Site Logosu

Gün Zileli

Aşk ve Devrim

Devrimci mi Karargâh mı? (Ayça Söylemez)

Güncel Gelişmeler

kaynak: http://baskahaber.blogspot.com/2010/09/devrimci-mi-karargah-m.html

Türkiye’de hiç infial yaratmayan ama benim kafamı ziyadesiyle karıştıran bir olay yaşandı geçen hafta. Olayın adı, Devrimci Karargâh Örgütü. Bu ‘olay’ hakkında araştırma yapmaya başladığımda, kafam daha da karıştı. Bu karışıklığın müsebbibi, ortada bulunan bir örgüt ve bu örgütle bağlantısı olduğu ‘ileri sürülen’ kişiler arasındaki bağlantılardan çok, bağlantısızlıklar. İkiye ayrışmış konumdaki medyanın bu konuda ağız birliği etmesi de işin diğer tuhaf yanı. Aynı medya, PKK kamplarında eğitim aldığını yazdığı örgüt üyelerinin adını Ergenekon’la aynı cümle içerisinde kullanınca ve örgüt üyesi olarak yasal bir partinin üyeleri tutuklanınca, bu kafa karışıklığını anlamak adına olup biteni yazıya dökmek ve bu yolla tartışmaya açmak zorunlu hale geldi.

‘Devrimci Karargâh’ ismi, Ağustos 2008’de Selimiye Kışlası’na yapılan saldırıyla medyada ilk kez yer buldu kendine. Bu havan topu saldırısının ardından yapılan haberlerde, eylemin Devrimci Karargâh adlı bir örgüt tarafından yapıldığı yazıldı.
İsmin, devrimci gelenek içerisinde herhangi bir fraksiyonla bağdaştırılamayacak kadar jargona yabancı oluşu ise işin bir diğer ilginç yanı.
Devrimci Karargâh’ın tanınması, Bostancı’daki bir çatışmayla gerçekleşti. Yine basına yansıyanlara göre örgütün lideri olan Orhan Yılmazkaya, Nisan 2009’da girdiği silahlı çatışma sonucu öldürüldü. Yılmazkaya’nın çatışma sırasında polis telsizine girerek bir konuşma yaptığını ve Devrimci Karargâh üyesi olduklarını söylediği bir kayıtın varlığını da yine gazetelerden öğrendik.
Ertesi gün konuyla ilgili yapılan haberlerde, şaşırtıcı bir ayrıntı yer aldı. Devrimci Karargâh, şu anda hapishanede olan Sarp Kuray’ın, 1988’de Partizan Yolu’nu tasfiye etmesinden sonra kurulan ve 1991’de dağılan 16 Haziran örgütünün devamı olarak sunuldu.
Milliyet gazetesinin internet sitesindeki bir habere göre, olayın aslı şu:“1’inci Ordu Komutanlığı karargâhının bulunduğu Selimiye Kışlası’na başarısız havan saldırısı düzenleyen Devrimci Karargâh adlı yasadışı örgütün, Sarp Kuray’ın lideri olduğu ve 1990’lı yıllarda fesh ettiği, ‘16 Haziran’ örgütünün devamı olduğu ortaya çıktı. Güvenlik ve istihbarat birimlerinin raporuna göre, Sarp Kuray’ı ihanetçi ilan eden ve çoğunluğu Avrupa’da olan örgüt üyelerinin, KuzeyIrak’ta PKK kamplarında sabotaj, bombalama ve silah eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye sızarak eylemler yapmayı planladığı belirtildi.
Hazırlanan istihbarat raporuna göre, daha çok Fransa merkezli örgütlenen örgütün, askeri ve silahlı eğitim almak için PKK ile işbirliğine girdiği, PKK’nın Avrupa’daki sorumluları ile görüşen ‘Devrimci Karargâh’ örgütü yöneticilerinin, yaklaşık 20 mensubunu Kuzey Irak’taki PKK kamplarına göndererek silahlı eğitim, bomba yapımı ve sabotaj konularında bir yıl boyunca eğittiği kaydedildi.” (1)

Türkçe’ye ‘ihanetçi’ diye bir kelime kazandıran Milliyet gazetesine takılmadan devam edersek, 16 Haziran örgütünün kurucusu olan Sarp Kuray o dönemki bazı ‘yol arkadaşlarını’, kitabı İsyan ve Tevekkül’de şöyle anlatıyor:

“1988 yılından sonra oluşturulan “16 Haziran Hareketi” süreci ile başlayan tartışma 1991 yılında bir ayrışma ile noktalanmıştır. Bu tartışma sürecini en açık biçimde takip edebileceğiniz belge, yargılandığım mahkeme dosyalarındaki polise teslim edilen bantların çözümlenmeleriyle ortaya çıkan 480 sayfalık konuşma dökümanlarıdır. 1988’den 1991’e kadar aşağı yukarı günbegün,ülkedeki sorumlu kişiler tarafından bilgim dışında banda alınmış konuşmalarım kasetler halinde polisin eline geçmiştir…” (2) Kuray, bu kişilerin bir yıl sonra tahliye olduğunu da yazıyor.

O dönemde Fransa’da mülteci bulunan Kuray, Türkiye’ye döndükten yaklaşık 10 yıl sonra bu iddialarla ilgili cezaevine gönderildi. Yargıtay’ın Kuray’ın davasını hatırlaması, devrimcilerin SHP’de toplanması ve onun partinin başına geçmesinin kararırın alınmasıyla aynı zamana denk geldi. Aynı yıllara denk gelen diğer olay da, yukarıda yazdığım Selimiye Kışlası saldırısı.

