Rusya’dan gelen bir şey yok onlar zaten Sevastopol’daki Rus üssünde idiler.
2 gün önceki Kıpçak ayaklanmasından dolayı “Rus kökenlileri korumak amaçlı” diyerek üst den ayrılarak önce havaalanını ablukaya aldılar sonrada Ukrayna güçlerine karşı Denizde ve karada tertip aldılar.
Kırım bir ada gibi bu yüzden Ukrayna’dan giriş çıkışlar Kolay kontrol altına alınabiliniyor şuan karadan giriş ve çıkışlar çok sıkı hatta yapılamıyor.
Sanırım konu gizli kapılar ardında konuşuluyor meclis şimdilik bu konuda bir karar üzerinde değil.
İki gun once Rusya yanlilari (cogu askeri us calisanlari ve aileleri) parlemetoya yuruyunce, Tatarlar da kazanilmis haklarini oldu bittiye getirmemek icin sokaga inerek bu gruba karsi blokaj yapti, yani bir kipcak? ayaklanmasi yok ortada. Ayni gece Sivastopol ussunden iceri sokulan Rus Spetsnaz’lar parlemento binasini isgal etti, bunlar bugun de Sivastopol girisinde barikat yaparak Sivastopol ve Simperefol havalimanlarini isgal ettiler. Burada dikkat edilmesi gereken nokta: bunlarin Rus yanlisi yerel eylemciler/milisler vs. olmamasi, bunlar Rus ozel kuvvetleri Spetsnaz. Bugun de Rus ussune inen 10 helikopter ile ozel kuvvet takviyesi devam ediyor.
Gerek lokal gerekse uluslararasi medyada cok yogun bir Rus propagandasi var su anda (Turkiye’deki ayaklarini da besleme parti/gazete/muhabirlerin profesyonel propaganda calismalari ile sosyal medyada goruyorsunuzdur). Putin kuklasi hirsiz/katil Yanukovic’in sigindigi Rusya’da “duzenlenen” basin toplantisi ise bu total propagandanin en trajikomik ani oldu bugun.
mikail firtinaci
Bu olayin Rusya’si Amerika’si olmadigini, butun devletlerin emperyalist oldugunu ne zaman kabul edeceksiniz? Illa Alman Kiev’de Alman tanklarini mi gormeniz gerekiyor? Ehveni ser siyasetiniz sizi milliyetci ve sovenist bir cukura surukluyor.
öyle bir şey yok. ben hepsine karşıyım ama şu anda aktüel olarak Rus tankları kapıda. Alman tankları vb. olsun ona da aynı şekilde karşı çıktığımı göreceksin.
Gosti
Maxim’i doğruluyorum benim yazdığım ayaklanma isyan anlamında değildi zaten aceleden yazdığımı Maksim doğru ve güzel bir biçimde açıklamış var olsun.
Yanukovich’i kendi tiyatrosunda Rus v Ukraynalı gazeteciler gülünç duruma düşürdüler.
Gosti
Aslında 1968 Çekoslovakya’dan sonra 1991 Moskova (Yeltsin’in tank shovu) da konabilirdi sıraya sonuçta Yeltsin Kompartinin sağ kanadında onu devirmeye kalkanlarda sol kanatta yer alıyordu.
Maxim
Gun Zileli’nin bahsettigi tanklar meydana cikti. Resmi aciklamalara gore aksam saatlerinde 2 tabur Rus askeri Kirim’a indirildi ve perimetre olusturarak ilerlemeye basladi. Mevcut durumda, Ukrayna’nin bagimsizligini takiben imzalanan ve nukleer silahlarini teslim etmesi karsiliginda Ukrayna’nin toprak butunlugunu ve bagimsiz devlet statusunu Rusya, ABD ve Ingiltere tarafindan ortak garanti altina alan 1994 Budapeste antlasmasi Rusya tarafindan cignenmis oluyor.
Kremlinin profesyonelce surdurdugu “Neo-Naziler Ukrayna’yi teslim aldi” kara propagandasinin aksine Putin’in Hitlerlesmesi ne hazin bir ironi… Rus Cari I. Putin size kanla surulmus tarihi Tatar topraklarindan el salliyor.
Maxim
Bu arada objektivite geregi kendimle ilgili de bilgi vereyim, okuyanlar zihin acikligi ile degerlendirsin…İki hafta onceye kadar Kiev’deydim, Maidan Nezaleznosti’de cok vakit gecirdim; benim karim Ukraynali (baba tarafi Kiev Rusu, anne tarafi Ukrayna koylusudur), benim anne tarafim Osmanli’ya goc ettirilen Kafkasya Turklerinden, babam da Lazdir.. yani demem o ki, adini anmak istemedigim hirsiz diktatörün tabiri ile; biz Ukrayna’yi iyi biliriz…
mikail firtinaci
Maxim Ukrayna’yi iyi bildigine eminim ve yazdiklarinin dogruluguna guveniyorum. Senin de bildigin gibi su anda bizzat Meydan’dan destek alan hukumet olustu Kiev’de. Fasist ve asiri sag bu hukumet tarafindan mesrulastirildi. Fasist paramiliterler polise dahil edildi. Bunun zaten zayif olan Ukrayna asiri solu icin korkunc etkileri olacak gibi gozukuyor. Buna katilmaz musun?
Ote yandan elbette Rusya’nin mudahalesi suphesiz emperyalist bir mudahale. Fakat burada Rusya dusmanligi iki yanilgiya goturuyor:
1- Kirim halki agirlikli Rus ve Rus milliyetciliginin etkisi altinda. Tatar azinlik (sanirim yuzde 10 kusur civarinda) disinda cogunluk Rus’lari Ukrayna sagina karsi bir koruma olarak goruyor. Bu bizim onaylayabilecegimiz bir durum degil. Fakat gel gor ki Meydanin milliyetci ayrimlari asmadigini\asamadigini, mevcut durumun milliyetci bir yarilmaya yol actigini objektif olarak soylemek lazim. Bugun durum bir ayaklanma degil milliyetci bir catisma halini aldi acikca.
2- Yeni hukumetin ve Ukrayna milliyetci saginin batidan destek aldigi bir gercek. Eger Ukrayna Rus milliyetciligi Rusya’nin gudumundeyse Ukrayna milliyetcileri de ayni sekilde “Bati” Nato kulvarindalar. Tabi burada homojen bir bati olmadigi acik. Hatta Almanya Ukrayna milliyetcilerini satmaya hazir gorunuyor. ABD bu durumda Kievden yana kesin olarak tavir koyan tek ulke.
