RIZA BOZKURT’U KAYBETTİK
Şairimizin dediği gibi, “Rüzgâr kanatlı atlılar gibi” geçiyor hayat!
Rıza Bozkurt 1968 yılında Kürecik’ten göç eyleyip Almanya’yı mekȃn tuttu. O günden bu güne kadar ülkesini, Memleketini unutmadı. Doğup büyüdüğü o topraklar rüyası oldu. ‘’Doğup büyüdüğün topraklar Cehennem de olsa, bilen insan için o topraklar cennettir’’ boşuna dememişler. Onun Cenneti Kürecik’ti. Doğup büyüdüğü topraklardı. Çocuklarını, eşini diğer göçmen işçiler gibi yanına getirdi. Topraksız yaşar, ama çocuklarsız yaşıyamazdı. Her baba gibi, çocuklarına yorgan döşek oldu.
Rıza amca 1968 kuşağının sempatizanıydı. 1970 yıllarında işçi militanı oldu. O Sosyalizme hizmet eden bir emekçiydi. Sol koluna yüklediği o günlerin Devrimci yayın organı olan İşçi-Köylü gazetesini ev ev, meydan meydan, yürüyüşten yürüyüşe koşuyordu. Türkiye Devrimi onun hayaliydi. ‘’Türkiye’de Devrim mutlaka bir gün olacak’’ diyordu. 1974 yılında Marksloch-Polman’da ilk işçi Derneğini kurdu ve diğer yoldaşlarıyla gece gündüz Devrimci mücadele verdi.
1992 yılında yeniden Duisburg kentinde işçi derneği yönetiminde yer aldı. Bunca yıl emek verdiği, uğruna ölümlere gidip geldiği örgüt, Ergenekoncu olunca yönünü 40 yıldır kendi topraklarının ve ülkesinin bağımsızlığı için savaşan on binlerce şehit veren Hevallarına çevirdi. Gönlü onlarla, yüreği onlar için çarptı. ‘’Zerarın neresinden dönersen kârdır’’ dedi ve elinde geldiği kadar hareketin saflarında yerini aldı. O hiçbir kötülüğe, zulme, haksızlığa boyun eğmedi. Diğer işçi arkadaşlarının çocukları öğretmen, Doktor, memur olurken o çocuklarını Devrimci yetiştirdi.
Çalıştı, çabaladı, yaşlandı. Amansız bir hastalık kene gibi onun yakasına yapıştı. Son defa Hastanede ziyaretine gittiğimde, ‘’Ne oldu Kobane, Sengal kurtuldu mu? Haberlerde duydum, YPG amansız bir savaş veriyor, ISİD denilen canavarlara karşı’’ dedi. ‘’İvan gelmedi mi?’’ Gözleri yaş ile doldu. 5-10 dakika sonra oğlu çıkageldi. Gözyaşlarının yerini gülücükler aldı.
Rıza amca 10 yıllık komşumdu. 10 yıl sonra, o ayrı bir semtte, ben ayrı bir semtte kaldık. Onu yüreğimde, anılarımda 2 öykümde konuştum ve konuşturdum. ‘’Söz Uçar Yazı Kalır’’. Rıza amca, 24 Şubat 2015’te Hakka kavuştu. Onun mücadelesi anılarda kaldı. Saygıyla anılarının önünde eğiliyorum.
Hıdır Dulkadir
Gün hoca, Rıza amcanın fotoğrafınıda koysaydın iyi olurdu. Rıca etsem eklermisiniz?
Hıdır, aslında koymuştum da silinmiş. Senin fotoğrafı yolladığın mailini ise bulamıyorum. Benim mail adresime yeniden gönderir misin?