Site Logosu

Gün Zileli

Aşk ve Devrim

 “Küçük Burjuvazi” Diye Bir Sınıf Yok!

"Küçük Burjuvazi", Anarşizm üzerine Yazılar, Devrim ve Sosyalizm Sorunları, İşçi Sınıfı, Kavramlar, Sol, TİP, Toplumsal Yapı

  • Yazıya sonradan yapılan ekler bold olarak işaretlenmiştir.

 

 

 

Marksist Fikir Topluluğu’nun (MFT) 19 Temmuz 2025 tarihinde, Beyoğlu Suriye Pasajındaki toplantısında yapılan sunuş ve tartışmadan ilham alarak…

 

Konuya bodoslamadan girip şunu ileri süreceğim: Marksistlerin ya da Marksist-Leninistlerin neredeyse iki yüz yıla yakın bir zamandır kafamızı ütüledikleri “küçük burjuvazi” diye bir sınıf gerçeklikte yoktur. Kısacası, kendi aralarında da birçok farklılıklar gösteren (küçük tüccar, esnaf, küçük toprak sahibi köylü, zenaatkâr, küçük memur vb.) kesimlerin ortak bir sınıfsal kategoriye (ya da bir çuvala) sokuşturulup “küçük burjuvazi” olarak nitelenmesi tamamen ve kökten yanlıştır ve bence, iktidara geldiklerinde mülkiyeti devletleştirerek tekelleri altına almayı hedefleyen Marksist-Leninistlerin bir hilesinden ibarettir. “Devrim”den sonra sermaye sınıfının (burjuvazinin) mülklerine nasıl el konacaksa, son tahlilde bu “küçük burjuvazi” de uzun vadede de olsa mülklerinden arındırılıp baskı altına alınacaktır. Çünkü sonuç olarak “küçük” de olsa “burjuva”dırlar. Kısacası, “büyük” de olsa “küçük” de olsa mülk sahiplerinin hepsi burjuvadır ve son tahlilde hepsi “proletarya diktatörlüğü”nün baskısına maruz kalacaklardır. Tabii, taktik olarak bu her zaman bu kadar açık ifade edilmez.

Onlara göre, anarşist Proudhon, küçük mülk sahiplerini sermaye düzenine karşı kooperatiflerde örgütlemeye kalkmasıyla “küçük burjuva anarşisti” yaftasını fazlasıyla hak etmiştir. Hatta buradan giderek anarşizmin bütününe aynı yafta yapıştırılmıştır. Küçük mülk sahibini savunmak “küçük burjuva anarşizmi”nin bir özelliğidir.

 

O zaman bu meseleyi yeniden ele alalım. Burjuvazi kavramından başlayalım. Nedir burjuva sınıfının özelliği? Büyük sermayedar olmasıdır. Ya doğrudan üretim araçlarına (fabrikalara vb) sahiptir ya da bankalarda biriken finans kapitale. Bu gücü nedeniyle kapitalist toplumsal sistemin egemen sınıfıdır. Bu sermaye düzeninin esas eğilimi mülkiyeti ve sermayeyi az sayıdaki burjuvanın elinde toplamak ve gerek küçük mülk sahiplerini, gerekse emekçileri bir süreç içinde mümkün olduğunca mülksüzleştirmektir.

Küçük mülk sahipleri tekelci sermayeye karşı direnir ve kendi küçük mülkiyetini ayakta tutmaya çalışır. Esnafın ve köylünün hayatı bu ayakta tutma çabasıyla geçer neredeyse. Zenaatkârın da öyle. Memurlar, devlet çalışanları ve emekliler ise, enflasyonun yiyip bitirdiği maaşlarıyla yaşama tutunma mücadelesi içinde ömürlerini tüketirler. Sonuç olarak, küçük mülklerini ve gelirlerini kapitalizme karşı savunma durumunda kalan küçük mülk sahiplerinin bu mücadelesi kapitalizmin dev dalgalarına karşı bir hayatta kalma mücadelesidir ve kapitalizme karşıdır. Kapitalizm, küçük mülkiyeti ezmek ve yok etmek ister, küçük mülkiyet ise kapitalizme karşı yok olmama mücadelesi verir.

Dahası, fabrikalarda ve atölyelerde ücretli olarak çalışan işçiler de küçük ücretlerinden biriktirebildikleriyle kendilerine küçük bir mülk edinmek için çırpınırlar. Tapusuz alanlara gecekondu yaparak zaman içinde bu gecekonduların tapularını elde etme mücadelesine girişirler. Bazen bunu başarıp bu küçük evlere sahip de olurlar. Yani küçük mülk sahibi olurlar. Solcular bu olgu karşısında ya sessiz kalırlar ya da işçilere de “küçük burjuva” diye burun kıvırırlar. Gerçi 1970’li yıllarda işçilerin desteğini kazanmak için tapusuz alanlara gecekondu yapımına yardımcı olmuşlardır ama işçiler bu “konduların” mülkiyetine sahip olunca onlara da küçük mülk sahibi fırsatçılar gözüyle bakmaya başlamışlardır.

Kapitalist toplumsal düzende en alttaki emekçilerin başlarını sokacakları küçük bir ev ya da evlerini yapacakları bir arsa temin etmek için uğraşmalarından daha doğal bir şey yoktur ve aslında bu çabalar da kapitalist düzenin emekçileri ve küçük mülk sahiplerini mülksüzleştirmesine karşı bir direniş olarak görülebilir pekâlâ.

Keza köylüler de küçük topraklarında tutunma ve bu topraklarından elde ettikleri ürünlerle yaşama mücadelesi verir. Solcuların, köylülerin toprak ya da ürünlerini değerlendirmek için verdikleri mücadeleye karşı tutumları ikircimlidir. Bir yandan bu köylü kesiminin mücadelesinin kapitalist iktidarla, yerel sermaye sahipleriyle (tefeci-tüccar), büyük toprak sahipleriyle çatıştığını görerek köylülere destek verirler ama bir yandan da küçük mülk sahibi oldukları için köylülere içten içe bir güvensizlik duyarlar. Çünkü ne de olsa bu köylüler de onların gözünde  “küçük burjuva”, yani küçük “sermaye sahibi”dir. Bunu köylülerin yüzüne açık açık söylemezler ama içlerinden böyle düşündükleri kesindir.

Nitekim 1930’lu yılların başında, Sovyetler Birliği’ndeki “kulak” (zengin köylü) kırımı, Marksist-Leninistlerin bu “küçük burjuva” güvensizliğinin ve “küçük mülk sahiplerini” kendi “sosyalist” devletlerinin tekeli altına alma girişiminin ürünüdür. Bu sakat mantığın sonucunda köylünün küçük mülkiyeti tekelci sosyalist devlete devredilirken nice köylünün canına da mal olmuştur.

 

Bizim “küçük mülk sahibi” ya da “küçük burjuva” karşıtı solumuza dönecek olursak, onlara 1960’ların deneyiminden yola çıkarak birkaç şey söylemek istiyorum. 1960’larda Türkiye İşçi Partisi’nin teşkilatlarını örgütleyenlerin, işçilerden çok, esasen “küçük burjuva” diye küçümsenen ve bir kenara atılan esnaf, zenaatkâr ve öğretmenler olduğunun tanığım. Keşke o zamanki teşkilatların kayıtları elimizin altında olsaydı. (TİP Bilim Kurulu üyesi Doğu Perinçek’in 1960’lı yıllarda TİP üyelerinin sınıfsal yapısı üzerine yaptığı değerli bir çalışma vardı. Ne yazık ki, internette aramama rağmen bu çalışmaya ulaşamadım. GZ) O zaman, TİP’in ilçe yönetimlerinin şu mesleklerden insanlarla dolu olduğu görülecekti: Üç işçi çalıştıran sabun imalathanesi sahibi, fotoğrafçı dükkânı sahibi, küçük köylü, çerçi, manüfaturacı, kundura tamircisi dükkânı sahibi, seyyar satıcı, kırtasiye dükkânı sahibi, kitapçı, sahaf, kuaför, emekli öğretmen, araba sahibi şoför, terzi vb vb. Bu insanların, o zaman TİP gibi baskı altında bir partiyi destekleyerek ve yönetiminde yer alarak geleceklerini sosyalist bir adil düzende gördükleri çok açıktır.

Artık bu hayali “küçük burjuva” takıntısını bir kenara atmanın zamanı gelmedi mi? “Sosyalist mülksüzleştirmenin” hedefi olan bir “küçük burjuvazi” yok. Kapitalist ve Sosyalist tekelciliğe karşı direnen küçük mülk sahipleri ve dar gelirliler var.

