öncü” partilerin toplum mühendisliğinin ürünü değildir. Gerçek haliyle son derece bulanıktır. 1917 Ekim devrimi de dâhildir buna. Daha sonra partiyi idealize etmek için uydurulmuş masallara kulak asmayın. 1917 devriminde ayaklanan halkın içinde de anti-semitik eğilimler vardı, yüzyılların ezilmişliğinden gelen son derece bulanık duygular ve eğilimler vardı, anında faşizan bir kıyıcılığa bile dönüşebilecek şiddet eğilimleri vardı. Ve sanılmasın ki, bu yanlışlıklar partinin o şahane ve “yaratıcı” önderliğiyle giderildi. Tam tersine. İktidara gelen parti, kitlelerin içindeki yanlış eğilimleri kurumlaştırdı, Çeka olarak örgütledi ve yine halkın üstüne saldı. Oysa parti devrime müdahale etmeseydi devrim kendi mecrasında serbestçe akıp kendini arındıracaktı.

Bu büyük dalga eğer mecrasında akarsa kendi yolunu bulacak, kendini gittikçe arındıracak, dayanışma ruhu içinde, var olan hatalı eğilimleri de en azından asgariye indirecektir. Yeter ki, ikiz kulelerden sonra olduğu gibi ya da Libya ve Suriye’ye yapıldığı gibi yapay emperyalist müdahaleler olmasın. Yeter ki, bazı solcu akıldaneler hareketin tekerine çomak sokmasın. Yeter ki, onların ihtiyacı olan dünya çapındaki dayanışma gösterilebilsin; Ukraynalı genç kadının, bugün sosyal medyada dolaşan dokunaklı çağrısına yanıt verilsin. Kitle hareketlerinde güzel şeyler şimdiden görülüyor. Gönüllü sağlıkçılar, aynı Gezi’de olduğu gibi, kiliselerde, otel lobilerinde gönüllü olarak yaralıların yaralarını sarıyorlar. Siz hangi faşist harekette böyle bir dayanışma ruhu gördünüz. Bu insanlara faşist diyerek aslında tersinden faşizm propagandası yapıyorsunuz.

Sokağa dökülen insanlar artık “iyi bilen” toplum mühendislerinin yönergeleriyle değil, kendi sezgileriyle, mücadeleyi, kendi deneyimleri sonucu öğrendikleriyle yürütmek istiyorlar. Kendilerine çocuk muamelesi yapılmasını kabul etmiyorlar. Bırakın, herkes özgürce, bildiğince eylesin. Her zehir panzehirini de yaratır. Bırakın, hareket kendi kendisini yanlışlarından arındırsın. Kenarda durarak o insanlara parmak salladığınız sürece asla onlara ulaşamayacaksınız.

Dünya devrimi kendi mecrasında yürüyor. Bize düşen ona omuz vermektir.

Gün Zileli
20 Şubat 2014
www.gunzileli.com
gunzileli@hotmil.com

59 Comments

  1. A. Serdar Bilgili

    “Halk bu, su akar yolunu bulur mudahele etmeyin” anlayisiyla nasil tartisilir bilinmez. Keza tarihte Fasist iktidarlara giden halk ayaklanmalari dahil olmak uzere tum isyanlarin, eger komunistler orgutlemeye falan calismazsa dunyadaki tum devletleri yikacagina iman ediyorsunuz.. Dolayisiyla niteligi ne olursa olsun her isyan kapitalist dunya duzenine vurulan bir darbedir, kosulsuz desteklenmelidir. Hocam kusura bakmayin ancak elestirilemez ve yanlislanamaz bir cerceveden bakiyorsunuz, su halde tartismak imkansiz hale geliyor.

  2. Gün Zileli

    o zaman tartışmayalım. sen bilirsin serdar kardeşim.

  3. soruYorum-EK

    güncel ve önemli bir konuda kimler ne yorum yapacak, doğrusu “celb-i merak”dır…
    ihtimal ki bu devrimci sürecin özünde sermaye egemenliğine olduğu kadar, onun mülkiyetinin bekçi köpeği olan devletine (ve onun saldırılarına) karşı da eşzamanlı hücuma kalkan devrimci dalgayı, işte bu yüzden (yani “devrimci devlet” i savunmak adına) şer gören kalıntı zihniyetliler olacak…

    anlamalılar ki küreselleşme çağında artık devlet hiçbir şeyin çözümü değil; sorunun ta kendisi… yeni devrimci sürecin özü bu… onlara artık bir iktidar çıkmayacak, bu düşü görmenin zamanı geçti.

    tüylerini dik dik etmek için, “bu süreci anti-globalizm değil, alternatif küreselleşme diye adlandırmak iyi olmaz mıydı?

  4. Ahmet

    Ukrayna, hâkim dünya kapitalist sistemine bir başkaldırı… mi? ve sonuçta dünya kapitalist sisteminin burçlarını dövmekteler mi? Adamlar AB nin parcasi olmak icin dovusuyor, sen neler soyluyorsun?

    Sirazen kaymissa, dogru olcum yapmak imkansizdir.