Farkındayım, sadece birkaç bilgi kırıntısı bile edinerek bile olay yeterince içinden çıkılmaz hale geliyor. İlerisi uçurum, biz yine de yürüyelim.
Bunları şimdi yazıyor olmamın sebebi, Sosyalist Demokrasi Partisi’yle Toplumsal Özgürlük Platformu’na düzenlenen baskınlar ve ardından gelen gözaltılar. Demokratik Dönüşüm dergisinin yazıişleri müdürü, bir Red dergisi yazarı ve Bilim ve Gelecek dergisi editörü de bu operasyonlarla gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasından 13 kişi “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklandı.
Olaya anında el koyan Zaman gazetesinin, gözaltına alınanlardan Necdet Kılıç’ı öne çıkararak yaptığı haberi, operasyonun niyetini de açık eder şekildeydi:“Alınan bilgilere göre, polis müdürü Hanefi Avcı’nın kullandığı telefon hattının sahibi Necdet Kılıç savcılıkta susma hakkını kullandı. Kılıç’ın avukatlığını ise Ergenekon soruşturması kapsamında dinlemeye takılan yargı mensupları arasında yer alan eski Şişli Başsavcı Vekili Mecit Ceylan yaptı…
… Hanefi Avcı, kitabında terör örgütü üyesi olmaktan tutuklanan Necdet Kılıç için ‘arkadaşım’ ifadesini kullanıyordu. Emniyet’teki sorgusunda Hanefi Avcı’yla arkadaşlığını kabul eden Necdet Kılıç’ın savcılıkta susma hakkını kullandığı belirtildi.” (3)

Gazetenin Kılıç ile Avcı arasında kurduğu ‘arkadaşça’ bağlantı ne kadar sevimli görünüyor. Neyse, bunu okuyan herkes, en azından Zaman okurları, Ergenekon’un ne kudretli bir örgüt olduğuna bir kez daha iman etti. (Burada Ergenekon’u savunduğumuz düşünülmesin, ama konu o değil) Bu haberlerle, Ergenekon sürecinde, bu yapılanmanın PKK ile bağlantılı olduğu (ya da tam tersi) iddialarına bir çivi daha çakılmış oluyor.
Ancak haberi okuyan ‘karşı taraf’ (ulusalcılar da diyebiliriz) beklenen tepkiyi vermiyor. Ya da tam olarak beklenen tepkiyi veriyor: SDP’nin Devrimci Karargâh şeklinde adı geçen yapılanmayla bir alakası olup olmadığını düşünmek yerine sadece Avcı’nın ‘masumiyetine’ bir kez daha inanıyor. Medyanın ‘işte o teröristler’ söylemini ise duymazlıktan geliyor.

Buraya kadar şaşırtıcı bir şey yok aslında. Ama bizi olup bitene alıştırarak seyirci kılmaya iten durum, tüm bunları sorgusuz sualsiz kabulleneceğimiz anlamına da gelmiyor. Karmaşık ilişkilerden çıkan sonuç şu:

Operasyonlar bir taşla epeyi kuş vuruyor. SDP, TÖP ve diğer gözaltılar, muhalifleri sindirme amacına çok iyi hizmet ediyor.  Yılmazkaya’yla büyük bir efor sarf edilerek ilişkilendirilen ve kendisini mahkemede “Sayın başkan, sayın hakimler ben hayatı boyunca silahtan terörden nefret etmiş bir insanım. Güvenlikli nezih bir sitede, tapusu kendime ait bir dairede oturuyorum. Affınıza sığınarak soruyorum sayın hakimler: Ben teröriste benziyor muyum? Bunca yıllık meslek hayatınızda karşınıza benim gibi bir terörist profili çıktı mı?” (4) diye savunan Vatan gazetesinin internet sitesi yöneticisi Aylin Duruoğlu’nun bile 10 ay tutuklu kalması “Size de çıkabilir” ihtimalini güçlendirerek, muhalif olmaya yeltenenleri hatta sadece ‘aklından geçirenleri’ bile susturmaya yetebilir. Kimseyi suçladığım sanılmasın, propaganda tüfekten daha etkili bir silahtır. Ayrıca, iddianamelerdeki gizli tanıklarla kurulan Ergenekon&PKK bağlantısı, bu operasyonların ardından hazırlanan iddianamedeki gizli tanık ‘Son Tezgah’ın (!) ifadeleri üzerinden bir kez daha pekiştirilmeye çalışılıyor.
SDP’nin açıklaması da bu söylediklerimle örtüşüyor:
“…Gerek Sosyalist Demokrasi Partisi ile Toplumsal Özgürlük Platformu’nun, gerekse gözaltına alınan yönetici ve üyelerimizin, üyesi olmakla itham edildikleri Devrimci Karargâh isimli örgütle hiçbir bağlantıları bulunmadığı gibi; siyasi köken, mücadele tarz ve anlayışı itibarı ile de en ufak bir ilgileri bulunmamaktadır.
Bütün bu hususlar hükümet, emniyet güçleri ve yargı organlarınca da gayet iyi bilinmekte olmasına karşın, referandumda boykot çizgisini benimseyen, AKP’ye muhalif sosyalistlere karşı; Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’in ruhuna rahmet okutacak bir dezenformasyon, kara çalma ve iftira kampanyası sürdürülmektedir.
Son olarak, geçtiğimiz günlerde yayınlanan kitabında Fetullah Gülen cemaatinin emniyet teşkilatı içindeki örgütlenmesine ilişkin iddialarıyla gündeme gelen emniyet müdürü Hanefi Avcı’nın ismi de bu dezenformasyon kampanyasına dahil edilerek, kafalarda soru işareti yaratılmak ve işin ucu Ergenekon örgütüne bağlanmak istenmektedir…
…AKP tüm muhalefeti sindirme ve tasfiye etme planını üç ayrı çuval üzerinden yürütmektedir. İlki halka karşı korkunç suçlar işleyen kontrgerilla faaliyetlerinin örgütleyicisi ve uygulayıcısı eli kanlı faşist katillerin yanı sıra, bunlarla ilgisiz unsurların da dâhil edilerek tasfiye edildiği bilinen Ergenekon çuvalıdır. İkincisi Kürt muhaliflerin bilâ tefrik doldurulduğu PKK-KCK çuvalıdır. Devrimci ve sosyalist muhalifler ise Devrimci Karargâh çuvalına doldurulmak istenmektedir.” (5)
Tüm bunlardan çıkardığım iki sonuç var, ya başımıza yepyeni bir çorap örülüyor ya da seçime 9 ay kala, Türkiye’de sol canlanma emareleri gösteriyor. Ortada saldırı varsa korku da vardır, çünkü.
Kaynaklar:
(1)   “‘Devrimci Karargah’ örgütü üyelerini PKK eğitiyor”http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=15&ArticleID=978111&PAGE=1
(2)   Sarp Kuray, “İsyan ve Tevekkül”, 2008, Birharf Yayınları, s. 481
(3)   “Hanefi Avcı’nın kefil olduğu Devrimci Karargâh üyesi tutuklandı”http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1032160&title=hanefi-avcinin-kefil-oldugu-devrimci-kararg%C3%A2h-teror-orgutu-uyesi-tutuklandi
(4)   “10 ayık hasret bitti Aylin aramızda” http://www9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Categoryid=1&Newsid=289250
(5)   “AKP’den Sosyalistlere Karşı Yeni Bir Reichstag Yangını Davası” http://www.sosyalistdemokrasigazete.net/haber/2010/09/23sdpmyk.htm

