Suruç’ta 21 Temmuz günü, 31 devrimci gencin ölümüyle sonuçlanan bomba patlatılıyor.
Hemen ertesi gün, Ceylanpınar’da iki polis memuru, gece evlerine girilerek, uykudayken ya da elleri bağlanarak (bu konuda tam bir netlik yok) susturucu takılmış silahlarla enselerinden vurularak öldürülüyor. Ve hemen ardından, vakit kaybedilmeksizin, cinayeti “Apocu fedai timleri” üsleniyor.
PKK’den tıs yok. Ne reddediyor, ne “evet, onlar bizi temsil eder” diyor.
Elbette yandaş medya, istihbarat örgütlerine pek yakışan tarzdaki bu cinayeti gereğince değerlendiriyor ve yaygarayı basıyor.
PKK’den yine ses yok.
Sonunda HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, 28 Temmuz günü Parti Meclisi’nde yaptığı konuşmada Ceylanpınar cinayetini açık ve net bir şekilde kınıyor ve bunun bir provokasyon olduğunu ortaya koyuyor.
Aynı gün İMC televizyonunda konuşan HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Ceylanpınar cinayetinin devrimci moralle asla bağdaşmayacağını belirterek protesto ediyor.
Bu açıklamalara rağmen AKP ve yandaş medyası, “HDP cinayetleri neden kınamıyor” türküsünü söylemeye devam ediyor.
Derken bugün, 29 Temmuz günü, başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP Parti Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Ceylanpınar’da iki polisin öldürülmesi olayından söz ederken “biz bu cinayetin PKK tarafından işlendiğini kendi aralarında yaptıkları telsiz konuşmalarından tespit ettik” diyor. Evet ama, buna gerek yoktu ki, “Apocu fedai timi” zaten bunu üstlenmişti. Nedense Davutoğlu, konuşmasında “Apocu fedai timi”nin açıklamasından söz etmemeye özen gösterdi. (Bu, AKP’li Yalçın Akdoğan’ın bugün yaptığı konuşmada, Abdullah Öcalan’ı övüp, onun, eline geçirebilse HDP’lileri döveceğini söylemesiyle ilgili olabilir mi? MİT timinin bildirisine beceriksizlikle yanlış bir isim taktığını AKP yönetimi de düşünmüş olabilir).
Bunun arkasından, KCK’nın, Ceylanpınar cinayetini üslenmeyen açıklaması geldi. Açıklamayı KCK adına yapan Demhan Ağit, “Bunlar PKK’den bağımsız birimler. Bize bağlı olmayan, kendi içlerinde örgütlenmiş olan yerel güçlerdir. Bizim yaptığımız bir şeyi üstlenmekle ilgili çekincemiz yok. PKK/HPG olarak yapılan bir eylem varsa bunun izahatı, gerekirse özeleştirisi yapılır” demiştir.
Sonuç şu:
Bu “Apocu fedai timleri” neyin nesiyse görünüşte buna kimse sahip çıkmıyor. Fakat ilginçtir ki, “Terörist avlamakta” pek aceleci olduğunu, örneğin Bingöl’de kanıtlamış olan AKP iktidarı, küçük bir kasabada barınan bu “Apocu fedai timleri”ni yakalamak konusunda bugüne kadar hiçbir şey yapmamıştır.
Yakalanmayacaklar da. Çünkü cinayeti işleyen “MİT’in fedai timlerinden” başkası değil.
Türkiye’de Suruç bombalamasıyla başlatılıp terör eylemleri yoluyla yürürlüğe konan darbenin kanlı adımlarından biri de Ceylanpınar cinayetiydi. MİT, tipik istihbarat örgütü tarzı bu cinayeti işledi ve “Apocu fedai timleri” başlıklı beceriksiz bir bildiri yayınlayarak cinayeti PKK’nın üstüne yıkmaya kalktı.
Peki ama durum böyle olduğuna göre, PKK bu eylemle ilişkisi olmadığını bugüne kadar neden açıklamadı? Bence bunun nedeni de açık. Hangi saiklerle yapıldığı ayrı bir tartışma konusudur ama PKK bir yerlerden aldığı işaretler sonucu “savaşa savaş”la karşılık verme siyaseti izleyeceğini zaten açıklamıştı. Bu koşullarda, Ceylanpınar’da işlenen ve iki polisin öldürülmesiyle sonuçlanan bir cinayeti neden kendi kâr hanesine yazmasındı ki? Bu söylediğim, PKK’nın bu konudaki tutumuyla ilgili en iyi niyetli yorum. Daha kötü niyetli bir yorumla, PKK’nın terör eylemlerinde MİT’in terör girişimlerine zımni bir destek verme tutumu takındığı söylenebilir.