  5. Ahmet

    Fasist hareketlerde dayanisma olmadigini iddia etmek bu hareketleri bilmemek demektir. Fasistler kendi aralarinda her bakimdan dayanisir. Kavgada bir fasistin yaralanan arkadasinin yarasini tedavi etmesi cok dogaldir. Ayni dayanismayi orada ki polisler arasinda da gorebilirsin. Gun belki bilmiyor olabilirsin ama dayanisma her turlu siyasi hareketin komunist fasist cevreci dinci hareketin vb ozelligidir. Bu hareketleri birbirinden ayiran siyasal programlaridir.

    Mesela Komunist bir ukraynali bagimsiz ozel mulkiyetin olmadigi halk komitelerinin sovyetlerin yonettigi bir Ukrayna icin savasirken, milliyetci ukraynalilar Almanya denetiminde fasist, ulkeyi tekellerin ve emperyalistlerin yonettigi bir Ukrayna icin savasiyorlardi.

    Su anki Ukrayna fasistleri ise Ukrayna devletinin yikilmasi icin degil ama Avrupa emperyalizminin bir parcasi olmasi icin savasiyorlar. Fasistler yani, sonucta nazilerle beraber savasan Bandera nin siyasi temsilcisi bunlar.

  6. Anonim

    Üç beş fotoğrafa bakmakla yetinirseniz her şeyi birbirine benzetebilirsiniz. Bu benzetme hastalığının ilacı bilimsel donanımdır. İktisat, güçler dengesi analizi, tarihsel maddecilik, sosyal psikoloji vs…

  7. Gün Zileli

    Doğru, faşistleri senin kadar tanımam mümkün değil.

  8. martineden

    Gün Abi, söylediklerin su kadar berrak ve doğru. Ama anlamak istemezler! Türkiye’deki sol örgütlerin ve onların mensuplarının çoğu eski kliklerden bir türlü kendilerini kurtaramıyorlar. Her meseleye işçi sınıf mücadelesi perspektifiyle bakıyorlar. Oysa ki, özgürlüğün ve gerçek demokrasinin olmadığı yerde iktisadi eşitlik olsa nolur olmasa nolur…baskının olduğu yerde özel mülkiyet kalksa nolur. O yüzden Türkiye’deki çoğu sol örgütten ve onların mensuplarından bir cacık olmaz, çünkü yoğurt çook ekşi….

  9. mikail firtinaci

    Kiev’de ki anarko-sendikalist Otonom Isci Birligi (AWU) son bildirisinde surecin emperyalistler arasi bir catisma oldugunu soylemis. Eger muhalefet bu ic savasi kazanirsa ayni duzeyde baskici ve otoriter bir kapitalist rejim kurmak istedigini belirtmis. En onemlisi de iscileri ve devrimcileri bu catisma da taraf olmamaya cagirmis.

    Buna karsilik hukumetin uyguladigi baskiyi elestirmisler. Isteyene link: http://avtonomia.net/2014/02/19/zayavlenie-ast-kiev-o-situatsii-v-ukraine/#english

    Peki acaba siz niye durumu incelemeden, tam bir fikir edinmeden, en onemlisi oradaki yoldaslarin analizlerini kulak arkasi ederek, AB destekli bu fasist muhalefeti boyle canhiras destekliyorsunuz? Enternasyonalist danayisma sorumluluguna sigar mi bu yaptiginiz?

    Dogru 2003’ten beri yukselen bir sinif mucadelesi dalgasi var. Ama siz ne yazik ki bir turlu bunun sinif karakterini goremiyorsunuz. Ne yazik ki soguk savas anti-komunizminden miras kalmis bir “anti-otoriterlik” disinda, devleti analiz etmek icin hic bir kistas kullanmiyorsunuz. Sinif koru olmussunuz.

    Kapitalizm cokuyor. Orta siniflar amerika ingiltere gibi ulkelerde eriyor ve iscilesiyor. Ekoloji de cokuyor. Dunya tarihinde istatistiklerin sistematik olarak tutlmaya baslandigi 18. yuzyildan beri gecen en sicak yildayiz. Kuzey Amerika’da polar vortex uzun sure ABD uzerine kadar indi, Ingiltere tarihinin en fazla yagisini aldi seller altinda kaldi v.s.

    Burjuvazi ve burokratlar cozum bulamiyor bu cokuse. Cunku ideolojik olarak liberalizm buna cozum uretebilecek kabiliyette degil. O yuzden fiskiriyor iste boylesi fasist ceteler ukrayna’da oldugu gibi. Caresizlik ve geleceksizlik, tipki burada islamciligi hortlattigi gibi, dogu avrupa’da da fasizmi hortlatiyor. 19. yuzyilin devrimlerinde ki milliyetcilik degil bu. Mad max misali gelmekte olan gelecegin goruntuleri. Bu gelecekte ufak sekter ve deli ceteler, devletlerin coktugu bir dunyayi vahsice yonetmeye adaylar.