 

Gün Zileli

20 Temmuz 2025

www.gunzileli.net

gunzileli@hotmail.com

 

 

33 Comments

  1. Anonim

    Önce iki şahane alıntı:
    1. Peki, ama görmüyor musun, şeylerin peşinde isimlerini takip eden ve anlamlarını analiz eden kişi büyük bir aldanma tehlikesiyle karşı karşıyadır?
    2. Fiji’de din yoktur, sadece Avrupa’da din ve iş dünyası olarak ikiye ayrılmış bir sistem vardır.
    Küçük/büyük burjuva ve benzeri kelimeler bir yandan içinde bulunduğumuz çok derin kelime/nesne (şey) bataklığının kaçınılmazlığını, diğer yandan insanlığı girdiği bataklıktan kurtarma dolandırıcılarının bu ikiliği kendine meslek eden sağ/sol devrimcileri arasında aynı/farklı yol yolcularının bitip tükenmez ölüm saçma/ölüm saçarak kurtarma laf kalabalığı.
    Ne var ki, dil aynı zamanda ırkçı teorilerin biyolojik safsatasından çok daha önemlidir, kültürdür ve anneler tarafından aktarılır. Çoğu dillerde dile ana-dil denir. Ne yazık ki, çoktan beri dünyamız dil teknisyenleri, dolandırıcıları, mühendisleri ile dolup taşmıştır. Eski Ahit’te ilk iki günahtan biri “bilgi”! O zaman bile yalanlar başlamış!
    Bilim adam ve kadınlarından günahlarımdan çok nefret ederim ama çaresiz bir dünyada yaşıyorum. Bilgi azınlıktan azınlığa aktarılmakta.
    Asıl adı kurnazca gizlenen ve TEK BİLİM olan İSTATİSTİKSEL veriler.
    1. 6 ülke dünyanın %40 toprağına çökmüş: Rusya, Kanada, Çin, ABD, Brezilya, Avustralya. Bunlar küçük burjuva mı, büyük burjuva mı? Dünya nüfusunun %10’ı dünya servetinin %76’sına çökmüş, %50’si ise servetin küçücük %2’ine “sahip” YOKsullar! Büyük burjuvalar %50’nin olmayan malına mı göz dikmiş, yoksa zengin ülkelerdeki ORTA BURJUVA EMEKÇİLERİN malına mı?
    Bir tahmin: Geleceğin kurtarıcısı çocukların video oyunlarına harcadıkları para %50 YOKsulların %2’sini rahat aşar. Şu an Rusya, askeri insansız hava araçlarını tasarlamak ve test etmek için hayatları video oyunlarıyla ile geçen çocukları kullanıyor. Büyük burjuvasız Çin, harcamaları artırmak için “Legoland” gibi tema parklarını kullanıyor. Çin kızları, iş bulması daha kolay olduğundan, Batılı kızlara benzemek için yüz sayıda estetik ameliyat yaptırıyorlar. Türkiye Orta Doğu saf ve öz Müslümanların güzellik ameliyatlarının kâbesi olmuş vs. Marksist Fukır Topluluğu yıllardır yaptığı büyük burjuva entelektüel-emek yatırımından vaz geçer mi? Allah bu devrim yatırımcılarını insanları Üretim/Tüketim ile kurtarma Mesihi, devasa büyük beyinli, Marks’a bağışlasın! Amin!
    Şimdi de ASIL YAZMAK İSTEDİĞİM: Kısaca, Üretim/Tüketim hokkabazlığının yutturduğu diğer bir gerçek.
    Sarışın Mavi Gözlü Süper Irklar emek memek ile değil soygunculukla zengin oldular.
    Ara Not: Gerçi Sarışın Mavi Gözlü Süper Irklar Medeniyet zincirinin son halkası ve alaşağı edilme kaygısı içinde kı*ına girdikleri ABD-Trump ile onun yerini alma adayı Çin’e gözdağı vermekte. Belki de bunu bilebilir Marksist Fukır Topluluğu yeni yatırımlar peşinde.
    “İngiltere’nin en eski ve en prestijli eğitim kurumlarından biri olan Edinburgh Üniversitesi’nin, ırkçı bilimsel teorilerin oluşturulmasında “büyük” bir rol oynadığı ve Atlantik ötesi kölelikten büyük kâr elde ettiği, üniversitenin tarihine ilişkin çığır açan bir araştırmayla ortaya konuldu.”
    Üstelik aynı sayfada ve alt kısımda
    https://www.theguardian.com/education/2025/jul/27/edinburgh-university-outsized-role-creating-racist-scientific-theories-inquiry
    (“Edinburgh ırkçı raporu”) okumaya fazlasıyla değer çok güzel 3 makale daha var:
    1. Edinburgh Üniversitesi, sömürgecilik bağlantılarına dair raporun ardından antisemitizm tanımını kaldırabilir
    2. Edinburgh Üniversitesi’nin kölelik ve sömürgecilik soruşturmasındaki kilit isimler
    3. Mezunlarının zenginliği Edinburgh Üniversitesi’ni kölelikle nasıl ilişkilendirdi?

  2. Edinburgh Üniversitesi

    Bu konuya cevabınız ne olacak Gün bey:

    İskoçya’daki dünyaca ünlü “Edinburgh Üniversitesi”nin, ırkçılığın yaygınlaşmasında ve özellikle “beyaz” ten rengine sahip insanların “üst” olarak zihinlerde konumlanması için çeşitli yayınlar yaptığı ortaya çıktı!

    Öğrenmek isterseniz, kaynaklar burada:

    27 Temmuz 2025, “The Guardian”:

    Edinburgh University had “outsized” role in creating racist scientific theories, inquiry finds:

    https://www.theguardian.com/education/2025/jul/27/edinburgh-university-outsized-role-creating-racist-scientific-theories-inquiry

    28 Temmuz 2025, “The Guardian”:

    Edinburgh University’s “skull room” highlights its complicated history with racist science:

    https://www.theguardian.com/education/2025/jul/28/edinburgh-university-skull-room-highlights-its-complicated-history-with-phrenology

    27/28 Temmuz 2025, “BBC”:

    Edinburgh University had major role in racist theories, review finds:

    https://www.bbc.com/news/articles/cr5rny8yp36o

  3. Stephen Kotkin

    Tarihçi & Akademisyen Stephen Kotkin’in yazdığı “Stalin biyografi serisi”nin ilk iki cildi yayınlandı, Türkçe’ye de çevrildi.

    Kendisiyle yapılan röportajı izlemek için:

    https://www.youtube.com/watch?v=YMfd3EoHfPI

    Süre:
    2 saat 14 dakika

    Bu uzun röportajın bazı konu başlıkları şunlar:

    • SSCB’nin ilk yıllarında milyonlarca sovyet vatandaşı, Stalin’i niçin destekledi?

    • Stalin’in gizli polis örgütünün kuruluş aşamasında neler yaşandı?

    • Stalin’e sadık olan kişiler, Stalin’in onları öldürmesine nasıl rıza gösterebildi?

    • Niçin Stalin’i öldürmeye teşebbüs eden birileri çıkmadı?

    • Çin’i fakirlikten kurtaran şey, “komünizm” değildi.

    • Çin, Sovyetlerle bağını ne zaman kopardı?

    • Günümüz entelektüelleri, Marksizm’e niçin çok fazla sempati duyuyor?

    • “Solcular”ın 100 yıldır devam eden iç savaşı

  4. Anonim

    Sayın Zileli, hatırlıyor musunuz; 2018 yılının Temmuz-Ağustos aylarında “Rahip Brunson krizi”yle çalkalandığımız günlerde Dolar/TL kuru “4 TL”nin üzerine çıkmıştı ve bir daha hiç inmedi!

    2025 yılının Ağustos ayına girmek üzereyiz; kur “40 TL”ye ulaştı! Ama ülkede hiç kimse bu konuyu konuşmuyor!

    Sebebi ne?

  5. Anonim

    ABD tarihinde, klasik Marksizm tandanslı sol organizasyonlar niçin hiç olmadı?

    ABD tarihinde; Avrupadakilere benzer bir şekilde bir sosyalist parti, bir işçi partisi niçin hiç kurulmadı, günümüze değin yaşayamadı?

    Cevabı burada:

    https://www.youtube.com/watch?v=PvFmBW7PY7k

  6. Burjuva mı? / değil mi?

    Mersin’de bir pasajdaki dönercide çırak olarak çalışan 12 yaşındaki Eyüp Can Güner, “yavaş çalışıyorsun!” diye gerekçe gösterilerek ustası tarafından bıçakla öldürüldü.