62 Comments

  1. Fikrimce

    Enteresan ve soru işaretlerini bulup üstüne giden bir yazı. Tebrik ederim. Devlet’i iyi, derin devlet’i günah keçisi sayanların bu yazıyı okuması ve düşünmesi gerekli.

    Devlet, insanlar üzerinde bu etkiyi bırakıyor ki ‘pis işleri’ günün birinde ortaya çıktığında kendini aklayabilsin.

    Halbuki aynıdır, derin devlet algısı devletin ta kendisidir.

  2. Katil ve iskencecilerin avukati ve lojistik elemani "sol"

    Ayça Hanim hangi masum solcu Ergenekon çuvalina konularak sol kirletilmek isteniyor, kimmis bu ilgisiz unsurlar, hakimler beraat karari vermeden önce siz söyleseniz de biz de ögrensek. Bizim bildigimiz birsey var, Hanefi Avci bir iskencecidir. Kendisi de bunu itiraf etmistir. Hanefi Avci Bedri Yagan operasyonunu yönetmis, 6 kisiye yargisiz infaz yapmistir. Bunu da itiraf etmektedir. Hanefi Avci’nin iskence ettigi kisiler arasinda yer alan biri ayni zamanda daha sonra kendisine sevgilisiyle kalacagi yer ayarlayacak samimiyeti ilerletmis, Maasallah. Allah böyle solculari nazardan saklasin. Eskiden sol örgütler birbirleriyle sidik yaristirirken kendilerinin daha radikal oldugunu ispat etmek için örgüt isimlerinin sonuna “M” ,”ML”, “D”, “B”gibi. Yani marksist, marksist leninist, devrimci, birlik vs gibi. Simdi bazilari örgüt isiminin sonuna “P” eklese iyi olur. Tövbe, tövbe. Anlasilan 28 Subat sürecinde epeyce solcu “ikna” edilmis.

  3. ertan

    sen ya kendin çok salaksın ya da bizi çok salak sanıyorsun. ama bence her ikisi de senin durumunu özetliyor. sanki hanefi avcı işkence suçundan tutuklanmış…senin gibi savcıların yazdığı kurduğu saçma sapan bağlantılarla birbiriyle hiçbir zaman yanyana gelmemiş insanları aynı örgüt içinde gösterdiler. hanefi avcı gibi birini de katarak. senin zeka seviyende olan birinin bunları anlayacağını sanmam, hasbel kader senin yorumunu okuyacaklar için buraya not düşüyorum.

  4. Hanefi Avci özür diledi

    Hanefi Avci’nin kendisi yaptigi iskenceler için özür diliyor, ama kendini solcu sanan ulusalci tayfasi ya cehaletinden, ya da özre bile gerek duymadigindan iskenceci katillerin avukatligini yapiyor, siz kendinizi ele veriyorsunuz Ertan .

  5. Timur

    Yahu gerçekten bu arkadaşın zekasında bir şey var. Kardeşim, Hanefi Avcı gibi bir işkencecinin işkenceci olduğu şimdi mi aklına geldi savcıların. AKP kaç yıldır iktidarda, savcılar ne zamandır iş başında. Hanefi Avcı’nın işkence yaptığı ne zamandır bilinen bir şey. Bugün AKP ile çatıştığı için tutuklandığını 5 yaşında çocuklar bile anlar. Sen de kalkmış şimdi bize işkenceci Hanefi Avcı’yı anlatıyorsun. Demagog görmüştüm de senin gibisini görmemiştim vallahi.

  6. ertan

    Cemaatin yazarları son 1 aydır, Avcı iyiydi sonradan sapıttı demeye başladı. Yılların muhafazakar polisini, aldığı devrimci kafalarıyla cemaat çevresinde ün yaptı. Sürekli pohpohlandı. Sonra özellikle son 2-3 yıldır cemaatin işi abartıp yanlış işlere girdiğini yazdı avcı, başka bir şey yazmadı. Kitabın ilk bölümü eskiden derin devlet asıp keserek suç işliyordu (bizzat kendisi üzerinden anlatıyor) bugün cemaat eliyle sahte belgeler, yasadışı dinlemeler vs. şeklinde suç işliyor diyor. Cemaatle yolları ayrılınca ipini çektiler olan bu. bu da gelmiş bizden yalanlarına inanmamızı bekliyor.

    çok garip hakkaten çok garip. bu adamlar bu kafayla türkiye’yi dönüştüreceğini sanıyorlar.

  7. dk meselesi

    Kürt hareketi için KCK, Ulusalcılar için Ergenekon’la ne hedeflenmişse, Devrimci Karargah operasyonlarıyla aynısı “hayır”cı cephede toplanan türkiyeli devrimcilere karşı hedef alınmıştır..

    Varlığı yokluğu tartışmalı bir yasa dışı “silahlı” örgütlenme.

    Bu örgütle ilişkilendirilen, ne hikmetse hepsi ABD-AKP-Cemaat- karşıtı çeşitli kişi ve oluşumlar.