Tarihte siyasi amaçlı, hedef şaşırtan çok cinayet işlenmiştir. Ama hiçbiri gizli kalmamıştır. En gizli, en ustaca çalışan istihbarat örgütlerinin binbir kamuflajla yaptığı saptırma amaçlı siyasi cinayetler bile eninde sonunda ortaya çıkmıştır.
MİT’in, kurban olarak seçtiği iki polise yönelik cinayetinin kamuflajı daha haftasına dökülmeye başlamıştır. (Bu bağlamda Malazgirt Garnizon Komutanının öldürülmesi olayı üzerinde de durulmalıdır).
Gün Zileli
29 Temmuz 2015
www.gunzileli.com
gunzileli@hotmail.com
Olayın ertesi yorum yazmıştım. Bu istihbaratçıların, daha doğrusu devletin kiralık katillerinin işine benzediğini…
**
Ve Binbaşı Kulaksız cinayeti..
PKK olsa eşi ve kızı da ölürdü.. Acımışlar demek! Keskin nişancı, profesyoneller.. Eşi hafif yaralı.. Kızında yara yok.. PKK ise tümünü öldürürdü.. Yazık ki ve çok yazık ki, eski, bilinen PKK olsa aynen böyle yapardı! Onlar da değişti belki.. Ve şimdi onların “eski PKK” olması isteniyor…
Bu hayat ne büyük acımasızlıklarla dolu.. Adaletsizliklerle!
Değişmek isteyene deniliyor ki, biz “eskisini” istiyoruz; siz eskisi gibi olursanız, reziller iktidarı burada böyle daha kolaylaşıyor…
TSK ve gladyo uzlaşması bunun için miydi? Y. Oğur yazısına güzel diyene de duyurulur…
Fırat Haber Ajansı ve Özgür Gündem, olayın hemen ertesinde (22 Temmuz) bunu haber yaptılar.
https://www.bianet.org/bianet/insan-haklari/166197-hpg-iki-polisin-olumunu-ustlendi
http://www.ozgur-gundem.com/haber/139952/ser-kan-de-2-polis-olduruldu
Özgür Gündem ve Fırat Haber Ajansı’nın böylesine hassas bir konuda dikkatsiz yayın yapması pek mantıklı görünmüyor. Bu durumda söz konusu örgüte kimsenin sahip çıkmadığını söylemek mümkün değil. Gündem ve Fırat Haber Ajansı kime karşı sorumlu ise, ”fedailer”e de onlar sahip çıkıyor demektir.
sacmalik. pkk her Zaman el altinda böyle bir yapi tutar , devletinkine muadil olarak gayri nizami bir pkk.bunlarin yaptiklari eylem tutarsa kürdistani apocu gücler olarak selamlar , tutmazsa biz yapmadik ama kimin yaptigini biliyoruz derler. kinamazlar.pkk yine kinamamistir. hdp lilerin ne dedigi hele hele ertoscugun ne dedigi , kimin yaptigi baglaminda onemsizdir. pkk sola karsida bu organlari kullanir. bu gruplar begenmedikleri sol gruplari dayaktan gecirir, pkk biz yapmadik ama halkimizi taraftarlarimizi tutamayiz sizde bizi elestirmeyin tahrik etmeyin falan derler. (boylesi durumlarda zileli den cit cikmaz) yani bos yaziyosun zileli bos..
Yıllar önce…
Hacı Özdemir Sabancı öldürüldü.. “Dev Sol Tarafından..
Aynı akşam saat 22 dolayında.. o zamanın kanal 6’sında . E. Kürkçü canlı yayında. İçim içimi yiyor, çünkü E. Kürkçü bir türlü bu cinayettir diyemiyor. Kıvırtıyor. Yan çiziyor. Kaçan fırsata yanıyorum.. Sakıp Sabancı kısa zaman öncesinde “Türkiye Mozaik” filan diyor. A. Türkeş “ne mozaiği ulan!” diyor.. aynen böyle .. Sonra H. Ö. Sabancı öldürülüyor.
Yıllar geçiyor.
M. Duyar.. N. Ergin’lerce cezaevinde öldürülüyor..Biliyoruz.. Derin Devlet H:Ö. Sabancıyı öldürtmüş… ..
***
Yahu… İnsanlar-halk kaç kez aldatılır?
Aldatılırsa eğer…
Temel, muz kabuğunu görmüş. “Allah kahretsin” demiş. “Yine düşeceğim!”
Göreceğiz, Temel bibi yine mi düşeceğiz?
***
CHP düşmüş galiba… Sesi çıkmıyor…
MİT, inandırıcı şekilde PKK cinayetine benzer cinayet işleyemiyor mu ki?