Ne olursa olsun Ukrayna’da Rusya ile uzlasmayan istikrarli bir burjuva hukumet zor gozukuyor. Elbette eger bati parasal destek vermezse… Cunku ciddi borc odemeleri var ve hukumet iflas edebilir. Dolayisiyla simdiden halk geriye cekilmis ve Rusya, Almanya ve ABD arasinda proxyler uzerinden yuruyen bir mucadele var geride. Bu gercegi gormeyip hala halk ayaklanmasindan bahsedenler halisunasyon goruyor.
Rusya devleti -evet karsi devrimci – ama butun devletler kadar. Emperyalistler arasinda tercih yapmak yanlis. Diktatorluklerin devrilmesi diye de politik bir hedef olamaz. Sacmalik bu. Ozgurlugu istiyorsak esitligi de istemeliyiz. Fasizme, serbest piyasaya ve liberal demokrasiye ozgurluk istemek ezilen siniflar icin intihar etmek ile ayni anlama geliyor. Bu bizim icin en cok ozgurluk diye bagiranin pesinde, emperyalistlerin carkinda girdapa kapilip gitmek demek. Ne yazik ki Gun Zileli’nin rus dusmanligina kayan, neredeyse ozcu, soguk savas mirasi yuzeysel stalinizm algisiyla kaydigi yer bu. Soguk kanli cozumlemelere ihtiyac var.
Maxim
Mikail, hangi kaynaklardan bilgi aliyorsunuz bilemiyorum ama eksik, yanlis ve abartili bilgiler oldugunu dezenformasyona yonelik olabilecegini dusunuyorum. Bir kere Maidan dedigimiz yer fasist ya da asiri sag gudumunde bir yer degil, evet hareket icinde milliyetciler ve asiri sag vardi, evet bunlar barikatlarda onemli rol oynadilar ama tum hareketi bu gruba indirgemek cok haksiz bir yaklasim olur ve Rusya’nin (Putin’in) meshur propaganda makinesinin kendi emperyalist hareketine mesruiyet saglamak icin kara propaganda ve dezenformasyon ile yapmaya calistigi tam olarak da bu! Su anda olusan hukumet secime kadar yonetimde kalacak olan gecici bir hukumet ve her gruptan koalisyonla kuruldu. Basinda ki Yatsenyuk yolsuz Timosenko’nun yardimcisi ve halkin icine sinmese de gecici olarak onaylamis gorunuyor. Inanin Ukrayna halkinin cogunlugu politikacilarin sagcisina solcusuna ideolojisine bakmiyor, durust ve ahlakli olsun hesap versin yeterli diye dusunuyorlar. Eski politikacilarin sayginligi (bunun icine Svobodaci Tahnibok’ta dahil) cok dusuk. Ayrica halk ayaklanmalari kaotik ortamlardir, bu durumlarda mukemmel bir duzen/tertip bekleyemezsiniz. buna ragmen Ukrayna hareketi bir kac kucuk olay disinda iyi bir sinav vermistir.
Tekrar propaganda malzemesi yapilmaya calisilan milliyetcilik konusuna donersek; Ukrayna milliyetciligini emperyalist yayilmaci bir milliyetcilik veya ne bileyim bir Turk milliyetciligi gibi dusunmemek gerekir. Aslinda ulkeleri (milletleri) yekpare bir blok gibi ayni ideolojilerin uzerinden okuyamayiz, her birinin ozel tarihi sartlari ve oznel durumlari vardir. Ukrayna tarihini bilmeden yapilacak yorumlar hep eksik kalir, yanlis yonlendirir. Ukrayna (Kiev) Slav medeniyetinin dogdugu yerdir ve baslangictaki birkac yuzyil ve son yirmi yili saymazsak hep isgal ve boyunduruk altinda kalmistir. Kiev’den ayrilarak Mongol istilasindan kacan gruplar Kuzey steplerindeki Bulgar topraklarina giderek Moskova sehir devletini kurmuslar, bu devlet daha sonra Rus imparatorlugu olmustur. Ukraynalilar tarihlerinin onemli bir bolumunu Rus, Turk ve Polaklarin hakimiyetinde baski altinda gecirmistir; Ukrayna milliyetciliginin kaynagi iste bu baski donemleridir. Ukraynaliar Bandera’yi da Nestor Mahno’yu da bagimsizlik yanlisi olduklari icine milliyetci partizan olarak tanimlarlar. Turkiye’deki solcularimiz mesela Kurt milliyetciligine laf etmez, onu baskilara karsi mesru bir zemin olarak gorurler ama Ukrayna’ya gelince nasil sinifta kaldiklarini kara propagandaya alet olduklarini gorduk. Ayni solcularimiz Ermeni soykirimi meselesini azimle sahiplenirken, konu Bolseviklerin ve Stalin’in Ukrayna’da yaptigi soykirimlara (Holodomor) gelince bunu kabul etmezler, hatta bunun yalan oldugunu iddia edecek kadar ideolojik korlesme yasayanlari vardir. Kahrolsun bagzi cifte standardlar!
Ukraynada halk hareketi bir emperyalistten kurtulalim digerinin boyundurugu altina girelim amaciyla baslamis bir hareket degildir. AB anlasmasi yapilmamasindan kaynaklandi gibi gosterilmeye calisilsa da bu buzdaginin gorunen tepesidir. bunu Turkiye’deki Haziran ayaklanmasinin Gezi Parkindaki agaclarin yikilmasi ile tetiklenmesine benzetebiliriz. Derinde yatan motif yuzyillarin baskisina karsi baskaldiridir. Halk artik yeter demistir ve bu da Putin diktasinin kuklasi hirsiz Yanukovicin sahsinda yanki bulmustur. Siz bu patlamis halka, Rus hakimiyetinden cikarsaniz Bati hakimiyetine girersiniz daha kotu olursunuz, gelin ayaklanmayin mevcut diktatorunuz ile gecinip gidin diyemezsiniz. Evet halk hareketleri/devrimler cogu zaman basarili olmayabilirler, bircok devrim kendi evlatlarini yemis ve daha sonrasinda tekrar diktaya yol acmis olabilir ama bu hareketin temelinde yatan gercekleri degistirmez, hareketin mesruiyetini gecersiz kilmaz. Belki de Ukrayna ayaklanmasi Rus isgali ve ulkenin bolumesi ile sonuclanacak bunu simdiden bilemeyiz ama sokaklarda halkin gozlerinin icine bakarsaniz daha umutlu ve guvenli olduklarini gorebilirsiniz, yeni gelecek hangi dikta rejimi olursa olsun bu halk ona da direnecektir.
Ayrıca Rus işgali resmen Kırım’da başlamıştır.
Yaklaşık 6000 Rus askeri Kırımda stratejik noktaları gasp etmişlerdir.