    Yandaş basın üzerinden andıçlama, gece yarısı baskınları, arkası yarın tadında hep sürüncemede bırakılmış iddianameler.

    İP’i ulusalcılarla kaldırdılar, SDP TKP, ÖDP ve saireyi Devrimci Karargah’a yakıştırmışlar…

    Hikaye aynı..

    AKP’li aylar önce “üçüncü cephe” tartışmalarında gelip de şöyle birşey zırvalamıştı Ertuğrul Kürkçü için: “kozmik odaya da girildi ya. acaba kimlerin ismi çıktı oradan?” Üçüncü cephe” demek bile yetiyor adamlara. el cevap hep aynı: “ergenekoncu seni!”

    İktidar da aynı mantıkla, sırayla gidiyor işte…

    Bir Alman vardı ya, komünist miydi, sendikacı mıydı, papaz mıydı, her neyse.. Hikaye aynı..

    Epeydir sesleri çıkmıyor gerçi ya, burada İdris Küçükömer’den AKP’ye teori devşiren solcu arkadaşlar vardı.. Onların da sırası gelir elbet.

  8. geçmiş olsun

    Yahu nasıl olmasını bekliyordunuz?

    “Sizi gomonistler, allahsız kitapsız dinsiz kızılbaşlar, yahudi uşakları, gavur tohumları” falan diye iddianameler mi hazırlayacaklardı?

    Cübbeli sarıklı kalabalıkların meclise girdiği saatlerde, emniyet kuvvetlerinin askeri birliklere baskın düzenleyeceğini falan mı bekliyordunuz?

    Yıllardır basında “şeriat provası” diye adlandırılan provokasyonları gerçekten de birer “prova” falan zannetmiyordunuz değil mi?

    Asıl prova ergenekon operasyonlarıydı.

    Onlar ergenekoncu, terörist, mossad ajanı falan desinler, siz “laisist” anlayın.

    Sizi savunacak bir Doğan Grubu da çıkmayacak.

  9. Hanefi Avci 90'larda özür diledi

    Hanefi Avci 90’larda özür diledi. Bedri Yagan grubunun infazi olayindaki sorumlulugu eskiden bilinmiyordu, kitabinda kendisi itiraf etti. 28 Subat döneminde kendini demokrat gibi gösterdi, Jitemci oldugunu gizledi. Bazi eski solcu gazetecilerle birlikte imajini parlatti, AK Parti hükümetini kandirip Avci’yi Emniyet Genel Müdürü yapmak istediler. Foyasi uyusturucudan suçlanan eski Emniyet Müdürü Emin Aslan’la ilgili operasyonda ortaya çikti. Tutuklanacagini anlayinca gazeteci ekibiyle kitap yazdi, kitaptaki çeliskiler ve kitabin kendi anlatimi “Fethullah Hoca Cemaati’ni suçladigi için tutuklanmadigini, tam tersine tutuklanacagini, takibata ugradigini anladigi için kitap yazdigini kanitliyor. Kaldi ki, velev ki AK Parti bu adami önce korumus, sonra su veya bu nedenle tu kaka etmis olsun, bu sizin bir fasist ve iskenceciye sahip çikmanizi hakli gösterir mi? Ne yani, AK Parti’ye verdiginiz cevap “evet biz fasistiz, ama sen de fasistsin” mi? Yaziklar olsun. AK Parti düsmanligi sizin aklinizi da, mantiginizi da dümura ugratmis.

  10. bu kadar basittir bu işler

    28 Subat döneminde kendini demokrat gibi gösterdi, Jitemci oldugunu gizledi.

    Hezeyan değil ha, bunları iddianamelerde okuyacaksınız yakında.

  11. Sizi savunacak bir Dogan Grubu da çikmayacak

    Maasallah, maasallah, yillardir bu çakma solun tasmasi Tüsiad’in elinde derdik de kimse inanmazdi, simdi ufak ufak itiraflar baslamis. Hadi yavrum yavas yavas tekelci burjuvazinizin yaninda açikça yer alin, sinifinizin çikarlarini açik açik savunun, kendinizi ezilenlerden yana gösterip yoksul çocuklarini kandirmayi birakin, siz iste busunuz.

  12. ertan

    Gün Zileli’ye,
    Yukarda sürekli farklı mahlaslarla isim jyazan ve sola açıkça provokatif saldırılar yapmak dışında hiçbir şey yapmayan bu adamın yazdıklarını silin. Son böyle bir karar almıştınız. “Maasallah, maasallah, yillardir bu çakma solun tasmasi Tüsiad’in elinde derdik de kimse inanmazdi, simdi ufak ufak itiraflar baslamis. Hadi yavrum yavas yavas tekelci burjuvazinizin yaninda açikça yer alin, sinifinizin çikarlarini açik açik savunun, kendinizi ezilenlerden yana gösterip yoksul çocuklarini kandirmayi birakin, siz iste busunuz.” Bu gibi saldırıların neyine, neden cevap versin insanlar? Burada insanlar neden bunları okumak zorunda kalsınlar? Fikir olsa tartışırız ama bu nedi Allah aşkına?

  13. Ertan bey

    Gün Zileli’ye bu üslupta açik açik ispiyonda bulunmayi kendinize nasil da yakistiriyorsunuz? (öööretmeniiiiim)…. Bu da, benim size, sahsen size yaptigim elestiriyi (sinif tavri) dogruluyor.

  14. Gün Zileli

    AKP’linin yazdıkları provokatif olduğu kadar gülünç de. Evet ama onun yazdıklarını silmek bir başka anlamda provakasyona gelmek olmaz mı? Ben şimdilik cevap venmek yerine gülüp geçmenin daha doğru olduğu kanısındayım. Yazdıklarını biraz olsun ciddiye alıp verebileceğim tek cevap, savunduğu iktidar kliğinin dayandığı sınıfa dönüp bakmasıdır. Orada Musiad’ı da Tusiad’ı da, başkalarını da göremiyorsa kabahatin çoğu bizde değil.

