Bazen öyle dönemler yaşarsınız ki, hayat, aldığınız kararları durmadan bozmaya zorlar sizi.
“Barış süreci” üzerine yazı yazmayayım, gelişmeleri izleyeyim, pişmiş aşa su katmanın gereği yok dersiniz. Hemen ardından, Öcalan’la BDP Heyeti öyle bir görüşme yapar ve bu görüşmede öyle laflar edilir ki, hiç istemediğiniz halde, “barış süreci”nin en önemli unsurlarını eleştirmek zorunda kalırsınız (bkz: bundan önceki “Söz Gümüşse…” yazısı.)
AKP iktidarı tarafından yargılananları eleştirmekten imtina edersiniz, yargılandıkları şu sıra onları eleştirmek istemez canınız ama bunlardan biri çıkıp öyle şeyler yazar ki, hiç istemediğiniz halde, eleştirmek zorunda kalırsınız.
Doğu Perinçek’in Aydınlık gazetesinde bugün yayımlanan “Aydınlıkçılar Aydınlık’ı niçin kuşatmadı” başlıklı yazısından söz ediyorum. Bu yazıyı ne kadar özetlemeye çalışsam başarılı olamayacağımı hissediyorum. Megalomanianın yol açtığı paranoyayı aktarmak nasıl mümkün olabilir ki… En iyisi okumanız.
Psikolog değilim. Bu konuda sanırım en özgün tahlilleri, örneğin Yankı Yazgan gibi psikologlar yapacaktır. Ben sadece bu hastalığın siyasi sonuçları üzerinde durmak istiyorum.
Liderler genellikle megalomaniaya eğilimlidirler. Bunun tarihte birçok örneği vardır. Yakın tarihte zirvedeki iki örneği, Stalin ve Hitler’dir.
Bu liderler, belki de başlangıçta megalomania hastalığının sadece bazı belirtilerini göstermekteydi, eğer o zamandan hastalıkları fark edilseydi, belki de kurtarılabilirlerdi. Beyin hücrelerinde bu hastalık rüşeym olarak var olsa bile, hastalık henüz beyinlerini ve benliklerini bütünüyle sarmamıştı. Megalomania eğilimleri onları liderlik basamaklarında adım adım yükseltti ve iktidarları büyüdükçe hastalık daha çok yayıldı. İktidarın zirvesi, megalomanianın da zirveye ulaşmasına yol açtı. Çünkü iktidarın gücü, insanların onlara tapınmalarına ya da tapınıyormuş gibi yapmalarına yol açtı. En azından, lidere yaptıkları övgülerle hastalığın yayılmasına sebep oldular.
Hastalık bundan sonra daha tehlikeli bir aşamaya sıçradı: Paranoya aşaması. Madem iktidarları bu kadar büyüktü, madem bu kadar güçlüydüler, o zaman onların bu büyük gücünü ve iktidarını ellerinden almak, onları devirmek isteyecek düşmanlar da onları yıkmak, hatta yerlerine geçmek için alesta beklemekteydiler. Etrafları düşmanlarla sarılıydı. Paranoya bu aşamada o kadar tehlikeli değildir. Yani öldürücü değildir. İlaçlarla ve altı aylık kontrollerle denetim altında tutulabilir.
Paranoya hastalığının en tehlikeli safhası, liderin, düşmanın içeride, hatta çok yakında, hemen yanı başında olduğunu düşünmeye başladığı safhadır. İşte bu safha oldukça öldürücüdür. Öldürücü derken, bunu iki anlamda da kullanıyorum. Öldürücüdür, çünkü lider; paranoyası sonucu, en tehlikeli düşmanı olarak görmeye başladığı yakın çevresi içinde “temizlik” harekâtına girişmeye başlar, yani eğer iktidardaysa onları öldürtür; iktidarda olmadığı için bunu yapma koşulları yoksa, en yakın çevresine saldırıda bulunur. Bu temizlik, öldürme ya da saldırı kampanyaları ve operasyonları liderin hastalığına hiçbir zaman derman olmadığı gibi, hastalığı daha da onulmaz hâle getirir. Derman olmaz, çünkü liderin yakın çevresine saldırması bu yakın çevrede, açıkça dile getirilmeyen gerçek bir rahatsızlığa yol açar. O zaman lider, bu yakın çevre içinde, paranoyasının “gerçek” delillerini gözlemlemeye ve kuşkularına iyiden iyiye inanmaya başlar ki artık bu, hastalığın en öldürücü ve son safhasıdır. Megalomanyak-paranoyak lider, eğer ömrü vefa ederse, Hitler gibi, düşmanlarının tümüne karşı amansız bir savaş çılgınlığına kapılarak kendini ateşe atar ya da Stalin gibi, kuşkuları içinde kıvranarak beyin damarlarını çatlatır ve ölür.
Hastalığı bu safhaya gelmiş lider (belki de Hitler ve Stalin gibi mutlak bir iktidara henüz sahip olamadığı için) eğer henüz ölmemişse, saçma sapan halüsinasyonlar görmeye başlar. Örneğin kendini bir heykel olarak görür. Düşmanlar onun Atatürk heykeline benzeyen heykelini yıkmak istemektedirler, bunu yapabilmek için, önce, liderin karşısına O’nun, zamanında mücadele ettiği bir takım figürlerin heykellerini dikerler. Hem de bunu yapanlar, liderin gazetesinin başındaki sorumlulardır. Örneğin, “Dr. Serhan Bolluk ve Mehmet Sabuncu’nun yönettiği Aydınlık’ta, Cengiz Çandar ve hempaları” Aydınlıkçı olarak ilan edilir. Böylece Atatürk’ün heykellerinin karşısına nasıl Saidi Nursi, Şeyh Sait, Seyit Rıza heykelleri dikiliyorsa, Doğu Perinçek’in heykelinin karşısına da Cengiz Çandar, Gün Zileli, Oral Çalışlar… heykelleri dikilir. Sonra “kimse sesini çıkarmaz, derken sıra Atatürk heykellerinin yıkılmasına gelir.”
Ama lider, her şeyin farkındadır. Düşmanın nasıl en yakına sokulduğunu bilecek uyanıklıktadır (yani paranoyası o derece üst düzeye ulaşmıştır). Lider, “Silivri duvarlarından” gözlerini “İstanbul tarafına” diker. “Aydınlıkçılar her an Aydınlık’ı kuşatacaklar ve ‘aydınlığın sahibi vardır’ diyecekler umuduyla” bekler. “Şimdi” der: “Aydınlık’taki çalışanlar çoktan isyan bayrağını açmıştır.” Burada liderin, Atatürk heykelinden pek de farklı olmayan heykeli, kolunda kızıl muhafızların bandını taşıyan Mao’nun heykeliyle karışmıştır bir ölçüde. Heykelleşmiş lider, “karargâhı bombalayın” çağrısı yapmaktadır.
Atatürk-Mao karışımı bir heykel görünümündeki lider acılar içinde kıvranarak, “Peki o Saidi Nursi heykelini kim dikti Aydınlık’ın göbeğine, kimler sustu ve boyun eğdi, kimler bu karanlık eylemin üzerini kapattı” diye sorduğu sırada, heykel pozisyonunu bozmadan da olsa, bir ölçüde, Stalin’in savcısı Vişinsky’i ya da bir GPU sorgucusunu da epeyce andırmaktadır.
Sonunda çevresindeki herkesi korkudan titreten lider, yarattığı buz gibi atmosferde donup kalır.
Bu da liderin sonu ya da ölümüne ilişkin versiyonlardan biridir.
Gün Zileli
9 Mart 2013
eeeee sonra ne olmus. soyleyim mi ?
beton olmus . Sonra ne olmus soyleyim mi?
Beton perincek te inecek var demisler.
Sonra ne olmus ?
perincek e hakaretten, eski aydinlikcilar kose yazilarinda mahkum etmisler .
Kızına söyledin. Umarım gelin anlar
Üstad ! Amacına,iletmek istediğin mesajına bir sözüm yok.Yazı size yakışır güzellikte ve kıvam da değil.
Ayrıca sosyalistler ”Yaralı kuşları taşlamazlar”diye bir özdeyiş vardır!
Hatırlatma:sosyalistim ve öyle ölmek istiyorum.
“Megalomania hastalığı” aslında bu yazısıyla Zileli-de daha belirgin değil mi?
Perinçek savaşıyor.
Dönekleri ve AKP-li olmuş,Fetullahcı olmuş dönekleri sergiliyor.
Zileli ise AKP-li olmuş,Fetullahcı olmuş dönekleri savunuyor.
Aslında “Fetullahcı Dönekleri” kollarken ve savunurken aslında Zileli kendini savunuyor.
Hele bir de her zaman yaptığı Stalin-le Hitler-i aynı gösteren anlayışı “megalomania hastalığının” somut göstergesi değil mi?
EK:
Zileli dönekleri savunmuş.
Zileli döneklerin kişiliğinde kendini savunmak ihtiyacı duymuş.
Bu sözler,ancak biten/devrimci vicdanı kalmayan birinin ağlatısı olabilir.
Öyle bir özdeyiş var mı bilmiyorum ama bu sözün sosyalistler açısından pratik bir değeri olduğunu sanmıyorum. Yaşanan tüm deneyler tersini gösteriyor. Yazının başına bakarsanız benim bu konuyu yazmakta isteksiz olduğumu anlardınız. Ne var ki, paranoya durumundaki heykelleşmiş liderin yazısında benim de adım geçmektedir. Üstelik hiçbir şekilde bir ortaklığım olmayan insanlarla birlikte. Biraz da bu yüzden yazmak zorunda kaldım bu yazıyı. Öte yandan, bir önceki megalomania içindeki liderle ne kadar ortak yan taşıdığını göstermesi açısından da iyi oldu.
Perinçek’in yazısının devamı:
http://ip.org.tr/lib/pages/detay.asp?goster=haberdetay&idhaber=5061
Ayanoğlu, peygamberine laf gelince aktive olmuş. Nuclear launch detected!
anarşizmi savunduğunu ida edip bizide heyecanlandıran sitenin geldiği yere tartışmalara yorumlara bakınca asıl işlevi hakkında kuşku duymamak mümkün değil.insan utanır insaf yahu kimleri kimlere benzetip aslında bir halkın kendine halk önderim dediği insanların nezninde o halkıda incittiğinin farkında olmaması imkansızdır zilelinin.az sayıda kendine özgürlükçü toplumsal devrimci deyip siteden anarşizmin evrensel ve yerel birikimlerinden öğrenerek kendi toplumsal mücadele alanında benzer pratiklerle mücadele etmek isteyen bizim gibi takipçilerde giderek sitenin seviyesinin yerlerde süründüğü izlenimi yaratıp takip etmememize neden olabilir.bu sözünü etmeye eleştirmeye değer bulduklarının toplumsal hayattaki karşılığı nedir alah aşkına değermi?üstelik hepimizin özgürleşmesinde önemli bir dönüştürücü dinamik olduğunu inkar edemeyeceğimiz kürt özgürlük hareketini bu gibi insanlık tarihinin çöplüğündekilerle benzetip karşılaştırıp tartışmakla zileli neyi murat etmektedir acaba.yoksa oradaki eski yerini gerimi talep etmektedir acabaaaa çok ayıp bu yazılarına üç sene sonra dönüp bak ne duruma düştüğünü göreceksin.istersen üç yıl önceki yazılarına bak eleştirdiklerin geldiği yeri görünce ne yaptığını anlayacaksın.
Eleştiri hatta,düşünceyi zararlı,olumsuz noktalara geldiğini, çözümsüzlük önerileri ile çıkmaza girdiğini 1972 devamında inat etmenin anlamsızlığını ,fituris olamıyabileceğini bu konuda endişelerimiz olduğu söyleyebiliriz.Cömertlik ve Fedakarlığı örnek olabilecek .Bu değerleri çiğnememiz gerektiğini İNSANLIĞIN MAHREM TARİHİNDE. Teodora Zeldin.GÜNÜMÜZ GELECEK AÇISINDAN ÖNEMLİ DEĞERLER İÇİNE koymuştur.Bir Kahvenin 40 Yıl hatırı …..,
Aslinda Ayanoglu türü yorum yazanlara en iyi cevap ya onlara hic cevap yazmamak ya da “he he, perincek devrimci, sen devrimci, hic bözmadan aynen devam aslanim” deyip onlari kutsal yollarinda bu sekilde motive etmektir. Kendisi bir müriddir, siz Perincek hakkinda ne yazarsaniz yazin o sizin yazdiginiza degil, kendi iman ettigi argümanlara siginacaktir. Benim de böyle tanidigim insanlar oldu. Bunlardan birkacina TEORI dergisini verdim, 91 tarihli… Bak dedim, bu tarihlerde Kemalizme ne küfürler ediyor, Kürt hareketine Kürt bagimsizlik hareketine nasil selam duruyor… Oysa birkac yil sonrasinda ise bak ayni adam neler yaziyor? Aynen bunu yaptim. Ne oldu biliyor musunuz? Bir iki kisi bunun tutarsizligini görüp Perincekci mürid olmaktan vazgecti. Tanidigim birkaci ise kafasini kuma gömdü ve bu Ayanoglu gibi onu pür u pak görmeye devam edip yola mutlu mesut devam ettiler… Meraklisina ilgili bir yazi gönderebilirim.
Ben simdi olayi fazla anlayamadim. Karsinin yazisini da okudugum halde. Yani Aydinlik’in “donekleri”nin adi gazetedeki bir anma yazisinda gectigi icin mi bu adam kusatin Aydinlik’i diyor? Eger durum buysa, baska seyler de dusunmek gerek. Gercekten boyle bir sey gerceklesseydi, yani bir anma yazisinda bu adlar gecti diye o partiden insanlar o yaziyi yazan ekibe karsi bu sekilde davransalardi, bu durum cok acik ki, stalinist monolitikligin devam ettigini gosterirdi. O monolitiklik gunumuz sartlarinda devam edemez.
O halde bu durum suyunun suyunun suyu kulturel etkileri dahi icermeye calisan ve bir olcude basaran Dev-Yol’un yonelimiyle bildigimiz stalinist monolitikligin kapismasi demek. Demek ki o parti icinde birileri, bunlar bizim degerlerimiz diyerek bu isi yaparken, liderlik monolitiklikte israr ediyor. Sonu cok bariz bir kapisma. Yalnizca zamana bakar. Liderin kucuk bir falsosu, degisim istegine olumlu yaniti, yaslanmasi, olumu, insanlari heyecanlandiracak yalan da olsa hic bir seyin bulunamamasi vs. durumu monolitikligin aleyhine degistiriverir.