Donetsk, Lugansk Kharkov Zaparov Nşkolayev ve Donetsk te Rus güdümlü halk ayaklanmaları ve meydanlara Rus bayrakları asılması, Rus bayraklarını şehirlerinde görmek istemeyen Ukraynalı halkın darp edilmesi kan dökülmesi gibi ayaklanmalar başlamıştır.
Şimdi görelim burada konuşan Rus yanlıları neler diyecek…
Mülayim Sert
Merhaba,
Bir süre bu konudan uzak durmaya karar verdiysem de olayların gidişatı korkunç bir trajediye doğru yol almaya başladığı için bu kararımı değiştirdim.
Olay Rus yanlısı bir hükümetten Batı yanlısı bir hükümete geçiş ve buna dair bazı yanılgılardan çok öteye taşınma tehlikesi içinde. Sanıyorum şu andaki gerilim soğuk savaştan beri, Rus-Gürcistan savaşı dahil en ciddi gerilim ve ateş büyüdükçe herkesi içine çekebilir (3. dünya savaşına kadar yolu var en kötü ihtimalle).
Maxim, Gosti ve Zileli’nin olaya yaklaşımlarının çıkarsamalarına katılmasam da aslında yavaş yavaş doğru zemine geldiğini düşünüyorum. Konu pre-modern zamanlara değin geriye doğru işletilen bir “Ukrayna milletinin haklı davası” zeminine ulaşmış. Ukrayna’daki ayaklanmanın sosyal içeriğini konuşmuyoruz (çünkü sosyal bir içeriği yok). Daha önce de belirttiğim gibi, Ukrayna milliyetçiliğinin haklılığı ve ilerici potansiyeli üzerinden konuşuyoruz.
Eğer Ukrayna milliyetçiliğini, ulusal bağımsızlığını konuşacaksak da bunun düzlemi çeşitli emperyalist odakların jeopolitik çatışmaları bağlamına oturması kaçınılmaz.
Buradan hareketle dikkat çekmek istediğim Wallerstein’in iki hafta önceki yazısı:
Bu yazının ana fikri şu: Ukrayna üzerinden yaşanan Rusya ile ABD arasındaki gerilim, Rusya-AB arasındaki gerilimden daha yüksek. AB, bu gerilimde ABD tarafından bir bakıma sürüklenmekte. Bu aynı zamanda ABD-SSCB arasındaki soğuk savaşın genel jeopolitik dengesinin resmi ile de uyumlu.
SSCB yıkıldığından beri AB SSCB tehdidinden kurtulduğu gibi ABD’nin SSCB tehdidinden korumaya dayalı dış siyaset diktasından yani gardiyanlığından da bir derece kurtulmuştu. Yani AB ABD ile Rusya arasında eskisine göre yine önceliklikli olarak ABD’ye yakın ama daha dengeli bir konuma doğru gidiyordu. Bu noktada Rusya’ya karşı NATO garantisine hayati ihtiyaç duyan ex-SSCB ülkeleri ana çatışma noktası oluyor (Gürcistan, Ukrayna, vb.) ve bu ülkeleri ekonomik olarak egemenlik altına almaya çalışan AB ile Rus gerilimi genelde bu ülkeler üzerinden doruk yapıyor. Bu ülkeler dışında kalan problem alanlarda, mesela İran mevzusunda AB bu kadar hevesli olmuyor ABD ile birlikte ABD kadar sert tutum almak konusunda.
Hatırlarsak Yanukovich devrilmeden önce AB’nin desteklediği kısa ömürlü bir uzlaşma yaşanmıştı. Yanukovich hükümeti ile muhalefet arasında muhalefetin 2004 anayasasına dönmeye dayalı talebinin kabülüne dayalı. Bu anlaşmayı Sağ Sektör reddederek ve parlementoya doğru saldırıya geçerek bozmuştu. Yanukovich’in sniperlarının son cinayetleri de bu noktada yaşanmıştı ve bardak taştı.
Ayaklanmanın fitili olan Yanukovich’in Ukrayna-AB yakınlaşmasından çark etmesi bizi AB’ye fazla odaklandırmış olabilir. Bu noktada Kiev’de Alman tankları olacaksa bile bunun Almanya’nın inisiyatifinden ziyade ABD’nin inisiyatifinde olması muhtemel gibi.
Şu anda birçok kötü senaryodan biri ile karşı karşıya kalmak üzereyiz. Rusya Kırım’daki popülerliğinden cesaret alarak bir emrivaki ile Kırım’ı kopardı. Mart sonunda sanıyorum Kırım’da referandum yapılacak ve sonucu belli, bağımsızlık (de facto Rusya’ya dahil olma) çıkacak. Doğu’da da benzer kopma girişimleri olabilir. Rusya Kırım’da askeri üssünün derdinde, Doğu’da ise ekonomik çıkarlarının derdinde olacak. Askeri çıkar daha önemli görülüp Kırım ile sınırlı da kalabilir Rusya’nın ilgisi.
Kiev’in bu kopmaları kabul edip etmemesi burada belirleyici olacak. Ya sert gözükmeye çalışıp pratikte boyun eğecekler ya da savaşı göze alacaklar. ABD, benzer pozisyonda Gürcistan’ı yüz üstü bırakmıştı. Şimdi ne yapacağını bilmiyoruz çünkü Ukrayna çok daha önemli ama Rusya’ya tepkiyi diplomatik/siyasi düzeyde sınırlama ihtimali daha yüksek. İkinci seçenek Kiev’i silahlandırması ve proxy savaşı yaşanması olur. Böyle bir savaşı Kiev hiç kazanamaz ama Rusya da kazanamaz. Olay NATO müdahalesi ile Yugoslavya’nın parçalanmasına kadar gidebilir. Bir üst noktası ise açıktan 3. dünya savaşının açılması olur. Hatta bu kaosta Erdoğan kendini bir savaş hükümetine dönüştürerek “yırtmaya” bile çalışabilir.
Neresinden tutsan dökülen, kazanırı olmayan, berbat bir senaryonun ikinci perdesindeyiz.
Mülayim Sert
Başka bir dünya mümkün diyorsak başka bir dünyada nasıl herşey farklı olabilirdi diye düşünelim: Batı’daki ayaklanma milliyetçi-Batı’cı karakterde olmak yerine anti-milliyetçi, sosyal devrimci karakterde olsaydı Kiev ile birlikte Kharkiv’in de ayaklandığını, Batı’cısı Rus’çusu oligarkların kül olup gittiğini izleyebilirdik. Böyle bir durumda ABD/AB de Rusya da müdahale için kendilerine hiçbir meşrulaştırıcı argüman bulamayacaktı. Ancak, dünya halklarının ezici çoğunluğunun tepkisini göze alarak karışabileceklerdi. Sosyal devrime müdahale, müdahaleci emperyalist odaklarda ve 3. ülkelerde sempati ayaklanmalarını, belki başka devrimleri tetikleyecekti. Vs. vs.