    O yuzden her isyanda ve her polis mudahalesinde taraf olmak gibi delicesine bir fikri asla savunmamak lazim. tercihi polisi ya da polise saldiran fasisti arasina sikistiran dunya gorusune yeterince asina olmamiz lazim. Hatirlayin “evet ama yetmezciler” de ya kemalistsin ya da AKPci diyordu. O zaman boykotu savunan Gun Zileli’nin siyasi tavri ne kadar dogru ve sorumlu idiyse, bugun Ukrayna’da ki muhalefeti savunan Zileli’de bence bir o kadar yanlis icinde..

  10. soruYorum-EK

    polemik yaratmamak için, daha açık yazmalı… ukrayna daki olaylar, soğuk savaş sonrası gecikmiş ulusal pazarların küresel kapitalizme entegrasyon zincirinin son halkasıdır ve bunun olması işin doğası gereğidir. küresel entegrasyona direnen yapıların tasfiyesi, “ulusal devletlerin” uyumunu (acentalaşma) beraberinde getirir. yani ukraynanın abirliğine katılımı, arkasından da rusyayı da getirecek, oradaki oligarşiyi de küresel kapitalizme bağlayacağından nesnel bir zorunluluktur.

    bu kapitalist gelişim sürecinin çarkını durdurmanın yolu, bu gerçekliği kabullenmek…başka bir ifadeyle tarih ırmağının akışına karşı nafile yüzmek değil; aksine, bu rüzgarla yelkenleri doldurmak ve dümeni ustalıkla kullanabilmektir.

    açıkçası bu şöyle olabilir, bence…

    üretim alanlarını komünalist mülkiyetsiz hale getirecek bir mücadele yürütmek… kentleri “katılımcı kent demokrasilerine” yani kantonlara dönüştürmek ve asıl olarak, üretimi küresel piyasalara entegre ederek bunları yerine getirmek olabilir.

    aksinin şiraze meselesi olacağının, yakın tarih tanığıdır.

  11. Gün Zileli

    azarlama yahu… Bu ne otoriter dil…

  12. mikail firtinaci

    Benim otoriteyle bir sorunum yok. Azarlayici bir tavir var ise de ozur dilerim.

  13. mikail firtinaci

    Ukrayna ve Tayland’da olanlar Misir, Brezilya, Occupy, ya da Gezi’ye benzemiyor. Illa benziyorsa Libya’da veya Suriye’de olanlara benziyor.

    Bosna’da ise belli ki milliyetcilik karsiti ve mulkiyetsiz siniflar uzerinden gelisen bir isyan var. Bunlari ayirmak gerekiyor.

  14. Anonim

    Kırım’dan şok açıklama: Ukrayna’dan ayrılabiliriz

    Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov, “Ukrayna parçalanırsa Kırım yarımadası bağımsızlık ilan edebilir” dedi.

    Rusya’nın başkenti Moskova’ya temaslarda bulunmak için gelen Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov, İnterfaks ajansına yaptığı açıklamada “Şu anda kavga, Kırım’dan ziyade Kiev kavgası. Ancak başkentte kötü gidişat devam eder ve Kiev düşerse, bizim bağımsızlık ilan etmemiz de gündeme gelir. Kırım zaten 1954 yılında Rusya’dan Ukrayna’ya verildi. Referandum yaparak bu anlaşmayı lağvederiz. Sonra da Ukrayna’dan bağımsızlık ilan edebiliriz.” dedi.

  15. Anonim

    sen artik karsi devrimcisin zileli böyle hatirlanacaksin……

  16. Anonim

    hah söyle bastan söyleseydin hoca biz bosuna bagirmiyorz majestlerenin anarsisti diye, dewaaaam et zileli dewaaaaammmm…

  17. Anonim

    yasasin sanli sivas kiyamimiz… kitleseldik.. halktik dini degerlerine kufredilmis asagilanmis ezilmis bir halktik,, yaktik, yakariz, biz halkiz…. IBDA C gun zileli sivasta olsa idi ideolijisi geregi bize katilmaliydi….

  18. Anonim

    aydinlikcilik dogu perincek ve isci partisine indirgenecek bi durum degildir, aydinlikcinin anarsisti bile haindir, egemenlere hizmet etmek genetiktir onlarda, ve aydinlikci her kiliga girer ama en sonu buyuk abinin hizmetindedir…..gun zileli bir aydinlikcidir…..

  19. Anonim

    suriye nin her hangi bi yerinde devrim oluyorsa eger, pentagon dunya devriminin oncusudur….

  20. Admin

    Aynı fikri küfürsüz de yazabilirsiniz.

  21. Mülayim Sert

    Çok büyük bir yanılgı içindesiniz.

    Bahsettiğiniz mavi gözlü kadınlı videoya gelecek olursak, tam bir ince ayar propaganda videosu. Batı’nın liberal demokrasiye bağlı kitlesinin tam hoşuna gidecek şekilde tasarlanmış. Güzel kadın konuşuyor, çirkin militanlar maskelerinin ardında bekliyor. Mulak özgürlük ve yozlaşma vurguları anti-SSCB referansı ile taçlandırılıyor. Ukrayna’da faşistlerin vurucu gücünü, Batı yanlısı burjuvazinin altyapısını oluşturduğu ve ne yazık ki Batı’daki halkın çoğunu kendi öz çıkarları değil bu milliyetçi-burjuva çıkarlar peşinde kitlesi haline getirmiş bir hareket daha iyi pazarlanamazdı.

