Site Logosu

Gün Zileli

Aşk ve Devrim

273 Katil, 119 Korkak…

Deniz Gezmiş, vicdan yazıları

denizlerin-idaminda-evet-e-kalkan_510

Süleyman Demirel öleliden beri gerek gazeteler, gerek televizyon organları epey bir kafamızı ütülediler ve bu furya sanırım birkaç gün daha devam edecek. Söylenenleri biliyorsunuz, bir de ben tekrarlamayayım şimdi. Bu furyaya katılmayan, gördüğüm kadarıyla bir tek Birgün gazetesi oldu. Kutluyorum.

Bu yazıda Süleyman Demirel gürültüsüne bir de ben katkıda bulunacak değilim, onu tahlil etmeye çalışarak. Yarın törenle gömülecekmiş. Birkaç gün daha devam eder bu gürültü kirliliği.

Süleyman Demirel’le ilgili hatırladığım tek şey, onun Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamını sağlayan baş sorumlulardan biri olduğudur. Onun başında olduğu Adalet Partisi’nden 218 katilin oylarıyla gerçekleşmiştir bu cinayetler. CHP’den 28, GP’den 12, YTP’den 3, MHP’den 1, MP’den 2, BP’den 1 katilin de katkısıyla. Elbette oylamaya katılmayan veya çekimser kalan 119 korkağın dolaylı katkısını da unutmamak gerekir. Demek ki o zamanki mecliste 273 katil ve 119 korkak varmış. Sadece idamlara aleyhte oy veren 47 CHP’li ve 1 TİP’li (ve o sırada ağır hasta olduğu için oylamaya katılamayan TİP’li Rıza Kuas) bu kara lekenin dışındadır.

İşte katillerin listesi:

Adalet Partisi

Cevdet Akçalı, M. Salahattin Kılıç, Ali Cavit Oral, Ahmet Topaloğlu, Hüsamettin Uslu, Melih Kemal, M. Zeki Adıyaman, Hasan Dinçer, Ali İhsan Ulubahşi, Kazım Uysal, Yavuz Acar, Salih Aygün, Orhan Alp, Oğuz Aygün, Musa Kazım Coşkun, Orhan Eren, Mustafa Maden, H. Turgut Toker, Aydın Yalçın, Ferhat Nuri Yıldırım, Şerafettin Yıldırım, Mustafa Kemal Yılmaz, Hasan Akçalıoğlu, İhsan Ataöv, Süleyman Çiloğlu, Ömer Eken, Rafet Eker, Nahit Menteşe, İsmet Sezgin, Fikret Kayaalp Turhangil, Mustafa Rona, İbrahim Aytaç, Cihat Bilgehan, M, Şükrü Çavdaroğlu, Kemal Erdem, Ahmet İhsan Kırımlı, Osman Tarı, Şadi Binay, Ahmet Çakmak, Nihat Bayramoğlu, Halil İbrahim Cop, M. Şükrü Kıyıkoğlu, A. Mukadder Çiloğlu, Mehmet Özbey, Ahmet Türkel, Barlas Küntay, Cemal Külahlı, Ertuğrul Mat, Kasım Önadım, Mehmet Turgut, Mustafa Tayyar. E. Kemal Bağcıoğlu, Mesut Hulki Önür, Refet Sezgin, Zekiye Gülsen, Nuretin Ok, Abdurrahman Güler, Arslan Topçubaşı, İhsan Tombuş, Kemal Demirer, Yakup Çağlayan, Ali Uslu, Hasan Korkmazcan, Mehmet Emin Durul, Sami Arslan, Abdüllatif Ensarioğlu, Behzat Eğilli, Necmettin Gönenç, Sabahattin Savcı, M. İlhami Ertem, , Samet Güldoğan, Hüsamettin Atabeyli, Cevat Önder, Naci Gacıroğlu, Rasim Cinisli, Rıfkı Danışman, Turhan Bilgin, Sabahattin Aras, Mehmet İsmet Angı, Orhan Oğuz, Seyfi Öztürk, M. Şemsettin Sönmez, Erdem Ocak, Mehmet Kılıç, Mehmet Lütfi Söylemez, Abdullah İzmen, M. Emin Turgutalp, Hidayet İpek, Nizamettin Erkmen, Ekrem Saatçi, Mustafa Kahraman, Ali Yılmaz, Halil Akgöl, Talat Köseoğlu, Ali İhsan Balım, Süleyman Demirel, Yusuf Uysal. H. Cavit Okyayuz, Kadir Çetin, Mazhar Arıkan, İbrahim Abak, Sadettin Bilgiç, Ferruh Bozbeyli, İlhan Egemen Darendelioğlu, Tekin Erer, Nuri Erdoğan, Orhan Cemal Fersoy, Hasan Güngör, Mustafa Fevzi Güngör, A. Şeref Laç, Osman Özer, Akgün Silivrili, İsmail Hakkı Tekinel, Naime İkbal Tokgöz, A. Turgut Topaloğlu, Hasan Türkay, Mehmet Yardımcı, Mustafa Akan, Şükrü Akkan, Muzaffer Fazlı Arınç, Burhanettin Asutay, Münir Daldal, Ali Nailli Erdem, İhsan Gürşan, Nihat Kürşad, Akın Özdemir, Orhan Demir Sorguç, Latif Aküzüm, İsmail Hakkı Alaca, Mustafa Doğan, Kemal Kaya, Veyis Koçulu, Orhan Ali Deniz, Hüseyin Sabri Keskin, Mustafa Topçular, M. Şevket Doğan, Hayrettin Nakipoğlu, Vedat Ali Özkan, Enver Turgut, Mehmet Atagün, Feyzullah Çarıkçı, Hasan Korkut, Mustafa Kemal Güneş, Cevat Ademoğlu, Vehbi Engiz, Sabri Yahşi, Bahri Dağdaş, Mustafa Kubilay İmer, M. Necati Kalaycıoğlu, İ. Ethem Kılıçoğlu, Baha Müdderrisoğlu, Tahsin Yılmaz Öztuna, Faruk Sükan, Ahmet Fuat Azmioğlu, A. Mesut Erez, İlhan Aksoy, İsmail Hakkı Şengüler, Ertuğrul Akça, Mustafa Orhan Daut, C. Selçuk Gümüşpala, Hilmi Okçu, Vehbi Sınmaz, Kamil Şahinoğlu, Önal Şakar, Atilla İmamoğlu, Veysi Kadıoğlu, M. Zekeriya Kürşad, Esat Kemal Aybar, Abdülkadir Kermooğlu, Adnan Akarca, Ahmet Buldanlı, İzzet Oktay, Hüsammettin Başer, Esat Kıratlıoğlu, M. Naci Çerezci, H. Avni Kavurmacıoğlu, Haydar Özalp, Ata Bodur, Cengiz Ekinci, Hamdi Mağden, Kemal Şensoy, Erol Yılmaz Akçal, Hasan Basri Albayrak, Salih Zeki Köseoğlu, Nuri Bayar, Yaşar Bir, Güngör Hun, M. Vedat Önsal, Talat Asal, Doğan Kitaplı, Nafiz Yavuz Kurt, Hüseyin Özalp, Bahattin Uzunoğlu, İsmet Yalçıner, Zeki Çeliker, Hilmi Biçer, Enver Akova, Kadir Eroğan, Tevfik Koraltan, Yusuf Ziya Önder, Hüseyin Abbas, Osman Hacıbaloğlu, Mehmet Kazova, Ahmet İhsan Birincioğlu, Necati Çakıroğlu, Ekrem Dikmen, Selahattin Güven, Mehmet Aksoy, Necmettin Cevheri, Mehmet Ali Göklü, Bahri Karakeçili, Orhan Dengiz, M. Fahri Uğrasızoğlu, Kinyas Kartal, Fuat Türkoğlu, Turgut Nizamoğlu, Neşet Tanrıdağ, Fuat Ak, Ahmet Nihat Akın S. Tekin Müftüoğlu, Kevni Nedimoğlu.