Burjuvazi tarih sahnesinden çekilirken dünyayı yakıp yıkıyor gerçekten de Durruti’nin dediği gibi. Ama “olsun yıksın, yenisini yine biz kurarız” diyecekler ortada yok. Ya ortaya çıkıcaz ya da girdabın içinde boğulurken birbirimizle didişmekle yetinicez. 5-10 yılımız kaldı en fazla.
Kendi capimda SSCB’de ki ulusal sorun konusunda akademik bir calisma yuruttum, Tatar SSR’in olusumu uzerine bir tez yazdim. Sovyet arsivlerine girdim. Nacizane, Ukrayna uzerine uzman olmasam dahi konu uzerine fikirlerim manipulasyon amacli degil kesinlikle.
Dahasi politik olarak anti-Bati ya da anti-Rusya olmaktan ziyade tavrim Rus ve Ukrayna emekcisinden yana Rus ve Ukrayna devletlerine karsidir.
Ukrayna ulus devletinin tarihsel yonetme hakkini savunan butun milliyetci mitlerin sacmaligi ise acik olmali. Gercekten de bugunki Ukrayna Kievan Rus ile hic bir alakasi olmayan bir politik unsurdur. Bu Turkler cadirda yasayan ve kimiz icen bir halktir diyen MHPlilerin fantazileri kadar uydurma ve asiri sag bir efsane. Bugunki Ukrayna’nin esas temelleri Rus devrimine, yani 1917’ye gider. Devrim sonrasinda baslayan ic savasta Ukrayna milliyetcisi Rada Rusya’yi ve Ukrayna’yi isgal eden Almanya ile saf tutmus, Bolsevikler ve Mahno ise bunlara karsi savasmistir.
Makhno ve Bolsevikler sonrasinda ne yazik ki birbirine dustuler. Bolseviklerin burada hatali oldugunu dusunuyorum – ki konuya dair bilgim anarsistlerin yazdiklari ve akademik metinlerle sinirli. Fakat sonucta 1922’de Ukrayna SSR kurulmus ve sinirlari surekli degisse de bugun ki Ukrayna’nin temeli Bolsevikler tarafindan atilmistir. Butun bolsevikler de rus degildir elbette.
Yalniz isin ilginc yani Ukrayna KP’sine dahil olan bir cok Ukraynali bolsevik 1917-1918’de sol komunisttir ve Ukrayna adli ayri bir ulus devlet yerine sovyet temelli ulussuz bir sovyet federasyonu istemistir. Lenin buna karsi cikmistir. Ukrayna devletinin kurulmasini savunmus ve Korenizatsia ya da yerlilestirme programini savunmustur. Ulusal dilin gelistirilmesi, ana dilde egitimi, yonetici kadrolarin yerel halktan gelmesini iceren bir programdir bu. Fakat ulus devlet karsiti Ukraynalilar partide bir sure cogunlukta oldugundan Lenin Ukrayna SSCnin kurulmasi calismalarini baslatacak kadro bile bulamamistir dogru durust!
Hatta Rosa Luxemburg Bolsevik stratejisini Kucuk uluslarin milliyetciligine verilen taviz olarak elestirmistir!
Dolayisiyla konu gorundugunden karmasik ve basit yorumlari disliyor. Bu konuda birakin politik rezilliklerini akademik olarak bile ciddiye alinamayacak olan Richard Pipes, Robert Conquest gibi yazarlari okumanizi oneriririm. Bunlar size Rus dusmani anti komunist milliyetciliklerin ideolojik anlatisini verirler. Ama ciddi, akademik olarak ciddiyet sahibi en son tarihsel calismalar icin Ron Suny ve Terry Martin’i oneririm.
Bir de Kurt Meselesi konusunda: Ukraynalilar ve Kurtler arasinda ciddi bir fark var; birisinin ulus devleti var digerinin yok. Ukrayna bugun sol jargonla soylersek “ezilen bir halk” degil. Daha dogrusu ukraynaliyi ezenler yine ukraynali oligarklar, Ukraynali polisler ve Ukrayna burjuvazisi/devleti. O acidan aradaki farki gormek lazim. Kurt ulusal bagimsizligi ise ayri bir konudur.
ama o oligarklar bugün (dün de) RuS OLİGARKLARIN HİMAYESİNDE.
Maxim
Mikail, Sovyet kaynaklarinin benim gozumde Kurtler icin karda yururken cikan kart-kurt sesinden dolayi kendilerine Kurt diyen dag Turkleri’dir argumani yapan alayci fasist soylemden farki yok. Kafanizi karsi devrimci Sovyet propagandasindan biraz kaldirip farkli kaynaklardan da yararlanin. Mesela Taras Shevchenko okuyarak baslayabilirsiniz.
Bahsettiginiz batili yazarlarin calismalarindan haberim yok, ben esimin ailesinin eski jenerasyonlarindan bugune gelen oz bilgileri verdim, inanip inanmamak size kalmis.
Ahmet
Taras Shevchenko”nun Modern Ukrayna ile ne alakasi var? Bu bir milliyetcinin Namik Kemal okuyarak modern Turkiye tarihini anlamaya calismasina benziyor.
Sizin kafaniza gore Pushkin, Dostoyevski, Tolstoy vb.nin de modern Rusya ile hic alakasi yok. Modern devletlerin halklari uzaydan geldi. Artik hangi kafayi yasiyorsaniz, uzun sure sovyet propagandasina maruz kalinca boyle oluyor herhalde.
Anonim
Namık Kemal milliyetçidir ve modern Türk devletini kuranları az da olsa etkilemiştir. Pushkin,Dostoyevski,Tolstoy’un ise Rusya devletiyle alakası yoktur; evrenseldirler. Modern Rusya devleti daha dün kuruldu. Rusya diye bir devlet yoktu. Rus milliyetçilerinin bolca olduğu Sovyetler Birliği vardı…Lenin,Stalin gibi….yanlış ifade ediyorsunuz…modern devletlerin büyük bir kısmı bu yazarların zamanında yoktu ya da kuruluş aşamasındaydı…Marks’ın da uluslar ile ilgili bir teori ortaya koymamasının sebebi daha yeni ortaya çıkıyordu uluslar, o yüzdendir….
Rusya’dan gelen bir şey yok onlar zaten Sevastopol’daki Rus üssünde idiler.
2 gün önceki Kıpçak ayaklanmasından dolayı “Rus kökenlileri korumak amaçlı” diyerek üst den ayrılarak önce havaalanını ablukaya aldılar sonrada Ukrayna güçlerine karşı Denizde ve karada tertip aldılar.