    Gezi’den çok farkı var çünkü Kiev’deki tek kara kızıl bayrak faşistlerinki.

  22. Anonim

    Yazınızı tamamen destekliyorum. Solcuların içinde gerçekten ağır faşistler olduğunu çok güzel gösterdi bu olaylar. Baskıcı otoriter rejimlerin savunucuları kesildiler bir anda.

  23. Anonim

    ROJAVAYI DEVRIM OLARAK SUNANLAR, BIR GUN ROJAVANIN MIMARLARI: BIZ ROJAVAYI TAKTIK OLARAK YUGULADIK, uLUSLARSI TOPLUMDAN (EMPERYALIZM) DEN KOPMAMAK ICIN YAPTIK, BEKLENMEYEN SEYLER OLDU ISEDE KATIL TURK DEVLETI ILE ILISKIMIZ HIC KESILMEDI deginde ne edeceksiniz…..girtlaklanan alevi bebelerinin kani karsisinda….. yeni biseyimiz oldu bu ara , REEEL POLITIK ANARSIST GUN ZILELI, PENTAGON TAKVIMINE GORE YAPILAN DEVRIMLER ITINA ILE SAVUNULUR, TEORIZE EDILIR…:)

  24. Anonim

    yeni biseyimiz oldu bu ara , REEEL POLITIK ANARSIST GUN ZILELI, PENTAGON TAKVIMINE GORE YAPILAN DEVRIMLER ITINA ILE SAVUNULUR, TEORIZE EDILIR…:)

  25. Mülayim Sert

    Bu arada, Ukrayna hükümetine de en ufak bir meşruluk atfetmediğimi belirteyim. Kendileri de Doğu’daki halk kitlesinin rızasını bir şekilde almış, sırtını Putin’in enerji ve kredi hatlarına dayamış bir başka burjuva-milliyetçi hat teşkil etmektedir. Muhalefet ile iktidarını paylaşmak veya yeni seçimlere izin vererek kan banyosuna engel olmayı seçebilirlerdi. Ama iktidar ve karları tatlı geldi. Berkut’ları sokakta açık tehdit bile teşkil etmeyen insanların üstüne uzak mesafeden mermi yağdırmaya başladı. Daha beteri Yanukovich’in genelkurmay başkanını değiştirmesidir. Bu, muhtemelen eski gk başkanı ile orduyu kullanmak konusunda fikir ayrılığına düştüğüne ve yeni gelenin bir kukla olacağına dair korkunç bir işarettir.

    AB’nin “yaptırım” arayışları da, yangına benzin taşıyacak defalarca kullanılmış ve hep aynı sonucu vermiş berbat bir hamledir. Ekonomik ambargo vb. hamleler Ukrayna’da iktidara pek dokunmaz, halkın ise zorluk çekmesine neden olur. Böylece halkı hükümete karşı daha da isyankar hale getirmeyi umuyorlar. Bu Ukrayna halkına yönelik tam bir şantaj, ve aynı İran’da Irak’ta vb. olduğu gibi iktidarı daha da katılaştıracaktır.

    Rusya da şiddete çağıran retoriği ile (Putin’in “paspas”lı konuşması) yangını körüklemektedir.

    Sonuç olarak, kazanırı olmayan bir durum oluşmaktadır ve bizim açımızdan içine çekilip telef olmanın anlamı yoktur.

    Haftalar önce özgürlükçü/pasifist bir çizgideki öğrenci sendikası “Doğrudan Eylem”in, otonomist/anarkosendikalist çizgideki “Otonom İşçi Birliği”nin sağcılar tarafından Kiev’deki Meydanı’ndan kovulduğunu, orada tutunamadıklarını hatırlatırım.

    Durum buyken hala bu burjuva içsavaş açılışına devrim mücadelesi diye çağrı yapmak büyük sorumsuzluk. Yeterince bilgi ve içgörüye sahip olmadan, afaki konuştuğunuzu düşünüyorum. Saygılar.

  26. Anonim

    nihoha hahah heheeheh, sunlara bak emperyalizme karsi direndigi muddetce ESAD REJIMININ yanindayiz diyen marxistmi olurmus……. tersten sorayim EMPERYALIZME DIRENDIGI MUDDETCE ESAD REJIMINI DESTEKLIYORUZ DIYEMEYEN NE OLUR?????

  27. Anonim

    Nato yu karadenize yerlestirecegiz yasasin devrimimizzzz…

  28. Anonim

    La bu zileli hala cavusekuya karsi bi devrimde 60 000 insanin oldugunu yazan zilelimi, aboooov orda 600 kisi oldu coguda cavuseskunun adamlari idi, argumani kufliu zileli, oku biraz?????

  29. ödepe zihniyeti

    Bütün bunlar, yerel seçim öncesi türkiye solunu bölmek için kurulmuş komplolardır. Bu oyunlara gelmeyelim 🙂
    Sol birleşsin 🙂
    Ne o, ne bu 🙂
    Siyasetsizlik, siyasetimizdir 🙂
    Anlayana 😛

  30. Anonim

    Maduro kim ki zaten? 1500 yıllık Stalinist vesayeti hiç eleştirmiş mi? Hiç Perinçek üzerine yazı yazmış mı?