Cumhuriyet Halk Partisi

Melih Kemal Küçüktepepınar, Emir H. Postacı, Kemal Satır, Fazıl Güleç, İ. Sıtkı Hatipoğlu, Hasan Ali Gülcan, M. Nurettin Sandıkçıoğlu, Hayrettin Hanağası, Şevket Asbuzoğlu, Ali İhsan Göğüş, İ. Kayhan Naiboğlu, Mustafa Kemal Çilesiz, Necati Alp, Nurettin Özdemir, Hüsnü Özkan, Turhan Özgüner, İsmail Hakkı Arar, Şevket Adalan, Osman Yeltekin, İrfan Baran, Ali Erbek, Mualla Akarca, Ahmet Güner, M. Nuri Domanoğlu, Mustafa Boyar, Cevat Küçük, Ali Rıza Uzuner

Güven Partisi

Hamdi Hamamcıoğlu, Turgut Topaloğlu, İ. Hüseyin İnceoğlu, Hasan Tosyalı, Turhan Feyzioğlu, Mehmet Türkmenoğlu, İhsan Kabadayı, Vefa Tanır, Mehmet Nebi Oktay, Orhan Öztrak, Reşit Önder, Mehmet Salih Yıldız.

Yeni Türkiye Partisi

Mehmet Bilgin, Nazif Yıldırım, Nimet Ağaoğlu.

Millet Partisi

İsmet Kapısız, Cevat Eroğlu

Milliyetçi Hareket Partisi

Alpaslan Türkeş

Birlik Partisi

Yusuf Ulusoy

Bağımsız

Ali Avni Turanlı, Hasan Değer, Mehmet Sıddık Aydar, Ahmet Karaaslan, Abdülkadir Özmen, Abdürrahim Türk, Kasım Emre, İsmet Hilmi Balcı, Mehmet Emin Erdinç.

Bu da oy vermekten kaçınan korkakların listesi:

Adalet Partisi

Mehmet Rıza Çerçel, Şevki Güler, Nevzat Güngör, Sinan Bosna, Sabit Osman Avcı, Kemal Ziya Öztürk, Mevlüt Yılmaz, Abidin İnan Gaydalı, Mustafa Hazım Dağlı, Arif Tosyalıoğlu, Fuat Avcı, Veli Gülkan, Sadık Perinçek, Fetullah Taşkesenlioğlu, Hüsamettin Akmumcu, Hilmi Türkmen, Ali Naki Üner, Şinasi Osma, Özer Ölçmen, Sezai Ergun, Mehmet Ersoy, Kemal Kacar, Süleyman Çağlar, Mustafa Kaptan, Nedim Karahalil, Mustafa Sabri Sözeri, Mehmet Ali Oksal, İsmail Hakkı Akdoğan, Sinan Fevzi Fırat,