Kırım bir ada gibi bu yüzden Ukrayna’dan giriş çıkışlar Kolay kontrol altına alınabiliniyor şuan karadan giriş ve çıkışlar çok sıkı hatta yapılamıyor.
Sanırım konu gizli kapılar ardında konuşuluyor meclis şimdilik bu konuda bir karar üzerinde değil.
Bu günden görüntüler
http://censor.net.ua/photo_news/273364/kolonna_iz_desyati_rossiyiskih_btrov_napravlyayutsya_v_storonu_simferopolya_iz_orujiya_u_voennyh_zametili
İki gun once Rusya yanlilari (cogu askeri us calisanlari ve aileleri) parlemetoya yuruyunce, Tatarlar da kazanilmis haklarini oldu bittiye getirmemek icin sokaga inerek bu gruba karsi blokaj yapti, yani bir kipcak? ayaklanmasi yok ortada. Ayni gece Sivastopol ussunden iceri sokulan Rus Spetsnaz’lar parlemento binasini isgal etti, bunlar bugun de Sivastopol girisinde barikat yaparak Sivastopol ve Simperefol havalimanlarini isgal ettiler. Burada dikkat edilmesi gereken nokta: bunlarin Rus yanlisi yerel eylemciler/milisler vs. olmamasi, bunlar Rus ozel kuvvetleri Spetsnaz. Bugun de Rus ussune inen 10 helikopter ile ozel kuvvet takviyesi devam ediyor.
Gerek lokal gerekse uluslararasi medyada cok yogun bir Rus propagandasi var su anda (Turkiye’deki ayaklarini da besleme parti/gazete/muhabirlerin profesyonel propaganda calismalari ile sosyal medyada goruyorsunuzdur). Putin kuklasi hirsiz/katil Yanukovic’in sigindigi Rusya’da “duzenlenen” basin toplantisi ise bu total propagandanin en trajikomik ani oldu bugun.
Bu olayin Rusya’si Amerika’si olmadigini, butun devletlerin emperyalist oldugunu ne zaman kabul edeceksiniz? Illa Alman Kiev’de Alman tanklarini mi gormeniz gerekiyor? Ehveni ser siyasetiniz sizi milliyetci ve sovenist bir cukura surukluyor.
öyle bir şey yok. ben hepsine karşıyım ama şu anda aktüel olarak Rus tankları kapıda. Alman tankları vb. olsun ona da aynı şekilde karşı çıktığımı göreceksin.
Maxim’i doğruluyorum benim yazdığım ayaklanma isyan anlamında değildi zaten aceleden yazdığımı Maksim doğru ve güzel bir biçimde açıklamış var olsun.
Yanukovich’i kendi tiyatrosunda Rus v Ukraynalı gazeteciler gülünç duruma düşürdüler.
Aslında 1968 Çekoslovakya’dan sonra 1991 Moskova (Yeltsin’in tank shovu) da konabilirdi sıraya sonuçta Yeltsin Kompartinin sağ kanadında onu devirmeye kalkanlarda sol kanatta yer alıyordu.
Gun Zileli’nin bahsettigi tanklar meydana cikti. Resmi aciklamalara gore aksam saatlerinde 2 tabur Rus askeri Kirim’a indirildi ve perimetre olusturarak ilerlemeye basladi. Mevcut durumda, Ukrayna’nin bagimsizligini takiben imzalanan ve nukleer silahlarini teslim etmesi karsiliginda Ukrayna’nin toprak butunlugunu ve bagimsiz devlet statusunu Rusya, ABD ve Ingiltere tarafindan ortak garanti altina alan 1994 Budapeste antlasmasi Rusya tarafindan cignenmis oluyor.
Kremlinin profesyonelce surdurdugu “Neo-Naziler Ukrayna’yi teslim aldi” kara propagandasinin aksine Putin’in Hitlerlesmesi ne hazin bir ironi… Rus Cari I. Putin size kanla surulmus tarihi Tatar topraklarindan el salliyor.
Bu arada objektivite geregi kendimle ilgili de bilgi vereyim, okuyanlar zihin acikligi ile degerlendirsin…İki hafta onceye kadar Kiev’deydim, Maidan Nezaleznosti’de cok vakit gecirdim; benim karim Ukraynali (baba tarafi Kiev Rusu, anne tarafi Ukrayna koylusudur), benim anne tarafim Osmanli’ya goc ettirilen Kafkasya Turklerinden, babam da Lazdir.. yani demem o ki, adini anmak istemedigim hirsiz diktatörün tabiri ile; biz Ukrayna’yi iyi biliriz…
Maxim Ukrayna’yi iyi bildigine eminim ve yazdiklarinin dogruluguna guveniyorum. Senin de bildigin gibi su anda bizzat Meydan’dan destek alan hukumet olustu Kiev’de. Fasist ve asiri sag bu hukumet tarafindan mesrulastirildi. Fasist paramiliterler polise dahil edildi. Bunun zaten zayif olan Ukrayna asiri solu icin korkunc etkileri olacak gibi gozukuyor. Buna katilmaz musun?
Ote yandan elbette Rusya’nin mudahalesi suphesiz emperyalist bir mudahale. Fakat burada Rusya dusmanligi iki yanilgiya goturuyor:
1- Kirim halki agirlikli Rus ve Rus milliyetciliginin etkisi altinda. Tatar azinlik (sanirim yuzde 10 kusur civarinda) disinda cogunluk Rus’lari Ukrayna sagina karsi bir koruma olarak goruyor. Bu bizim onaylayabilecegimiz bir durum degil. Fakat gel gor ki Meydanin milliyetci ayrimlari asmadigini\asamadigini, mevcut durumun milliyetci bir yarilmaya yol actigini objektif olarak soylemek lazim. Bugun durum bir ayaklanma degil milliyetci bir catisma halini aldi acikca.
2- Yeni hukumetin ve Ukrayna milliyetci saginin batidan destek aldigi bir gercek. Eger Ukrayna Rus milliyetciligi Rusya’nin gudumundeyse Ukrayna milliyetcileri de ayni sekilde “Bati” Nato kulvarindalar. Tabi burada homojen bir bati olmadigi acik. Hatta Almanya Ukrayna milliyetcilerini satmaya hazir gorunuyor. ABD bu durumda Kievden yana kesin olarak tavir koyan tek ulke.
Ne olursa olsun Ukrayna’da Rusya ile uzlasmayan istikrarli bir burjuva hukumet zor gozukuyor. Elbette eger bati parasal destek vermezse… Cunku ciddi borc odemeleri var ve hukumet iflas edebilir. Dolayisiyla simdiden halk geriye cekilmis ve Rusya, Almanya ve ABD arasinda proxyler uzerinden yuruyen bir mucadele var geride. Bu gercegi gormeyip hala halk ayaklanmasindan bahsedenler halisunasyon goruyor.