    Eyüp’ün babası şu açıklamayı yaptı:

    “Şimdi soracaksınız, ‘Bu çocuk neden çalışıyordu?’

    Emekliyim, hâlâ çalışıyorum. 16000 TL emekli maaşıyla geçinilir mi? Ödediğimiz ev kirası 10000 TL. Eyüp de bunu görüyordu, okul masrafları için çalışmak istedi.”

    Kaynak:
    https://x.com/pusholder/status/1951559929237561568

  7. Anonim

    Günaydın “Anonim 01 Ağustos 2025”
    Cevabı sizin kara cahilliğinizde! İnternet çağında affedilmez bir kara cahillik!
    Industrial Workers of the World (IWW) (Wobblies). Hatta çok daha çarpıcı bir örnek verirsem, daha 23 yaşında büyük beyinliler diline tam hâkim olan ünlü Marksist sosyolog C. W. Mills “sosyolog (oku entelektüel) olmaktansa bir Wobblies olmayı tercihe ederim” dedi.
    Not: Industrial Workers of the World = Dünya Sanayi İşçileri
    Diğer tanınmayanlar arasında meşhur “Communist Party of the United States of America” (ABD Komünist Partisi)
    Meşhur isimler arasında da, başta Marcuse, Almanya’dan kaçıp ABD’ye yerleşen Marksist Frankfurt okulu, W.E.B. Du Bois, Angela Davis ve benzerleri var.
    YourTüpe – Vivek (= Zizek) Chibber (= Gibber) son zamanların medya tiryakisi olmuş enayiler avcısı.
    Bence asıl nedeni Marksistlerin istediğini Kapitalistler fazlasıyla başarmıştı: ÜRETİM VE TÜKETİM.
    Siz daha henüz ne Sovyet Rusya ne de, ayıp donu Marks, aslı Konfüçyüs olan Çin’in becerilerini bile bilmiyorsunuz!
    Şu an sağ ve sol dünyaya hâkim olan DİN tıpkı KAPİTALİST DİN, yani HERKES BİRBİRİNE KARŞI ALLAH DA HERKESE KARŞI.
    Avrupa’ya gelince. En azından bu sitede yayınlanan Gorter’in pezevenk Lenin’e açık mektubunu okursanız bir fikir edinirsiniz. Çok dahası var ama sonsuz daha dürüst Frantz Fanon’ın bir alıntısı şahane teşhis yeter.
    Ama önce benden giriş:
    Kolonileriyle zenginleşen Avrupa ki bu yalanı Marks da bal gibi yuttu, zenginliğini çalışkanlığıyla üretimi arttırması, sarışın mavi gözlü olması, ilericiliği, hammamizmi ile temizliği ve benzeri akıl almaz uydurmaları dünyaya yutturdu. Ama halihazırda dünya ülkelerini çoktan ele geçirmiş muhabbet tellalları yutmadı, taklit etti. Atatürk bu taklitçilerden, şimdi Afrika’yı soyup soğana çeviren AFRİKALI SİYAH liderler diğer örnekler hele Rusya, Çin, şimdi Hindistan… Bir de tüm dünya büyük beyinlierinin idare ettikleri toprakları satışa çıkaran LİDERLER var. Kısacası tüm dünya üretim/tüketim çılgınlığı içine girdi.
    Şimdi de Frantz Fanon:
    “Avrupa kolonileri arasında sadece Amerika kendine benzer olmayı başardı ve bakın şu sonsuz çirkin canavara!”

  8. Anonim

    Medya-Televizyon-Günlük Gazeteler-iPhone-TikTakTok, Youtube gibi beyin yıkama sanayisi aklımı aşacak kadar randımanlı. Elhamdülillah nihayet demokrasi evrensel bir boyut kazandı. B*kunda boncuk bulma (bencillik) cahillikle evlendi. Zengin – Fakir komünizmi olmadı ama evrensel Büyük Beyinli-Cahillik komünizmi yaşıyoruz.
    Bir somut örnek vereyim.
    İsrail-Gazze katliamları ve diğer haberleri izlerken adaletsizlik ve gaddarlığı savunan (Başta Amerika, Avrupa…Hindistan sessiz Rusya, Çin ve Türkiye gibi durumdan politika payı çıkarmak isteyen özü ikiyüzlü ülkeler…) ve karşı çıkan, iyi kalpli, demokratik ruhlu, adaletsizliği ifşa eden medya soytarıları var. Karşı gelenlerin çoğuna ortak şu: Medya insanlara yalan haberler verip yargılarını yanıltıyormuş. AFERİN MELEKLER!
    Ama şu soruları asla sormazlar: Nasıl oldu da insanlar medya tarafından aldatılacak kadar cahil oldu, nasıl oldu da insanlar aracı (medya aracı demek) p*zevenlerin kurbanı oldular.
    Bir arkadaşımın modern çağda dünyayı peşine takan LİDERLERİ niteleyen “egocrats” kitabı şimdi sıradan medya kara cahilleri için yazılabilir.
    Diğer bir örnek:
    Büyük beyinli Stephen Kotkin. Bu büyük beyinli büyük beyinliler ülkesi ABD’de büyük beyinliler kurum ve üniversitelerde önemli dallarda isim yapmış biri. Ama daha henüz (belki de bilerek) Polanyi’nin “Büyük Dönüşüm” eserini duymamış.
    Polanyi, üretim/tüketim mesihi Karl Marx’ın başını çektiği sağ-solcu devrimci dogmatikliğini ve gericili savunuculuğunu çok geride bırakır. Modern Medeniyetteki ekonomik süreci işler ama Marks ve benzerleri gibi yeni ve daha iyi bir ekonomik doktrini sunup hoplayıp zıplamıyor… Bunun yerine, bir ekonomik sistemin diğerinin yerini almasıyla oluşan bir tarihsel dönüşümü inceler. Bu, ekonomik ilişki tarih boyunca her zaman başta geldiği için değil, yeni ekonominin “ideal sistemi” İNSANIN VARLIĞININ TOPLUMSAL STATÜSÜNÜN ACIMASIZCA TERK EDİLMESİNİ TALEP ETTİĞİ İÇİN GERÇEKLEŞMİŞTİR.
    Batı’da Devlet de (altında gizli el ile, yoksa yine Allah saklambaç mı oynuyor) otomatik çalışan bu Pazar Ekonomisinin bir kopyası, pez*venklerin demokrasi dedikleri şey, Liberal Devletin bir tanımı.
    Enayilere entelektüel emzikleri dağıtma, bu süreyi yaşamayan Doğu’da (ki Batı bunu dış kolonileriyle zenginleşmeye borçlu) kurulan düzenlerin anal-izciliğini yapacak sayısız, iyi eğitimli, söz dinleyen, uslu, her nabza uygun şerbet dağıtan, iyi okullarda dirsek çürütmüş fala filanlar için sonu gelmez EMEK verme fırsatları yarattı. Stephen Kotkin bunlardan biri. Hatta eminim kendisi bile aldığı emirlerin kaynağını bilmeyen, iyi bir aileden gelen, çalışkan bir modern beyin EMEKÇİSİ.
    Not: Utanmaz solcu devrimciler nasırlı elleri olmayışından utandıkları için bu saçma kategoriyi yarattı. Ama tabii bu sadece geçici. Eninde sonunda (yani hepimizin öldüğü bir gelecek zaman içinde) akıl ve el tekrar birbirine kavuşacak.
    Şimdilik hem erkek hem kadın olmak yeter.
    Şimdilik Yaşasın SEKS, SPOR, SÜPERMARKET!
    Not: Her şeyi sinemaya çeviren Batı-ABD-Medya kimseye seksin ne ayıp, ne günah ne de satılan bir meta olduğu devirler olduğundan bahsetmez. Ne de hala dört beş cinsiyetli insanların yaşadığı toplumlardan söz eder.
    Bir arkadaşımın dediği gibi Batı her geçtiği yeri harabeye çevirir!
    Rusya, Çin, ve milliyetçilik trenine atlayan Doğu bir çeşit Batı kopyası.
    Not: Sanırım “Edinburgh Üniversitesi” yazımla pandora’nın kutusunu açtım. Amacım asla bu ve benzeri düzen destekçiliği yapan, paradan başka hiç bir şeye inanmayan milyonlarca kurumlar ve kurumlarda çalışanların kim olduklarını ifşa etmek değildi. Bu skandal sadece ve sadece Edinburgh Üniversitesi’nin, her okul gibi, aslında bir iş ve işçi bulma kurumu olduğunu ispatlar. Sonsuz sayıda bilim-isal/anal-itik/istatik-isal/arşiv-isal falan filan, falan filan, falan filan çalışmalara yol açar.