  31. Anonim

    Bir, iki, üç… daha fazla Suriye, daha fazla Libya!

  32. Morrison Zileli

    Bana Neo-Naziler insan öldürüyor dedirtemezsiniz!

  33. Mümtaz'er Zileli

    Turuncu devrim için kurşun atan da yiyen de şereflidir!

  34. öseyeme

    DSİP devrimci, Fethullah mağdur, Neo-Naziler halk hareketi ise, Gün Zileli’ye ne denir?

  35. Anonim

    Abi bi aralar CHP’ye oy çağrısı yapıyordun, Ukrayna tahlilinin sonu da bunun gibi olmasın!

  36. Liberal tosuncuk

    Chavez kim? Ahhahahah, espriyi anladınız mı? 😀 😀 😀

  37. Anonim

    ekşi sözlükten: ukrayna’daki eylemlerin gezi ile korelasyonunu , Lenin heykelinin parçalanışı üzerine yok sayan ve hatta hatta öteleyen güruha yazılmış:

    “ikisi de özünde özgürlükçü olduğundan haklıdır. oradaki otorite ve bürokrasi rusyacı, buradaki islamcı. etiketi farklı o kadar. yok lenin heykeline hallenmiş de bilmemne de bunlar önemsiz ayrıntılar. ukrayna’daki isyan da, abd’deki occupy kampları da, brezilya’daki ispanya’daki protestolar da, arap baharı da hep aynı taleplerle ortaya çıktı. şimdi yüz yıllık ideolojik ezberlerinizi alın ve … (çıkarıldı. Admin) gidin. – 386dx” ( #38664448)

  38. Anonim

    Abi sence bu gün Suriye sınırındaki patlamayı kim tezgahladı, bi söyleyiver? Rus vesayeti mi, Çin vesayeti mi?

  39. Anonim

    “Fuck the Europe” ses kayıtları internete sızan Amerikan diplomatları toplum-mühendisi değilmiş de Türkiye solcuları toplum-mühendisiymiş. Tamam, şimdi aydınlandım asdfadfsfghfafasdfdsg

  40. Nidal Hawari

    Global bir hareketin varlığı doğru.Bunun batı uygarlığının çöküş aşaması olduğunu ve başlangıç tarihi Sovyetlerın çöküşü olrak belirtmiştim.Dünya ekonomisini , batı finans kurumlarının masa başında yönetme ve yönlendirme yapabildiğini ortalama herkes bilir.Dünya siyasetinide bu tarz yöntemlerle kurduğu siyasi ekonomik medya…araçlarıyla da yönlendirip yönetebiliyor.Ayaklanmanın ana mecrasını alıp kendi denizine dökebiliyor.Ana mecrayı görüp, bize düşman olan kanalı gözden kaçırıyorsunuz. Sola bindirip kendi düşüncenizin doğruluğunu ispata yöneliyorsunuz.Diğer anlamda solun yanlışlığı sizi doğrulamaz.Ne yazıkki ukranya, Venezuela,Tayland konusunda karşı saflardayız. Bu gerci ayaklanmaların sonucları sivillerin, gunahsızların zalimler safında ölümünden başka birşey getirmeyecektir.Olimpiyatların bitmesiyle karşı cephe gereken cevabı verecek. Venezuela keza öyle Ortadoğu hamleside gündemde. Ortadoğuda faşist islamcılar olmasaydı Ukranyanın fasitlerinin benzeri görevde olacaktı.Uz un değil tarih haklı olduğumu kanıtlayacak.

  41. Anonim

    Yeter ki, ikiz kulelerden sonra olduğu gibi ya da Libya ve Suriye’ye yapıldığı gibi yapay emperyalist müdahaleler olmasın. Yeter ki, bazı solcu akındaneler hareketin tekerine çomak sokmasın.

    Şu anda yapay emperyalist müdahalelerin olmadığı söylenebilir mi?

    Ayrıca solcı akındaneler hareketin içine nasıl çomak sokabilir?

    Bir halk hareketini sosyalist bir devrime kanalize etmek ve karşı devrimci hamleleri boşa çıkarmak çomak sokmak olabilir mi?

    Bunlar yapılmadan harekete nasıl omuz vermesi bekleniyor sosyalistlerin?