Rusya devleti -evet karsi devrimci – ama butun devletler kadar. Emperyalistler arasinda tercih yapmak yanlis. Diktatorluklerin devrilmesi diye de politik bir hedef olamaz. Sacmalik bu. Ozgurlugu istiyorsak esitligi de istemeliyiz. Fasizme, serbest piyasaya ve liberal demokrasiye ozgurluk istemek ezilen siniflar icin intihar etmek ile ayni anlama geliyor. Bu bizim icin en cok ozgurluk diye bagiranin pesinde, emperyalistlerin carkinda girdapa kapilip gitmek demek. Ne yazik ki Gun Zileli’nin rus dusmanligina kayan, neredeyse ozcu, soguk savas mirasi yuzeysel stalinizm algisiyla kaydigi yer bu. Soguk kanli cozumlemelere ihtiyac var.
Mikail, hangi kaynaklardan bilgi aliyorsunuz bilemiyorum ama eksik, yanlis ve abartili bilgiler oldugunu dezenformasyona yonelik olabilecegini dusunuyorum. Bir kere Maidan dedigimiz yer fasist ya da asiri sag gudumunde bir yer degil, evet hareket icinde milliyetciler ve asiri sag vardi, evet bunlar barikatlarda onemli rol oynadilar ama tum hareketi bu gruba indirgemek cok haksiz bir yaklasim olur ve Rusya’nin (Putin’in) meshur propaganda makinesinin kendi emperyalist hareketine mesruiyet saglamak icin kara propaganda ve dezenformasyon ile yapmaya calistigi tam olarak da bu! Su anda olusan hukumet secime kadar yonetimde kalacak olan gecici bir hukumet ve her gruptan koalisyonla kuruldu. Basinda ki Yatsenyuk yolsuz Timosenko’nun yardimcisi ve halkin icine sinmese de gecici olarak onaylamis gorunuyor. Inanin Ukrayna halkinin cogunlugu politikacilarin sagcisina solcusuna ideolojisine bakmiyor, durust ve ahlakli olsun hesap versin yeterli diye dusunuyorlar. Eski politikacilarin sayginligi (bunun icine Svobodaci Tahnibok’ta dahil) cok dusuk. Ayrica halk ayaklanmalari kaotik ortamlardir, bu durumlarda mukemmel bir duzen/tertip bekleyemezsiniz. buna ragmen Ukrayna hareketi bir kac kucuk olay disinda iyi bir sinav vermistir.
Tekrar propaganda malzemesi yapilmaya calisilan milliyetcilik konusuna donersek; Ukrayna milliyetciligini emperyalist yayilmaci bir milliyetcilik veya ne bileyim bir Turk milliyetciligi gibi dusunmemek gerekir. Aslinda ulkeleri (milletleri) yekpare bir blok gibi ayni ideolojilerin uzerinden okuyamayiz, her birinin ozel tarihi sartlari ve oznel durumlari vardir. Ukrayna tarihini bilmeden yapilacak yorumlar hep eksik kalir, yanlis yonlendirir. Ukrayna (Kiev) Slav medeniyetinin dogdugu yerdir ve baslangictaki birkac yuzyil ve son yirmi yili saymazsak hep isgal ve boyunduruk altinda kalmistir. Kiev’den ayrilarak Mongol istilasindan kacan gruplar Kuzey steplerindeki Bulgar topraklarina giderek Moskova sehir devletini kurmuslar, bu devlet daha sonra Rus imparatorlugu olmustur. Ukraynalilar tarihlerinin onemli bir bolumunu Rus, Turk ve Polaklarin hakimiyetinde baski altinda gecirmistir; Ukrayna milliyetciliginin kaynagi iste bu baski donemleridir. Ukraynaliar Bandera’yi da Nestor Mahno’yu da bagimsizlik yanlisi olduklari icine milliyetci partizan olarak tanimlarlar. Turkiye’deki solcularimiz mesela Kurt milliyetciligine laf etmez, onu baskilara karsi mesru bir zemin olarak gorurler ama Ukrayna’ya gelince nasil sinifta kaldiklarini kara propagandaya alet olduklarini gorduk. Ayni solcularimiz Ermeni soykirimi meselesini azimle sahiplenirken, konu Bolseviklerin ve Stalin’in Ukrayna’da yaptigi soykirimlara (Holodomor) gelince bunu kabul etmezler, hatta bunun yalan oldugunu iddia edecek kadar ideolojik korlesme yasayanlari vardir. Kahrolsun bagzi cifte standardlar!
Ukraynada halk hareketi bir emperyalistten kurtulalim digerinin boyundurugu altina girelim amaciyla baslamis bir hareket degildir. AB anlasmasi yapilmamasindan kaynaklandi gibi gosterilmeye calisilsa da bu buzdaginin gorunen tepesidir. bunu Turkiye’deki Haziran ayaklanmasinin Gezi Parkindaki agaclarin yikilmasi ile tetiklenmesine benzetebiliriz. Derinde yatan motif yuzyillarin baskisina karsi baskaldiridir. Halk artik yeter demistir ve bu da Putin diktasinin kuklasi hirsiz Yanukovicin sahsinda yanki bulmustur. Siz bu patlamis halka, Rus hakimiyetinden cikarsaniz Bati hakimiyetine girersiniz daha kotu olursunuz, gelin ayaklanmayin mevcut diktatorunuz ile gecinip gidin diyemezsiniz. Evet halk hareketleri/devrimler cogu zaman basarili olmayabilirler, bircok devrim kendi evlatlarini yemis ve daha sonrasinda tekrar diktaya yol acmis olabilir ama bu hareketin temelinde yatan gercekleri degistirmez, hareketin mesruiyetini gecersiz kilmaz. Belki de Ukrayna ayaklanmasi Rus isgali ve ulkenin bolumesi ile sonuclanacak bunu simdiden bilemeyiz ama sokaklarda halkin gozlerinin icine bakarsaniz daha umutlu ve guvenli olduklarini gorebilirsiniz, yeni gelecek hangi dikta rejimi olursa olsun bu halk ona da direnecektir.
Esaslı bir özetleme.
Selam Maxim, sana özelden yazmak istedim ama bendeki adresin geri döndü. Benim mailime mail adresini bildiren bir not atabilir misin?
gunzileli@hotmail.com
Ayrıca Rus işgali resmen Kırım’da başlamıştır.
Yaklaşık 6000 Rus askeri Kırımda stratejik noktaları gasp etmişlerdir.
Donetsk, Lugansk Kharkov Zaparov Nşkolayev ve Donetsk te Rus güdümlü halk ayaklanmaları ve meydanlara Rus bayrakları asılması, Rus bayraklarını şehirlerinde görmek istemeyen Ukraynalı halkın darp edilmesi kan dökülmesi gibi ayaklanmalar başlamıştır.