  9. Anonim

    Sayın “pipsqueak”in dikkatine,

    Eğer “Z kuşağı”na (ve onun ardından gelmekte olan “Alpha kuşağı”na), medeniyetle ilgili onlara anlatılmayanları anlatmak istiyorsanız, kitaplara ilgi duymalarını istiyorsanız; “YouTube” ve “TikTok” gibi platformlara kökten karşı olmak yerine, bu platformlar aracılığı ile onlarla iletişim kurmayı deneyebilirsiniz.

    Bu kuşakların isimlerini (“Alpha kuşağı”, “Z kuşağı”, “Y kuşağı”, “Baby boomers”, ve benzeri); çoğunluğu ABD merkezli şirketlerin “pazarlama (marketing)” departmanları verir. Kuşakları kategorilere ayırarak, hangi ürünün hangi kuşağa uygun olduğunu araştırırlar, ve bu kategorilere göre reklam stratejileri geliştirip ürünleri satmaya uğraşırlar. “Sigmund Freud”un yeğeni “Edward Bernays” Viyana’dan ABD’ye taşınıp üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, 1900’lü yılların başında “halkla ilişkiler (public relations)” diye bir kavram kurmuş, bu kavramla birlikte aynı anda “reklamcılık ve pazarlama (advertising and marketing)” ABD’nin her yerinde kök salmaya başlamıştır. “İkinci Dünya Savaşı” döneminde “propaganda yöntemleri”nin daha da gelişmesiyle beraber; Edward Bernays’in reklamcılık tecrübesi sadece ABD sınırları içinde kalmamış, bütün dünyaya yayılmıştır. “Donald Trump” popülerliğinin büyük bölümünü, Edward Bernays’in miras mahiyetinde bıraktığı reklamcılık yöntemlerinin 21. yüzyıla uyarlanmasına borçludur.

    Günümüzün düzeni budur. Eğer bu düzeni değiştirmeye yetecek kadar devrimci gücünüz yoksa, bu düzenin kılcal damarları içinde kalarak bu kuşaklara ulaşmayı; onlara, medeniyetle ilgili anlatılmayanları anlatmayı deneyebilirsiniz.

    Eğer bu kuşaklara; “Charles Wright Mills”in kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Herbert Marcuse”un kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “William Edward Burghardt Du Bois”nin kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Angela Yvonne Davis”in kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Frantz Fanon”ın kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “The Black Panthers (ve Fred Hampton)”ı anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Herman Gorter”ın kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Gore Vidal”in kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Marshall Sahlins”in kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Howard Zinn”in kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “David Watson”ın kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Fredy Perlman”ın kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Ranajit Guha”nın kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Sumit Sarkar”ın kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Gayatri Chakravorty Spivak”ın kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Dipesh Chakrabarty”nin kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Edward Said”in kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Günther Anders”ın kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “Simone Weil”ın kim olduğunu anlatmak istiyorsanız,

    Eğer bu kuşaklara; “William Blake”in kim olduğunu anlatmak istiyorsanız;

    “YouTube” ve “TikTok” gibi platformlara kökten karşı olmak yerine, bu platformlar aracılığı ile onlarla iletişim kurmayı deneyebilirsiniz.

    Eğer “yazı” icat edilmemiş olsaydı; “Mahabharata”, “Ramayana”, “Veda(s)”, “Upanishad(s)”, “Purana(s)”, “Sutra(s)” çoktan unutulup gitmişti.

    Bunları, “veri bankası”na kaydetmenin hiçbir sakıncası yoktur.

    “İskenderiye Kütüphanesi” devasa bir “veri bankası”ydı; ne yazık ki yok edildi!

  10. Anonim

    Sayın Zileli,

    Sizin “sahte” anarşist olduğunuz söylentileri dolaşıyor, doğru mu?

    E-devlet sistemi içindeki evraklarda düzenbazlıklar yapılmış, sizin anarşistliğinizin de “sahte” olduğu sonucu ortaya çıkmış.

    Doğru mu?

  11. Anonim

    “İZAH”I OLMAYAN ŞEYİN, “MİZAH”I OLUR:

    Çanlar Kimin İçin Çalıyor? >>> Diplomalar Kimler İçin Çalınıyor?

    Ferrari’sini Satan Bilge >>> Diplomasını Satan Bilge

    Kürk Mantolu Madonna >>> Çakma Diplomalı Madonna

    Sineklerin Tanrısı >>> Diplomaların Tanrısı

    Kayıp Zamanın İzinde >>> Kayıp Diplomaların İzinde

    Silahlara Veda >>> Diplomalara Veda

    La Fontaine’den Masallar >>> La Fontaine’den Diplomalar

    80 Günde Devr-i Alem >>> 80 Günde Diploma

    Denizler Altında 20000 Fersah >>> Denizler Altında 20000 Diploma

    Beyaz Zambaklar Ülkesinde >>> Beyaz Diplomalar Ülkesinde

    Fikrimin İnce Gülü >>> Fikrimin İnce Diploması

    Mülksüzler >>> Diplomasızlar

    Suç ve Ceza >>> Sahte Diploma ve Yüksek Maaş

    Android’ler Elektrikli Koyun Düşler mi? >>> Android’ler Elektrikli Diploma Düşler mi?

    Yapısal Reformlar ve Türkiye >>> Sahte Diplomalar ve Türkiye

    Kendime Yazılar >>> Kendime Diplomalar

    Memleketimden İnsan Manzaraları >>> Memleketimden Diploma Manzaraları

    Saatleri Ayarlama Enstitüsü >>> Diplomaları Ayarlama Enstitüsü

    Benim Adım Kırmızı >>> Benim Adım Diploma

    Yeraltından Notlar >>> Yeraltından Diplomalar

    9. Hariciye Koğuşu >>> 9. Diploma Koğuşu

    Harry Potter: Zümrüdüanka Yoldaşlığı >>> Harry Potter: Diploma Yoldaşlığı

    Yüzüklerin Efendisi >>> Diplomaların Efendisi

  12. Anonim

    Günümüzde, “ChatGPT” var artık.

    Diplomaya gerek var mı?

  13. Anonim

    Halk niye itiraz etmiyor?

  14. Anonim

    Haberiniz olsun diye yazıyorum Gün bey.

    Şimdi de şu söylenti dolaşıyor:

    “Eğer ‘şeriat’ olsaydı; herkes korkardı, hiçkimse hiçbir şey yapamazdı!

    Fakat ‘laik & seküler’ bir düzende yaşadığımız için; hiçkimse hiçbir şeyden korkmuyor, ‘sahte diplomalar’ı rahat rahat üretebiliyorlar!

    ‘Şeriat’, geri getirilmelidir!”

  15. Anonim

    Pipsqueak’in dikkatine yazılan “Anonim 03 Ağustos 2025″e cevap

    “Günümüzün düzeni budur. Eğer bu düzeni değiştirmeye yetecek kadar devrimci gücünüz yoksa, bu düzenin kılcal damarları içinde kalarak… falan filan.” Demişsiniz.
    Ben asla ne bu sitede ne de başka yerde sizler ve bu sitede yazı yazan ya da yorumlar yapanlar gibi düzeni değiştirmek istediğimi yazdım. Hatta düzen değiştirmenin bir meslek olduğunu, sağ-sol devrimcilerin ilericilik ve gelecekçi modaya katıldığını, tıpkı şimdi akıllı telefonlarına sarılan yalnızlar kalabalığının bir kopyası olduğunu düşündüm ve ima ettim.
    Diğer yandan, sizin alıcı antenleriniz sonsuz güçlü, devamlı medyanın en son modalarını hemen kapan, bir süre groupiciliğini (müritliğini) yapıp b*k aynı b*k sinek değişmiş olduğuna uyanıp yenilerini arayanlardansınız. Bence siz son moda olan jimnastik salonlarında çabuk yorulmayı önleyici egzersizler yapsanız fena olmaz. Bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz. Siz kusursuz, ultra modern, zamanının akışına yerel akıştan çok daha hızlı kürek çekenlerdensiniz: Yapay Zeka/Veri Bankası, TikTok tiryakisi, YouTube seyircisi, Z kaşığı, Y kaşığı, Fraud’un yeğeni… başım dönmeye başladı, vallahi.
    Bence asıl siz yeni ve daha iyi bir site yaratıp diğer sağ-sol devrimciler gibi etrafa gelecekten haberler verseniz hiç de fena olmaz.