Yon tayfasi, Dev-yol’un daha doktriner, dolayisiyla daha monolitik tayfasi degil mi, diye sorulabilir. Evet oyle ama onlarin reaksiyonu DY kendisini likide ettikten cok sonra baslamis, adeta kalanlari kurtaralim moduyla yapilmis bir manevraydi. Zaten ODPnin parcalanmasinda en buyuk momentlerden biri de DY tayfasinin birbirlerini gorerek ozendikleri daha siki bir organizma istegiydi. Sonuc malum.
Dolayisiyla acep Aydinlik hareketi de bu ruh haline doner mi? Doner belki. Ama bence donse ne olur donmese ne olur? Turkiye solunun mevcut yapilarinin pozitif anlamda tarihsel olcekte islevleri yalnizca eski doktrinleri gelecege tasimak. Bir nevi Fahrenheit 451lik. Klasikler neden onemlidir? Cunku onlari asan bir sey yazilmamistir. Ya yazildigi zaman? Iste o zaman buradaki sol yapilar o islevlerini de kaybederler ve sektler olarak surmeye calisirlar. Negatif anlamda tarihsel islevleri de ya sistemin yedek gucu olarak kenarda tutulmak ya da yeni bir hareketi varliklari sebebiyle engellemek.
O halde likide olmalarinda ne problem olabilir? Devrimci partinin cekirdegi mi yalitilacak? Yoksa onlar da mi eriyip gidecekler? Gitsin. Eski degerleri tuta tuta bu hale gelmedik mi? O halde biraz da futuristlik yapalim ve eski degerler icin “beter olsunlar” diyelim. Bakalim basimiza tas yagacak mi…
dogu perincek her zaman gerici egemen siniflar icinde bir karsitlik bulur,bu karsitlik icinde bir kanat i desteklemek icin ilerici devrimci bagimsizlikci vs bir sebep uydurur, onun siyasi fraksiyonu budur, ideolojisi budur.
Apo ile Perincek in ne cok ortak ozelligi var bu ikiliye yalcin kucuk u de katmak gerek… benn bennnn bennnnn…
eğer bir futbolcu bir kez milli formayı giyse de ya da bir milletvekili bir haftalık bakanlık yapsa …milli futbolcudur,bakandır…bu söylem böyledir bu ülkede.
Aydınlık hareketi 1979’dan bu yana kitleselleşme eğilimi gösteriyor çünkü konjenktür uygun görünüyr. ama bunun engellenmesi gerek! Ve bu perinçek’in isteğiyle olmuyor…dikkat edin son zamanda spekülatif siyasetler izleniyor.CHP’den bir grup ulusalcı milletvekili İP’e katılacakmış..vb. 1980 de tek süper devlet Rusya döndü Rusya çöktü…Bu dağıtma siyaseti Perinçek’i aşar! Tıpkı PKK’nın devletle uzlaşma isteği gibi…Bende bir zamanlar Aydınlıkçıydım,üstelik vurulup ölmeyenlerden.Ben neyim şimdi dönek miyim?
Bir dönem yanlış hatırlamıyorsam Doğu Perinçek’in oğlu Mehmet Perinçek, babasına bayrak açar gibi olmuştu ve aydınlık yönetimi o bayrağı aydınlıktan göstermişti. Acaba Doğu Perinçek, uzun bir aradan sonra bu olayı unutmadığını gösterip bir kaşık suda fırtına koparmış olabilir mi? diyelim. Ha bir de TGB’nin başında iyice yıldızı parlayan İlker Yücel’in Aydınlık Genel Yayın Yönetmenliğiyle onurlandırılması görüntüsü adında sürgün edilmesine ne demeli? Kim bilir TGB üzerinden ne iktidar savaşları yaşanmaya başlamıştır da bu sürgün bir çözüm olmuştur.
Bir dönem yanlış hatırlamıyorsam Doğu Perinçek’in oğlu Mehmet Perinçek, babasına bayrak açar gibi olmuştu ve aydınlık yönetimi, o bayrağı aydınlıktan göstermişti. Acaba Doğu Perinçek, uzun bir aradan sonra bu olayı unutmadığını gösterip bir kaşık suda fırtına koparmış olabilir mi? diyelim. Ha bir de TGB’nin başında iyice yıldızı parlayan İlker Yücel’in Aydınlık Genel Yayın Yönetmenliğiyle onurlandırılması görüntüsü adında sürgün edilmesine ne demeli? Kim bilir TGB üzerinden ne iktidar savaşları yaşanmaya başlamıştır da bu sürgün bir çözüm olmuştur.
Su listeyi aydinlik-perincek döneminden bu yana bir ele alin.sonrada su pek kimsenin tanimadigi isimleri bir arindirin.geriye ne kalir?kac kisi kalir? birde bu Hareketden kac kisi ayrildi döndü? bu listeyide en iyisi GÜN ZILELI yapar?
su aydinlik Dönek Fabrikasimi acaba?
dönekler deve geridekiler kulak!
aslinda GÜN ZILELI liderlerin kacikligini yaratan nedene girmiyor..
bu kaciklari yaratan Örgütlenmedir! örgüttür! örgütsüz bunlar hictir! örgütler ne demokratik nede özgürdür. fasizmin ana kaynagidir.. bu liderler örgütlenmenin sonucu, the productlaridir!
örgütdeysen
adalet,özgürlük,mantik,insanlik,ahlak.gurur ariyorsan güleyim sana!!
Ama James, Turkiye’deki her sol akim icin de bu soylenemez mi? Aydinlik siniri oyle net ciziyor ki bu gorunum ortaya cikiyor. Ama mesela eski TKP oyle mi? Mihri Belli ne oluyor? Ya Kivilcimli? “Resmi” TKP tarihcisi Rasih Nuri bile bazi yerlerde ikilemde kaliyor bu kenarda kosede kalmislar konusunda. Gayri resmi tarihci Vedat Turkali onu da yapmiyor. DY icinse Taner Akcam, Oguzhan ya da terzi Fikri hep ayni koken. Onlarda da sinir hemen hemen yok gibi.
Dogu Perincek’in bu konuda “ilkeli” olmasi da hic sasirtici degil. O kadar ilkesiz manevrayi bu rahatlikla yapiyorsan, baska seylerde cubugu yuksek tutmalisin. Cunku eger o noktada da DY gibi davranirsan tek tek dokmek yerine yere dusen cam vazo gibi cincigine kadar parcalanman isten bile degil. Yani “donek”lerin bu kadar cok olmasi, megalomaniden cok ilkesizlik gibi geliyor bana. He megalomani on sart ama. O ayri konu…
Son yazdiklarini gormemisim. Eger kendimiz icin orgutlenmezsek, zaten ac kalmamak kapitalizmin bizi orgutlemesine izin verdigimizden, hic bir gucumuz olmadan kaliriz. Bu su andaki duruma cok benzer bir durum olurdu, ualan degil. Ama yalnizca aile baglariyla ve kapitalist uretimin baglariyla orgutlenmis olmak soz konusuyken, bir alternatif yaratacak baska bir baga hayir diyemem. Kategorik olarak orgutlenmeyi reddetmek, o diger baglara kalmak demek. O halde yapilacak sey, bu degil sanirim. Yanlis mi dusunuyorum?
genel konustum.68 e saygim var.tam GÜNün kitaplarindaki gibi..
ozamanlarda ismi bile güzel bir genclik örgütlenmesi varmis.FKF( Fikir külübleri Federasyonu?) böyle acik kuruluslar
genclige güc vermis,yaratmisti.sonrasini benden iyi biliyorsunuz…yalnizliktan,kisirliliktan ölecekler hala kurtarici kesiliyor!
Gün ZILELI tek basina,o tek basina parti,devlet,dünyadir..
sayisiz insanlar var böyle.. Tek basina..
baskalarin sirtina,omuzuna cikmadan!
Önemli! Kimseye dönek demedim.Dönek denilen kisileri tanirim .tek basina su örgütlerin tümünden daha iyi is yapiyor!
kendime güdüm… örgütlü insanlar özürlü insanlar gibi geliyor bana.. ister nazi ister leninist-stalinist örgüt olsun..
( lenini kesinlikle stalin den farkli tutarim)
insan mükemmeli bilip birazda kendinde görünce sorunlu ve özürlüleri hemen fark ediyor galiba.doğrudur içinde hiyearşide barındırdığına göre en olumlu örgütünde sorunu doğal olarak içinde barındırdığını söyleyebiliriz ama yusuf cemalınde dediği gibi örgütsüz oluncada egemen sistemin örgütünün istemedende olsa parçası olmaktansa bu hegemonyayı reddedip itiraz eden örgüt ve organizasyonlarda kendimizi özgürce gerçekleştirip hayata katılıp kendiliğindeciliğin pasifizminden kurtulabiliriz.varsa leninist-stalinist örgütlerin alternatifi anarşist örgüt ve organizasyon öneriniz eyvallah bulamayınca bu anlayışta HDK gibi hayata müdahil olmaya çalışan toplumsal devrimci organizasyonlarda bulunup hiç olmasa sistemin doğal örgütlenmelerinden uzaklaşma çabalarınıda özürlülük diyeceksek ne yapalım biz mükemmel olamadık örgütsüzlüktense sorunlarıyla HDK yı tercih edip sorunlarıyla baş etmeye çalıştık tek başına kimsenin sırtına basmayanlarında basabileceği sırt olmayada razı olduk yeterki bu ceberrut sisteme alternatif başka bir özgürlükçü hayatın mümkün olabileceğine inanmaya öncelikle bizim başlayacağımız bir yeni iklim yaratılsın.
Kürt hareketi ve bilcümle peşinden sürüklenenler, Batı Kürdistan inisiyatifinin emperyalizmin tetikçiliğine soyunmuş güruhlarla ittifak olasılığını (ki bunun yolunu döşeyen adımlar atılmış sayılır) halkların kardeşliğinin nesiyle bağdaştırıyorlar? Türkiye solunun İmralı sürecine büyük önem ve anlam atfeden kesimleri, Öcalan’ın çizdiği çerçeve kabul görürse AKP’nin yeni anayasasını ve Tayyip’in despotik başkanlık sistemi düşlerini hayata geçirmesini sağlayacak olası bir referandumda ne yapacaklar? Dinci gerici iktidarın mevzilerini pekiştirme manevralarına böyle kolayından yedeklenmenin, geçtik devrimciliği-sosyalistliği, bir parça ilerici olmakla dahi ne ilgisi olabilir? Geçtik bunları, diyelim ki AKP iktidarı süreç konusunda samimi-ciddi olsa bile, Kürt halkının devrimci özlem, talep ve haklarının, bunun diri tuttuğu devrimci dinamizminin düzen içi, burjuva anayasal kırıntılar uğruna heba edilmesine ortak olmanın neresi Kürt halkının dostu olmaktır?
solculugun tarihi acilarin degil komedilerin tarihidir.nasil gülmeyelim?!! özgürlük icin yola cikiyorlar,hayati tam manasiyla hapishaneye,esitlik yerine büyük yoldas kücük yoldas,hatta essiz insan!!ekonomik sömürü ise kapitalizmden daha igrenc ve adaletsiz! kapitalzmde hicolmazsa malin degeri belirleyen pazarken orda devlet! nekadar marksa aykiri!ilerici deyip en geride kalan!!sonu gelmez örneklere girmeyim,sosyalist devletlerin yikimina bakin! suandaki durumuna bakin! su K.koreye bakin! Dünya tarihinde örnegi yok! nazileride gectiler!ilkeligin zirvesi!.. en igenc komedi ise su kimlik tartismasi!!!dy.cuymus.aydinlikciymis.markciymis!stalinciymis!galata sarayliymis!türkmüs,maocuymus,kemalistmis,GÜN ZILELLiLILI lilili!! oynayasim oynatasim geliyor-) utanc verici!
özgürlügü kapitalzme karsi mücadele icin feda edenler .sosyalizmde öööööööööö.. diyebileceklermi?!!?Nazilerde führer bizde baskan mao! luca musolini yerine ,önder,basbug!
nekadar birbirine benzedik!
en önemli sorun bu sorunlari tartisan bir- isterseniz örgüt- deyin,platform deyin. gazete deyin ,FKF deyin.
son derece saydam.acik olmali.benim gibi 007 ler bile girse zarar verememeli! -)bunu yaratmak gerek.GÜN ZILELI gecenlerde böyle bir önerisi vardi ama isin icine aydinlik sokunca bende anlamadim.. bu hareket suan tamamen mhp yi saglamis,sonra sollamis.baksaniza ülkücüler mebus olsun diyemi canlarini vermis.diyecek kadar.mhp yi gecmis..sanki mhp koministlere karsi kurulmus bir örgüt degilmis?!ürpertici!!
dürüst mhp lilere sorup duruyorum onlardan merhamet bekleyerek-) ne düsünüyorsunuz su IP hakinda diye,Hic sorma ya ayip ya ! solunda bir serefi,onuru var! bunlar bizim cöpe attigimiz fikirleri bizden fazla savunuyorlar.ne bicim solcular!diye -)!!
örgüt isini savunan lenin bile bir Gazetenin kendisi bile en iyi örgüt oldugunu belirtmisti..siyaseten tiksinmis biri olarak da olsam GÜN ZILEnin tüm solu birlestirecek bir gazete,dergi olusmasini desteklerim..
sorunlar okadar cokki siz daha önce kendi sorunlarinizi cözün! biraz özgürken..su igrenc örgütlenme isinden baslayin isterseniz..
su kürt soruna sonra girmek isterim..kafa sisirtmeden..
ek;; örgüt fesizime düsmeden.yada fasizme düsmeden..
fesisim=FETISISiM
üfff yazarlik ne zor is yahu!!!