Şimdi görelim burada konuşan Rus yanlıları neler diyecek…
Merhaba,
Bir süre bu konudan uzak durmaya karar verdiysem de olayların gidişatı korkunç bir trajediye doğru yol almaya başladığı için bu kararımı değiştirdim.
Olay Rus yanlısı bir hükümetten Batı yanlısı bir hükümete geçiş ve buna dair bazı yanılgılardan çok öteye taşınma tehlikesi içinde. Sanıyorum şu andaki gerilim soğuk savaştan beri, Rus-Gürcistan savaşı dahil en ciddi gerilim ve ateş büyüdükçe herkesi içine çekebilir (3. dünya savaşına kadar yolu var en kötü ihtimalle).
Maxim, Gosti ve Zileli’nin olaya yaklaşımlarının çıkarsamalarına katılmasam da aslında yavaş yavaş doğru zemine geldiğini düşünüyorum. Konu pre-modern zamanlara değin geriye doğru işletilen bir “Ukrayna milletinin haklı davası” zeminine ulaşmış. Ukrayna’daki ayaklanmanın sosyal içeriğini konuşmuyoruz (çünkü sosyal bir içeriği yok). Daha önce de belirttiğim gibi, Ukrayna milliyetçiliğinin haklılığı ve ilerici potansiyeli üzerinden konuşuyoruz.
Eğer Ukrayna milliyetçiliğini, ulusal bağımsızlığını konuşacaksak da bunun düzlemi çeşitli emperyalist odakların jeopolitik çatışmaları bağlamına oturması kaçınılmaz.
Buradan hareketle dikkat çekmek istediğim Wallerstein’in iki hafta önceki yazısı:
EN: http://www.iwallerstein.com/geopolitics-ukraines-schism/
TR: http://www.ozgur-gundem.com/?haberID=99809&haberBaslik=%E2%80%98Ukrayna%E2%80%99da%20b%C3%B6l%C3%BCnmenin%20jeopoliti%C4%9Fi%E2%80%99&action=haber_detay&module=nuce
Bu yazının ana fikri şu: Ukrayna üzerinden yaşanan Rusya ile ABD arasındaki gerilim, Rusya-AB arasındaki gerilimden daha yüksek. AB, bu gerilimde ABD tarafından bir bakıma sürüklenmekte. Bu aynı zamanda ABD-SSCB arasındaki soğuk savaşın genel jeopolitik dengesinin resmi ile de uyumlu.
SSCB yıkıldığından beri AB SSCB tehdidinden kurtulduğu gibi ABD’nin SSCB tehdidinden korumaya dayalı dış siyaset diktasından yani gardiyanlığından da bir derece kurtulmuştu. Yani AB ABD ile Rusya arasında eskisine göre yine önceliklikli olarak ABD’ye yakın ama daha dengeli bir konuma doğru gidiyordu. Bu noktada Rusya’ya karşı NATO garantisine hayati ihtiyaç duyan ex-SSCB ülkeleri ana çatışma noktası oluyor (Gürcistan, Ukrayna, vb.) ve bu ülkeleri ekonomik olarak egemenlik altına almaya çalışan AB ile Rus gerilimi genelde bu ülkeler üzerinden doruk yapıyor. Bu ülkeler dışında kalan problem alanlarda, mesela İran mevzusunda AB bu kadar hevesli olmuyor ABD ile birlikte ABD kadar sert tutum almak konusunda.
Hatırlarsak Yanukovich devrilmeden önce AB’nin desteklediği kısa ömürlü bir uzlaşma yaşanmıştı. Yanukovich hükümeti ile muhalefet arasında muhalefetin 2004 anayasasına dönmeye dayalı talebinin kabülüne dayalı. Bu anlaşmayı Sağ Sektör reddederek ve parlementoya doğru saldırıya geçerek bozmuştu. Yanukovich’in sniperlarının son cinayetleri de bu noktada yaşanmıştı ve bardak taştı.
Ayaklanmanın fitili olan Yanukovich’in Ukrayna-AB yakınlaşmasından çark etmesi bizi AB’ye fazla odaklandırmış olabilir. Bu noktada Kiev’de Alman tankları olacaksa bile bunun Almanya’nın inisiyatifinden ziyade ABD’nin inisiyatifinde olması muhtemel gibi.
Şu anda birçok kötü senaryodan biri ile karşı karşıya kalmak üzereyiz. Rusya Kırım’daki popülerliğinden cesaret alarak bir emrivaki ile Kırım’ı kopardı. Mart sonunda sanıyorum Kırım’da referandum yapılacak ve sonucu belli, bağımsızlık (de facto Rusya’ya dahil olma) çıkacak. Doğu’da da benzer kopma girişimleri olabilir. Rusya Kırım’da askeri üssünün derdinde, Doğu’da ise ekonomik çıkarlarının derdinde olacak. Askeri çıkar daha önemli görülüp Kırım ile sınırlı da kalabilir Rusya’nın ilgisi.
Kiev’in bu kopmaları kabul edip etmemesi burada belirleyici olacak. Ya sert gözükmeye çalışıp pratikte boyun eğecekler ya da savaşı göze alacaklar. ABD, benzer pozisyonda Gürcistan’ı yüz üstü bırakmıştı. Şimdi ne yapacağını bilmiyoruz çünkü Ukrayna çok daha önemli ama Rusya’ya tepkiyi diplomatik/siyasi düzeyde sınırlama ihtimali daha yüksek. İkinci seçenek Kiev’i silahlandırması ve proxy savaşı yaşanması olur. Böyle bir savaşı Kiev hiç kazanamaz ama Rusya da kazanamaz. Olay NATO müdahalesi ile Yugoslavya’nın parçalanmasına kadar gidebilir. Bir üst noktası ise açıktan 3. dünya savaşının açılması olur. Hatta bu kaosta Erdoğan kendini bir savaş hükümetine dönüştürerek “yırtmaya” bile çalışabilir.
Neresinden tutsan dökülen, kazanırı olmayan, berbat bir senaryonun ikinci perdesindeyiz.
Başka bir dünya mümkün diyorsak başka bir dünyada nasıl herşey farklı olabilirdi diye düşünelim: Batı’daki ayaklanma milliyetçi-Batı’cı karakterde olmak yerine anti-milliyetçi, sosyal devrimci karakterde olsaydı Kiev ile birlikte Kharkiv’in de ayaklandığını, Batı’cısı Rus’çusu oligarkların kül olup gittiğini izleyebilirdik. Böyle bir durumda ABD/AB de Rusya da müdahale için kendilerine hiçbir meşrulaştırıcı argüman bulamayacaktı. Ancak, dünya halklarının ezici çoğunluğunun tepkisini göze alarak karışabileceklerdi. Sosyal devrime müdahale, müdahaleci emperyalist odaklarda ve 3. ülkelerde sempati ayaklanmalarını, belki başka devrimleri tetikleyecekti. Vs. vs.