Cumhuriyet Halk Partisi

Ali Rıza Güllüoğlu, Şevket Yılmaz, Süleyman Mutlu, Abdülkerim Beyazıt, Vehbi Meşhur, Orhan Birgit, Şinasi Özdenoğlu, Cengizhan Yorulmaz, Ömer Buyrukçu, Mehmet Çelik, M. Kemal Yılmaz, Salih Zeki Altınbaş, Mehmet Niyazi Gürer, Mehmet Ergül, Sadrettin Çanga, İbrahim Öktem, Mustafa Çalıkoğlu, Cahit Angın, İlhan Açıkalın, Arif Hüdai Oral, Naci Yıldırım, B. Sıtkı Karacaşehir, Şinasi Çolakoğlu, Muhittin Sayın, M. Sait Reşa, Çetin Yılmaz, Eşref Derinçay, Ahmet Bahir Ersoy, Orhan Eyüboğlu, Orhan Kabibay, Sezai Orkunt, M. Kazım Özeke, İlhami Sancar, Coşkun Karagözoğlu, Talat Orhon, Kemal Önder, Turgut Artaç, Muzaffer Akdoğanlı, Mehmet Seydibeylioğlu, Mustafa Aksoy, Sadi Koçaş, Orhan Okay, Mustafa Kaftan, Veli Bakırlı, M. Nejat Çuhadar, Şevki Altındağ, Memduh Ekşi, Ata Topaloğlu, Orhan Vural, Sami Kumbasar, Kamran Evliyaoğlu, İlyas Kılıç, Tevfik Fikret Övet, Vahit Bozatlı, Ahmet Durakoğlu, Ekrem Kangal, M. Kemal Palaoğlu, İsmail Hakkı Birler, Mehmet Aslantürk, Ahmet Şener, Kenan Aral, Necati Aksoy, Vehbi Melik, Abdullah Baştürk, Celal Ahmet Sungur, Hüseyin Baytürk, Cahit Karakaş, Gıyasettin Karaca (çekimser),Nihat Kale (çekimser).

Birlik Partisi

Kazım Ulusoy, Hüseyin Balan, Ali Naki Ulusoy, Haydar Özdemir, Hüseyin Çınar, Mustafa Timisi.

Millet Partisi

Osman Bölükbaşı, Fatma Suna Tural, İbrahim Bedreddin Elmalı, Hilmi İşgüzar.

Yeni Türkiye Partisi

Seyfi Güneştan, Selahattin Oran.

Güven Partisi

Emin Paksüt, Kasım Küfrevi.

Bağımsız

Ali Rıza Septioğlu, Abdullah Cilli, Necmettin Erbakan, İbrahim Öztürk.

Cinayeti onaylamayarak onurlarını koruyanların listesi ise şöyledir:

Cumhuriyet Halk Partisi

Kemal Kırıkoğlu, Yusuf Ziya Yılmaz, Kemal Ataman, İbrahim Cüceloğlu, A. Sakıp Hiçerimez, Osman Soğukpınar, Yusuf Ziya Yağcı, Abdullah Naci Budak, Kenan Mümtaz Akışık, Kemal Demir, Nadir Yavuzkan, Nail Atlı, Nuri Çelik Yazıcıoğlu, Cevat Sayın, Mehmet Aytuğ, Hasan Çetinkaya, Selçuk Erverdi, Celal Kargılı, Hüseyin Dolun, Mustafa Necdet Uğur, Reşit Akif Ülker, Lebit Yurdoğlu, Şeref Bakşık, M. Hulusi Çakır, Kemal Güven, Kemal Okyay, Tufan Doğan Avşargil, Mehmet Yüceler, Beyti Arda, Mustafa Üstündağ, Hakkı Gökçe, İsmet İnönü, Muammer Ertem, Mustafa Ok, Mehmet Özdal, Ali Döğerli, Nermin Neftçi, Mevlüt Ocakçıoğlu, Hasan Ferda Güley, B. Turgut Boztepe, Hayrettin Uysal, Yaşar Akal, Mehmet Adil Yaşar, Yılmaz Alpaslan, Hüseyin Yenipınar, Adil Turan, Bülent Ecevit.

Türkiye İşçi Partisi

Mehmet Ali Aybar.(TİP milletvekili Rıza Kuas o sırada ağır hasta olduğu için oylamaya katılamamıştır.)

Gün Zileli
19 Haziran 2015
www.gunzileli.com
gunzileli@hotmail.com

37 Comments

  1. Anonim

    Korkak? Demek ki bazen korkaklar cesurlardan daha devrimci işler yapabiliyormuş.

    https://tr.wikipedia.org/wiki/R%C4%B1za_Kuas

    Rıza Kuas (d. 1926 – ö. 29 Ekim 1981) sendikacı, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) kurucusu ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ankara ve İstanbul milletvekili.

    1961 yılında Türkiye İşçi Partisi kurucuları arasında yer aldı. 1965 yılında TİP’ten Ankara, 1969 seçimlerinde ise İstanbul Milletvekili olarak parlamentoya girdi. 1967 yılında DİSK’in kuruluşunda aktif rol oynadı. 1968 yılında Kuas’ın önderliğinde Lastik-İş Türkiye’deki ilk işyeri işgalini gerçekleştirdi.

  2. hasan

    bu konu ile ilgili aynı fikri bende çeşitli ortamlarda dile getirdim. sanırım bunu memleketteki ”ölü sevicilik” furyası olarak isimlendirmek mümkün. nedense ölen herkes anında çok demokrat!, çok dürüst!,çok iyi! olabiliyor. bu adamın deniz’lerin idamı için elinden geldiğini yaptığını bilmeyen yok. o gencecik insanlar 25’in de ölürken bu adam 91 yaşına kadar yaşadı. şimdi bu mu adalet?

    aynı furya muhsin yazıcıoğlu’nun ölümü döneminde de yaşanmıştı. o da ne kadar demokrattı!

    bunların hepsi katildi işte o kadar.