Geçti geçti.Sakin ol.Küçük bir sinir kriziydi seninkisi.
sagol!
hertarafimdan kan cikiyordu düsündükce..
sayin Anonim kürt sorunu göüsüne gelecegim..sadece senin degil.sefinin vede sefinin sefine..su kriz gitsin önce..
tirstim simdi, hemde sefimi de onun sefini de merak eder oldum, neyse bekliyelim krizin gecmesini:)
mesele aydinliktan ayrilinip nereye nereye yönelinmesidir, cengiz candar ve halil berktay lar vardir, birde zileli. gün zileli den kendisini berktay ve candar la ayni kümeye konulmasina itiraz etmesini beklerdik. biz öyle anladik zileli yi
James, bu cesitlilik, bu cildirtici celiskiler yasadigimiz toplumun celiskilerinin iz dusumu. Liderlikleri alip, kadrolari ve fikirleri askiya alirsan goremezsin. Ki aslinda organizasyon isimleri aslinda liderliklerin isimleri demek. Ama liderlikleri, kadrolarin menseilerini ve fikirleri ele alirsan o cildirtici sacmalik bir anda rasyonel bir hale geliyor. “Yamuk bakmak” yeterli. Yuzlerce kapali kasabadan, birbirleriyle kapitalizm tarafindan el ucuyla ilistirilmis binlerce yasam biciminden, onlarca lehceden, yuzlerce kulturel kokenden cika cika bu cikar. Aslinda kapitalizmin homojenlestiriciligi bir anlamda dusmanimiz degil mi? Bana kalirsa degil. Daha kulturel olarak bakanlar icin igrenc bir sey bu ama. Sonucta bu cildirtici cesitliligin icinden nasil cikacagimizi bulmamiz gerekiyor. Ve “Yeter layn!” davranis kalibi yetersiz. 🙂
Ironik gordugun seylerdeyse, benzer durum var. Eger amaclarina ulasamayan hareketler, soylediklerinin tam tersi gibi hareket eden fikir sahiplerini dusunursen, bu durumlarin “sol”a ozgu olmadigini goreceksin.
Polis bir yerlerde “Ulusal sorunlari sag iktidarlar cozdu” derken kismen hakliydi. Ayni ironi bu da. Sag demek asla var olmayan birlesik bir cemaati, toplulugu hep varmis gibi kurgulamak demek. Peki bu adamlar kendi toplumlarini parcalayarak, artik ayni cemaat olamayacak hale gelmesine nasil he derler? Yaniti basit, onlarin kafasinda baska bir tolumsal bag fikri vardir ve o bagin daha guclu oldugunu dusunup isi “cozmeye” calisirlar. Tabi ki ellerinde patlar. Cunku gercek ciplak toplumsal bag uretimin ve yeniden uretimin yarattigi bagdir. Din min, seref onur vs degil. Ciplak cikarlardir.
Misal, Fransiz devrimi ertesi Napolyon cikiyor ve Fransiz devriminin gucuyle Avrupayi hallac pamuguna ceviriyor. Ama kendisine imparator diyor. O Fransiz devrimi kralin kafasini ucurmadi miydi? Nereden cikti simdi imparator? Neyse, o imparator ne yapiyor peki? Avrupada gectigi bolgelerde belki de 500 yillik feodal lord gelenegini paramparca ediyor. Hayda. Bu ne perhiz, bu ne lahana tursusu? Imparator, imparatorluklarin “elestirel” de olsa ana destekcisi olmus feodalizmi parcaliyor. Olacak is mi?
Sezar niye olduruluyor? Elinde fazla yetki topladigi icin. Hemen sonra ne oluyor? Roma cumhuriyeti Sezar’in olmesine ragmen imparatorluga donusuyor ve gelen imparatorlara Sezar adi verilmeye baslaniyor. Bu kadar sacma bir ironi olur mu? Brutus bunu dusunerek mi uvey babasina bicak cekmisti?
Tarih amaclarini gerceklestiremeyenlerle degil, iskalayanlarla dolu. O kadar da cildirtici degil. Belki biraz Ingiliz ampristleri icin boyle olabilir. Bizim icinse gulumsenecek ironiler bunlar. Basimiza bir daha gelmemesi icin bir seyler yapabilecek miyiz? Yani yine ozgurluk icin yola cikip kendimizi mal gibi Stalin’in tekine taparken bulmamak icin bu lanetli oyunu bozabilecek miyiz? Bilmem. Ama cildirmamak bu oyunu bozmanin on kosulu olsa gerek. Bir onu bilirim.
ilgili ismin türkçesi ‘megalomani’ olmalıydı.
Doğru anlamışsınız. Elbette itiraz ederim onlarla aynı yere konmaya. Ama şu da var ki, onlarla ulusalcılar arasında da pek bir fark görmem. O yüzden ulusalcılarla “döneklik” muhabbetine girmeyi doğru bulmam. onlara kanıtlayacağım bir şey yok yani. Yazıda bu noktaya o yüzden değinmedim. Beni anlayacağınızı umuyorum.
evet Krisi meselede,solda degilde kendinde bulan sinir DR.lari sayesinde kerizce yasamaga devam..tüm gerceklerden uzaklasarak. demek istedigim; ilk önce iyi bir cevre yaratmak gerek..buda Düsman Paranoyasindan,takintisindan kurtularak olur..sol her zaman birbirini yer.kendi cocuklarini yer,babasini yer.
bu yüzden kim ne fikri varsa sidedi ne olurrsa olsun seve seve tartisilmaldir..bu olmadan hicbir gelisme olmaz. simdi cok sacma gelen diyalektik kavramida burda cikmistir.sol.cevrenin olusmasi ,gelismesi,canlanmasi buna dayanir. bu platformda bunun icin var oldugunu saniyorum..
bizi hici bir sey cildirtamaz.cilginlik dogada oldugu gibi toplumsal olaylarda sonsuzca var zaten.. örgütcü,grubcu,milliyetci en nihayetindede ben degilde biz duygusuyla hareket eden kabile toplumlari gibi yasayanlar ne farkli düsünebilir nede kabul edebilir..baska yol denenirse kaybolurlar,delirirler..
bu anlamda Sayin Dr.Anonim ( arkadas aydinlikci düsünceye sahip sanirim) Türkiyenin en önemli sorunu Kürt sorunu isliyor..bu sorun ayni zamanda solculugun tüm deger yargilarininda göstergesi olmasi acisindan ayrica önemli..
cünkü; birakin solu dünyanin neresine gidin en sagci en milliyetci birisine Kürt sorunun tarafsizca,cografik olarak anlatin diyecegi sudur; 1. Kürtler azinlik degil.2. türkler gibi .arablar .yunan.bulgar,sirplar gibi onlarinda bagimsiz,özgür devlet kurma hakki vardir diyecektir..
Türkiyede Sagcisida solcusuda ayni sebebe dayandirarak,“HAYIR OLMAZ! DÜSMANA KARSI BÖLÜCÜLÜK;solcularda EMPERYALZME KARSI Bölücülük,TR yi zayif duruma düsürecekmis . Dünyada en sagcilardan daha sagda kalan bizim solcularin düstükleri ,geldikleri nokta budur.. devami geliyor..biraz kahve iceyim -)
Gecenlerde sayin DR.Anonim arkadasimin sefi burda arzu endam edince saskinlik krizine kapilip okudugumu anlayamaz olmustum! hayir hayir Tipki su uzakdogulu kung-fu filmlerinde oldugu gibi:. tek kollu ,tek ayakli kahramanimiz düsmanlarini yenmek alt etmek icin daglarda aksakalli,uzun sakalli birisini bulur ondan Sihirli teknikleri alip 1000 e bir cekmesi yüzünden sasirmadim!!! bu film ve folimlere tis gecerimde..
sasirdigim nokta bizim Dogu nun-Anonimin Sefi agzina Sol kavramlari almasiydi.. yaziyi okuyamadim tam..hele hele Pkk nin hayat hikayesinimi neyse oralara girince..
öyleyse bizde su sefide bir tarafa birakalim en iyisi su aksakali. LI mi Lu mu yada lili luluya gecelim..
aydinlikci olmak ve dr anonim,:) oyle ya kürt hareketini elestirince aydinlikci olunmali , baydi bu demagojik tartisma uc kagidi, ve artik kimseyi de ikna etmiyor, yalcin kucugunden dogu perincegine oradan ocalana ne cok ciplak kral imiz var bizim:)
ben yasamim boyunca dogu perincek ve siyasetini burjuva ihbarci milliyetci olarak sucladim ve suclarim, ulusalcilar geri milliyetci kulvarlardan apo ve kurt hareketini elestiriyor diye , moda olan apo pkk kuyrukculuguna dusecek degilim, megalomanide perincegin gerisine asla dusmeyen apo ya ve onun apacik gerici dusuncelerini perincek gibilerle ayni cuvala sokup dovmek taraftariyim:))) dr degilim ama sunuda soyliyeyim , her tutarsiz sacmalama estetik bir isyana denk dusmuyor:)))
Geçti geçti.Sakin ol.Küçük bir sinir kriziydi seninkisi yazan anonim diger bir anonim , ben degilim ama ne yalan soyliyeyim katiliyorum tespitine:)
anarsizm ve orgut, anarsistler orgute karsimidirlar, yoksa orgutten anladiklari nedir, cesitlilik arzetse de anarsist düsün bu konuda, anarsist olmayi gerektirmeyecek bir okuma dizisi bile, birt tartisma icin asgari duzey sagliyabilirdi, yoksa soyut bir orgut dusmanligi , a sosyal olmaya kadar götürülebilir insani, tabi hayati boyunca merkezi hiyerarsisi bulunan orgutten baska bir sey yasamamis birine, kollektivizm, gonullu katilim, oz yonetim vs bi ton sey anlatmak gerekecek, bir den fazla insanin belirli bir amac icin bir araya gelip bir seyler yapabilmesi de bir orgut bir orgendir, illaki hiyerarsik bir otoriteye neden ihtiyac duysun ki?
konuyu biraz degistireyim; evet bunlar yaris ediyorlar. you tubede
birandla görüsürken,apo; kürt halki beni ölümüne dinler !! diyor..
öyle tibbi kelime bulmakta zor.bu hastalar icin..halkin icine ediyor!!
gecenlerde doguda yaris ediyor onunla: benimkinlerde beni böyle dinler diye Karagahini hücreden bombaltiriyor! devletede iyi isliyor! benimde 50 bin adamim var,bak benide ciddiye alin! der gibi 2 kisiyi kurban ediyor! önemli degil..o kisiker sonradan enselerini tutup ,OHH ucuz kurtulmusuz,su Utanc girdabindan.coguda kendini tecavüze ugramis hayat gecirmis gibi andigi gibi..düsünecekler.. bu hep öyle oldu..
örgütsel düsünmek,örgüt sizofrenilik,Fetissizm,hastalikligina karsiyim.ayni düsünceye sahip olmak ayni hareketi savunmak ayri konu.. konulara Su G.koreli cilgin at üzerinde cilgin kovboy gibi giren GANNAM mi? girdigimin farkindayim.. biraz bilerek cünkü yikmak icin baska care yok gibi.. hatta derimki; her türlü hastaligi bagrinda tasiyan solculara tavsiyem bir ELEKTRO -SOK tedavi uygulanmali..hapla mapla,lafla bu is olmaz!
anonimler cokmus.önemli degil gene delitmez-etkilemez -)
konular cok..haledecegimde hic yok..en heycanli bölümü Aksakalli-storrymize aksama devam ederiz…
kendinizi sicak tututun simdilik derim.kisgünü..
Adamin hapse girmesini firsat bilip örgütü ele geçirmeye çalismak tipik bir solcu tavirdir. Hiçbir degere sahip olmamayi bir övünç kaynagi haline getirmis olanlarin “vefa”yi Istanbul’da bir semtten ibaret sanmalari da olagandir. Aydinlik’in bazi yöneticileri bir 10 sene sonra bugünkü Zileli gibi olurlar, o Zileli de 1980’lerde Perinçek hapiste iken örgütü kapip kaçmaya çalismisti ama aile baglari buna engel oldu, hangi sifati hakkettigi iyi bilinen bu tür davransilar solun bir özelligidir Sol liderler hapse girince isleri biter, adamlari lideri hemen satarlar, Baykal’in da kaseti çikinca adamlari hemen onu satti, gerçekte var olmadigini sandiginiz muhafazakar demokratlar ise hapisteki liderlerini çikarip basbakan yapti, iste aradaki fark.
Zileli Cindoruk için “Doruklardaki Cindoruk” metnini ve methini yazmaktan çekinmemisti. Bakalim buna ne diyecek?
AYDINLIK’tan
Milli Merkez Milli Anayasa Forumu haftasonu Dinar ve Bodrum’da toplandı. Afyon’un Dinar İlçesi’nde foruma 600’e yakın yurttaş katıldı. Bodrum’da ise yaklaşık 500 kişi “bölücü anayasaya geçit yok” sözü verdi.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde Nurol Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un süreci değerlendiren sözleri damgasını vurdu.
Cindoruk’un yönettiği toplantıya Milli Merkez Anayasa Forumu Genel Sekreteri Haluk Dural, Aydınlık yazarları emekli Tuğamiral Türker Ertürk ve emekli Tuğgeneral Dr. Noyan Umruk, gazeteci Halil Nebiler konuşmacı olarak katıldı.
‘İsyanın lideri yeni anayasayı yazacak’
Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Öcalan’ın tutuklanmasından bugüne gelen sürece değinerek sözlerine devam etti: “Tarif, talep, tehditleri var. Buna savaş deniyor. Savaş, iki ve çok devletli bir silahlı muhaberedir. Burada savaş var mı? Hayır. Burada 1804’de başlayan Kürt isyanlarından biri var. Bu bir isyan, bu isyan cumhuriyete, rejime, devlete. İsyanın lideri cezaevindeki hükümlü yeni anayasayı yazdırabilecek noktaya gelmiş. İsyanın lideri Türkiye Cumhuriyeti için bütün tarifleri yapacak. Benim milliyetçiliğimi yargılayacak, tayin edecek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Atatürk’ü eleştirecek ve onun milliyet, halkçılık tariflerini küçümseyecek. Türkiye Cumhuriyeti’ni ırkçı, faşist diye dalgalayacak, ırkçılıktan ve faşistlikten biz payımıza düşeni alacağız. Ben burada açıkça söylüyorum. Ben Türk’üm. Siz de ‘Türk’üm’ deyiniz. ‘Ben Türk milliyetçisiyim, milliyetçiyim. Jön Türk’üm. Var mı diyeceğiniz?’ diyorum.”
‘Devlet boşluğa düştü’
Hüsamettin Cindoruk, sorunu birlik içinde çözme çağrısı yaptı. Cindoruk şöyle konuştu: “Böyle bir zır delinin elinden Kürt kardeşlerimizin davalarını kurtarmak lazım. Adam diyor ki ‘bu iktidarı ben çıkardım’. İstersem onları düşürürüm. Arkasından da diyor ki ‘Bu anlaşmayı yapmazsanız. 50 bin mücahit gerilla ortaya dökülecek ve onlar size dünyayı dar eder’. Böyle bir şantajı ben sindiremiyorum. Türkiye devleti boşluğa düşmüştür.”