  16. Anonim

    Sahte Demokrasi Ürünü Cahil “Anonim 05 Ağustos 2025”
    Sahte/Gerçek fikri on par’etmez
    Sende ayırt edecek kafa yoksa
    E-devlet sisteminde bulaman
    Sende anarşistlik olmasa

  17. Anonim

    Sayın “pipsqueak”in (6 Ağustos 2025, 19:00) dikkatine,

    Şunu galiba anlayamıyorsunuz; ya da ısrarla, bilerek, isteyerek konuyu saptırıyorsunuz:

    Olabildiğince sade ifade etmeye uğraşıyoruz:

    Günümüzde “Mahabharata”nın ne olduğunu; sadece ama sadece “YouTube” ve “TikTok” platformları aracılığı ile öğrenme imkânı olan, başka hiçbir yolla haberi bile olmayacak milyonlarca kişi var! (“Z, Alpha, Y kuşakları” işte bu milyonlarca kişi!)

    Siz; “YouTube” ve “TikTok” adlı platformları kat’î surette birer uyuşturucu madde olarak algılıyorsunuz, fakat değiller. Bunlar; sadece birer “araç”, “taşıyıcı”, “vehicle”, “carrier”, “transporter”, “iletici”, “aktarıcı”, ve benzeri. Başka hiçbir özellikleri yok.

    “‘Dil’in (language)” iletim & aktarım fonksiyonu ne ise, “YouTube”un fonksiyonu da o kadar; daha alçak veya daha yüksek bir özelliği yok. Sadece “iletim & aktarım aracı”.

    Eğer bu kuşakların dikkatini kısa aralıklara bölmek istiyorsanız; “attention deficit hyperactivity disorder (ADHD)” yaratabilirsiniz, bunu yaratanlar “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! “YouTube” adlı platformun kabahati yok, “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcıların kabahati var! Suçu yanlış yere atıyorsunuz!

    Mesele “iletim & aktarım aracı”nın kendisi değil, mesele “Mahabharata”nın anlattıkları.

    Mesele “iletim & aktarım aracı”nın kendisi değil, mesele “David Watson”ın ve “Fredy Perlman”ın anlattıkları.

    Mesele “iletim & aktarım aracı”nın kendisi değil, mesele “William Blake”in anlattıkları.

    Eğer “Z kuşağı” ile, eğer “Alpha kuşağı” ile, eğer “Y kuşağı” ile iletişim kurmak istiyorsanız; “YouTube” ve “TikTok” platformlarını birer “iletim & aktarım aracı” olarak kullanmaya siz de mecbursunuz. Çünkü bu kuşaklar, başka “iletim & aktarım araçları”nın varlığından haberdar değil!

    Ellerinizi yumruk atmak için de kullanabilirsiniz, yazı yazmak için de kullanabilirsiniz. Eğer elleriniz kesilirse, hiçbir şey yapamazsınız!

    “YouTube” adlı platforma öfkelenmeyi bırakınız, “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılara öfkeleniniz!

  18. Anonim

    İLERİCİLİK yerine saplanmış yerinde Sayan ve bana KÜÇÜMSEYİCİ “pipsqueak” adı takmış olanlara.
    Yaz turizm endüstrisi ateşlendi, buralılar döndüklerinde “bir defa daha” neden tüm insanların kapağı buralara atmak istediğini görüp kendilerine bu rahat hayatı sağlayan, laik ve sağ-sol devrimci, Devlet-Endüstri-Banka teslisine şükür edecekler.
    Her neyse, bana da faydası oldu, işler azaldığından daha az çalışıyorum.
    Rivayetlere göre MODA varlığı ilk defa Rönesans’ta konuşulan konu olur.
    Benim rivayetime göre, Rönesans’ta o zamana kadar Medeniyetle peyda olan tüm sert erkek ayıp donları tanrılar toplanır terazinin bir kefesine, MODA öbür kefeye koyulur. MODA o kadar ağır gelir ki tüm tanrılar gökyüzüne fırlar.
    Son zamanlarda çok MODA olan HER ŞEY teorisini Yapay/Zeka-Veri Tabanı ya da YouTube’da ararsanız ne olduğunu öğrenirsiniz. Hatta “keep them busy” TİKTOKÇULAR, ZLER, kadın ve erkek ALPHALAR sizi çok daha iyi aydınlatabilir.
    Bence TikTokçular, ZLER, kadın ve erkek ALPHALAR sivri kelle modern bilim adam ve kadınlarını, yani kara cahil teknisyenlerini bile geri bırakmış olabilirler. Sivri kelleler kendi metotları ve banka hesapları yüzünden artık apaçık kendilerine iş yaratma devridaim makineleri olmuşlar. Ne deseler yarın yalanlanabilir dolandırıcılığı. YAZI, GOOGLE-YOUTUBE, TİKTOK, Z, (kadın ve erkek) ALPHA, kısacası daldan dala dolaşan arılar, HER ŞEY teorisinin küçük/büyük müritleri, öncüleri ve (Trump ve dolayısıyla Netanyahu’yu pompalayan “EVANGALİTSLER”) Hıristiyan iyi habercileri. Bilmem eklemeye gerek var mı? TİKTOK, Z, (kadın ve erkek) ALPHA büyük beyinlilerin pompaladığı sonsuz zekalılar.
    Eminim sivri kellelilerin şahane pompaladıkları bu b*kunda boncuk bulmuş medya işgüzarları, sivri kellelerin yeni ve daha cazip ÇOKLU EVRENİNİ (“multiverse”) bildiklerinden, HER ŞEYİ içeren evrenimizi bile küçücük görürler ve benim gibi geride kalmışlara gülerler.
    Not: Avrupa’nın taptığı Amerika veAvrupalıları çoktan çok geride bırakan Amerika’da bana “Ulan bu kadar biliyorsan neden parasızsın?” derlerdi. Burada “Neyse ki demokrasi olan bir ülkedeyiz, farklı düşünüyoruz!” derler. Yani, beni dogmatik ve demokrasi olmayan bir yerden gelen, demokrasiye alışmamış görürler.
    Eğer bu saçmalığın kökeninin Nazilerden öğrenilen “eğer halk özgürce boyun eğerse, idareleri daha kolay” bilgeliğinde geldiğini ve herkesin bildiği ama kimsenin söylemediği “medya-okul- televizyon” beyin yıkaması olduğunu bilseydiniz ne dediğimi anlarsınız.
    Siz bile bu beyin yıkamadan geçmişsiniz: Bir örneği YAZIYI tıpkı yobaz Müslümanlar gibi fetişleştirmeniz. Yobaz Müslümanlar bal gibi inancı olan fakat kitap (dogma) haline getirmemiş insanları kılıçtan geçirdiler. Tabii, esir alıp, köle ederek satıp para kazanma öldürmekten daha karlı olana kadar.
    Siz bunu ve benzerlerini biliyorsunuz ama İLERİCİLK sizi körleştirmiş, daha doğrusu, bilginiz sadece son 10 bin yılın beyin yıkama ve kazananlar tarihi.
    19’ncu yüzyılda Nihilizm, “Allah öldü”, ilan edildi. Siz ve adını ettikleriniz bunun mağdurları. Yarı Polonyalı şair Czeław Miłosz buna şahane bir cevap getirir ve beni de utandırır.
    Tamam, Allah öldü.
    Ama insana her şey mubah değil.
    Allah’ın öldüğünü kardeşine söyleyip,
    Onu üzmesi için bir neden yok.
    Not: Benim sonsuz kötümser düşüncem ve korkum şu: Medeniyet dünyasında yaşayan insanlar artı sonsuz bireyci ve eksi sonsuz birey! İlkel toplumlarda bu çelişki bizlerdeki kesinkes ayırımı saplantısının tersine, iyi/kötü beraber algılanır. Bence iyi/kötü kesinkes ayırımını yaşam düşmanları, şarlatanlar, Devletler, dalkavuk büyük beyinliler… Kısacası İnsandan nefret eden Paraya tapanlar.