  15. Fikrimce

    Hanefi Avcı’nın kendisiyle ilgili takipleri/tutuklamaları önceden bildiğini zannediyorum ben de. Onun bilgisinin devletsel mekanizmadaki arkadaş, eş dost ama daha çok devlet içi görevindeki bir insanın ilişkileri gereği olduğunu (eş-dost’un da aynı çevreden olacağı muhakkak; ak akçe kara gün için ya..)

    Onun artık attığı her adımın (şimdilerde volta olmalı) içindeyken savrulduğu çarkın (veya savruluyor gözüktüğü çarkın) herhangi bir dişine tutunma olduğunu düşünüyorum ki bu da; kamuoyu yargısı.. ‘İlk taşı zaten ben atmıştım’, ‘kitabımda bunları yazdığım için bu sonuçlar’, saptırması.. Sapan sapsın, kitabını okuyup ‘adama bak yaa nereden nereye’ desin. Oysa ki bu sonuçlar çoktan bellidir. Devlet-i Ali’de neden-sonuç ilişkisi pek başına buyruk değildir. Hatta sonuca varmak için ortaya atılır önceden nedenler. Devrimci Karargah Örgütü, belki de H. Avcı’nın bu günleri için ‘oluşturuldu’, telaffuz edildi.. Kimbilir? Ve whynot?

  16. ertan

    Adam bir de sınıf tavrı demiyoru mu 🙂 hadi öyle olsun…

  17. Gün ve Ertan

    Moda’daki Manzara Apartmani’nda oturup benim sinif tavri elestirime gülün, size iyi gelir. Ben de size gülüyorum ama, ACI, ACI.

  18. Fikrimce

    Provoke eden arkadaşın yorumlarını rahat bırakınız lütfen.. Sayesinde ‘kamuoyu yargısı’nı okuyorum. Esprileri de çok komik. Örgütlerin sonuna P konmasını önermiş örneğin…

    H. Avcı, içeri alınacağını anlayınca sevgilisine ‘tv’ye çık’ ültimatomu vermiş olabilir. Ki bu da kendisinin zihninin işleyiş biçimini ortaya koyuyor. O içerideyken ‘gizli’ özel hayatının didik didik edileceği, kendisini seven kadının ve kendisinin hırpalanacağının -evlilik dışı ilişki yaşayan adama P gözüyle bakılacağını çok iyi bildiğinden- farkında olacak kadar devlet.
    Çarkı en iyi içindekiler bilmez mi? Bizim gibilerin yapabildiği tek şey -paranoyak zihinlerimizin de yardımıyla- bu ilişkileri, görünmezin arkasındakileri görmeye çalışmak değil mi?

    Provoke eden arkadaş iyidir, elleşmeyin.

  19. ertan

    Fikrimce işte senin gibi adamlara söylenecek söz yok, hadi ötekisinin psikolojik sorunları var, sen nasıl oluyor da bu kadar safça yorumlar yapıyorsun hayret doğrusu.

  20. Fikrimce

    Sınıf tavrı olarak adlandırdığın eleştirinin zihnin işleyişi eleştirisi olduğunu düşünüyorum. Kimse kimse gibi düşünmek ve her zaman ‘orta yolu bulmak’ zorunda değil. Orta yol bulucularının hali ortada; bkz. Çalışlar, Çandar, Belge vs..)

    Zileli’nin hakkını yemiyor musun sence de?

  21. Fikrimce

    Ben de onun kadar psikolojik sorunlu ve onun kadar akıllıyım Ertan. Sen nasıl her istediğini yazıyorsan, onun da yazması gerekli. Bunu bir kibirle söylüyor değilim. Öyle algılanırsa algılayan herkesten özür dilerim. Ben sana da ona da kaşı durduğum ve katıldığım yerleri belirtiyorum, yalnızca.. Sen bunu yapamayacak kadar saf değilsin hem, neden yapmıyosun?

  22. ertan

    Ya git allah aşkına, çoluk çocuk musunuz nesiniz…boku çıktı işte sitenin de yorumların da. siz takılın buralarda…zaten işim gücüm var.

  23. Fikrimce

    Manzara Apartmani’nin bulundugu mevkide CHP’den baska bir partiye tek bir oy bile çikmaz. Burada yasayanlar ister istemez herkesi CHP’li sanir. Anlasilacagi gibi bu mahalleden bahsetmemin sebebi oradaki köpek besleme vb. gibi günlük yasam sorunlariyla ilgili bi yazinin bu sitede çikmasi. Evet, Zileli belki burada yasamiyor ama ben onun düsünce tarzinin da yillarca ayni ortamlarda bulundugu bu gibi kisilerden etkilendigini düsünüyorum. Ki bu kisiler¨bir aylik köpek mamasi masrafinin birçok insan için bir aylik ücret oldugunu bilmezler ve köpek besleyenlerin CHP’ye, köpek mamasi kadar gelirle yasayanlarin da AK Parti’ye oy vermesinin nedenlerini anlayamazlar, bunu cehalete baglarlar, ve egitimin de bir diktatörlük araci oldugu fikri akillarindan bile geçmez.

  24. Fikrimce

    23 numaralı Fikrimce yorumu bana ait değildir. Arkadaşım hırsızlama nick yapmasana, sor bana sana nick önerisinde bulunayım. Bu ne yav, saykoyuz dediysek -şimdilik- şizo değiliz
    : )

    Kamuyounun aklını karıştırma efendi gibi yaz yorumunu.

  25. Hurşit

    Efendim, sayın AKP’li, orantısız mantık kullanımını bile aştınız bence. Ben manzara apartmanında ya da çevresinde oturuyor değilim ama otursam ne olur ki. Öte yandan bu köpek maması edebiyatı fazla popülistçe olmuş. Ben biliyorum, gecekondu semtlerinde, varoş bölgelerde de insanlar kedi maması alıp sokak kedilerine elden geldiğince yardım etmeye çalışıyorlar. Böylesi insanı bin şeyi “insan merkezci”, daha doğrusu popülist söylemle hedef almanın ne anlamı var. Bu kötü örnek, yıllar yılı böyle söylemler kullanan solcuların da kulağına küpe olsun bence.