Millî Merkez Milli Anayasa Forumu Genel Sekreteri Haluk Dural yaptığı konuşmada “Biz daha özgürlükçü bir anayasa hazırlayacağız” diyenlere, “1,5 yıldır yapılan çalışmalar haklılığımızı ortaya çıkardı. Komisyon çalışmalarında gizlilik kararı aldı. Parlamenterler de çalışmalardan habersiz. Bu nasıl bir özgürlükçülüktür.” sözleriyle seslendi.
Haluk Dural, “Milli Anayasa Formu’nun Milli Merkez’e dönüşmesini, geniş çaplı katılım sağladı. Toplantıya katılmak görev almayı gerektirir. Sizlerin de çevrenizde benzer mücadeleyi başlatmanız, dalga dalga çoğalmamız gerekiyor” dedi.
İktidar için örgütlenme
Gazeteci Halil Nebiler, Tayyip Erdoğan’ın “Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alıyoruz” sözlerini hatırlattı. Nebiler, “Buna oturarak yanıt verilmez” diyerek ayağa kalktı ve izleyenleri de ayağa kalkmaya davet etti. Toplantıya katılanlara Andımızı okutan Nebiler, “Toplumsal örgütlenme sadece anayasayı çıkartmamak için yapılmaz, toplumsal örgütlenme iktidara gelmek için yapılır.” diye konuştu.
Diyeceğim şudur: Cindoruk saçmalamış. Ne yazık ki, muhalefet edeceğim derken, ulusalcıların kucağına düşmüş, kendisi de bir ulusalcı olmuş.
Benimle ilgili söyledikleriniz baştan aşağı yanlıştır. 1980’lerde Perinçek’le tartışmalarım büyük çoğunlukla yüz yüze, yani kendisi dışarıdayken cereyan etmiştir. Kimse örgütü falan kaçırmaya çalışmamıştır. Bunlar, tartışmaların özünü anlamaktan aciz olan basit kafalı insanların uydurmalarıdır.
buarada baska cin-doruk ortaya cikti.. biz cikalim cinin ucsuz bucaksiz daglarina.ah bir sanatci olsaydimda anlatabilseydim yada cizebilseydim gittigim yerleri.. tam kayboldugumu anladigim zaman o aksakaliyi buldum.heycanla ulusalsorunlarin nasil cözülecegini sordum tabi. daha o Tilsimli cevabi duymadan kendimi yercekiminden kurtuldugumu hissetim! havadaydim.kimse beni tutamazdi.. nemiydi?! E M P E R Y A L Z M !!! aman hic duymadik! ucurumdan 5 defa düsmüs gibi oldum. Anonim e verdigim heycanli hikayede olmadi.rezil olduk! bunamis adam dedim.30-40 larin savas traumasini yasiyor deyip en iyisi su Emperyalzm kitabini yazana döndüm… Lenin! en iyisi onunla dertlesmek..o emperyalimin özelliklerinden bahsederken ozamanlar dünyayi ikiye ayiriyordu.emperyalist vede gerisi kolonyalar..Türkiye-cin-cezayir gibi ülkeride gecici ve yari bagimli ülkeler olarak görüyordu. ozamanlar gercekten de 1.2.dünya savaslari acikca yeniden paylasim savasiydi. Nürnberg de savas suclulari Nazi lidercikleri korkakca ükalaca acikca ; Great Britania dünyanin 5 de 1ne hakim oldugunu kendilerinde kolanya hakki oldugunu vs. Türkiye 1-3 yil da isgalden,Cin 30 yilda kurtulmustu.. peki birkalim bu 1-3 devletin lenin öngördügünün tersine bugün Kolani ülke varmi??! var! nerde? Solcularin kafasinin icinde!baska yerde yok! geriye dönelim; elbette savas isgal döneminde azinlik olanlar Ulu önder Kemal Mustafaya biz ayrilalim diye dilekce verse ne yazar!?! bizim derdimiz ayni der! Uygurlular BASKAN MAOsumuza biz ayrilmak istiyoruz dese ne yazar.. iste Japon iste diger isgalciler ona basvur der! baris dönemlerde ise bu durum tamamen farkli.. Kemalistlerle övünen Solculuklar neden M.kemal döneminde azinlik sorunu cözülmesinde gecistirirler? madem ozaman Bagimsiz ,özgür TR yaratilmisti.
Diyeceklerki Emperyalizm havada! heran üstüne atlar.öcü iste! emperyalizm bahane edilerek kürt ulusunun haklarini savunma,isci haklarini savunma, cocuk yapma! simdi sirasi degil! Kürtcede dilmi? negüzel 5000 yillik tarihiyle türk dili bölük pörcük su alman dilinden coook üstün diyecek kadar igrenc sövenist bir ipini koparmis bir IP baskanin yazisini okumustum..
gene emperyalzm özelliklerinden bahsederken lenin emeryalistler kendi versiyonlarinida kolonilere tasir der..feodal emperyalist toprak,yari feodal rusya yari feodal bir sömürü düzeni yaratir. ABD ye gelince! o Farklidir..o Koloni isine girmez.o tefecidir der. bilginize..
Harekete doktorluğu bırakıp 25 yılını vermiş bir Serhan Bolluk, En az serhan bolluk kada hatta belki harekete 30-35 yılını veren, Doğu Perinçek’in uzun süre en yakınında bulunup özel şoförlüğünü yapan Mehmet Sabuncu nasıl da liderin kararıyla bir çırpıda harcanabiliyor. İktidar koltuğu hırsına kapılmış Doğu Perinçek, bir yerlerden parti içi muhalefetin kokusunu almış, koltuğunu koruma hırsıyla nasıl da bir zamanlar yediği içtiği ayrı gitmeyen insanlara düşmanca tavırlar sergileyebiliyor. İşte marksizmin tepeden inmeciliğinin hastalıklı sendromları…
46, Sülüman’ı satıp, Turgut’a yamananları, sonra Turgut’u satıp yeniden Sülüman’a yamananları, Neco’yu satıp Recep’e yamananları çok gördük. Sanki AKP’nin kadrosu topraktan yeni bitti. ANAP’tan gelenini mi istersin, DYP’den geçenini mi? Refah’tan yüz bulamayanını mı? Zübük’te de vefa vardı. Vefa’ymış! Necmettin Hoca’ya söyle sen bunları. Yapayalnız gitti adamcağız. Kabahati, ilkelerine bağlı kalmasıydı. İlkeleri her neyse işte. Bu da gelir, bu da geçer, sen aldırma.
AKP’liler Erbakan ölünceye dek kendisine ona saygilarini ve mali konularda desteklerini eksik etmediler. bunu sen de bildigin için “yapayalniz gitti” gibi demagojiye basvuruyorsun. Mihri Belli’den kopan Perinçek’in Mihri’ye, Perinçek’ten kopanlarin da eski liderlerine nasil davrandiklari ortada degil mi? Madem polemik istiyorsun al sana polemik: Hitler dava arkadaslarindan birkaçi hariç hemen hepsiyle ölüme kadar birlikte gitti, Stalin ise iktidari ele geçirir geçirmez ilk isi eskileri temizlemeye baslamak oldu, sonunda da herkesi öldürdü. Tabii bu tek kriter degil ve Hitler ile Stalin’i bu açidan karsilastirarak Hitler’i temize çikarmak da gerekmez, ama “vefa” ahlaki degerdir ve gerek Lenin gerekse Troçki defalarca “ahlak diye bir ölçü olmadigini, politik olarak dogru olanin ahlaki olarak da dogru oldugunu” vurgulamislardir, istersen sana sayfa numarasi ile yabanci dilden alintisini da veriririm. Sol ve ahlak birbirine çok uzak iki kavramdir, solcularda ahlak, vicdan gibi degerler namevcuttur, tabii degerlerini yitirmemis olup kendini yine de solcu sanan ve solcu sayan tutarsiz insanlar da mevcuttur.
O zaman sana da benden gerçek bir olay.Lenin ölüm döşeğindeyken hala 20 yıl önceki arkadaşı, sonradan düşmanı olmuş Martov’un saglığını sordurur.Kendi doktorunu göndertir.Seninkilerinse o anlarda dizleri titrer.İşte vefa budur.Ahlak konusuna gelince ahlak kimin içindir?Ahlaksızları dizginlemek icin.Kim ahlakda ahlak diye tutturur?Ahlaksızlar tabi.Digerlerini dizginlemek gerekmez.Kimde ne yoksa onun icin savaşır herkez.
kedi doğruyu yakalamış….hedef kitleselleşme eğilimi ve muhalefet…bu 1979 da HY,HK,HB’nin büyük katılımı günlerinde de oldu.Önce eşitlikli bir merkez komitesi kuracağız diye Necmi+ilkay demiri ,ömer güveni(Dev-istanbul bölge başkanıydı-Necati Sağır’ı vb.vb.onlarca lider kadroyu kandırdı ve hepsini pasifize etti.Mustafa aynur,feyyaz kurşuncu ,kamil dede ,ethem sançak…buna tanıktırlar.Ömer Güveni Eyüp TİKP ilçe başkanı yaptılar…adam doktorluğa döndü,diğerleri Datça mesudiye de koloni kurdular…1000 kişilik kifayetsiz sadık kadro ona yeter…. ama zaman yitiyor.
yusuf cemal gün zileli ile ilgili çok yanlış düşünüyor.% yıl çok yoğun bulundum bu hareketin içinde.içlerinde en sevdiğim gün zileliydi.çünkü kariyerist değildi,baskıcı değildi,pozisyonunu kullanmazdı,özgür düşünçeli ve insanların rahat olmalarını sağlayan bir tarzı vardı.dünya nimetleriyle ilgilenmeyen dava ve mücadele adamıydı…espriliydi…eski filozoflardan -beni bağışlasın-kynik’silere benziyordu.o neden cezaevindeyken ele geçirme fikri şapşalca.İki numaraydı ve kızkardeşi ile evliyde ,kariyerist olsa şimdi herkesi yönetiyor olurdu…
kitaplarindanda anlasiliyor bu.deyim yerindeyse gün batili zihniyetiyle dogmus dogu dogu kafaliligyla..günden diktatorlük olmaz .diktatörlerin özelligi orta cag kafa yapisi olmalaridir..
ama genede .. nekadar ideailist nekadar insancil,dürüst olsada o örgüt icin hirsizlik yapmis,arkadaslarinin kuyusunu kazmis.. neden ?!! cünkü .. cünkümüne söyleyim… arti o bir örgütlü olmustur…. kisilik arama artik onda.. o gün degildir artik ogünden sonra.. nedemek istedigimi somutlastiririm ilerde..
Benimde su Liderlere karsi paranoyam,takintim,megamöööüm vardir..hücrede forsu bozulan,apo ya göre düsük olanin böyle bir morale ihtiyaci oldugundan bir Blöf e ihtiyac duyulmus.2 kurban gönülüymüs meger!!hehe oo7 yanilmamis!
örgütcülük manyakliktir…örgütün basi manyagin basidir! manyak basidir! Bas Manyak! GÜN ün yazisinida böyle anladim..
DR.Anonim arkadasim gene “Estetik“ olmamis diyecek..
bu Esteticiklerin büyük yanida Sentetik olmasi…
Yav bu koloni üzerinde yanilmisim! Dünyada daha esasli koloniler varmis.. hemde Dünyaya sayilari bakimindanda gercek hakimi onlarmis! Karincalar! onlardada tam manasiyla kolonicilik hakimmis! ne büyük haksizlik! birde Uzaydan Cilgin,fitirmis kolonyacilar gelme ihtimali varmis! Bunlara karsi örgütlenmek gerekmis.. niyemi bunlari yaziyorum? hicc,öyle…belki ufkumuz acilir…
“Milli Futbolcu” kardeşim, övgülerin için çok teşekkür ederim. Gerçekten duygulandım. Seni yıllar ötesinden özlemle kucaklarım. Bu arada, o yorumu yapan Yusuf Cemal arkadaşımız değildi. O öyle bir yorum yapmaz. O yorumu yapan muhtemelen sitemizin polisidir. Bunu düzelteyim dedim.
Çok “çalıştırılma” sebebiyle yazılanları okuyamadım. Evet, Milli Futbolcu, yanlış anlama olmuş. İlerıde anarşist olacak ve o sırada ana fikirlerini sorgulamaya başlamış bir bireyin, ilerıde gayet milliyetçi olacak bir partiyi ele geçirmeye çalışması, herhalde İtalyan Sosyalist Partisi’nin yayın organı Avanti’nin genel yayın yönetmeninin faşist bir parti kurup iktidara gelmesiyle eş absürtlükte bir düşünce olurdu. 🙂
yusuf cemal kardeşim…uzun bir cümle birşeyi anlatmanın en kısa yoludur derler…senin cümlelerin eski dev-yol’cuların
cümlelerine benziyor…lütfen kısa ve anlaşılır olsun.
evet ya! anlamakta anlatmakta zorluk ceken benim icin cok iyi olur..
Benimle kimse tartismaz oldu..bende bir Anonim alayim karsima onunla sohpet edeyim..gel kardesim gel söyle..anlat durumunu.bak burada örgüt baskisi falan yok özgür serbest bir yer.. yoksa beni cooktan atarlardi.. ikna etmenin en etkili samimi sekli bagirarak degil söyle fisldiyarak olur..kulagima fisilda.. yok yok kimseye demem.. …. ahhhaa,öyle.. demek sen dikizleniyorsun?! örgüt seni sürekli dikizliyor hissi var?1 haa .. anladimm! sorun yok.. yok paniklik bir sey.. ama ilerde örgütde fazla kalirsan,vede büyürsen oda MEGA lasir.. hele hele basina gecersen mega mamma mia olurrsun.. sen su haplari yaninda bulundur sonra hergün seker yer gibi ye..
bendemi? yok bende böyle bir his yok,beni kimse dikizlemiyor…bazen öküzler dikizler bende onu.. bazende boynuzlasirimda..iyi gelir. ensemiz kalinlasir..boynuzlasmak cok iyidir..cocuklarida öyle yetistirmek gerek..kucagina alipda hikaye masal anlatmaktan cok önemli..onun dirayetini ,kendini muhafafaza etme gücünü yaratir. sonradan hertürlü mamamia larin üstesinden gelir..sizede tavsiyem ederim.örgütdeykende iyi olur.wikingler gibi boynuz takarsaniz direncli olursunuz.. haa siz kulaklik takiyorsunuz!! ayin yapar gibi hep ayni seyi tekrarliyorsunuz?.. hmm anladim… SIKICI oluyor,bunalima giriyorsunuz.. anladim..düsünebiliyormus koca cin milyonlarca örgütlü CKP de herkes ayni seyi söyleyince,Baskan mao fittirdi, (bana göre akillanma amereti) Basma kalip konusmayalim diye Savas ilan etti! herkes basladi birbirine; basma kalip konusmayalim diye!! mamamia nin icinde gömülü olan mao Bunun örgütlenmenin yaratigi durum oldugunu anlayacak degildi..iyiki icki ve kadinlar varmis,,yoksa kac defa dünya savasini cikarirmis 🙂 hmmm sizin örgütdede cok bunalanlar oluyor,fiitiranlar.. saniyorsunki..tüm manyaklar bizi buluyor?! hehe.. öyle san.. örgüt aptali akilli yapar akiliyi mamamia! iyi boynuzlasmalr simdilik…boynuzlasmak insani özür,güclü,yaratici yapar alinmayalim..