  3. Anonim

    yavas yavas adim adim, degisik Taktik ve planlarla, can esirgemeden, ama zileli bize ettigin kufurleri unutmadan yeni bisey geliyor, eskiyi iyi degerlendirmis ve seni hic affetmeyecek…..sehir savasimlari, biz haziriz…
    İspanyol, PABLO HASEL adlı bir şarkıcının ŞAFAK, BAHTİYAR VE ELİF için yazdığı şarkı sözlerini ve linkini sizlerle paylaşıyoruz….
    Şarkı sözleri çeviri:
    Şehit ardından şehit… kavgamız büyüyor.
    Kahretsin bu kadar acımasız olmasaydı.
    Fakat sosyalizme giden başka yol yok.
    Alçak ve katillerin karşısında iyi niyet geçerli değildir.
    Onlar, bir damla utanma olmadan ateş ediyo.
    Çe’nin dediği gibi: “Emperyalizme karşı direnmeliyiz”
    Yeryüzümüz dramlarla doludur, pembe dizilerdeki gibi değildir.
    Şanhay’da tecavuz edilen kızlar gibi, sonsuz, acımasız.
    Mao mezarından kalksa, köleliği destekleyen Çin devletini duvarın önüne koyup kurşuna dizecektir.
    Düşen savaşçıları düşünüyorum. Büyük yürekleri yeniden çarpabilseydi.
    Arkalarında daha iyi bir dunya bıraktılar ama bir de boşluk.
    Onların anısını her zaman içimde taşıyacağım.
    Umutsuzluğa düştüğümde her zaman onların cesaretini hatırlayacağım.
    En zalim faşist devlet bile bu idealleri öldüremez.
    Eva Hache gibi statükonun palyaçoları çok fazla.
    Elif Sultan gibi sözünde duran kadınlar daha çok olmalı.
    Çok insanlar var, çok konuşurlar ama beş para etmezler.
    Fakat beni vazgeçiremezler.
    Beni durdurmak için ne kadar çabalasanız da, ne zaman vazgeçeceğimi söylemeyeceğim.
    ASLA!
    Komunist mahalleler lazım, Türkiye’deki gibi.
    Polis oraya girmeyi bile başaramıyor.
    Eğer girerlerse de onları kaşılayacaklar var.
    Oraya kaçmak isterdim, ama bunu yapmayacağım.
    Bir gün burda da olsunlar diye mücadele etmeliyiz.
    NAKARAT:
    Kapitalizm yıkılsın diye
    Şafak Yayla gibi daha çok insan lazım
    Diktatörler iyi niyetlerden anlamaz
    Tüm dünya onların bombaları ile kaplı
    Emperyalizmin titremesi için
    Ve milyonlarca insanın daha ölmemesi için
    Legal mücadeleden daha fazla şey lazım
    Şafak’ın silahı katil savcınını başına dayaması gibi…
    Bu şarkı, bu durumun suçlularıyla karşılaşmak için sakin bir hayattan vazgeçmişlere adanmaştır.
    Günlük katliamların karşısında reformistler birşey yapmıyor.
    Bu şarkı değiştirmek için kendini feda edenlere adanmıştır.
    Sizi özlüyoruz.
    Fakat siz bize mücadele etmeyi öğrettiniz.
    Sizsiz dünya daha yalnız.
    Fakat sizin fedanız hepimize örenktir.
    Bir beden vardı, karanlıkta kıvılcım gibi.
    Siz bunu iyi biliyorsunuz. Fakat kıvılcım olmadan ateş olmaz.
    Keşke sosyalizmi yaşayabilseydiniz.
    Çünkü siz bizi sosyalizme yaklaştırdınız. Biz kazanacağız!
    İnsanlar sizin sayenizde onu yaşayacak.
    Siz idealleriniz uğruna herşeyi feda etti.
    Kendini satan alçalakların olduğu manipulasyonların burjuvasına karşı işçi sınıfına kahramanlar lazım.
    Vurucu partiler lazım bize PCE(r) ve DHKP-C gibi
    Aralarında bazı farklılıklar olsa da, devlete karşı mücadele eden tüm devrimcilere saygı duyuyorum.
    Devlet işçi sınıfınını düşmanıdır. Onların bizim ailelerimizi ağlattığı gibi, ağlatalım onları.
    Beni vur, silahı tutanlara akıl vermeye kalkan klavye önündeki korkaklar gibi olursam.
    Şafak gibi cesur gençler lazım.
    Bu tekerlemeler (rap) faşistleri titretmiş.
    Dayanışmayı sonuna kadar götürmeliyiz.
    Adalete saygısı olmayanlara hak ettiklerini vermeliyiz.
    14 yaşında bir çoçuk vurulmuştu ve onlar durmadılar, duygusuzca izlemediler.
    Savcıyı rehin aldılar.
    Miliyonlar eylemlerini evlerinden ayakta alkışladılar.
    Adalet yerini bulsun diye hayatlarını feda ettiler.
    NAKARAT:
    Kapitalizm yıkılsın diye
    Şafak Yayla gibi daha çok insan lazım
    Diktatörler iyi niyetlerden anlamaz
    Tüm dünya onların bombaları ile kaplı
    Emperyalizmin titremesi için
    Ve milyonlarca insanın daha ölmemesi için
    Legal mücadeleden daha fazla şey lazım
    Şafak’ın silahı katil savcınını başına dayaması gibi…

    iste bu yuzden zileli, senin icin anarsizm, etud edilip uyarlanacak bir tarih odevi , ogretmenlerine sadik kalan ogrencilerden devrimci cikmaz….

    yeni bir dalga geliyor en buyuk korkumuz araya zilelinin karismasidir…

    ispanyada portekizde latin amerikada partilerimiz var… ayni hataya dusmeyecegiz, gun zileli deseki sizi seviyoruz, Bunda anliyocagizji haindir…

    https://www.youtube.com/watch?v=j5_Te5ECSHs&list=RDj5_Te5ECSHs#t=18

    bu kez sahte dostlari ayristiracagiz…. geliyoruz…

  4. levent öge

    Hocam,uçak kaçrma olayı olmasaydı 2.kez senatodan anayasa mahkemesine götürülme için imza toplanabilirmiydi ? bunu çok merak ediyom sence görüşün ne?