  19. Anonim

    Burjuva duygularına daha uygun suret.
    “Halk niye itiraz etmiyor’ ve ” Şimdi de şu söylenti dolaşıyor” Anonimlerine
    Şu an en çok çiğnenen çiklet DEMOKRASİ. Var olduğunu iddia edenler için sadece korktukları düşmanlarda olmayışı dırdırı. Olmadığını iddia edenler için çaresizliğin diğer bir adı.
    Neyse asıl konuya döneyim: Demokrasinin gerçekten var olması için kişilerin demokrat olmaları gerekli ve yeterli olarak bilinir.
    Hem Milliyetçilikte hem de Marksizm-Sosyalizm-Komünizm-Anarşizm gibi laik inançlarda Türkiye Batı kuyruğuna girdi.
    Yukarıdaki yorumları yazan bireyler bu demokrasiden yararlanıyorlar ama diğerlerinin aynı demokrasiden yararlananları eleştireceklerine, kısa bir anlatımını yapacaklarına kısa ve yoğun ihtarımsı özetlemişler.
    Türkiye ve tüm dünya politika erbapları, tarihsel olarak, Milliyetçilik ve Marks’ın üretim/tüketim dünyasına ağız sulanmalarını, temelde İLERİCİLİK, satıhta Marksizm-Sosyalizm-Komünizm-Anarşizm gibi anlaması kolay ve cana daha yakın dillerle zengin olma isteğine/paraya tapmaya ayıp donları ettiler. Çok daha derinde, Fransız devrimi ile sona eren burjuva devrimlerinin kopyacılığını yaptılar.
    Medeniyetten önce rastlanmayan İLERİCİLİK saplantısı aşağı yukarı 5-6 bin yıl önce Mezopotamya’da ilk Medeniyet Sümer ile başlar. Bu aslında kazananlar tarihidir ve hala tam gaz devam etmekte.
    Not: Eğer yüksek zekalıların insan, yani kazananlar, tarihini Yapay Zeka/ Veri Tabanı’nda ararsanız o bile İLERLEME, yani yüksek zekalılar tarihinin tüm insan tarihine kıyasla sadece 1,3% -2%’si olduğunu artık saklamaya gerek bile duymaz. Belki bilirsiniz bir kavramım karşı anlamı yoksa kavramın kendisi anlamsızdır. (Buna en güzel örnek Saray dalkavuğu Darwin’in “yiyecek için hayat kavgası’. Yiyeceksiz hayat olmaz ama sarışın mavi gözlü bir DAHİ!) Yani yüksek zeka ve salak beraber anlam kazanır. Diğer bir deyişle, Yapay Zeka/ Veri Tabanı çoğunluğun yararlı salaklar olduğunu bilir.
    İLERİCİLİK kavramının eski kökenlerinden birkaç örnek:
    Mezopotamyalılar doğa ile bütünleşmek yerine egemenlik altına alma yoluna girer. Ortaya DİN çıkar. İlk önce Yahudilik sonra da fırlamaları Hırisyanlık ve İslam. Gılgamış Destanı’nda Gılgamış orman korucusunu öldürür, vahşiliği uysallaştırır, şehirler kurar (Batı dillerinde Civilization ve Türkçede Medeniyet şehir kelimesinden türer) dalkavuklarına (bunların 99%’ı hala dalkavukluk ederler) ekmek ve bira dağıtır.
    Eski Ahit’te Allah, Adam ile Havva’ya tüm varlıkları egemenliği altına almalarını emreder.
    I. Konstantin (MS 272 – 337), bana ” pipsqueak” adıyla hitap eden, solcu devrimci, tam ve tüm düzen değiştirme cambazı gibi anteni sonsuz güçlülerden. Hristiyan olur! Ne güzel ama değil mi? TEK TANRI, TEK İMPARATORLUK, TEK İMPARATOR ( ve çok küçük harflerle yazacağım: Ya halihazırda Saray’da dalkavuklar ya Saray etrafında girmeye hazırlanan volta atan sağ-solcu devrimciler.)
    Ufak bir ek: Bir ara bu güçlü antenli I. Konstantin’in Hristiyanlık ayıp donunu giydiği tarihi incelemek istedim.
    Fransız yayıncılığının en önemli koleksiyonlarından biri olan “la Pléiade”a baktım.
    Dediklerini benim dilimle aktaracağım. Hristiyan YÜKSEK ZEKALILARI Hristiyanlıkla ile Devletin evlenmesinin gerekli olduğunu görüp, düğüne hazırlanırlar. Salaklar toplantılarına, yiyecek içecek paylaşmalarına, İsa’ya duyulan sevgi şarkıları “agape”lerine devam ederler.
    Aynısını veya sonsuz benzerini antropolog Clastrer anlatır: Uruguay, Guayakileri avcılık ve devşiricilikten vazgeçirmek, yerleşik yaşamla medenileştirmek ister. YÜKSEK ZEKALILAR kaçınılmaz olduğunu görüp yerleşirler. Salaklar hiç bir şey anlamaz ve ormana yiyecek bulmak için gitmeye devam ederler. Tabii, Clastrer “la Pléiade”ın tersine bıyık altından gülerek anlatır.
    Not: Ümit ederim “03 Ağustos25 Sayın “pipsqueak”in dikkatine” ve “07 Ağustos 2025 Sayın “pipsqueak”in (6 Ağustos25) dikkatine” yorumlarını yazan çok yüksek zekalı ve çok güçlü antenliler son paragraflarda yazdıklarımla ne demek istediğimi anlarlar!
    İki alem vardır: GEREKLİLİK ALEMİ VE ÖZGÜRLÜK ALEMİ. Bilgilerim gereklilik alemine bir taviz. Şimdi bilgi azınlıktan azınlığa aktarılmakta ve aktaranların 90%’ı Saray dalkavukları.

  20. Anonim

    Sayın “pipsqueak”in (8 Ağustos 2025, 19:40) dikkatine,

    Öncelikle, “pipsqueak” mahlasını kendiniz seçmiştiniz. Başka bir mahlas seçmediğiniz için, size sizin seçtiğiniz “pipsqueak” mahlası ile hitap etmek zorunda kalıyoruz.

    Eğer bu mahlasın “küçümseyici” olduğunu söylüyorsanız, bunu bizzat kendiniz tercih ettiğinizi hatırlayınız; “büyük beyinlilerin diyarında, küçük ve dikkat çekmeyen biri olarak yaşamayı tercih ederim” ifadenizle “pipsqueak” mahlasını izah etmiştiniz.

    Eğer “pipsqueak” mahlasından artık memnun değilseniz, değiştirebilirsiniz. Eğer değiştirmeye karar verirseniz; haber vermeyi unutmayınız, size yeni seçtiğiniz mahlasla hitap edelim.
    ___________________

    Galiba hiç anlayamıyorsunuz, ya da ısrarla konuyu saptırıyorsunuz; emin değiliz.

    Eğer “Edward Bernays”in kim olduğunu, neler yaptığını araştırmazsanız; hem Gün Zileli’nin bu websitesinde yazdıklarınız, hem günlük hayatınızdaki pek çok çabanız boşa gidiyor. Bu “boşa gitmek” tabirini, “bolluk (abundance) övücülüğü” olarak algılamayınız lütfen. “Marcel Mauss”, “Pierre Clastres”, “David Graeber” ve “James C. Scott” gayet güzel ifade etmişti “abundance”ın yarattığı arızaları, detaya girip konuyu daha da çatallandırmayalım. Çok uzuyor çünkü.

    Şunu anlamanız için uğraşıyoruz, ama hâlâ anlamıyorsunuz:

    Siz “araçlara (vehicle, transporter, carrier, iletim & aktarım araçları, ve benzerleri)” odaklanıp onlara öfkeleniyorsunuz, bu araçları kullananların iyi niyetleri ile kötü niyetlerini birbirinden ayırt etmek istemiyorsunuz. Temel probleminiz bu gibi gözüküyor (emin değiliz). [Not: Üstelik, öfkelendiğiniz bu araçları siz de kullanıyorsunuz.]

    Ellerinizi yumruk atmak için de kullanabilirsiniz, yazı yazmak için de kullanabilirsiniz. Eğer elleriniz kesilirse, hiçbir şey yapamazsınız!

    Mesele “yazı”ya tapmak, “yazı”yı yüceltmek, “İslam’cı” veya “Jonestown’cu” veya “Osho’cu” veya “Susan Sontag’cı” veya “Laik’çi & Seküler’ci” veya “İleri’ci” veya “Geri’ci” fundamentalistlik değil. Bunların hiçbiri değil.

    Dikkat ediniz:

    Ömründe daha önce hiç “Hititçe” (language & vehicle) ile temas kurmamış biriyle, “Hititçe” dili (vehicle) aracılığı ile konuşamazsınız.

    Ömründe daha önce hiç “Mısır hiyerogrifleri” (language & vehicle) ile temas kurmamış biriyle, “Mısır hiyerogrifleri” dili (vehicle) aracılığı ile konuşamazsınız.

    Ömründe daha önce hiç “Rusça” (language & vehicle) ile temas kurmamış biriyle, “Rusça” dili (vehicle) aracılığı ile konuşamazsınız.