Sayın Zileli’nin, Perinçek’i ve “ruhiyatını” iyi bildiğini kabul etmek lazım. Yine de, bu yazıya eklemek istediğim bir bölüm var.
Perinçek’in son “çıkış”ında, beş yıllık (halen devam eden) tutukluluğun yarattığı çaresizlik ve buna karşı bir güç gösterisi ihtiyacının payı var. Şöyle: Perinçek, Ergenekon davasından tutuklandığında, herhalde, bu kadar uzun süre tutuklu kalacağını tahmin edememişti. (Bildiğim kadarı ile daha önce, beş yıl aralıksız cezaevinde kalmamıştı) Nitekim, dava başladığında, “kendisini tutuklayanları ikna ederek” tahliye olabileceğini zannediyordu.
Bunu nereden çıkartıyorum?
Ergenekon davası tutanaklarından, Perinçek’in ilk konuşmalarını okuduğumda hayret etmiştim. Perinçek, o tarihte (Ocak 2009’da) savcılara ve mahkemeye, açık çek veriyor ve “bana dava ile ilgisi olmasa bile her şeyi sorabilirsiniz. Avukatlarıma talimat verdim. Hiçbir soruya itiraz etmeyecekler” diyordu.
Oysa o tarihlerde, sadece Barolar Birliği değil, üniversitelerin hukuk fakültelerinden öğretim üyeleri, gazetelere tam sayfa ilanlar vererek, soruşturmaların yasalara aykırı yürütüldüğünü, adil yargılama kurallarına riayet edilmediğini açıklayarak, ceza usul kanununun, esastan önce geldiğini anlatmaya çalışıyorlardı.
Kamu hukuku doktoru olduğunu bildiğim Perinçek ise, bunları hiç dikkate almıyor ve “kendisini tutuklatan güçleri ikna ederek” tahliye olmayı bekliyordu…
Son bir yıldır, “Doğu Perinçek’in savunmaları” adı ile internette dolaşan videolar… aslında Perinçek’in… üç yıl sonra… tahliye umudunu kestiği dönemlerde yapılan konuşmalardı.
İşçi Partililerin, kendilerini ve partilerini bile yok saymak anlamına gelen, “Perinçek çıkacak, hesap soracak” sloganları, Perinçek’in egosunu tatmin dışında başka bir işe yaramadığı gibi, diğer tutukluları da dışlayan içeriğe sahipti ama Perinçek, bu slogana itiraz etmemiş olmalı ki, halen “zavallıca bir tutumla” devam ettiriliyor.
Esasen, Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın bütün medyada, “Perinçek’in gazetesi ve televizyonu olduğu” iddialarına da, Perinçek ve taraftarlarının itiraz etmemesi, Aydınlık ve UlusalKanal’ın halkın televizyonu olduğu söylemlerinin “boş laf” olduğunun kanıtı olarak ortada duruyordu.
Gelelim son olaya… Perinçek, “Aydınlık’ın göbeğine Saidi-Nursi heykeli dikilmesinin hesabını soracağını, Silivri duvarlarını yıkarak Aydınlık’a el koyduğunu” yazarken, yukarıda belirttiğim gerçeği hesaba katıyor ve aslında bir “holding patronu” olduğunu söylemiş oluyordu.
Öte yandan Perinçek, 29 Ekim Gösterisinden bu yana, sık-sık “2013’te çok büyük kuvvetlere kumanda edeceğini” yazıyor. Son kongre raporunda ise, “İP’in, tarihin pususundan çıktığını” söylüyor. Kısacası, “Perinçek, kendisini “Türkiye’nin tarihini değiştirecek kişi” olarak görüyor ve bununla ruhiyatını tedavi ediyor.
Sayın Zileli’nin üstü kapalı olarak belirttiği gibi, aslında İP’liler, Perinçek’in gözünde “yanaşmalar” dan ibarettir. İşin başka bir yönü, İP’lilerin de buna itiraz etmemesidir.
Gazetenin “gerçek sahibi” Perinçek, Aydınlık’ın (kağıt üzerinde) sahibi ve yayın yönetmenini aşağılayarak, egosunu tatmin ederken; aynı zamanda “ne kadar güçlü olduğunu” göstererek, tutukluluğunun yarattığı ezikliği de hafifletmiş olmalıydı.
Son görüntü de, bunu doğruluyor. Gazetenin göbeğine Saidi-Nursi heykeli diktiği Perinçek tarafından iddia edilerek o aşağılanan yöneticilerin, Aydınlık ve İP içerisinde “öncü görevler yapmaya devam edecekleri, devir-teslim töreninde” açıklandı. Bu açıklama, eski yanaşmaların, yeni yöneticiye çiçek verme fotoğrafı ile görüntülenerek, Silivri’deki holding patronunun görüşüne sunuldu.
Bundan sonrası, Perinçek’in bileceği iş… AKP İktidarında, “Tayyip Erdoğan’a posta koyan” bir Holding patronu olmakla övünmek… Peki Türkiye, devrim, Atatürk filan… Onlar da azzz sonra… Çünkü İP, tarihin pususundan çıkmış ya…
Bahadir Kale,güzel yorumun sonuna eklersek; onlar alismislar bu ilk degilki.. birde bu celiskiler yumagi IP nin biricik ipi kalmismi tutulacak..? GÜN ZILEnin zamaninda bu kadar ipini kaparamiyordu dogu..Döneklere pek disi gecemiyordu..simdi kirintilar kalinca istedigi sacma oyunu oynayabiliyor. Aile baglariyla sadece örgütde etkili degil ayni zamanda onlarin araciligiyla devlet ici güclerle ayri partisi olmus onun.% 1000 devlet ajanlarinin politikasina uygun siyaset olusturan perincek ismi bile Turanci ,milliyetci Ergenekon la iliskisini inkar etmiyor..onlardan vazbile gecemiyorki,herkonuda onlarin politikalari belirliyor..birara GÜN ZILELIYe haykiran aydinligin basindaki, biz onlari yönetiyoruz onlar bizi degil diyordu!! tüm politikalarda ama onlar hakim! hala bu irkci ergenekonlar yönetiyor aydinligi..gerisi fasafiso..helal olsun su mitcilere bir sol örgütü tam anlamiyla kicindan tutup elini diline kadar uzatarak konusturuyor yönetiyor! fena degil yani :-_)
gülünc sanaryoya bende 43-57 de girmistim ama bu filmin bu kadar komedi olacaginida düsünmemistim..
düsünüyorum da 12 Eylül döneminde perincek in ve partisinin tavrini , 12 eylulcü pasa lara iyi yaptinizda bizi buraya neden koydunuz diyen bir yakaris, peki tam karsiti olan TKP TIP cevresine ne demeli, iyi yaptiniz mao cu bozkurtlar ve gosist teroristleri iceri atmakla biz onlardan degilize gelen aciklamalarini, ilginc tarafi bu ortak gunahlarin sahibi düsman kardeslerin tkp cephesi simdi de en acayip liberal oldular küfür romanlari yaziyorlar, ama kendi gecmislerini baskalarina mal ederek, olumlu olan ne varsa gecmiste hepsini kendi gunahlari arasina katarak, bir haydar kutlu nun azmi günahi vardir dogu perincege kiyasla???? 12 eylul e Mustafa hayrullahoglu iskencede katledilesiye kadar fasizm dememek icin türkceyi gelistirip askersel devirge diyenlerin bugunku anti militarizmine inanmalimi, ya yasemin congar , yarin dergisinde iken 12 eylul sonrasi ilk ogrenci eylemi olan nisan ogrenci eylemlerini provakasyon olarak niteleyip ne kadar mucadeleci bir tavir sergilemisti.. sanki bu dusman kardesler TKP TIP-Aydinlik cevresi bu cografyadaki yerel militan eylemlilige karsi ideolojik mucadele vermek icin varolmus, tarihlerinin her asamasi nin ortak noktasi spekulatif tavirlarla , manipulasyon yapmak.. perincek bugun ku haliyle apacik ortada, ya digerleri onlari anlatmak gerek… hala turarli demokratlari oynuyorlar…
Bugün öğrendiğime göre İşçi Partisi kurultay sürecini yaşıyormuş, pazar günü de İstanbul İl Kongresi yapılacakmış. İşte bu Perinçek müdahalesinin kongre sürecinden bağımsız olmadığı şimdi çok daha net ortada.
Anonim Ip nin Yikmak istedigi devleti gene devlet gücleriyle itifak etmesi,beraber olmasi Dünya tarihinde örnegi olmayan Insest bir durum..kimseyle kiyaslanamaz..Ilerde bu is yaptigi devlet güclerindeki adamlardan biri bir aciklama yapsa icindekiler abartma olsada artik bu partiyi kimse kurtaramaz.. dogu bunlara bukadar güvendigine göre esas partisi otarafmis demekki..
amaaaan! zaten ölüler,zaten ölmüsler her kelimeye yazik..
Dogu Perincek , onun dönemlere göre ad degistiren örgütü ve devleti yikmak !???
Dogu Perincek ve onun örgütü, ne zaman devleti yikmaya (hem Marxistlerin hem Anarsistlerin anladigi anlamda) çalismismis!???????…..(belki 68 – 12 Mart sürecinde, yani filmin basinda,hatta o zaman bile degil )
Dogu Perincek ve taifesi yillarca, tüm cabalarini, devleti yikmaya çalisan , yikici sahte solcu, sovyet sosyal emperyalizminin , ve bilcümle diger emperyalist
ülke ajanlarinin (aydinlik hariç tüm sol yani) faaliyetlerine karsi kahramanca devleti savunmuslardir… Dogu Perince gi elestireyim derken övmeyiniz….. Devleti yikmak Dogu Perince gin kitabinda hiç yazmadi, yazmiyor, yazmaz…..
Dogu Perincek , onun dönemlere göre ad degistiren örgütü ve devleti yikmak !???
Dogu Perincek ve onun örgütü, ne zaman devleti yikmaya (hem Marxistlerin hem Anarsistlerin anladigi anlamda) çalismismis!???????…..(belki 68 – 12 Mart sürecinde, yani filmin basinda,hatta o zaman bile degil )
Dogu Perincek ve taifesi yillarca, tüm cabalarini, devleti yikmaya çalisan , yikici sahte solcu, sovyet sosyal emperyalizminin , ve bilcümle diger emperyalist
ülke ajanlarinin (aydinlik hariç tüm sol yani) faaliyetlerine karsi kahramanca devleti savunmaya adamislardir… Dogu Perince gi elestireyim derken övmeyiniz….. Devleti yikmak Dogu Perince gin kitabinda hiç yazmadi, yazmiyor, yazmaz…..
Read more: http://www.gunzileli.com/2013/03/09/megalomania%e2%80%a6-paranoya%e2%80%a6ya-da-liderin-sonu%e2%80%a6/#ixzz2NcoKlUyM
düzeltilmis tekrar:)
Dogu Perincek , onun dönemlere göre ad degistiren örgütü ve devleti yikmak !???
Dogu Perincek ve onun örgütü, ne zaman devleti yikmaya (hem Marxistlerin hem Anarsistlerin anladigi anlamda) çalismismis!???????…..(belki 68 – 12 Mart sürecinde, yani filmin basinda,hatta o zaman bile degil )
Dogu Perincek ve taifesi yillarca, tüm cabalarini, devleti yikmaya çalisan , yikici sahte solcu, sovyet sosyal emperyalizminin , ve bilcümle diger emperyalist
ülke ajanlarinin (aydinlik hariç tüm sol yani) faaliyetlerine karsi kahramanca devleti savunmaya adamislardir… Dogu Perince gi elestireyim derken övmeyiniz….. Devleti yikmak Dogu Perince gin kitabinda hiç yazmadi, yazmiyor, yazmaz…..
Read more: http://www.gunzileli.com/2013/03/09/megalomania%e2%80%a6-paranoya%e2%80%a6ya-da-liderin-sonu%e2%80%a6/#ixzz2NcoKlUyM
HMMM,, cümleden degilde kelimeden anlam cikardigina göre( -birakalim tüm yazilani) ya fazla örgütde kalmissin yada ben anlatmamisim dostum!!.. isimiz zor yani.. doguyu tanimam..Gün zileliye birakirim bu meseleyi..o cok acikbirsey demedigi icin biz süpheden yola cikiyoruz..dedigin gibi.. belkide Devlet güclerin yeminli,kararli anti kommisti..kimbilir..
yanildiginda, bu hareketin icinde olanlar gercekten,ideailst,hawaririst di.. Günün kitaplarini okumani tavsiye ederim.. ama anlayarak..örgütsüzce!!! gözünü örmeden!
yada GÜN Zileli bile bilmiyorsa dahada vahim..dahada süpheleri güclendirir.. bosuna adamlar doguyu ve oglunu cimbizlamamislar… baskalarini degil..amaaaannn..ne eseleler var dünyada..tarihin cöp tenekesine bile girmeyecek mevzular..Günün yazisinin Soyut,teorik yönü bizi ilgilendiriyor..diger yönü ,güncel Aydinlik konusu büyük ihtimalle hayatinin önemli anilari oldugundan, oda yari isteksizce! yazdigi degil..
yada GÜN Zileli bile bilmiyorsa dahada vahim..dahada süpheleri güclendirir.. bosuna adamlar doguyu ve oglunu cimbizlamamislar… baskalarini degil..amaaaannn..ne Meseleler var dünyada..tarihin cöp tenekesine bile girmeyecek mevzular..Günün yazisinin Soyut,teorik yönü bizi ilgilendiriyor..diger yönü ,güncel Aydinlik konusu büyük ihtimalle hayatinin önemli anilari oldugundan, oda yari isteksizce! yazdigi ,yani isimler degil..