  5. celal kaya

    SADIK PERİNÇEK,HASAN KORKMAZCAN,TURHAN FEYZİOĞLU,ORHAN ÖZTRAK… BUNLARIN OĞULLARI , TORUNLARI SİYASETTE DEĞİLLER Mİ… HEM DE KESKİN SOLCU OLARAK…

  6. Gün Zileli

    Aile ve kan ırkçılığı yapmayalım lütfen. Herkesi bağımsız bir birey olarak değerlendirmek gerekir.

  7. Gün Zileli

    ne olursa olsun devlet idama karar vermişti bir kere. 1972 yılında bunu kimse önleyemezdi.

  8. Gün Zileli

    Ne olursa olsun bu oylamaya katılmaması Rıza Kuas için bir lekedir. Ben de isim listelerini daha yakından inceleyince yeni fark ettim. Eğer ölümcül hastaysa onu bilemem. O zaman bile insan sedyeyle gelirdi.

  9. hortlak

    Evet.Demirel demek sanki ozamanlar devlet demekti..Isteseydi önleyebilirdi..Ama ozamanlarda Demireldende bunu beklemekte fazla iyimserlik olurdu.. Herkesin herkese düsman oldugu günler..

    Karizmatik yönü evreninde önünde enbüyük engel teskil etmisti..Bu olumlu yönüydü..Konusmasinada engel olamiyordu evren.. Bu demirelin hic olmazsa parlemento,secim gibi demokrasi savunmada önemli rol oynadigini gösterir.
    Son dönemlerde Globallesmekten,avrupa birligini savunmasinda CHP yi cok alanda solllamistir..

    40 senelik siyasi yasaminda yaptiklarini sadece denizleri idamini onayladigina göre degerlendirmek hata olur..

    En kötü yani milliyetcilgi savunmasiydi..Son dönemlerinde bunu globalizm caginda yasadigimizi vurgulamasi,avrupa birligini savunmasiylal CHP yi secimlede desteklemesiyleki!!bir ölcüde gidermisti..
    Insanlarla gizli bir mesafe koymasida onun tek-gizli bir sahsiyet olmasini göstermistir.. G.Z- cok kizacak..

  10. S.G

    Birde şöyle düşünün ya 9 martçılar yapsaydı darbeyi!!Demirel ve zihniyeti kadar solun konumlanma biçimi,uzlaşmaz tavrı ve devrimi halk ile berber değilde halka rağmen iktidar yolu ile yapabileceğini düşünmesi hatadır.

    Bakın,halen daha Marksist olduğunu söyleyen ve 1980 li yıllarda gördüğü işkenceleri anlatan bir sürü insan tanıyorum.Bu insanlar devletin despotluğundan şikayetçi ama kendileri de farklı düşüncelere ve inanca karşı aynı despotlukla yaklaşıyorlar.Dolayısıyla böyle halktan ve özgürlüklerden kopuk bir zihniyet devrim falan yapamaz.
    Bu noktada,bütün Marksistlere Bakunin okutmak lazım.Bakunin ve Marks’ın ayrıştığı noktalar ve tarihin başta Bolşevik ve diğer devrimlerle bize gösterdiği zaman dilimlerini incelemek yeterli olur sanırım.
    Halkın çoğunluğunun ikna edilemediği bir devrim yöntemi ne olursa olsun başarısız olur.Yıl 1918 Bolşevik devrimi ve milli komünist Sultan Galiyev aynen böyle düşünmüş ve devrimin yanlış yol haritasında ilerlediğini haykırdığı için de canından olmuştur.Tam bu noktada Sultan Galiyev’in 1918 de gördüğünü bizim Marksistlerin 2015’te göremiyor olması çok garip bir durum..Sanki bugün Marksistler devrimden ziyade onun mirasından geçinmenin derdine düşmüşler gibi.Bunu söylerken öz eleştiri yazıları yazanlar ve İdeolojisini Anarşizm gibi gönüllü bir halka hareketine evirenleri ayırıyorum..

  11. Anonim

    savaşta düşman da seni öldürür. devletten adalet, insan hakları vs. beklemek iki yüzlülüktür. o yıllarda devrimcilerin hayali de bu isimleri öldürebilmekti. biz fırsat bulursak öldürelim ama sağcılar bizi öldürürse duygu sömürüsü yapalım….

  12. HÜSEYİN ÇAKIROĞLU

    GÜN ZİLELİ BEY HEM DEVRİMCİ VE KOMÜNİSTLERİ KATLEDİLSİN HEMDE DENİZLERİN VE DEVRİMCİ İNSANLARIN İDAMINA KARAR VERSİN YADA KALMASIN BU NASIL BİR ŞEY ANLATSAN İYİ OLUR

  13. HÜSEYİN ÇAKIROĞLU

    YOKSA SENİN İÇİN İYİ OLMAZ BUNU BAŞTAN SİZLERE SÖYLEYELİM ÖZELLİKLE KORKAKLARIN BU SUÇUN YARISIDIR VE BENİMSEMEYİZ BUNU KABUL EDİN