  42. onur

    Elbette taş kafalı solcular gibi olan bitenin tümünü görmezden gelmek ya da küçük görmek gibi bir hata yapılmamalı ama yukarıda söylediklerin kadar da net fikirlere sahip olmamız için biraz erken gibi sanki Gün abi.Durum biraz kritik gözüküyor, bi hayli kafa karıştırıcı -yani en azından benim açımdan öyle.henüz net bir şekle girebilmiş değil Ukrayna’da olup bitenler hakkında fikirlerim- Evet, heyecan verici şeyler olmuyor değil ama öte yandan ciddi anlamda bir faşist örgütlenme var ortada. Ve bu durum o kadar kolay manipüle edilebilir ve öyle kolay bir “özgürlük,özgürleşme” simülasyonu yaratabilir ki endişelenmemek elde değil. Bütün devrimci,antifaşist bileşenlerin olabildiğince temkinli analizlerle hareket etmesi ve senin de bahsettiğin üzere; taş kafalı solcular gibi durumu hiçe saymadan ne olup bittiğine dair biraz kafa patlatmaları gerektiği kanısındayım. Zira liberter hareketler de faşizan hareketler de hep böyle kritik dönemlerde güçlenmiş, zafere ulaşmış ya da yenilmiştir.
    Bu arada Ukrayna Antifaşist Hareketi’nden üç kişi ile şöyle bir röportaj yapılmış. Facebook üzerinden sıkça paylaşıldı gerçi ama gözden kaçıran arkadaşlar vardır belki. Buradan da paylaşmakta fayda var. İyi geceler herkese.
    http://sosyalsavas.org/2014/02/ukrayna-antifasist-hareketinden-mira-andresi-ve-sascha-ile-roportaj/

  43. Ayhan Kırdar

    Hocam arkadaşlarımız var Ukraynada, anarşistler komünistler.. hiç biri bunun bir devrimci halk ayaklanması olduğunu söylemiyor. hepsi “sağcılarla sağcıların siyasi kavgası Ukraynayı sonunda ateşe sürükledi” diyor. Kast ettikleri göstericilerin arasındaki faşist gruplar değil. İşin başını çeken muhalif partilerin tamamı sağcı partiler. Bence siz Türkiyedeki bazı solculara kızarak bu yazıyı kaleme almışsınız. Boşverin kimin ne dediğini, muhataplarınızın sığlığı yüzünden siz de bence Ukrayna gerçeğini ıskalıyorsunuz.

  44. Anonim

    Bi tarafta halk desteğini alan neo nazi gruplar diğer tarafta da isyana karışmayan sol gruplar.

    Halk isyan ediyor ama sol gruplar isyan beğenmiyor. İsyanın içine giremiyorsan senin işin ne? STK mısın sen? Tamamen kendi beceriksizlikleri yüzünden bir isyan sağ hareket olarak nitelendiriliyor. Başta milliyetçi bir hareket olmasa bile büyük ihtimalle şuan milliyetçi / faşist bir dinamiği var. Ukranya solu sağolsun.

    Ayrıca isyanın sadece sağ radikal gruplarla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Hiç bir neo nazi çetesi devlete karşı bu kadar direnemez.

    ————

    Ayrıca bi tarafta Rusya destekçileri diğer tarafta AB destekçileri varken ben durumu çok da sıkıntılı görmüyorum. İstediği kadar emperyalist olsun, AB Rusya’dan 1000 kat daha iyidir. AB’ye girmek isteyen insanlardan da faşist bir ayaklanma çıkmaz, çıksa da başarılı olmaz.

  45. Sör Zileli

    Schroder hukumetinde disisleri bakani olan yesillerden Goshca Fischer’in 300 bin Ukranyaliya “yanlislikla” AB’ye girmesi icin vize verdigini bilmiyor mu bunlar. O 300 bin Ukraynali sadece kafe shoplarda mi istihdam edildi? ABD”nin ve Soros’un Turuncu Devrimi Ruslar sayesinde agizlarina burunlarina bulasinca sira Almanlara gelmisti/ Ve de nasil basarili olduklari goruluyor/ Suriye’deki El-Kaide benzeri tipler Demokrasi icin savasiyor/ Turuncu devrim sirasinda Alman cumhurbaskani Ukranya ve Turkiye Avrupa degil, cografi olarak degil, kulturel olarak degil demisti ABD’nin zorlamalarina kafa tutarak/ Demek ki kendileri yapinca Ukrayna Avrupali oluyor. Hele kici kirik Ingiliz yetistirmesi Polonyalilarin akil hocaligina ne demeli? Cek Cumhuriyeti ABye girince Almanlar fabrikalarini oraya tasidi ve Almanya’da 40 mark olan saat ucretini Ceklere 4 mark olarak odedi/ Ukraynalı TIR soforu AB’ye girmek istiyoruz cunku onlar gibi kazanmak istiyoruz diyor.
    Gel de Nazim Hikmeti hatirlama…”Bu kadar esseklige izin veriyorsan kabahatin bir kismi da sende be kardesim/” Aptalsin, cahilsin, okumuyor ve izlemiyorsun. Bak Macaristan tum sanayiini kaybetti. Romanya ve Bulgaristan’in ac kalan insanlari evlerini, tarlalarini ABye satiyor. Avrupanin en verimli topraklari Ukrayna ABnin sebze bahcesi olacak yabanci tekeller icin. Ayni Litvanya, Letonyanin domuz ciftligi oldugu gibi.

  46. karahat

    Ayhan bey bir direnişe barikatlardan bakmayıp, ‘muhalif’ partilerin ağzından bakarsanız, muhtemel gezi direnişinde düştüğünüz hataya burada da düşersiniz. Yani CHP-MHP ne kadar muhalifse onlarda ancak o kadardır.
    Birde kimmiş bu Ukrayna’daki anarşist-komünist arkadaşlarınız? barikatlarda halkla birlikte, polisle çatışacağına size böyle şeyler söylüyor.
    Gün zileli, güzel bir yazı olmuş elinize sağlık.