Provokatif duyurular kaldırılmaktadır. ADMİN
Ne diyon ya sen.Mitingi solcolar koruyacak.Basacak olanlar fasistler.Ka fa bir ton herhalde.
ilginc tartisma….
birde bu eksikti…
seviye hizla düsmekte 007 ne diyon ya sen diye basliyan anonimle alakam yoktur bilginize, tkp nin cumhuriyet mitingleri kabahatleri ortada olmasina ragmen türk milliyetciligi, kürt düsmanligi vs de iftiraya ugradigini düsünüyorum. izlerim kendilerini, yurt gazetesi ve tkp nin bütün sakat anlayislarina ragmen IP ten farkli bir cizgi tutturmaya calistiklari izlenimindeyim. AKP muhalefeti ekseninde Kürt hareketi ve Kemalist tepkileri uzlastirmak gibi bir hayalleri var, ama dogu ve onun IP i gibi kurt hareketini toptan emperyalizm tezgahi görmüyorlar. kimi nasil elestirecegimiz onemli.
üstelik bu tkp (sip) bir ara türkiyede emperyalizm vurgusunu gereksiz abartili bulan bi anlayis degilmiydi, ? simdi emperyalizm e karsi cumhuriyet savunusu. bazi anlayislar var ideolojik tutumlari sarkac gibi? bir sola bir saga, tüykiyede emperyalizm olgusunu ya varolan statukoyu korumayi gerektiren dissal bir olgu sayarlar. yada toptan inkar ederler. en iyi anti emperyalist , bu devleti (akp nin devleti oldugu icin degil) daha bastan tekellesmis uluslararisi sermayenin anadolu mezopotamyada ki siyasi askeri ekonomik orgutu oldugu icin, ve bunun bastan beri boyle oldugu icin, yikmaya calisan anti emperyalisttir. AKP ile mi gördü bu arkadaslar emperyalizmi? nato ya giren Menderesmiydi Inonu mu?
yazdigini 3 kez okuduktan sonra anladigima göre;1-) ben tüm örgütlere,örgütsel anlayislarla boynuzlasirken sende bu TKP ye
takiyorsun..oda iyi.. tanimam onlarida fazla.. 2.) örnek vereyim Gün Zilelinin tatli anilarindan.. partinin tüm politakasini belirleyen Sovyet sosyal emperyalzm oldugu haldesscbnin elciligine gidip onlardan plakat gibi esya aliyor! iyi birde SSCB ye mücadele icin para,silah istememisler!!
bu insest,komedi durumu IP 40 yildir Türk Devletiyle yasiyor..Dünyada hic bir partinin,hareketin yapmayacagi rezil durum!evet cok celiskili insanin anlamayacagi konuyu senin gibi örgütcü anlayista birini anlamasida zor..kabul etmek gerek..anliyorum..
yada su soruyu sorayim..oy vermek zorunda kalsan MHP yemi IP yemi oyunu verirsin? sanirim Mhp ye devrimci oldugun halde.. bilmem anlatabildimmi..
ayrica senin emperyalzm e takilacagima karincalarin,yada uzayli cilgin emperyalistigine takilirim.. gel istersen bu leninin 100 yil önce yazdigi emperyalzm kitabini yeniden yazalim.bir baska .marksta,leninde simdikileri hala biraktigim yerde otlanan sigir sürüsüne benzetiyor!! vede su izm.mzm.lili lu.cik cuklugun zorunlu olarak kabile toplum vari tarikatciliga,kisirliliga götürücegini,sonunda hayatdan soyutlanmis yasama götürecegini hertürlü mammamiyaninda kacinilmaz bir olacagini derler..
Kirmizi bir ücgen dikkat tehlikedir! bu ücgenin üst cizgizine izm,mizm yazilsin.diger cizgilere örgüt vede lider! iste durum bundan ibaret!
Artık bir şeyler söylemek gerek sanırım. 007 çalışıyor musun? Muhtemelen çalışıyorsundur. Eğer kendi işinin sahibi değilsen, bir başkasından “emir” alıyor olmalısın. Bir başkasının kurgusuna göre hareket edip, onun kurumla ilgili isteklerine, bazı durumlarda onun kişisel isteklerine de cevap veriyor olmalısın. Yazılı ya da sözlü, açık ya da kapalı bazı kurallara göre bir iş yapıyor olmalısın. Sana kimse silah zoruyla iş yaptırmıyor, sen daha sonrasında alacağın para için “gönüllü” olarak o işte çalışıyorsun. Çalışıyorsun yani bir şekilde o işe emek veriyorsun. Şimdi ince emek gücü-emek zaman-emek detaylarıyla uğraşmayacağım. Sonuçta çalışıyorsan, bir şirketin, bir fabrikanın, bir ofisin, bir organizayonun içinde menfaatlerin uyarınca bir rol oynuyorsun demektir.
Bu tam anlamıyla bir örgüttür! Kapitalizm insanları, çalışanları kendi istediği şekilde, işine geldiği şekilde örgütler. Gerçekte ister çalış, ister çalışma. İster Wall Street’in ta ortasında brokerlık yap, isterse dağ başında komün hayatı kur, sonuçta kapitalizm tarafından örgütlenmiş durumdasın. “Kopma”, “özerklik”, “bağımsızlık” hikayeleri kapitalizme zarar vermediği sürece, onu işleyemez hale getirmediği sürece, kendi kendini kandırma ve kişisel tatminle dolu öyküler olabilir ancak. Neden mi? Çünkü çok hızlı bir şekilde ölür gidersin. Amişlerin öyküleri iki yüzlülüğün daniskasıdır mesela.
Bu ise şu demek: Kapitalizm insanları çatır çatır örgütlerken, insanları belli kalıplara sokup, belli davranış şekillerini zorla dikte ederke, bizim -kapitalizmin düşmanlarının- örgütlenmemesi yalnızca asıl örgüte yani kapitalizmin ve onun şirketlerinden devletine kadar olan iktidar yapılarına kendimizi tabi kılmak anlamına gelir.
Örgütlenmelerde problemler mi görüyoruz? Tabi ki. Bu problemler yapısal mı? Tabi ki. Yani “iyi” bir örgüt kuramayacak mıyız asla? Evet, asla kuramayacağız. Çünkü insan denen kuyruksuz maymun cinsi, hiyerarşi kurmaya, körü körüne tapmaya, aptalca durup birilerinin ona emir vermesini beklemeye çok müsait. Dolayısıyla her türlü örgütlenme, olağan şartlar altında, yani o örgütlenmenin var olduğu amacın dışında olağanüstü bir şeyler olmazsa çürümeye ve amaçlarını unutmaya, kendi kendisinin amacı olmaya doğru gidecektir. Devlet budur, ordu budur, partiler budur, örgütler budur, şirketler budur, iki arkadaşın kurduğu fotokopi fanzin budur.
Ve benim buradan çıkardığım sonuç, bilerek ve isteyerek, bütün bunları göze alarak, meta formüllerle örgütlenmelerin problemlerini örgütlenmelerin imkansızlığı noktasıyla yalandan birleştirmeden, ama aynı zamanla aynı metodla mutlak “iyi” örgütlenmeler olabileceğini düşünmeden ilerlemek ve elde ettiğimiz deneyimlerle başka yollar denemektir. Ama bunun da yolu, zaten asıl örgüte yani kapitalist sistemle ve onun devletiyle savaşmaktan geçer. Sendikaların nasıl sattığından dem vurup, işçilere kendi aranızda birleşmeyin demek kadar mantıksız bir şey yok bana göre. Üstelik burada bunu işçileri sendikalı olmak isteyen o şirketin patronunun mu, yoksa gerçekten iyi niyetle bir “sol”cunun mu söylediğinin önemi de kalmaz.
Yani durum bundan ibaret değildir.
hic sevmem yorum yazilacak yerlerde polemik yapmayi , ama neden ben mhp ye oy vereyimki, hatta ip ve mhp gibi seceneklerim oldugunu nereden cikardinizki. ben muzmin boykotcuyum:) 007 birseyleri tersten yeni kesfetmis, ama o da yetersiz:) orgut deyince oy vermek aklina geliyor. 🙂 fazla bisey yazmaya degmez keseyim burada:) oy vermek :))))
yusuf cemal zahmet etmis orgut konusundaki düsüncelerime tercüman olmus zaten.:)
tek benci felsefenin paradoxuna benziyor bu absolut orgutsuzluk onerisi, kendi algilarindan yola cikip kendisinden baska kimsenin olmadigina inanan filozofun kitap yazip bu dusunceyi yaymaya calismasi gibi birsey, orgutlerden kurtulmaliyiz diyen bir bilinc ortakligi yaratmaya kalkmak, varolan orgutlerin hepsi kotu o zaman orgut kotu biseydir, e tabii orgutten anlasilan OY VERILECEK bir parti olunca boyle anlasilir, yusuf cemal in deyimiyle kuyruksuz maymun sosyal bir maymun , tüm orgutlere yozlasma olasiliyla reddiye yazmak, tek bencilige kadar gider, sonra o orgutleri yozlastiran seyin bizzat kuyruksuz maymunun ozunde oldugu kesfedilir, o zaman insan kotudur denebilir, haydi kosmosu bu seytani , bir araya gelince mutlak ve mutlak yozlasan , kuyruksuz maymundan kurtaralim, TOPLU INTIHAR:)
OY,OY,OY!!!… bir cümlemi anlayamamiyor benim harika arkadasim simdide felsefeye gecti oy! Felsefede zaten sacmaligin,delilerin akillanmak icin bulustugu o örgütlerdende ayri baska bir daglar sorunu.. o konuya en iyisi benimle hic girme derim.. ya saka yapiyorsun yada ciddiysen arenayi bugun sana birakip aya cikayim. yarin sana kimsenin cözemedigi sorulari sorayim hemde tüm yukardaki sorunlari isleyen.. iyi tosladin bana..bravo… yarina kadar inerim…
kötü diye tartıştığımız örgütlerden biri sayacağımız HDK da örgütlü olmayı doğal sistemin örgütlemesinden bir kaçış nefes alma alanı az da olsa kendimiz olabilip özgürleşebilip toplumsal muhalefetin politik örgütünde tolumsal devrimci olmayı sistemin örgütlenmesinden tercih edip bir kusur işlemiş gibi hissetsekte mutlu olduğumuzu söyleyebilirim.kendilindenciliğin pasifizmindensw bunu tercih etmemiz 007 ye göre kusur olabilir ama yusuf cemalin dediği gibi bizde kusursuz mükemmel olamayacağımızı bilip kusur işleme hakkımızı kullandık bunu yaptıkça yaşanan hayatın pratiğinde hayatın kendisi ve bununla baş edebilen halktan öğrenerek gayrı meşru sistemle baş etmenin nefes alabilmenin yeni başarı siyasetinin kural ve kurumlarını öğrenerek defes alcak yeni adacıklarla başka bir hayatın mümkün olabileceğinin yeni pratikleri ile tanışma umudunu içimizde canlı tutma gibi birilerine göre ütopyalar gibi kabahatler yapma hakkımızı kulandık.007 bilirsin körle yatan şaşi kalkar bize bulaşmanın bizim gibi olma tehlikesi var iyisimi sen sistemin doğal örgütlemesinin bilinmeyen isimsiz örgütlerini bize tercih edersen daha az hata yapmış olacağını söyleyebilirim.hem hiç bir şey yapmasak belki hiç hatada yapmayız?
007 siz ne okuyor ne okudugunuzu anlama zahmetine giriyorsunuz, sanki kendi kendinize kendi kafanizdaki lerle polemik yapiyorsunuz… acikcasi yazdiklarinizi anlayamiyorum, varsin benim yetersizligim olsun. Nokta…
Ne o oyle “paramla doverim seni der” gibi “iyi tosladin bana”, felsefemle doverim seni muhabbeti? Problemlerimizi mi cozmeye calisiyoruz, yoksa yumurta mi tokusturuyoruz? Hic hayra alamet degil bunlar. Orgutlerin islememesi probleminin bir nedeni de, bireylerin organizmanin amacini gutmek yerine egosantrik davranislar gostermeleridir. Tam da ayni durumu gozlemliyor olmayalim?
PES,PES,PES! ölecegim artik.DR.luk hastahanelik yaptin beni..
Tam Dünyadan butun örgütleri,Dini,okul örgütlerini gizliden yikacagim sirada beni gülmekten öldürdün..Boynuzumu cikariyorum.. daha yazacak halim kalmadi..ben burasinin herkesin birbirine girdigi arena sanmistim..megerse burada buz üstünde vals yapiliyormus..Dokunma düserim!! Bana hala bir ton örgüt dersi vermeniz varya,öögh ledigim,mezbahaneye benzetigim,hücreli mücreli seyi.. simdilik Adios Amigos!!hertarafim patladi ne yumurtasi!!
007, sana orgutlenme hakkinda bir sey anlatilamaz mi? Yasak mi yani? Tamam miden bulanmis olabilir, onlarca kotu deneyim de yasamis olabilirsin ama elestirileri “Talkin’ to me?” tarzi cevaplarla savusturman iyi degil. 92 bendim.
Neyse. Bize, orgutlu olmak gerektigi konusunda anlattigimiz argumanlarin neden bos oldugunu anlatmak zorundasin. Yoksa orgutlenmeyi yalnizca bireysel gudulerle reddettigini, bu sekilde asil “kotu”ye teslim oldugunu dusunecegiz. Ve belki de bu sebeple yanlis bir sey yapmis olacagiz. En azindan bunu bize borclusun James…
92 nin Anonimden farkli oldugunu stilerinden anlamistim. o harika fikirlerini sifreli konusuyor.. bende gec farkettim.. google daki arkadaslarima gerektiginde maymun dilerinede cevirtince ,onun Felsefede,düsüncede cigir acacak formüllerini cözdük. onunda dedigi gibi ;Tersten gireersem tüm arkadaslarimin yazilarina,, evet amacimda görevimde böyle dehsetli fikirleri kapmakti.ona minnatarim.. oradan hicte özür olmayan arkadasim özüre gelince, oda hakli! ben gizli örgüt,hatta örgütlerin örgütündenim.örgüt olurda üst örgüt olmazmi?
ben istdedigim an istedigim örgütün Karargahini bombalatiririm! gecenlerde CIA-Mosad gibi kücük oyuncak örgütlerdeki degisikliklerde benim parmagim vardi.
vede Sitenin Elegant hocasi Yusuf Cemal in Örgütsüz yasam düsünemeyen tavrina hak vermememek mümkün degil! örgütlenme,ekonomik.sosyal,tüm canlilarda var olan dogal gercek. beyin bile örgütlü! örgütsüz beyin beyinsiz örgüt arasinda amazing bir diyaleklik lik iliski var! kücük arizalar,sorunlar olabilir.. arkadaslarima müjdeleyim; bizimkinler Tüm beyinleri birbirine baglayip Ana merkese yani Anonim arkadasimin beynine baglatacak sistemi hazirladilar.