    Ömründe daha önce hiç “İngilizce” (language & vehicle) ile temas kurmamış biriyle, “İngilizce” dili (vehicle) aracılığı ile konuşamazsınız.

    Ömründe daha önce hiç “Türkçe” (language & vehicle) ile temas kurmamış biriyle, “Türkçe” dili (vehicle) aracılığı ile konuşamazsınız.

    (…)

    Örnekleri çeşitlendirebilirsiniz.

    “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar, kuşaklara isim vererek (“Z kuşağı”, “Y kuşağı”, “Alpha kuşağı”, “Beta kuşağı”, “Baby boomers”, ve benzerleri); bu kuşakların davranış kalıplarına göre ürünler üretip satıyor. Sizden yaşça genç olan kuşakların kullandığı “dil” (vehicle, iletim & aktarım aracı); bundan böyle “YouTube” oldu, bundan böyle “TikTok” oldu, bundan böyle “Instagram” oldu. Eğer siz, bu kuşaklarla iletişim kurmak istiyorsanız, onlara medeniyetle ilgili anlatılmayanları anlatmak istiyorsanız; “YouTube” dilini (vehicle), “TikTok” dilini (vehicle), “Instagram” dilini (vehicle) birer “iletim & aktarım aracı” olarak kullanmaya mecbursunuz. Çünkü bu kuşaklar, başka hiçbir dil (vehicle) bilmiyor! Kuşakları bu hâle getirenleri size tekrar hatırlatıyoruz; “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! Kabahati onlarda arayın! Öfkenizi onlara yöneltin!

    Ne mutlu ki; “Jean Baudrillard” diye biri çıktı ve “Simulacra and Simulation” diye bağıra bağıra, yaklaşan tehlikeyi anlatmaya uğraştı! Bu adamcağızı da, tarihin çöplüğüne attılar!

    Sayın “pipsqueak”,

    “Keep them busy” hastalığını yaratan; “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! Bunu hâlâ anlayamıyor musunuz?! “YouTube” adlı platformun kabahati yok! Siz bile “Google”ı kullanıyorsunuz, siz bile bu websitesi “aracılığı ile” iletişim kuruyorsunuz!

    “Eğer halk özgürce boyun eğerse, idareleri daha kolay” hastalığını yaratanlar; “Joseph Goebbels”, “Leni Riefenstahl” ve “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! Bunu hâlâ anlayamıyor musunuz?! “YouTube” adlı platformun kabahati yok! Siz bile “Google”ı kullanıyorsunuz, siz bile bu websitesi “aracılığı ile” iletişim kuruyorsunuz!

    Sizin de uyardığınız, işaret ettiğiniz “nihilizm”; bugün de devam ediyor! Öldürülen Allah’ın yerine, daha tehlikelilerini getirmeyi tasarlayanlar “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! Öfkenizi onlara yöneltin!

    “Yazı”, “kitap”, “veri bankası”, “artificial intelligence”, “TikTok”, “Instagram”, “YouTube”, ve benzerleri; bunların hepsi birer platform, birer “vehicle”, birer “iletim & aktarım aracı”. Öfkenizi bunlara yönlendirmek boşuna. Öfkenizi; “insanların niyetleri”ne yönlendirmenizi tavsiye ediyoruz. Kabahati, “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcıların niyetlerinde arayınız!

  21. Anonim

    Pipsqueak’den “Anonim 09 Ağustos”a
    Amerika’da kazık yiyenler arasında sık kullanılan bir deyiş var: “Bu bir öğrenim gezegeni!” (This is a learning planet!). Son yazıda ve daha önce defalarca söyledim: Gereklilik Aleminde yaşayanın gerekliliği sevmesi gerek değil, gerçi sevenler sonsuz çok, tek dertleri ekrandakiler gibi olmak.
    Siz son 10 bin yıl içinde saplanıp kalmışsınız ve bu da insan tarihinin sadece %0,17 ya da %0,50 ya da %1,33’ü.
    Benim bildiğim kadar Descola ve Sahlins dışında sizin sevgili YouTube’da videosu olan yok. Ben zaten orada sadece hayvan ve hayvan ilişkileri içeren videoları izlerim.
    Bence son 10 bin yıl insanın, hayvanın, bitkinin ve hatta cansızların bile yok edilmesi devri. Bunu doğrudan, örneğin ilkel insanları çalışanlar gibi, veya çalışıp dolaylı eleştirenler var.
    Benim ne onlar kadar bilgim var ne hatta yazmasını bilirim. Bataklığa saplandığını bile bilmeyen ama her usta makinist gibi Medeniyet denilen makineyi yağlayıp daha iyi çalıştırmaya çalışanların çoğu doğru dürüst bir eleştiri bile yapmıyorlar veya eleştiri alanını kısıtlıyor ki bu çoğu zaman kaçınılmaz.
    Bir örnek vereyim: Varoluşçuluk (existentialism) filozofları Kirkegaard, Dostoyevski, Nietzsche çok saygı duyduğum düşünürler. Diğer yandan tarihçiler insan tarihini üçe bölerler: VAROLMA DEVRİ, MAL MÜLK SAHİBİ OLMA DEVRİ, ve nihayet bizimki, GİBİ GÖRÜNMEK DEVRİ. Bu açıdan bakınca durum başka görülebilir.
    Her neyse. Asıl konuya geleyim. Bize herkes gibi PARA lazım. Benim karım; politically correct ve TikTakTok dilinde eşim, ortağım, yaşam ortağım, ev ve yatak odamız ortağım falan filan; Yahudi, ben Müslüman. Amerika’nın İsrail’i Gazze’yi soykırımına uğratalı, Müslümanlar karıma, İsrail taraftarları bana saldırıyorlar. O dansöz ben çenesi düşük, o dans edecek ben çene çalıp sizin nasihatlerinizi dile getireceğim. Bir video yapıp TikTakTok’a ve YouTube’a koyup PARA toplamayı ve buradan kaçmayı düşünüyoruz. Siz bu işleri biliyorsunuz, yardımcı olur musunuz?

  22. Pipsqueak

    Berlin’deki Tik Tok şirketi, şirketin güven ve emniyet EMEKÇİLERİNİ toplu işten çıkarıp yerine YAPAY ZEKA kullanacak. EMEKÇİLER grevdeler.
    Başta bu eski/yeni devrimci site olmak üzere yine bu sitedeki ateşli TİKTAKTOK, YAPAY ZEKA/VERİ TABANI ve YOUTUBE aşıkları ve tabii tüm EMEKÇİLER BİRLEŞİN!

  23. Anonim

    Yeniden Dirilen Pipsqueak’den
    Sayın “Anonim 09 Ağustos”
    Amerika’da kazık yiyenler arasında sık kullanılan bir deyiş var: “Bu bir öğrenim gezegeni!” (This is a learning planet!). Son yazıda ve daha önce defalarca söyledim: Gereklilik Aleminde yaşayanın gerekliliği sevmesi gerek değil, gerçi sevenler sonsuz çok, tek dertleri ekrandakiler gibi olmak.
    Siz son 10 bin yıl içinde saplanıp kalmışsınız ve bu da insan tarihinin sadece %0,17 ya da %0,50 ya da %1,33’ü.
    Benim bildiğim kadar Descola ve Sahlins dışında sizin sevgili YouTube’da videosu olan yok. Ben zaten orada sadece hayvan ve hayvan ilişkileri içeren videoları izlerim.
    Bence son 10 bin yıl insanın, hayvanın, bitkinin ve hatta cansızların bile yok edilmesi devri. Bunu doğrudan, örneğin ilkel insanları çalışanlar gibi, veya çalışıp dolaylı eleştirenler var.
    Benim ne onlar kadar bilgim var ne hatta yazmasını bilirim. Bataklığa saplandığını bile bilmeyen ama her usta makinist gibi Medeniyet denilen makineyi yağlayıp daha iyi çalıştırmaya çalışanların çoğu doğru dürüst bir eleştiri bile yapmıyorlar veya eleştiri alanını kısıtlıyor ki bu çoğu zaman kaçınılmaz.
    Bir örnek vereyim: Varoluşçuluk (existentialism) filozofları Kirkegaard, Dostoyevski, Nietzsche çok saygı duyduğum düşünürler. Diğer yandan tarihçiler insan tarihini üçe bölerler: VAROLMA DEVRİ, MAL MÜLK SAHİBİ OLMA DEVRİ, ve nihayet bizimki, GİBİ GÖRÜNMEK DEVRİ. Bu açıdan bakınca durum başka görülebilir.
    Her neyse. Asıl konuya geleyim. Bize herkes gibi PARA lazım. Benim karım; politically correct ve TikTakTok dilinde eşim, ortağım, yaşam ortağım, ev ve yatak odamız ortağım falan filan; Yahudi, ben Müslüman. Amerika’nın İsrail’i Gazze’yi soykırımına uğratalı, Müslümanlar karıma, İsrail taraftarları bana saldırıyorlar. O dansöz ben çenesi düşük, o dans edecek ben çene çalıp sizin nasihatlerinizi dile getireceğim. Bir video yapıp TikTakTok’a ve YouTube’a koyup PARA toplamayı ve buradan kaçmayı düşünüyoruz. Siz bu işleri biliyorsunuz, yardımcı olur musunuz?