  47. Gün Zileli

    Peki, Ukrayna konusunda benim değil, senin Aydınlıkçılarla aynı safta yer almanı nasıl izah edeceksin? 🙂

  48. Mülayim Sert

    Şu ana kadar devrimci perspektiften Ukrayna hakkındaki en detaylı ingilizce kaynak bu gibi gözüküyor. 1 saatinizi ayırın ve mutlaka okuyun. Bir çok şey netleşecektir.

    http://avtonomia.net/2014/02/20/maidan-contradictions-interview-ukrainian-revolutionary-syndicalist/

    —Sağ hegemonya—

    “Although in the long run the rightist political hegemony is being reinforced even though the numerical proportion of hardcore Nazis may now be less.”

    “And since the basic “common sense” had long ago been established on the nationalist fundamental assumptions, the radicalization goes only further in that direction.”

    “Here, in the capital, no one expected the tremendous success of Svoboda at the 2012 elections. And the main electorate of Svoboda turned out to be the “clean public”: educated and relatively well-off “middle class” which hates the current state of affairs and associates it with “communist” residues. Which thinks of EU as some fantasy land where personal virtues are rewarded with material success. Which talks about “internal occupation” by some anti-national elements.”

    “Those people are new to politics, they just “know” they are rightists and nationalists. And therefore they trust the more politically experienced leaders to express their views and formulate their programme for them. It just so happens that those leaders are nationalists or even Nazis. And they shift the centre of the political discourse even further to the right.”

    —Sol’un Zayıflığı—

    “This is the political portrait of the middle-class majority of the Maidan. That’s what happens when you don’t have developed left movement and your liberals are too corrupt and ugly!”

    —Faşistlerin Örgütlü Gücünün Önemi—

    “Both political camps are dominated by right populist ideologies – a wild mix of conservatism and nationalism. That’s the main problem, because the actual number of the ultra right activists is not that big, it’s even tiny compared to the crowd which at some times consisted of 100 thousand people or even more; while the full mobilization potential of fascists from all Ukraine is approximately 1-2 thousands. But, first of all, their ideas are welcome among the apolitical crowd; second of all, they are very well organized, and also people love their “radicalism”.”

    —LGBT Hakları, Ateizm, Feminizm Çöpte—

    “Denying the current state of affairs and the Soviet experience, being afraid of all the progressive elements of EU ideology (like tolerance for LGBT, popularity of leftist ideology) they are gladly embracing all the invented traditions they were taught in schools.”

    “I would rather explain it in another way: the crash of the “real socialism” also brought about the crash of the progressive values which had been officially promoted in that society (atheism, feminism, internationalism). The gap has been promptly filled by the wild mixture of nationalism and conservatism (and New Age charlatan philosophy, for that matter).”

    —Öz-örgütlenme Yok Hiyerarşi ve Parti Kontrolü var—

    As far as I understand, all the potential self-organization at Maidan is substituted by the organizational structures of the rightist political forces. Svoboda, Right Sector and Spilna Sprava occupy buildings and manage the everyday life. The parliamentary opposition also has its voice in these matters; anyway, everything is strongly dependent on leaders who represent the already established political structures. For example, there are sotnias – “hundreds”, defence units. Formally they are all under command of Andriy Parubiy – once a founding member of Social Nationalist party of Ukraine which is now called Svoboda, but now a member of Batkivschyna. In reality, there are units which don’t obey Parubiy or even Svoboda (like the Right Sector), but anyway the existence of “not sanctioned” units is doubtful. The same goes for other issues: food, firewood, petroleum, makeshift weaponry. You can walk around and collect money for these purposes but you must give away 70% to “bosses” who will know how to spend that money. There is some space for self-organization but it’s very limited. Vital things just “appear” for an ordinary person there, rank-and-file activists don’t take any part in decision-making.

    —AB’ci ve Sendikal Sol Meydan’dan Kovulmuş Durumda—

    Another part of the left repetitively tried to join the movement, even after they were repetitively kicked out of it. Some of the “euro-enthusiastic” leftists came to Maidan in November with red (instead of blue) flag of the EU, with banners for free healthcare and education, and with feminist slogans. They were brutally attacked by Nazis. Then there was an episode when the far-right attacked the tent of the Confederation of Free Trade Unions of Ukraine near the Maidan. A man on the stage said that there were some “provocateurs” and said that “men know what to do”; as a result, a mob of Nazis has broken ribs of the trade union activists, tore their tent with knives and stolen their property. The victims hadn’t been doing anything “leftist” per se, but they were members of the left movement, known to their political adversaries, and that was enough.

    —Bu Bizim Savaşımız Değil Diyen Sol Hümanist Yaklaşıma Sıkışmış Durumda—

    Anyway, most of the left activists understand that it’s not their war. After the “dictatorial laws” were passed, they decided to join the movement – not so much as political activists, more as common citizens whose political freedoms were at risk. Many leftists joined forces to institute the “Hospital Watch”: guarding injured people in hospitals so that they are not taken away by the police. Of course, this is an infrastructural, “humanist”, not political project.