Burjuvazi tarih sahnesinden çekilirken dünyayı yakıp yıkıyor gerçekten de Durruti’nin dediği gibi. Ama “olsun yıksın, yenisini yine biz kurarız” diyecekler ortada yok. Ya ortaya çıkıcaz ya da girdabın içinde boğulurken birbirimizle didişmekle yetinicez. 5-10 yılımız kaldı en fazla.
http://haber.sol.org.tr/dunyadan/natodan-rusyaya-sert-itham-baris-ve-guvenligi-tehdit-ediyorlar-haberi-88733
Maxim,
Kendi capimda SSCB’de ki ulusal sorun konusunda akademik bir calisma yuruttum, Tatar SSR’in olusumu uzerine bir tez yazdim. Sovyet arsivlerine girdim. Nacizane, Ukrayna uzerine uzman olmasam dahi konu uzerine fikirlerim manipulasyon amacli degil kesinlikle.
Dahasi politik olarak anti-Bati ya da anti-Rusya olmaktan ziyade tavrim Rus ve Ukrayna emekcisinden yana Rus ve Ukrayna devletlerine karsidir.
Ukrayna ulus devletinin tarihsel yonetme hakkini savunan butun milliyetci mitlerin sacmaligi ise acik olmali. Gercekten de bugunki Ukrayna Kievan Rus ile hic bir alakasi olmayan bir politik unsurdur. Bu Turkler cadirda yasayan ve kimiz icen bir halktir diyen MHPlilerin fantazileri kadar uydurma ve asiri sag bir efsane. Bugunki Ukrayna’nin esas temelleri Rus devrimine, yani 1917’ye gider. Devrim sonrasinda baslayan ic savasta Ukrayna milliyetcisi Rada Rusya’yi ve Ukrayna’yi isgal eden Almanya ile saf tutmus, Bolsevikler ve Mahno ise bunlara karsi savasmistir.
Makhno ve Bolsevikler sonrasinda ne yazik ki birbirine dustuler. Bolseviklerin burada hatali oldugunu dusunuyorum – ki konuya dair bilgim anarsistlerin yazdiklari ve akademik metinlerle sinirli. Fakat sonucta 1922’de Ukrayna SSR kurulmus ve sinirlari surekli degisse de bugun ki Ukrayna’nin temeli Bolsevikler tarafindan atilmistir. Butun bolsevikler de rus degildir elbette.
Yalniz isin ilginc yani Ukrayna KP’sine dahil olan bir cok Ukraynali bolsevik 1917-1918’de sol komunisttir ve Ukrayna adli ayri bir ulus devlet yerine sovyet temelli ulussuz bir sovyet federasyonu istemistir. Lenin buna karsi cikmistir. Ukrayna devletinin kurulmasini savunmus ve Korenizatsia ya da yerlilestirme programini savunmustur. Ulusal dilin gelistirilmesi, ana dilde egitimi, yonetici kadrolarin yerel halktan gelmesini iceren bir programdir bu. Fakat ulus devlet karsiti Ukraynalilar partide bir sure cogunlukta oldugundan Lenin Ukrayna SSCnin kurulmasi calismalarini baslatacak kadro bile bulamamistir dogru durust!
Hatta Rosa Luxemburg Bolsevik stratejisini Kucuk uluslarin milliyetciligine verilen taviz olarak elestirmistir!
Dolayisiyla konu gorundugunden karmasik ve basit yorumlari disliyor. Bu konuda birakin politik rezilliklerini akademik olarak bile ciddiye alinamayacak olan Richard Pipes, Robert Conquest gibi yazarlari okumanizi oneriririm. Bunlar size Rus dusmani anti komunist milliyetciliklerin ideolojik anlatisini verirler. Ama ciddi, akademik olarak ciddiyet sahibi en son tarihsel calismalar icin Ron Suny ve Terry Martin’i oneririm.
Bir de Kurt Meselesi konusunda: Ukraynalilar ve Kurtler arasinda ciddi bir fark var; birisinin ulus devleti var digerinin yok. Ukrayna bugun sol jargonla soylersek “ezilen bir halk” degil. Daha dogrusu ukraynaliyi ezenler yine ukraynali oligarklar, Ukraynali polisler ve Ukrayna burjuvazisi/devleti. O acidan aradaki farki gormek lazim. Kurt ulusal bagimsizligi ise ayri bir konudur.
ama o oligarklar bugün (dün de) RuS OLİGARKLARIN HİMAYESİNDE.
Mikail, Sovyet kaynaklarinin benim gozumde Kurtler icin karda yururken cikan kart-kurt sesinden dolayi kendilerine Kurt diyen dag Turkleri’dir argumani yapan alayci fasist soylemden farki yok. Kafanizi karsi devrimci Sovyet propagandasindan biraz kaldirip farkli kaynaklardan da yararlanin. Mesela Taras Shevchenko okuyarak baslayabilirsiniz.
Bahsettiginiz batili yazarlarin calismalarindan haberim yok, ben esimin ailesinin eski jenerasyonlarindan bugune gelen oz bilgileri verdim, inanip inanmamak size kalmis.
Taras Shevchenko”nun Modern Ukrayna ile ne alakasi var? Bu bir milliyetcinin Namik Kemal okuyarak modern Turkiye tarihini anlamaya calismasina benziyor.
http://www.wsws.org/en/articles/2014/03/04/pers-m04.html
Sizin kafaniza gore Pushkin, Dostoyevski, Tolstoy vb.nin de modern Rusya ile hic alakasi yok. Modern devletlerin halklari uzaydan geldi. Artik hangi kafayi yasiyorsaniz, uzun sure sovyet propagandasina maruz kalinca boyle oluyor herhalde.
Namık Kemal milliyetçidir ve modern Türk devletini kuranları az da olsa etkilemiştir. Pushkin,Dostoyevski,Tolstoy’un ise Rusya devletiyle alakası yoktur; evrenseldirler. Modern Rusya devleti daha dün kuruldu. Rusya diye bir devlet yoktu. Rus milliyetçilerinin bolca olduğu Sovyetler Birliği vardı…Lenin,Stalin gibi….yanlış ifade ediyorsunuz…modern devletlerin büyük bir kısmı bu yazarların zamanında yoktu ya da kuruluş aşamasındaydı…Marks’ın da uluslar ile ilgili bir teori ortaya koymamasının sebebi daha yeni ortaya çıkıyordu uluslar, o yüzdendir….