  14. özgürlükçü

    Konunun bu seviyede hegemonik tarzda gündem olup medyada yeniden üretilmesini doğrusu yadırgamadım tam tersi şaşırtıcı olurdu zileli bunu anlaması lazımdı ne de olsa egemen sistemin efendileri kritik dönemlerde uzunca bir süre hizmetini görmüş sistemin ve efendilerin sadık hizmetkarı bürokrata olan görevlerini yerine getireceklerki mevcut hizmetliller ve gelecektekilerde bu örnekten hareketle daha verimli hizmetler sunsunlar kadim sisteme beni şaşırtan sistemden kopuşu temsil edip gemen sistemin alternatifini üretme peşindeki Toplumsal muhalefetin Politik örgütü HDP nin resmi tutumuna rağmen bir vekilin bu tören taziyesine katılmasıdır Celal Doğan HDP ye zarar vermiştir.politik tavır tutum esastır aslında ölümden medet ummak çarpık anlayış olsada kişilerden kalkmadan toplumsal muhalefete olan etkisi karşı devrimci faşist tutumlardan kaynaklı politik tutumu tavizsiz sürdürüp insani duruşumuzdan hiç bir şey kaybetmediğimizi ilerde anlayacağız.Olup biten geçmişi ve yaşadıklarını net çizgilerle tanımlayıp olumlu tüketerek geleceğin alternatif başarı siyasetini inşa edebilmemizin temel koşulu olduğunu anlayacağız.tamda bütün eksik anlayışlarına rağmen sekterliğindenmi bilinmez Zileli bu benzeri konularda kesin net tutumlar sergilemeye başlayıp cin tonik güzellemelerinden olumlu dersler çıkardığı anlaşılmış meraklı gözlerden kaçmamıştır hep daha iyiye doğru gidiş vardır zilelide umarım bizdeki dikkat seviyesinde zilelide bizi izleyip eksikliklerimizi eleştirip olumlu tüketmemize yardımcı olur

  15. Gün Zileli

    anlayamadım dediğinizi.

  16. Gün Zileli

    bunu da anlayamadım.

  17. Hüseyin Çakıroğlu

    Benim bildiğim kadarıyla cenazeye katılım olmayacak diye bir söz duymadım elbette elleri kanlı olan zatın katılmasıda doğru değil Kenan Evren zata bildirilmiş ve katılmadılar brn böyle biliyorum eleşştiri varsa buyrun

  18. Semin kızılkaya

    Arkadaşım hakkında kötü konuşma Gün

  19. Gün Zileli

    Ama Semin dayıcım, biz 1960’larda bile bu konuda seninle tartışırdık. Devlet Su İşleri’nden arkadaşın diye ne yapalım yani…

  20. Gün Zileli

    yine de anlayamadım.

  21. Gün Zileli

    Savaşta çatışırken ölmek ve öldürmek (bunu da onaylamam ya) başka şeydir, eline geçirdiğin kişiyi şu ya da bu yoldan idam etmek başka şey. İkisinin arasındaki büyük farkı umarım bir gün öğrenirsiniz. İnsanların “devrim” adına da idam edilmesine aynı şekilde karşı olduğumu bu sitedeki yazıları okursanız anlayabilirsiniz.

  22. Anonim

    YUNANİSTAN NASIL BU HALE DÜŞTÜ ? !

    Yunanistan ekonomisinin en önemli göstergelerini içeren 7 tane grafiği sunuyorum.

    GRAFİK 1 ve 2:
    Yatırım/GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) ve Tasarruf/GSYH
    İkinci bölüm:
    Ekonomik büyüme (%)
    http://bit.ly/1H1K32P

    GRAFİK 3 ve 4:
    İşsizlik (%)
    İkinci bölüm:
    Enflasyon (%)
    http://bit.ly/1GAmDA5

    GRAFİK 5 ve 6:
    Bütçe Açığı/GSYH (%)
    İkinci bölüm:
    Kamu Borç Stoku/GSYH (%)
    http://bit.ly/1H6xsgH

    GRAFİK 7:
    Cari Açık/GSYH (%)
    http://bit.ly/1LbYenA

    Şimdi bu grafiklerin ne anlattığını izah edelim:

    ANALİZ İÇİN İPUÇLARINA ULAŞMAK ŞARTTIR (EKONOMİK KRİZİN İNCELENME ŞEKLİ; OLAY YERİ İNCELEMESİNE BENZER)

    Bir cinayetin işleniş biçimini anlamak için olay yeri incelemesi yapmak gerekir. Bunu tam anlamıyla yapabilmek için kimse müdahale etmeden olay yerine gidip, inceleme yapmak ve varsa kanıtları toplamak gerekir. Olay yeri incelemesi yapacak olan detektif ve/veya adli tabip çok dikkatli ve titiz davranmalıdır. Ayrıca kendisini ön yargılardan kurtarmış olmalı ve analitik bakış açısına sahip olmalıdır. Ne kadar çabalanırsa çabalansın hiç bir cinayet, iz bırakmayacak kadar mükemmel değildir. İnceleme mükemmel yapılmışsa mutlaka bazı izler bulunur. Eğer incelemeyi yapanlar zor bulunan izleri bulmakta beceriksizce davranırlarsa, olayın öncesini ve sonrasını iyi araştırmazlarsa, cinayet aydınlanamadan kalabilir. Olay yeri incelemesi bittikten sonra detektif, o verileri ve sonradan çıkacak olan laboratuar incelemesi sonuçlarını da alarak işin önünü, arkasını inceleyerek, akıl yürüterek sonuca varmaya çalışır.