    Öte yandan Ertan beyin neden sinirlendiğini anlamıyorum doğrusu. Eğer işi varsa buradaki tartışmalara katılmak zorunda değil elbette ama yukardan havası pek hoş değil.

  26. Fikrimce

    Kim? Zileli mi etkilenmiş elitlerden? Vallahi kargalar güler dediğine.. Daha önce de -geçen sen olmalı- bu sitede bir sokak köpeğinin öldürülmesiyle ilgili bir yazıya yer vermişti. Türcü olmayışı, hayvanları sevmesi, koruması onu elit yapıyorsa, sınıfsal bakışını etkiliyosa sanırım ben de o dediğin elit zümreye aidim. Ailemin Ankara’da kapıcı olarak çalıştığını da nedense söyleme gereği duydum..

  27. neden?

    Sen nasıl her istediğini yazıyorsan, onun da yazması gerekli.

    Sahi, neden? dezenformasyon, iftira, sol düşmanlığı da gerekli mi size göre?

  28. Fikrimce'ye

    farklı rumuzlarla yazarken bir “isim” bölümüne dikkat et. Son yazdığın yorumda kullandığın rumuzla gider. 23 sen değilsin peki 21 kimdi AKPli?

  29. ertan

    Ben çıkıp biri yazdıklarıma nefretle düşmanlık yapıp, iftira atıyorsa sinirleniyorum. Bıkıyorum. O nedenle kızdım, hele biri de bu da gerekli, iyi oluyor deyince kazan kaldırıyorum arkadaş..Ya adam gibi bir düzenleme getirin herkes iftira atmadan fikrini belirtsin ya da benden bu kadar.

  30. Fikrimce

    Kafam karıştı… ‘Fikrimce’ye’ yazan arkadaş, ne soruyorsun? sade anlat, almaz benim kafam öyle karmaşık cümleleri. 23 dışındaki tüm Fikrimceler benim. Ben kendim, özüm. Sol varsa karşıtı da vardır. Sağ varsa onun da karşıtı vardır. Her düşünce karşıtıyla var olur. Azıcık akıl yürütseniz artık. Her kimse(ler)seniz.. sağ yanımdaki (varsa) melek yere düştü. Solum fenadır. Ve o taraın uyanma saatleri geliyor. Uzlaşma değil derdim ama hiç birinize havlamak da istemem. tercih etmem, yoksa iyi havlarım. Fikrimce Sesigüzel derler bana. Size ne derler, beyler?

  31. Fikrimce

    Yaşam içinde var olan her şey kendine bir ‘yer’ bulabilmiş demek ki.. Bu yüzden ‘var’. Varlık beni rahatsız etmez hiç bi zaman Ertan. Benim rahatlığım neden seni rahatsız ediyor öyleyse?
    Bunları düşünmek gerek. En gereklisi düşünce. Gerisi yok.

  32. Fikrimce'ye

    Anlamayacak bir şey yok fikrimce. Yazıp postalamadan önce “isim “kısmına bir göz at. Yoksa, bir önceki yazında kullandığın rumuz otomatik gider.

    Uzlaşma değil derdim ama hiç birinize havlamak da istemem. tercih etmem, yoksa iyi havlarım.

    Bilmem mi..

  33. Fikrimce

    Sen şimdi bana böyle ‘saldırınca’ 23 numaralı -benim olmadığım tek yorum- Fikrimce, nin sen olduğnu düşündüm, paranoyama ver..

    Benim alnım açık be gülüm. Farklı mahlas kullanmayı (Fikrimce olduğumdan beri) bıraktım. bu sebeple o yorumu ben yazmadım. Zileli’yi okuan/seven biri olup da ona öyle yorumlar yapacak kadar hain değilim. Ben bi tek senin gibi ‘tek yol benimki’cilere havlarım. O da bi yere kadar, kibirinle kendin başa çıkamıyorsun ben mi başa çıkayım?

  34. Anonim

    Faşist tavırlar düşünce özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilemez. Bu iş bu kadat basit. Faşizm düşünce serbestisi tanımaz bu sebeple anti faşistin de ona tanıyacak bir tolerans payı olamaz, olmamalı. Faşizm herşeyi boğar, eğer siz önce davranmazsanız.

  35. Zileli'ye

    Fikrimce rumuzlu şahıs, 21 nolu mesajında AKP’lin küfür ve hakaretlerinin de sitede yer alması gerektiğini iddia etmiş.

    Hemen ardından yine aynı rumuzlu şahıs, Fikrimce rumuzuyla değil AKP’li olarak yazdığı son yazıya kaldığı yerden “Manzara apartmandan bahsetmemin sebebi..” diyerek saçmalamaya devam ediyor. (23 nolu mesaj)

    AKP’linin saçma sapan komplo teorilerini ciddiye almıyoruz. Ama kişi ikinci bir rumuzla çıkıp da “Sen nasıl her istediğini yazıyorsan, onun da yazması gerekli.” dediğinde aslında aynı tartışma sarmal halinde tekrarlanıyor. Ertan rumuzlu arkadaş bence son derece iyi niyetli olarak “Ya git allah aşkına, çoluk çocuk musunuz nesiniz…boku çıktı işte sitenin de yorumların da. ” diye cevap vermiş. Kısaca, sitede bir kayıt sistemi olmadığı için bir rumuzla küfürler edip, başka bir rumuzla mülayim bir edayla gelip iyi polis oynanabiliyor.

    Trol sorununu ortadan kaldırmak için kayıt sistemi kurmalısınız. Yoksa bu sitede her tartışma her şekilde sabote edilebilir.

  36. Fikrimce

    Faşizm herşeyi boğar, eğer siz önce davranmazsanız.

    Koşunnnnnnnnnnnnnnnnnn, önce davranın. İktidar oluuuuuuuuuuuuuuuuunnnnnnnnnnn yoksa ‘ezilen’ siz olursunuuuuuuuzzzz!!