    —Neo-Nazilerle Kaynaşan Milliyetçi Maço “Anarşistler”—

    Now there is also another group of people who are often confused with the radical left. I mean organizations like“Narodniy Nabat” and several other initiatives who call themselves anarchists but actually have a very conservative political agenda full of machismo and xenophobia. After the protests have begun, they shifted to the right dramatically; they reached truce with the nazi groups and showered Molotov cocktails at the police together. Eventually, they parted ways with left movement finally.

    A week ago they, together with some actual leftists who wanted to “act”, decided to form an “anarchist sotnia” in the Maidan self-defence. In order to do that, they were prepared to give an oath to Andriy Parubiy. But when they formed their ranks to do this, they were met by approximately 150 Svoboda fighters with baseball bats and axes. The fascists accused them of being racially impure and politically irrelevant and forced them out of Maidan. Now, the funny thing is that the next day those macho-nationalist-“anarchists” said that the reason for their bad relations with the Svoboda paramilitary was that some of our comrades draw anti-nationalist graffiti around Maidan. So they threatened to beat them up for distorting their friendship with the Nazis!

    === Çözüm Önerisi: 2. Cephe Oluşturmak ===

    The most reasonable strategy for the left, as for me, is to try to build a “second front” against the government as well as the far-right. This should be done from outside of Maidan, not from inside of it. We should not be afraid of saying who we are and what are our ultimate political goals; only in this way we can build a strong political coalition with other forces who are in the same position right now (namely, with left liberals who are also excluded from the movement). Right now we are planning a campaign against political dictatorship, stipulating that the weakening of presidential powers actually does not correspond to the interests of any political parties. This can be a rallying point for a broad coalition, and then we can start developing a critique of bourgeois democracy per se. Another important direction is preparing for anti-austerity campaign if the government faces budget crisis later this year. But anyway, we must understand that we cannot reverse the fundamental trends and achieve cultural hegemony overnight. We have a lot of hard work before us, there will be years before we will have our own revolution.

  49. AYANOĞLU

    Kendilerine sözde anarşizm yakıştırması yapanaşıra sağcıların Ukrayna-da nazileri,Venezüella-da faşistleri,Libya-da ve Suriye-de El Kaidecileri desteklemeleri,bu aşırı sağcılığın yüzündeki örtüyü indirdiği için öğretici oldu.
    Bu aşırı sağcı sözde anarşizm yanlıları ülkemizde de AKP ve İslamcıları desteklemişlerdi.

  50. Gün Zileli

    Ayanoğlu mu Atanoğlu mu?

  51. Ayhan Kırdar

    karahat arkadaş size kimlik dökümü vermemi mi istersiniz? bakın başka bazı arkadaşlar anarşistlerin görüşlerini yazıyor.. ukrayna komünist partisinin resmi açıklamaları var. bunlar yeterlidir sanırım.

    bunu söylemek zorunda kaldığım için özür dilerim, ben aynı zamanda Kiev’de de yaşayan biriyim. evim mala zhtomyrskaya’da, yani maidan’a 150 metre mesafede. şu an orada değilim. ama orada olsaydım o barikatlara gitmezdim. çünkü büyük olasılıkla taşıdığım bayrak yüzünden ya faşistler ya da berkut tarafından öldürülürdüm. onun için o “barikatlarda savaşın” önerinizi bir “tuzu kuru” tavsiyesi olarak alıyorum. çok meraklıysanız, bir anarşistin ya da komünistin vatanı yoktur, ukraynaya vize de yok ilk uçakla gidip barikatlara katılabilirsiniz.

  52. çıracı

    http://birgun.net/haber/kiev-gezi-midir-11533.html

  53. selim

    kiev konusunda kesin karar vermeden önce resmin geneline bakmak ve daha önemlisi soğuk savaş dönemi ve sonrası abd politikalarında ne değişti bunu iyi analiz etmek gerekir bu bir özgürlük hareketimi yoksa nazismin yeniden hortlamasımı?

  54. selim

    abd’nin tek kutuplu sistemde ayakta kalması kendi çıkar ve bekası için pek çok ülkede uç noktaları desteklediği soğuk savaş döneminde neyse şimdi de o olduğudur aslında… dolayısıyla devrimci sosyalistlerin vericeği tepki bu bağlamda olmalı..

  55. Anonim

    Tayland’daki gösterilerin demokrasiyle ilgisi yok…

  56. Gün Zileli

    Suthep, başbakanı eleştirirken, “Yingluck diyor ki; devletin gücünü demokrasi için muhafaza edeceğim. Nasıl bir demokrasidir bu? Hem devletin polisini güpe gündüz halkın üzerine saldırtacaksın. Dünyanın hangi devletinde bir ulus lideri yardakçılarına sırf iktidarda kalmak için çocukları katletmesini söylemiştir” diye konuştu. Suthep, ölen masum insanlardan başbakanı sorumlu tuttu. – Bangkok

© 2025 Gün Zileli

Theme by Anders NorenUp ↑