özel bir renkli,yapisi olan enerji bicimin basariyla olusturdular..yakinda tüm örgüt arizalarinida giderecek vede ilerde tüm insanligi huzura kavusturacak,kimildamasiz bir hayatin temelerini olan Dünya Ruh birligine gecilecektir..
Yaa banane ya! ya git ya! ben ne anlarim örgütden! hayata bilmedigim birsey! benim bahsettigim bu degilki!! simdi aglayacagim! okadar bedava güldükten sonra!
Ben can öyle durgun bir göle tas atayim,onu calkalandirayim biraz dedim, icinden anonim gibi bir sürü EJDERHALAR cikti!!
007 haksızlık ediyorsun. Dünya ruh birliği türü Asimov’dan apartılmış fütüristik anlayışlar iyi midir, kötü müdür tartışırız. Ama asıl önemli olan, sen ne diyorsun? Örgütsüz yaşam olmaz noktasında anlaşıyoruz sanırım, eyvallah. Ama sen başka bir şey anlatmaya çalışıyorsun. Yazdıklarından o anlatmaya çalıştığın şey anlaşılamıyor. Tamam belki bizim fikirlerimiz sana ham geliyor olabilir. İyi de, eğer tartışmak istiyorsan, o fikirleri bize açman gerekiyor.
Açtığını iddia ediyorsan, kötü haberlerim var, hiç bir şey anlamadım. Örgütsüz yaşam diyorsan, Ursula’nın kurguladığı öyküdeki gibi toplum olmayan toplum diyorsan, ayrıca tartışırız. Orada hazır ifade edilmişi var. 89 sonrası çok fazla insanın sözle ifade ettiği, örgütlülük insanın bağımsız düşünme yeteneğini yiyiyor diyorsan, neden yediğini, problemin nereden kaynaklandığını tartışırız. Düzeltebilir miyiz yoksa örgütlenmenin kendisinden mi kaynaklanıyor problem bakarız. Yok başka bir şey diyorsan, kişisel noktaları bir kenara atıp bize fikirlerini aktarman gerek. Kısacası, tartışmayı şu yarı-deli tarzınla devam ettireceksen bile arada bizim de anlamamız için ipuçları ver.
Ve sen bu kadar insanın Gün Zileli’nin kişisel sitesine neden yorum yazdıklarını anlamamışsın sanırım. En azından ben, Mavi Tuna çalıp Beşir’le vals icra eylemek ya da yumurta tokuşturmak için yazmıyorum. Diğer arkadaşların çoğunda da bu tip bir davranış tarzı görmedim. Burada bir “fikir” oluşuyor. Adım adım, yavaş yavaş. Ne yapılabileceğine dair bir fikir. Hafta içi işin ortasında amirin dik dik sana bakarken cep telefonundan bik bik birilerine cevap vermenin, Pazar günü gezip eğlenmek dururken, kitap okumak dururken, “sol”culuk yapmak için fırsatlar dururken, hatta fazla mesai yapıp üç kuruş fazla almak dururken yine de bir gözümüzün bu sitede olmasının nedeni bu. Bu arada hayatımda ilk kez hoca lafını da yedim, o oldu. Sen belli ki diğer tartışmaları pek izlememişsin. 🙂
güzel icten,bilgi verici yazin beni umutlandirdi..gelismege,degisime acik
olma düsücenizi duymak ayrica sevindirici.dogru ben hayatimda ilk kez bir site ye girdim.acemiyim.biraz chat vari yazis tipi oldu.. problemleri sihirli,tilsimli bir anahtar cümlelerle cözülmesi zaten tüm anlayislarin yanilgi sebebi olarak gördüm..
ama genede sorunlari ortakca dediginin gibi yavas yavas deginip yavas yavas cözülmese icin bende elimden geleni karinca kararinca katilmaga calisirim.. bu arada sitenin kendine has dili edebiyati var.bu ustaliklari benden beklenmesinden korkarim..
illede önden birseyler demem gerekirse; bu cok takildigim gibi görünen örgüt konusunda; örgüt belki zorunlu arac olabilir ama amac olmamali, yani kisilerin kimlik degistirip sucu bucu olmalari sonucunda, hem araca hem amaca hem topluma zorunlu olarak tüm kötülükleri yaratir..amac artik kaybolmus arac amac olursa insanin yapamiyacagi kötülük yoktur.. Gün zilelinin hayat hikayeside bunu gösterir. örgüt icin yapamiyacagi kötülük yoktur. emir demiri keser diye,70 leri en cenesi kuvvetli adami camkirani öyle rezil edilip susturulmuski adami göklerde ararken google da bile bulanmaz olmus! örgüt icin cocuklarini,arkadaslarini kemizade haline getiren bu anlayistir! oglunu allah icin kesmege kalkan en insest davranisin altinda bu yatar..vede tarihin o akil almaz yahudi katliamini yapan kafa budur!! sanmayinizki bunu yapan insanlar naziler farkli,kötü insan! onu yapanlarda son derece sempatik,hatta idealist kisilerdi.. kamplardaki calisan cogu görevlileri sahsen iyice inceledim,hemde deliler gibi..Kimse bunun nedenini acikliyamiyormus?! Stalin döneminden hic bahsetmeyim..sonu gelmez.. hic bir insan kötü degildir..kötülük bu araci amac vede kimlik kayibindan kaynaklaniyor..bu Din dünyasindan,Sagcisina solcuna kadar hep bu böyledir.hala böyledir..
Örgütlenme yani amac oldugundandirki,70 lerde sol edebiyatin cevirileri nedeniyledemi bilmiyorum solun kitselestigi bir gecici dönem vardi.. hernekadar 68 kusagi olumluyduysada ozamanlar kanli,siddetli olaylar nedeniyle kitlesel degildi.. sonra SIKi örgütlesildi,kisirlasildi..en yetenekli,kisiler örnegin Aydinlik etrafinda oldugu halde kitle hareketi Dew-genc lilerdeydi..hemde en cok tartisma götüren milleti ürküten silahli propaganda fikri oldugu halde.. cünkü en az örgütlü olduklarindandi.. örgüt ev gibi..disardayken eve icerdeyken disari cikmak istersin.. en iyisini kapinin önünde oturanlar yapiyor.. uzun oldu..
bunlari düsününce ben en iyisi tüm örgütleri ,izmleri boynuzlamaga devam edecegim.kanimin son damlasina kadar..kirmizi perdeyle beni kimse altetmege kalkmasin..yada anonimin bahsettigi,özgürce ormanda daldan dala yasayan maymunun ,örgüt hücresine atilmasindan daha büyük iskence olamayacagi gibi..
Bu genel konuyu kapatim Vicdanimi sürekli sizlatan Stalinin-süper parti yavsakligina sevgili Günün yazisininda elestirisini girmek istiyorum..
kisilerin kisilere takilmasi,sempati alerji duymalari ne kadar yanlis olsada insani bir hal..bir örgüt basindakininde bu manialik göstermesi beklenmiyecek bir durum degil..
ama bir kurumun,hareketin,partinin,devletin bir sahsa takilmasi ise kendilerini kücültür,sahislarida büyütür.nitekimde Listedeki takintili isimler devlesirken kurum cümleten zarar almistir.kurumlar kurumlara takilmasi gerekirken kisilere takilmasi ,bir boganin kücük bir fareyele boynuzlasmasi görüntüsüdür.. bu Partinin icine düstügü yavsakliktir.. bu yavsakligi,nazilerde ,solcularda,hain,dönekliklik temelinde uygulamistir.
koskoca SSCB isini gücünü birakip Trockiyi öldürmege kalkmasi,zekasi tavan yapmis,sezgisi insan üstü olan Trockyi
ilk girisimden kurtulup kahkaha atmasinin anlami büyüktür!
bu ozamanin sscpnin yavsakligiydi.. bu bir yani ikinci yani ise;
bize ,sanirim Gün Zilelede zamaninda anlatigi gibi,40 da Stalinin Trockiyi öldürmesini onun nazilerle isbirligi,ittifaki oldugu iftiraasiydi..
hem yahudi hemde komminist ideolojinin basi olarak nazilerce bilinen trocky ise nazilerden kacarak meksikaya siginmisti..
göbelsin enson radyo konusmasinda bile trockyi komminst düsüncenin muhatabi olarak ondan alinti yapar..stalin hicde degil! bu iftirayida gectik.. ya kendisinin Nazilerle gizli anlasmasi! aslinda gizli bile degil! önce nazi disisleri bakani,stalinle kadeh,sonra molotov berlinden staline SMS cekip, hey .bu aksam hitlerle yemege cikiyorum sevincli mesaji vede arkasindan kruschewin komutanliginda polanyanin paylasmasi…
buna ragmen trocky nazi ajani olmusmus! bu yavsakligin siniri bile yok..
yukarda adini bile agzima almak zor gelen örgütün icindeki olayi kisilere,sahislara takilan yavsak bir örgütün ic hadisesidir. Hitler öldürme basarisizligindan sonra 200 kisi hemen asildiginda churchilin davranisi bizden daha anlamlidir..naziler birbirini yiyiyor.. biz ise hala kari koca kavgasinda kimin yanini tutacagimizi tartisiyoruz..
Hiç bir örgüte bulasmamamis (oldugunu sanan) o kadar kirli ruhlu insan tanidimki.!!!! Ve aslinda hiç bir degerli tutarli sey söylemeden karsilik olarak tutarli düsüncelerle karsilik bulanlar gördümki , bir yazisinda verdigi Peter Sellers in bahcivan örnegi geldi aklima. Büyük sanatcilar zor anlasilirlar dan , büyük sanatçi olmak için anlasilmamayi yöntem olarak seçmislerin ilkellikten kurtulamamasi vs geldi aklima….
evet tamda senin icin yazilmis bir yazi.. kücük,basit ruhlu!!
kendi konustugunu kendin anlada önce!!
Temiz olmak istiyorsan üniforma giy,hizaya gec, uygun adim! mars,mars! neoluyor? kislada,hapishanedemiyiz?! Bre ,gardas sen ne diyon? en büyük hapishane düsünme hapishanisidir!! örgütlenin!!! ha bunlari göremeysiniz!!!ne Amisov nede Baku,hicbir anarsist bilmeden anarsistlere anarsistlik yaptim galiba! buraasi angoraaa meyhaannesi!! burda yapilir sacmaliklariiin en sahaaaanesii!! kromu oldu? klassike gecelim!! bom,booom,boooom,booom,booombala!..her türlü örgütü bombala,hertürlü,düsünce örgütünüde bombala!yik!
o tüm harekitin engelidir!! yasamin engelidir! hertürlü pisligin nedenidir! delirdimmi? aklili,uslu durmaktansa, evet!
deli DR.um nerde??
örgütlülerle tartisacagima,kendi kendime tartisayim daha anlamli!! üff..:))
ne demek istedigim aah bir ben bilsem!! bildigim an yok oldum demektir.. düsüncenin yok olusu!! herseyin sonu!!
ama anliyorum bilmezsemde..
basit ruhlu 🙂 bunu iltifat olarak alayim:)
su kivrak,hareketli ruhunu bir yakalarsam asacagim oni!!
Vakit buldum nihayet. 007, sen Adolf Eichmann’ın suçsuz olduğunu düşünüyor olmalısın. Birçokları tam tersine suçlu olduğunu düşünüyor. Savunması neydi adamın? “Ben de emir kuluyum.” Ama bu savunma Nuremberg’dekilerin çoğunu da kurtarmamıştı. Ölen Hitler’in arkasından, “valla billa o emretti” demek pek de yiğitlik sayılmayacağı gibi Eichmann’da da işe yaramamıştı.
Ben suçlu ya da suçsuz olmasını önemsemiyorum. Adam gaz odalarını tasarlayan mühendisin teki. Suçlu mu, suçlu tabi ki. Ama önemli olan onun suçlu olması değil. Önemli olan “ona örgütünün emrettiğini yapması için ideolojiyle donanmış olması” gerekliliği.
Örgüt emretmez. Örgüt irade koymaz. Örgüt beslenmez. Örgüt kendi kendine hareket etmez. Örgüt bir yapı bile değildir çoğu kez. Örgüt bir söylemdir, bir bahanedir. Modelleme yapmaktan, edebi olsa bile benzeştirme yapmaktan korkuyorum ama bir örgüte, o örgütün içindeki insanların ne düşündüğünü, ne hissettiğini hesaba katmadan, yaşıyor muamelesi çekmek, bana Aydınlanma’nın en büyük hatasını tekrarlamakla aynı şeyi yapmak gibi geliyor. Yani duygular olmadan saf aklın var olabileceğine ve onun iyi bir şey olabileceğine dair o saftirik inanç ve onun tersine olan kötücül inanç.
Yalnızca burada nasıl Kant’a “peki de görevi nasıl belirleriz?” diye sorduğumuzda soyut tombalak bir şeyler geveliyorsa ve Marquis De Sade buna karşılık, o zaman akıl kötülük yaratır çünkü onu sınırlayabilecek hiç bir şey yoktur diyorsa, bana sen de Sade gibi düşünüyorsun gibi geliyor. Kısaca bireylerin inançlarını, fikirlerini, genel olarak ideolojiyi “duygular” olarak modellersek, örgüte de “akıl” muamelesi çekersek, ideoloji olmadan da işleyebilen örgütlerin var olabileceğini düşünüyor olmalısın.
Stalinizm, bir egemen sınıf olan bürokrasinin ideolojisi olarak vardır. SBKP’nin fikirlerden soyut hareket tarzı değil. Nazizm, istikrarsızlıktan gözleri kararmış ve iç ya da dış bir düşman arayan küçük burjuvazinin kudurmuşluğunun ifadesidir. Nasyonel Sosyalist İşçi Partisi’nin kendinden menkul hareket tarzı değil. 1980 darbesi, istikrar isteyen binlerce insanın sessiz oluruyla var olabildi. Ordu’nun başındakilerin emir komuta zincirinin işlemesi ancak bu sayede olabilirdi. Zaten öyle de oldu.
Eichmann’ın ya da The Reader’daki Hanna Schmitz’in açıklanamayacak bir tarafı yok. Örgüt emrettiği için bir kitap okuyacak çok kişi bulunabilir. Emir demiri keser deyip, masum birisini öldürebilecek daha az kişi bulunur. Ama örgüt emrettiği için işkence yapacak kişi sayısı çok daha azdır. Zaten “örgütler”de buna göre şekil alırlar. 1980 darbesinden sonra Pol-Bir’lilere solcuları, Pol-Der’lilere sağcıları teslim etme işi, tamamen bir kent efsanesi olsa da bu gerçeğin az buçuk kabullenilişidir.