    Ne devletçi bi bakış…

    Son kez tekrarlıyorum:
    23 numaralı yorum dışındaki tüm Fikrimce’ler benim. Sitede birileri Fikrimce üzerinden komplo kuruyor. Kursunlar. Magazin hoşuma gider benim. İstediğinizi düşünün, böyle giderseniz o yorum için ‘evet ben yazdım’ diyebilirim. Camus, benim canım babam, varoluşun vücut bulduğu en muhteşem zihin yapısı…. Yabancı’da ne de(dirt)mişti; ”..Bence bir”

    İstediğinizi düşünün, bence DE bir…

  37. Anonim

    Ahahahhaa nerde devlet, kolpacı liberalizm burada ama element uydurmayın lütfen. Bak lütfen diyorum ve devletçi oluyorum. Sizinle düzgün konuşulamıyor bile. Bırakın bu ayakları.

  38. ertan

    Son olarak, Fikrimce ve AKP’li şahıs muhtemelen aynı kişiler.

  39. bence de ertan

    ertan
    10 Ekim 10 / 12pm
    Adam bir de sınıf tavrı demiyoru mu hadi öyle olsun…

    Gün ve Ertan
    10 Ekim 10 / 12pm
    Moda’daki Manzara Apartmani’nda oturup benim sinif tavri elestirime gülün, size iyi gelir. Ben de size gülüyorum ama, ACI, ACI.

    Fikrimce
    10 Ekim 10 / 12pm
    Provoke eden arkadaşın yorumlarını rahat bırakınız lütfen.. Sayesinde ‘kamuoyu yargısı’nı okuyorum. Esprileri de çok komik.

    ertan
    10 Ekim 10 / 12pm
    Fikrimce işte senin gibi adamlara söylenecek söz yok, hadi ötekisinin psikolojik sorunları var, sen nasıl oluyor da bu kadar safça yorumlar yapıyorsun hayret doğrusu.

    Fikrimce
    10 Ekim 10 / 12pm
    Ben de onun kadar psikolojik sorunlu ve onun kadar akıllıyım Ertan. Sen nasıl her istediğini yazıyorsan, onun da yazması gerekli.

    Fikrimce
    10 Ekim 10 / 12pm
    Manzara Apartmani’nin bulundugu mevkide CHP’den baska bir partiye tek bir oy bile çikmaz. Burada yasayanlar ister istemez herkesi CHP’li sanir. Anlasilacagi gibi bu mahalleden bahsetmemin sebebi oradaki köpek besleme vb. gibi günlük yasam sorunlariyla ilgili bi yazinin bu sitede çikmasi. Evet, Zileli belki burada yasamiyor ama ben onun düsünce tarzinin da yillarca ayni ortamlarda bulundugu bu gibi kisilerden etkilendigini düsünüyorum.

  40. Anonim

    Zileli’yi okuan/seven biri olup da ona öyle yorumlar yapacak kadar hain değilim.

    Yüzsüzlüğün bu kadarı için AKP’li olmak gerek.

  41. Ömer Laçiner ne diyor?

    Birikim Dergisi galiba kendine sosyalist diyen Beton Mustafa müritleriyle arasina çizgi koyacak. Zileli bu ise ne der?

    Türkiye siyaset yelpazesinin düzen dışı, düzene alternatif olma iddiasını taşıyan sosyalist sıfatlı mikrokozmozuna gelince… 30 yıldan beri sadece önceki yıllarda edinebildiği gücünü değil, potansiyelini de giderek tüketip bugünlere gelen bu çok odaklı dünya, vaktiyle içinde ve çevresinde yaşatabildiği entellektüel-fikri ağırlıktan türeyen prestiji ve özellikle ’60-70’li yıllarda verdiği mücadelenin sağladığı moral üstünlüğü de büyük ölçüde aşınmış, artık sözü edilemez düzeye düşürmüştür.

    Sosyalist sıfatlı bu mikrokozmoz, böylesi bir eğik düzlemde gidişini sürdürürken, bu yol ve gidişten kurtulabilmek için hepsi de başarısızlıkla sonuçlanan aynı birleşme formülünün değişik varyantları içinde uğraşmaktan başka bir yol da bulamamıştır.

    Birikim’de bu durum ve gidişin önlenemez olduğu; çünkü söz konusu odakların tümünün içinde yer aldığı geleneksel, harcıalem tanımlı sosyalizm anlayışının, perspektifinin bu kaderi kaçınılmaz kıldığı başlangıçtan beri vurgulanarak anlatıldı. Sosyalizmin gerçek bir düzen ve insanlık durumu alternatifi olabilmesinin mutlak önkoşulu, sosyalizmin yeni baştan tanımlanmasıdır denildi.

    Birikim, bu yeni baştan tanımlamanın “ortak bir eser” olması için anlayışı gereği özel bir çaba gösterdi. Her ne kadar artık apayrı zihniyet dünyalarında olduğumuzu daha bir açıklıkla gördüğümüz bu mikro-dünyanın bileşenleri ile giderek uzlaşma noktalarımızın yok olduğunu fark etmekle birlikte, ortak tarihimiz ve mirasımız hatırına diyalog kanallarını daima açık tutmaya gayret eden bir dil ve tavır içinde olduk bugüne değin.

    Ama iki sayı önce de belirttiğimiz gibi bunun, bu yolun sonuna geldiğimizi kabul etmek zorundayız. Bu, yalnızca bir zorunluluk değil ayrıca ahlaki bir yükümlülük, görevdir artık.

    Önümüzdeki sayı bu görev başlayacaktır.”

  42. Anonim

    Beton Mustafa kovalasın lan sizi… Ergen kafasıyla siyaset konuşulmaz.

  43. Fikrimce

    Gün Zileli ve site moderatörü arkadaşlardan yardım istiyorum.
    23 numaralı yorumun bana -orijinal Fikrimce’ye- ait olup olmadığının araştırılma yolu yok mudur? Bu araştırmada IP midir ID midir o numarayı bulamaz mısınız? Ve de burada yayınlayamaz mısınız?