    Bir ekonomik krizin nedenlerini anlamak için olay yeri incelemesi yapmak gerekebilir ama şart değildir. Asıl olarak eldeki verileri incelemek gerekir. Ekonomik krizin nedenini büyük ölçüde anlayabilmek için nerede olunursa olunsun sağlıklı verilere ulaşmak yeterlidir. Verileri inceleyecek olan iktisatçının her türlü ön yargıdan uzak olması ön koşuldur. Aksi takdirde olayın içyüzünü anlayamaz. Takıldığı ön yargılar onun krizin gerçek nedenini bulmasına engel olabilir. Hatta bazen bazı veriler, ön yargıyla konuya yaklaşanları destekler ve yanlış yola girmesine neden olur. Verilere bakarak sonuç çıkarmak mümkün olsa bile işin derinliğini anlayabilmek için krizin çıktığı toplumun yapısını, tarihini, sosyolojisini, siyasal ve kültürel eğilimlerini incelemek, eldeki verileri doğru analiz ederek daha doğru sonuçlara varmayı kolaylaştırabilir.

    GRAFİKLERİN İZAHI

    Yunanistan’ın bugünkü durumuna düşmesinin temel nedenleri:

    1. Tasarrufların artırılamaması: Tasarruflarda yaşanan düşüş, yatırımlarla aradaki farkın açılması, yani cari açığın giderek büyümesi. İkiz ve üçüz açıkların (bütçe açığı, cari açık ve yatırım tasarruf açığı) ortaya çıkması.

    2. Kamu açıklarının düşürülememesi: Bütçe açıklarında başlayan artışların bütçe dengesini bozması. Maaş ve ücretlerin yüksek olmasının kamu açıklarında artmaya neden olması. Avrupa Birliği’nden gelen fonların desteğinin devletin harcamalarını artırmasına yol açması. Borçlanmaya ağırlık vererek geleceği satıp gününü gün eden bir ekonomik model uygulanması.

    3. “Üretim-Tüketim dengesi”nin bozulması: Üretmeden tüketimin artırılması. Olimpiyatlara yapılan büyük harcamaların karşılıksız kalması.

    4. Yatırımların doğru yönlendirilmemiş olması: Dış borçlanmanın doğru yatırımlara yöneltilememesi. Yunanistan’ın savaş ekonomisine ağırlık vererek verimli yatırımlara girmemesi. (5) Drahmiden Euro’ya geçişin yarattığı sıkıntılar: Para birimini değiştirip Drahmiden Euro’ya geçmiş olmaları. Euro’ya geçiş sonucu bağımsız para politikası izleme seçeneğinin yitirilmesi.

    Grafikler incelenerek yukarıda özetlenen nedenler; Yunanistan’ın reel üretim anlamında yeterince üretim yapmayan, buna karşılık ürettiğinden fazlasını tüketen, bu nedenle üçüz açık veren, açıklarını da borçlanarak kapatan bir ekonomi olduğu izlenimi edindiklerini anlatıyor. Bu görüşlere ek olarak Yunanistan’ın Euro’ya girişinin bağımsız bir para politikası izlemesine engel olduğunu ve krizin çıkışını değilse de durdurulmasını önlediği görüşü öne sürülüyor.

    Yukarıda izah edilen nedenlerin dışında bazı görüşler de mevcut:

    1. Asıl suçlu “kapitalizm” ve/veya (paralarını yurtdışına çıkaran) Yunan sermayesidir.

    2. Yunan halkının tembelliği bu sonuca yol açmıştır.

    3. Borç verenlerin de suçu vardır.

    Bu görüşlerden ilk ikisinde doğruluk payları olabilir ama bunların bu çapta bir krize yol açma yeteneğine sahip olabileceğini düşünmüyorum.

    “Borç verenlerin kusuru var mı? / yok mu?” meselesine gelince:
    İlk bakışta doğru görünen bir yaklaşım. Eğer gidişatı gördükleri halde borç vermeye devam etmişlerse; borç verenler de kusurludur. Yalnız ben, Yunanistan krizinin ilk çıktığı dönemlerde gazetelerde çokça yer alan bir konuyu hatırlıyorum. O dönemin gazeteleri Yunanistan’ın istatistikleri çarpıttığını, birçok veriyi olduğundan iyi gösterdiğini yazıyordu. Hatta IMF ve Avrupa Konseyi de kendilerine sunulan verilerin çoğunun doğru veriler olmadığını sonradan anladıklarını ifade ediyorlardı. Dolayısıyla kusurun bir bölümünün de borç verenlerde olduğunu söylemeden önce bu iddiaları da dikkate almak gerekir diye düşünüyorum.

    (http://www.mahfiegilmez.com/2015/06/yunanistan-nasl-bu-hale-dustu.html)

  23. Anonim

    “”Gün Zileli
    Haziran 21st, 2015 at 10:52
    Savaşta çatışırken ölmek ve öldürmek (bunu da onaylamam ya) başka şeydir, eline geçirdiğin kişiyi şu ya da bu yoldan idam etmek başka şey. İkisinin arasındaki büyük farkı umarım bir gün öğrenirsiniz. İnsanların “devrim” adına da idam edilmesine aynı şekilde karşı olduğumu bu sitedeki yazıları okursanız anlayabilirsiniz.””

    ölen kişi için fark yok.

  24. Gün Zileli

    Hem de öyle bir var ki.