Yoksa, yeterince inandırıcı şekilde işlese zaten PKK’nin hanesine meşru savaş eylemi diye yazılır amacına ulaşmaz diye mi bakmak lazım?
Yani provokasyon amacına ulaşması için, özellikle haince şekilde işlenmesi mi gerekiyordu cinayetlerin?
Doğru mu anlıyorum?
Hakaret içerdiği için yayınlanmadı.
mit o kadar cahil mi ki, o kadar acemi mi ki, örgüt adını yanlış yazsın? ayrıca pkk “yerel güçlerdir” demedi, “yerel birimlerimiz yapmıştır” dedi.
bu da eyleme duyulan tepki üzerine sorumluluğu yerel birimlere atma çabasıdır. daha önce de pkk böyle yapmıştır. 33 erin katli olayından, sıradan yol kesme, hendek kazma eylemlerine kadar…
”apocu fedai timleri” devletin yani genelkurmayın arka bahçesinde beslenenip büyütülen tosuncuklardır!bunu dünya alem biliyor!bunların ”pekeke” ile hiçbir ilişkisi yoktur!bunları kamuoyuna yeterince ve doyurucu argumanlarla ve delillerle ilişkilendirerek yazmak ve çizmek eli kalem tutan her devrimcinin sorumluğu olmalıdır,güzel bir makale!
her ikisi de beceriksiz. MİT, “Apocu fedai timleri” diyecek kadar salak. PKK’nın ise gerçek güçlerinden haberi bile yok.
ben cephe sempatizaniyim, gunay uykudayken ceylanpinar oldu, taabiiki gulayin misillemesi degildi, ama olsun, yüregim serinledi, olum tugaylari ndan ikisi uykusunda yakalanmissa bana ne, elinize saglik ceylanpinar eylemcileri, ,,, gunayin cenaze sni kaldirmaya yuregi ve gonlu yetmiyenler, sizi provakator diye niteleyecekler,. biz sizi unutmayacagiz…
(Aynı yorumucunun, küfür, hakaret, tehdit içeren diğer mesajlarını ne yazık ki yayınlayamıyoruz. Admin)
Bu açıklama malesef bölgeye ve acılara çok yabancı birinin kaleminden çıkmış gibi duruyor.
pkk ve alt yapılarının müthiş kordinasyon ve ilişki içinde çalışmasını düşünmek çok saçma olur.
sonuçta mit hemen müdahale eder. onun dışında pkk bu kadar hızlı karar alamaz. toplantı olacak v.s
yerel güçlerin öz savunma olarak insiyatif kullanma hakkı vardır.
suruçta gençler parçalandı syn güleli bunu polisin yaptığı belliyken siz neyin peşindesiniz.
suruçta öz savunma yapılmasına izin verilmeden saldırılan gençlerin hesabını meclis mi soracak?
sizce karşı saldırı yapılmadan daha fazla saldırıya kapı aralanmış olmayacak mı?
32 gencin öldüğü bir olaydan sonra bu kadar sakin olmanızı anlamak çok ilginç acaba sizde o bombanın patladığı yerde olsaydınız. nasıl bir tepki verirdiniz.
32 cana karşılık 2 kişi ben tatmin olmadım.
Gün Bey’e ve Ogürsel Bey’e,
Aşağıdaki sorumu polemik yaratmak için değil; bazı kafa karışıklıklarını bir nebze giderebilmek için soruyorum.
(Not: Aktroll, MHP’li, liberal, ulusalcı, İslamcı, Stalinist vb. değilim.)
Binbaşı Kulaksız’ın öldürülmesi, astsubay, uzman jandarma, uzman çavuş, uzman onbaşı gibi kişilerin, polislerin öldürülmesi ile;
Kanun gereği mecburen askere alınan (“mehmetçik” kelimesiyle nitelenen) kişilerin, sivillerin öldürülmesi arasında fark var mıdır? Böyle bir farkın olup-olmadığını sormak meşru mudur?
Bu sorumu; öldüren tarafın özellikleri bağlamında sormuyorum. Örneğin; “Kürtlerin ve barışın hakkını arayan, gerçek PKK” mı öldürdü? Yoksa “MİT güdümlü PKK işbirlikçileri” mi öldürdü? ayrımını YAPMADAN soruyorum. Zaten öldüren tarafın kim olup-olmadığı ile ilgili günde onlarca yazı okuyor, saptama dinliyoruz.
(Hatırlatma: Polemik yaratmak için sormadığımı tekrar ederim.)
Net cevaplarınızı sabırla bekliyorum…
Saygılarımla
hey, 9 no’daki maaşlı trol…
ücret iyi mi? Bilelim..
“yoldaş” oluruz .. pardon “maaşdaş” oluruz belki…