    Talebimi prensiplerinize aykırı saymazsanız çok sevinirim. Teşekkürler.

  44. site-teknik

    21 numaralı Fikrimce yorumuyla diğer Fikrimce mesajları farklı IP’lere aittir.

  45. Tahmin

    Ertan, AKP’li sakın sen olmayasın.

  46. ergenekon taktikleri

    ne de olsa kemalist. kemalin çocuklarından her numara beklenir.

  47. webmaster

    proksi kullanan bilgisayarlardan IP takibi yapamazsınız. ciddi olalım.

  48. Fikrimce

    Akp’li, bi daha kullanma başkasının nickini. İfade hakkını savundum diye başıma kaldın. Yetmedi, benim ağzımdan -adımdan- Zileli’ye yorum yazdın. Tüm gün pazar seyahatine mi gittin ne yaptın bilmiyorum ama bir kuyuya taş atıp çektirip gitmek yok arkadaşım. Kendine sabit bi isim bul, baş döndürme. Gerçi ben Ertan gibi fikrime katılmayan karşıt görüşte, farklı iki insanı aynı ve tek kişi addetme komikliğine düşmem… Senin yorumlarının sana ait olduğunu yüz metreden tanırım.

  49. arkadaş haklı

    İfade hakkını savundum diye başıma kaldın. Yetmedi, benim ağzımdan -adımdan- Zileli’ye yorum yazdın.

    Hakikaten seni savunmaktan başka bir şey yapmayan Fikrimce’den ne istedin AKP’li? gıcıklığın varsa ertan’ın adından yazsaydın ya 🙂

  50. Kamil Seven Adam

    faşistlerin ifade hakkını savunanların ağzı yanıyor, utanmadan bir de devletçilik falan deyü atıp tutuyorlar… Şikayet ettin devletçisin, hadi canım sende.

  51. Fikrimce

    Ertan ve Akp,li ile yorumlar aracılığıyla yüz-göz olmam neticesinde bu 3lü yorumlar -genelde bu 2linin attığı çamurlar- karşısında diyecek sözüm kalmamasından yorum yazmayı donduruyorum. Size rastgele balıkçı kardeşler… Devlet-i Ali’niz sizi korusun.

  52. Kamil Seven Adam

    Aha devlet yine bize kaldı…

  53. arkadaş haklı

    Fikrimce lütfen yapmayın!

    Bir sahtekar AKP’liye kızıp oruç bozulmaz 🙂

  54. Anonim

    Evet yapmayın. Biz devletçi oluruz, siz burada kalın. Siz de anarşist olursunuz. Arada biz apaçi oluruz siz de süvari. Değişiriz rolleri.

  55. site-teknik

    (webmaster; bir takip sözkonusu değil zaten; wordpress blog sistemini kullanıyoruz. onun istense de istenmese de varolan bir özelliği bu. http://www.wordpress.com )

  56. webmaster

    Site-teknik,

    Eğer kullanıcının bilgisayarında bir proksi yüklüyse, yahut ninjacloak benzeri bazı web proksileri kullanıyorsa, program her bir mesajda tekil IP adresi üretir. Bundan dolayı IP adreslerinde eşleşme mümkün olmaz. Dolayısıyla, IP farkları hiç birşey ifade etmez.

  57. site-teknik

    webmaster,

    (“eğer” ile başlayan bir bilgiyi, genelleştirerek yazmak ne kadar doğru bilemiyorum. seninkinde kuruludur proxy, benimkinde değildir örneğin.)

    wordpress’te yorumların yanında ip noları da yazıyor panelde.

    fikrimce’nin yazdığı IP noları hep aynı. fason-fikrimce’nin (diger mesajlarıyla birlikte) IP no’ları da hep aynı. sen olsan ne düşünün?

    takip de değil; basit bir akıl yürütme ile anlaşılıyor. onu yazdım ben de..

  58. webmaster

    Site-teknik,

    Açıklama için teşekkür ederim.

    fason-fikrimce’nin (diger mesajlarıyla birlikte) IP no’ları da hep aynı.

    Bu sahtekarlığı yapan kişi başka mesajlar da mı atmış? Kullandığı diğer nickleri neler? Ortada bir sahtekarlık olduğuna göre bu bilginin mahremiyeti olmadığını düşünüyorum.

  59. Yahu neyi paylasamiyorsunuz?

    17 no’lu mesaji ben yazdim. 23 n,o’lu mesaji da ben yazdim. Basligi atarken “Fikrimce’ye” yazacak yerde “fikrimce” yazmisim, ne olmus? Zaten ben her zaman AK Parti’yi açik açik savunmusum, her zaman da savunurum, baska birsey savundugumu iddia edenin de aklina sasarim. Fikrimce rümuzuyla yazan arkadasin AK Partili olmadigi belli. Bunu anlamayacak ve benimle onu karistiracak kadar geri zekali iseniz ben ne yapayim? Bosuna casusluga heveslenmeyin, sonra adiniz Karargah’a çikar, ona göre.

  60. site-teknik

    Webmaster, evet ama böyle bir teşhire gerek olduğunu sanmıyorum (teknik’te düşünce olmaz gerçi ; )

    bir de, fason-fikrimce’nin diger mesajları “isim” değil, herkesin yaptığı gibi “konu başlığı” şeklinde. (‘fikrimce örneği’nde olduğu gibi başkasının adıyla yazılmış türden değil.)

    Bu arada; bu IP numarasına bakma konusunu bildiğim kadarıyla açıklayayım; bu özellik bir takip vb.’den çok; örneğin istenirse; şu IP nolu kullanıcı yorum yazamasın diyebilmek için var wordpress’te. Ve işte bir de bu tür durumlarda işe yaradığını öğrenmiş olduk o kadar.

  61. Anonim

    eyvallah gözüm

  62. 54 nolu mesajı yazan anonim

    Onu da tespit etsek.
    Çok kafa arkadaşa benziyor 🙂

© 2025 Gün Zileli

Theme by Anders NorenUp ↑