  25. Anonim

    Kemalistlerin Demirel hayranlığı:

    * * *

    Türkiye’nin dokuzuncu cumhurbaşkanı Süleyman Demirel vefat etti.. Her ne kadar 70’li yıllarda ülkeye zararları dokunduysa da, kendisi hiçbir zaman REJİM düşmanı olmadı.. Atatürk’e bağlılığını ifade etti yaşadığı sürece… Var olanı satmak yerine, kalıcı eserler bıraktı.. Çalmadı, çaldırmadı…

    Yeğeni Yahya’nın, yolsuzluğunda, hiç yanında olmadı, arka çıkmadı… Kendisini acımasızca eleştiren medya ve sanat camiasından kimseye hakaret etmedi ve ağzını açanı mahkemeye vermedi…!
    Terör olaylarında can veren binlerce genç devrimci ile de öbür dünyada hesaplaşır elbet..! Allah rahmet eylesin…

    http://cesmegunesi.com/yazarlar/makale/1998/ramazan-geldi—-hos-geldi—

  26. anonim

    Kemalistler, yanlış bir tavırla erbakan ve menderes için de iyi sözler sarfetmişlerdir. niye? çünkü aktif siyaset zamanı sağcılıkta demirel’in eline su dökebilen olmasa da, bugün yaşadığımız soygun ve yozlaşma eskiyi güzel hatırlamalarına sebep oluyor.

    kısaca kemalistlere bok atmadan önce bu ülkede son 15 senede ülke neoliberalizme kemalistler yenilerek teslim edilirken sol ne başardı onu da düşünmek gerekir.

    yani sanmıyorum piyasacı kemalistlerin bile bu kadar boktanlığı tahmin edeceğini, kendi halkçı ideologlarını tasfiye ederken.

  27. 20 nolu Kemalist'e

    Herşeyden önce Kemalist devlet eşine az rastlanır tekçi, despot, işgalci, soykırımcı, Türkler dışında tüm yerli halkları inkar eden, Nazilerden farksız (Ein Volk Ein Reich Ein Führer=Tek Devlet Tek Millet Tek Lider-Ata=M.Kemal), devletin kurucusunun Tanrılaştırıldığı ve bunu herkesin hala benimsemek zorunda olduğu tek devlettir.
    Hadi bunları geçelim, bugünden DAHA KÖTÜ olan hangi eski güzel günler? (Bugüne ben de karşıyım, Kemalistiyle AKPsiyle hepsi aynı)
    Dersim soykırımı?
    Ahali Mübadelesiyle gayrimüslim halkın yurdundan edilmesi?
    33 kurşun?
    Varlık Vergisi?
    6/7 Eylül?
    Kürt inkarı ve Kürtçe yasağı?
    Ebedi Şef ve Milli Şef’in Tek Partiden öte Tek Kişi yönetimi? (Bugün RTE ve AKP’ye her yerde ağız dolusu sövülüyor, o dönem onlara öyle birşey yapmak hayal bile edilebilir miydi?)
    Kemalistlere bok atmakmış. Kimsenin atmasına gerek yok, baştan aşağı öyleler zaten.

  28. Gün Zileli

    6/7 Eylül olayı 1955 yılında, Demokrat Parti iktidarında olmuştu.

  29. Anonim

    Evet Gün bey ama unutmayalım ki DP de CHP kadar Kemalistti. Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Kanunu’nu onlar çıkarttı. İnönü döneminde paralardan çıkartılan M.Kemal’i geri getirdiler ve bu yüzden CHP ve İnönü’yü suçladılar, tıpkı daha sonra RTE’nin yaptığı gibi.
    Yine -yapımına önceden başlansa da- Anıtkabir’in tamamlanarak devlet dininin Kabesi yapılması DP dönemine rastlar.

  30. ogürsel

    21 no’ya
    haklısınız.. bugün yaşayan ve bugünün vicdanı ile size tümüyle hak veriyorum…
    ama………
    Merak ediyorum..
    A. Öcalan M. Kemal’in yerinde ve Kürtler de Türklerin (ne hoş, Türk ve Kürt sözcükleri neden aynı harflerle yazılıyor, ne eksik ve ne fazla! Buna dikkat çeken mutlaka olmuştur; ayna ikizi mi yoksa…) yerinde olsaydı.. 1920 lerin dünyasında hikâye değişir miydi?
    Lütfen iyice düşünün.. Yanıtınızı erteleyin.. acelemiz yok.. Ve Zapatista önderinin bilgeliğini düşünün…
    Geçmişin intikamı alınamaz! Geçmişi geleceği kurmak için kullanalım; kirletmek için değil.. M. Kemal ne sanıldığı kadar kötü, ne sanıldığı kadar iyi! Hayatın, koşulların, tarihin yaptığı bir insan! Lenin’in, Stalin’in gömüldüğü zamanda hala gömülemiyorsa… Yalnızca Laiklik ısrarının bile önemi her geçen zaman önemi anlaşılmıyor mu?
    Ne iyi ki Kürtler halâ buradalar; Aleviler de.. Bu gerici sünnî zihniyete karşı bir denge yaratıyorlar. Ve nice sünnî kökenli insan vicdanıyla Kürt ve Alevi kökenli insandan yana..
    Geçmişi hakkaniyet, akıl, vicdan, tarihselliği, dönemsel zihniyeti, koşullanmaları, imkanları içinde değerlendiremediğimizde geleceğimizi de kuramayacağız..

    O öldürülen 6 milyon Yahudi’nin intikamı alınabilir mi?
    Ermenilerin..
    Güney Amerika yerlilerinin
    kızılderilililerin…

    Ama yaraları sarmanın

  31. ogürsel

    ama yaraları sarmanın, geçmişin suç ve günahlarından kurtulmanın en iyi ve en kalıcı yöntemi “düşmanında” bile saygı uyandırmak olmuştur; “düşmanına” haksızlık etmek değil…

  32. Anonim

    HÜSEYİN ÇAKIROĞLU abi kimsin sen 🙂 dünya dışı bir varlık mısın? rusçadan google translate ile türkçeye çevrilmiş gibi

© 2025 Gün Zileli

Theme by Anders NorenUp ↑