Yani kısacası, bana göre kötülük bir kimlik kaybı değil, bir davranış tarzı yalnızca. Bu kimlik kaybı da işin bahanesi. “Ben yapmadım, o yaptırdı” çocukluğunun devamı. Bu insanlar, kimliklerini kaybetmeseler ne olurdu ki?
Gün Zileli’nin hem anıları, hem de o dönem yazdığı öyküler “örgüt adamı” denen karakter şeklinin mükemmel bir görüngüsü. O kadar mükemmel ki, bazen bunları gözeterek mi yazmış diye düşünüveriyorum. O “Örgüt Adamı” karakterinin ana özelliği ise şu: Komşular ne der sonra?
Yani biraz pop psikoloji olacak ama, etik, Protestan ahlakı’ndaki gibi id’iyle süper ego’su arasında denge kurmaya çalışan ego’sundan kaynaklanmıyor artık. Süper ego’ya, toplumun baskısına doğru ilerlemiş. “Ya o ne der? Ya bu ne der? Ben örgütsüz ne yaparım sonra?”
Tabi günümüzde artık o bile yok. Şimdilerde ortaya çıkan ana karakter, Patolojik narsisist karakter ve onun etik’i artık “Kızları tavlamanın on bir yolu” adıyla dergilerde, internet sitelerinde, kişisel gelişim kitaplarında çarşaf çarşaf yayınlanıyor zaten. Kimlik asıl şimdi kayboldu.
Dolayısıyla telaşa mahal yok. Zaten bu patolojik narsisist karakterlerle o eski “örgütler” kurulamaz. Son demleri o “örgütlerin”. Yeni “örgütler” yepyeni bir kolektif ruh haline ait olabilir. Eskinin ruh haline değil.
http://www.scribd.com/doc/113891191/7/Hitchcockcu-Leke Şu kitabın 140. sayfasındaki tartışmaya bir göz atabilir misin?
genis bilgin sasirti.arkasi yarin..
fakat genede bilinen bir düsüncenin genisce,derince islenmesidir. maonun yayyinlanmamis kitapinda skandal olarak dedigi bir sözü ben kendime göre iyi tarafina yorumlamistim.. oda fazla kitap okumayin diyordu..sacmaydi tabi. ama dogruydu yeni bir düsüncemi yada en iyi ifadeyide insan kendi dilinde,sahsi dilinde yapacagindan tüm kitaplari,herkesin lafini bir tarafa atmali! tipki hayat boyu dümeni tutan usta yüzünden ustalasamayacagi,düsünce ustasi olamayacagi gibi..vede hep düsüleen hata.. leonordi vincinin altin sözündeki gibi, zekanizi degil,hafizanizi kullanmis olursunuz! anarjiszmin ,insanlarin birbirine yumarta attigindan baska fazla birsey bilmem biraz abartarak dersem yani… ama F.bacon sözü anarsist,yada yeni,özgür düsünce arayisi icinde olanlar icin altin bir sözünü sanirim benden iyi biliyorsun; Tüm kötülüklerin kaynagi düsüncenin aliskanlik gücündedir( ceviriyi siz yapin).
problemmi cözeceksiniz önce herseyi bir tarafa atilmali,konuyla basbasa kalmali! yoksa sen bir hic olarak kalirsin! yani olusmazsin! faydasizimi? hayir.. hoca yada ihtiyacimiz var! faydalidirda bir yönüyle zararinin farkinda olursak..bu yüzdende ünivesiteler,akimlar,ideolojiler insanin en zeki,en yaratici dönemi olan gencligini bir nevi aptallasmakla geciriyor. ilerdede bilinen düsüncenin dew sanatcisi olur.. bu kadar felsefi sacmaligi birakip konuya gecelelim..felsefe sacmaliktir.sacmaligida zaten cok konusmasindan anlasilir.sonunda habunumu diyceksen loo?! cikar.ciksa ciksa..
ek: unutugum iste bu yüzdende düsünce örgütünün,örgütsel düsüncenin en büyük hapshane,kisla,okul odugunu islemistim..
Kürt meselesi kafamizi aldigindan cok kisaca devam edeyim.
tüm dünya tarihinden örnekler vermek yerine en bariz gibi görünen o Adolf Eichmanni isleyelim. 6 milyon jahudiyi toplama kamplarina organize eden ve bunun icinde hertürlü sindi taktigi uygulayan Hitlerin Gestapo sefi! bu amacla mükemelce jahudi dilini bile ögrenmis,jahudi komitelerini olusturmus tam gizli,sinsi
polis sefi! ama kactigi ülkede o ülkenin kimligini kullanarak kendini kabak gibi ortaya koyacak kadarda salakligi..
suclumuydu sorusu bile elbette sacma..hukuksal,vicdani bakimindanda.. ama ilginc durum vardi mahkemede ,bakti yargiclar davacilarin zayif vede celiskili durumunu ki acikcada avukata belirtiler. kollarini sivayip kendileri sorguladilar.. baklayida agzindan aldilar! uzunca davayi anlatacak degilm.youtubede,nürnberg,eichmann davasi,hertürlü arsivler var.x defa izlemistim. iyi yorumlamak gerek basitce ideolojik,örgütsel insanlikdisi fikir bilgisayara aktarilmis.oda suc islemis degil! bir insan sonucta hayvanlarda bile olmayacak hayvani bir suc isliyor!genede mahkeme ona kendisini kurtaracak,enazinda asilmasini önleyecek imkaanda biraktiydi. burada ne deseydide kurtarirdi kelleyi diye bir spekulatyona girmek istemem.. eichmann konusuyor: babami da öldürürüm davama ters gelsin! burda siz hawariler icin erdemlilik görürsünüz..mahkeme idamlik! siz cocugunuzu millet,sakarya,dava icin ölüme yolarsiniz,mahkeme idama! anlasiliyorsam devam ederim..yoksa bu isler,politikada,hukukta,tarihte,felsefede,sosyolojide,psikolojidevs.beni asar deyip keseyim.. izleyi olmak benim yapima uygun..
yusuf cemal arkadasim profesör olarak calisiyor galiba..
Esprini anlamadim. Tamam o zaman, problemin yalnizca orgutlulukte olmadigi, ideolojinin orgutlulugu kullanarak insanlara “kotuluk” yaptirdigi konusunda anlasiyor gibiyiz sanirim. En azindan ben oyle anladim.
Egitimin insanlari aptallastirdigi noktasinda ise bunun yalnizca psikolojik bir aldanma oldugunu dusunuyorum. Her cozulmesi gereken problemde her seyi kenara atip ilerleyemeyiz. Zaten dil buna engel olacaktir. Devasa bir evrenin karsisinda irkimizin aptalligiyla basa cikmayi ogrenmek zorundayiz. Ama bu ayri bir tartisma konusu.
linke yeni bakiyorum.ilk izlenimim,galiba benden intikam aliyor yusuf cemal dedim. yani gelde anla?! genede okuyacagim..
Marksin-engelsin dedigi su lafini insan ihtiyarlayinca daha farkli anliyor; Hegelciyken,feurbachci olmanin coskunlugunu yasadik.. demekki her insan belli yasa kadar,yada bilince kadar babalara ihtiyaci varmis! Burda ideolojiden genel olarak düsünüldü.hertürlü izm. hatta anarjiszm (varsa?) .neden izmlere katilir insan konusuda degil. Kizlarla daha iyi konusabilmek icinde olabilir..cani birisinin kendini göstermek icin yada baskalarini,rakiplerini ezmek icinde olabilir.. esas konu,sorun; o örgütteki idealist,samimi kisilerin,havarilerin düstügü kötülük..
Bunun kaynagi örgütsel düsünmedir.örgütsel ortak bilinctir.hertürlü izm.dir hertürlü ideolojidir..
ideolojini kendisi bile örgütseldir.bu Örgütlenicede yapamiyacagi kötülük yoktur.. o yüzdende ahlak icin yola cikan dinciler en büyük ahlaksizligi,insanlarin iliskilerini düzeltecegim diyen dinciler,savaslarin ana kaynagini olusturmuslar…insanlari bölmüslerdir..ideolojiler insani ötekilestirir.izole eder.her türlü gelismeninde engeli olur.
ideolojiler tartismak icin vardirlar..kabul yada mücadelesi icin degil.. izm zaten ayip birsey! hissedilmiyorsa? vahimdir.. ilkelikte burdan geliyor..kendini feda edebilirsin..ama baskalarini,cocuklarini,toplumu,aileni,arkadasini kurban etmek anlayisina kötürür..eichmann in babasini keserim demesi gibi..
ibrahimin ismail oglunu kesmesi gibi allahsizlik yapmasi ahlak adina! Kendi kimligini birakip örgüt kimligine gectiginde her türlü kötülük bekle artik ondan. bu isin tabiki örgütsel sonucu.
demek istedigim; insanlar kendi dilleri üzerine kendi basina düsünmegi amac edinmeli.özgür olmali,kendileri olmali,benmi toplulukmu gibi sacmaca bir dilemmaya dusmemeli..tabiki bu baslangicta olusmayacaktir.marks bile belli asamadan gecip kendini bulmusken. onun izleyicelerinin isi daha zor..
Burdaki örgütsel düsünce yada hertürlü izmi tartisirken bir arabanin bile carki var,örgütlülügü vede dümeni var örnegini vermek,gene izm den izme düsmek demektir. kafa gene kuyuya gitti olur.. yada hakli bir savasta,yada burdaki tartisma icin örgütlenme,itfaiye,polis,hastahane..konuyu böyle alindiginda zaten gene izmden izme düsülmüs olur..
Zizek baya bir kasıcıdır. Düşük zeka katsayımdan olacak, anca bir iki yıl yoğun okuma sonrası adamın ne dediğini bütünlüklü anlayabildim. Ama modern tartışmaların tam ortasında olduğu için, bazı olguları kenara atsa da, bazı söylenenleri yanlış anlasa da ve bazı yerlerde çağımızın düşünsel vebası “modelleme”nin tuzağına düşse de Zizek aşılmadan ilerlenemez diye düşünüyorum. Bence o adama biraz vakit ayırmalıyız.
Ve bence, İbrahim’in öyküsüne biraz “yamuk bakmak” oradan başka bir şeyler de elde edebilmenin yolu. Kierkegaard’ın Korku ve Titremesinden bahsediyorum:
http://www.felsefeekibi.com/forum/forum_posts.asp?TID=37647
Ey İbrahim, Saygıdeğer Baba! İnsanlığın ikinci babası! Sen o müthiş tutkuyu ilk hisseden ve ona ilk tanıklık edensin o tutku ki Tanrı’yla mücadele etmek için göğün gazabıyla ve yaradılışın kudretiyle çekişmeyi küçük görür. Sen o en büyük tutkuyu, paganların hayran olduğu ilahi çılgınlığın o kutsal, saf ve mütevazi ifadesini ilk bilensin. …Ve İshak’a kavuşmadan önce bıçağı çekmek zorundaydın. Ve o hiçbir zaman unutmayacaktır ki sen, yüz otuz yıl boyunca, imanını tamam etmenin dışına çıkmadın.
kierkegaart a bakmadan sunu söyleyim; Bu hikaye uydurukta olabilir.temada ibrahim degil, bu masala inanan muminlerin düsünce bicimi..birak bunu elestirilecegine bayramini yapiyorlar.. yani sonucta dava icin yapilamayacak kötülük yok..burda isledigim konu kötü inanis,kötü insanda degil.bensiz benler..yada ben yerine biz düsünürek,kendini yok sayan,hic sayan duruma düsülmesi..yani problem hala var,günceldir..
yok,yok Prof.lerin milleti aptallastriyor diye kastetmedim..cok genis,detaya girdigin icin..espiri degil yani..
sen 1,2 yilda zor cözmüssen beni mezara götürtürsün..
üstelik birdaha felsefe kitaplarini ele almayacagim kararini verdigim sirada.. hatirin icin bakacagim genede..
aptal bir ögrencinin kacik bir prfösere doktora thesemi nedir?!
birde hamuda kalkip okuyayim..
Kürtleri onun bunun pesinden gitmekle, Amerikayi yalamakla suclayanlara bir hatirlatmam olacak… Pekiiiiii, diyelim ki Kürtler Amerikaya yaklasarak hak hukuk arama derdindeler, peki, eyvallah……Hatta kicini yaliyor Amerikanin…Ya TC kimin kicini yaliyor? O da Amerikanin…TC NATO üyesi mi? Evet.. NATO nedir, Amerikanin silahli vurucu gücü…TC kimin emir eri? Amerikanin… Peki kahrolsun Amerika diye slogan atip anti amerikancilik yapan Mahir Cayanlari kim kursuna dizdi, Denizi kim idam etti? TC… yani senin kutsadigin devletin, senin TC… Pekiiii… Adanada Amerikaya üs acan, ordan kalkan ucaklarla irakin vurulmasina yardimci olan kim? Yine TC… Yani Amerikanin masasi…Peki kendi memur maasini bile gidip Amerikadan dilenen, yüksek faizle amerikanin kapisinda kul köle olup köpek muammelesi gören, IMFden borc dilenen kim, yine senin TC… Yani her taraftan Amerikanin köpegi… Hatirla rahmetli Ecevitin Clinton karsisindaki o meshur fotografini… Hatirladin mi? Yani senin TC sanki Amerikaya kafa tutuyor, tam bagimsiz, ama Kürtler bagimsiz degil de Amerikaya bagimli…Amerikanin kicini yaliyor.. Zannedersin ki sizin TC´de Deniz Gezmis ülkenin basbakani, Mahir Cayan da ülkenin cumhurbaskani… Zannedersin ki Kürtlere laf edenler böyle bir devleti savunuyor… Önce hangi , hangi devleti savundugunu bil, sonra kürtlere gel beraber laf edelim olur mu? Bütün bunlari bil, muhasebesini yap ondan sonra sira gelsin Kürtlere.. Ha bir de yakin zamanlarda vaktiyle Atatürkün Amerikayi nasil övdügünü gösteren bir video yayinlandi. Atatürkün kendi sesiyle, yaninda Amerikan elcisi var…? izlemis miydiniz? Hani azicik tutarli olun. Elbette Kürtler de Amerikayla sunla bunla dirsek temasinda.. Bunu inkar eden yok. Ama Kürtlerin mücadelesine karsisiniz diye TCyi neden pür u pak gösteriyorsunuz onu anlamiyorum…
Lider kültünün panzehiri bilimsel düşünce:
http://www.abcgazetesi.com/dunya-donuyor-sen-ne-dersen-de-7051yy.htm