  24. Anonim

    Pipsqueak’den Devrimcilere
    SAYIN TİKTAKTOK ve YOUTUBE ve EMEKÇİ SEVENLERE
    Berlin’deki Tik Tok şirketi, şirketin güven ve emniyet EMEKÇİLERİNİ toplu işten çıkarıp yerine YAPAY ZEKA kullanacak. EMEKÇİLER grevdeler.
    Başta bu eski/yeni devrimci site olmak üzere yine bu sitedeki ateşli TİKTAKTOK, YAPAY ZEKA/VERİ TABANI ve YOUTUBE aşıkları ve tabii tüm EMEKÇİLER BİRLEŞİN.

  25. Anonim

    Sayın “pipsqueak”,

    Size yukarıda yazdığımız uyarıyı anladığınıza emin misiniz? Çünkü anlamışa benzemiyorsunuz.

    Lütfen; size yukarıda yazdığımız uyarıyı tekrar okuyunuz ve anlamaya uğraşınız:

    “Anonim (09 Ağustos 2025 at 15:57)”

    Anladıktan sonra cevap yazınız.

    Anlamadan cevap yazmayınız.

  26. Pipsqueak

    Anladım: Kibar ve İlerici Orta-Sınıf ve Hassaslar sitesindeyim. Yazıyorum!
    Türkiye Trump’ı “Anonim 12 Ağustos 2025”!
    Baş üstüne efendim, anlamadan cevap yazmayacağım! Ama bu site tekrar ve tekrar yazmasam özgürlüğü en ciddiye alan ilerici anarşist sitesi. Burada YASAK, YASAKDIR!
    Dil farkları ve popülerlik ötesinde, içerik oluşturucular, akademisyenler, eğitimciler, anne-babalar, öğretmenler ve sizler gibi yeniden dirilen sağ-sol hızlı devrimci politika uzmanları YouTube lafıyla buz dağının kendilerine görünen ucuna gönderme yaparlar. Yani, sonsuz küçük bir kesim.
    Size tavsiyem gelmiş geçmiş en değerli maden parayı havaya, atın siz fetişiniz YAZI’YI seçin, ben “pipsqueak” tura olayım, ne gelirse o diğerini anlamıyor demek.
    Yine de çok kısa da olsa, önemli “anlamama” uzun havalarınıza değineceğim.
    İnsaf be, sizde zerre kadar mantık yok (gerçi modern çağlar “-izm”ler, yani sistemler, devri! Satış reklamı, zamanımızın en büyük Allahları olan SEKS, SPOR, SÜPERMARKET üçlüsünden bolluk-tüketim SÜPERMARKET Allah’ının ( bu sitede bu tuzağa düşene yol gösteren Marks’ın Allah’ı üretim/tüketim bolluğu) varlığını varsayar. Ancak bence ve özellikle sizin yazdıklarınızdan çıkardığım sonuç şu: Siz köleliğinizi anlamaktansa KURTARICI arayan, en son kurtarıcı SEKS, SPOR, SÜPERMARKET ÜÇÜNÜN peşinde koşan medya seyircilik biti olmuş ve devasa yalnızlar kalabalığında kaybolmuşsunuz.
    – Yalnızlık küresel bir sağlık tehdidi ve siyasi bir başarısızlıktır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yakın tarihli bir raporuna göre, 2014-2019 yılları arasında yalnızlık saatte 100 ölüme neden olmakta.
    – İnsanın doğayla bağı 200 yılda %60 azaldı.
    – En sarışın en mavi gözlü en çok hoplayıp zıplayan 18-25 yaş İngiliz gençleri arasında erkeklerin %25i, kadınların %36’sı yalnızlıktan can yanmaktalar.
    – Dünyanın en sarışın en mavi gözlü, seks ve elektronik enerjiyle en çok hoplayıp zıplayan Güney Koreliler arasından: 2022 yılında yapılan bir araştırma, 19-39 yaş arası yaklaşık 130 000 gencin sosyal olarak izole edildiğini veya evlerine kapandığını ortaya koydu.
    – Yalnızlık kıtası: Batı kültürü yayıldıkça Afrika’da sosyal izolasyon artıyor.
    SOSYAL MEDYA- EĞLENCE-GÖRSELLİK KÖLELERİ BİRLEŞİN!
    Çıkış: Bir filozofa göre hayatta en zor şey kendi kendine yalan söylememek. Rus ve Çin kuyruğuna girenler hala ikisinin de aslında çabuk zenginleşme entrikası çevirdiklerini, Kapital/Paraya tapan çirkin varlıklar olduklarını görmekten acizler. Hatta bu yolu tutan Çin çok daha başarılı olup kendisi kadar çirkin ruhlu ABD’yi bile korkutup tüm dünyayı yok etmeye sürüklediği halde. Ama belki, yeni bir beyin göçü ile, dünya ilericilerine iş teklifi yapar. İLERİCİ sağ-sol devrimciler daima pozitif olmalı.

  27. Anonim

    Sayın “pipsqueak”,

    Mesele:
    “Yazı”ya tapmak değil,
    “Yazı”yı yüceltmek değil,
    “Jonestown’culuk (18th November 1978)” değil,
    “İslam’cılık” değil,
    “Osho’culuk” değil,
    “Susan Sontag’cılık” değil,
    “Laik’çilik & Seküler’cilik” değil,
    “İleri’cilik” değil,
    “Geri’cilik” değil…
    Bunlar gibi fundamentalistlikler değil.
    Bunların hiçbiri değil.

    Galiba hiç anlayamıyorsunuz, ya da ısrarla konuyu saptırıyorsunuz; emin değiliz.

    Bir kez daha anlatıyoruz size:

    Eğer “Edward Bernays”in kim olduğunu, neler yaptığını araştırmazsanız; hem Gün Zileli’nin bu websitesinde yazdıklarınız, hem günlük hayatınızdaki pek çok çabanız boşa gidiyor. Bu “boşa gitmek” tabirini, “bolluk (abundance) övücülüğü” olarak algılamayınız lütfen. “Marcel Mauss”, “Pierre Clastres”, “David Graeber” ve “James C. Scott” gayet güzel ifade etmişti “abundance”ın yarattığı arızaları, detaya girip konuyu daha da çatallandırmayalım. Çok uzuyor çünkü.

    Şunu anlamanız için uğraşıyoruz, ama hâlâ anlamıyorsunuz:

    Siz “araçlara (vehicle, carrier, iletim & aktarım araçları, ve benzerleri)” odaklanıp onlara öfkeleniyorsunuz, bu araçları kullananların iyi niyetleri ile kötü niyetlerini birbirinden ayırt etmek istemiyorsunuz. Temel probleminiz bu gibi gözüküyor (emin değiliz). [Not: Üstelik, öfkelendiğiniz bu araçları siz de kullanıyorsunuz.]

    Ellerinizi yumruk atmak için de kullanabilirsiniz, yazı yazmak için de kullanabilirsiniz. Eğer elleriniz kesilirse, hiçbir şey yapamazsınız!

    Ömründe daha önce hiç “Hititçe” (language & vehicle) ile temas kurmamış biriyle, “Hititçe” dili (vehicle) aracılığı ile konuşamazsınız.

    Ömründe daha önce hiç “Mısır hiyerogrifleri” (language & vehicle) ile temas kurmamış biriyle, “Mısır hiyerogrifleri” dili (vehicle) aracılığı ile konuşamazsınız.

    Ömründe daha önce hiç “Rusça” (language & vehicle) ile temas kurmamış biriyle, “Rusça” dili (vehicle) aracılığı ile konuşamazsınız.

    Ömründe daha önce hiç “İngilizce” (language & vehicle) ile temas kurmamış biriyle, “İngilizce” dili (vehicle) aracılığı ile konuşamazsınız.

    Ömründe daha önce hiç “Türkçe” (language & vehicle) ile temas kurmamış biriyle, “Türkçe” dili (vehicle) aracılığı ile konuşamazsınız.

    Dikkat ediniz:

    “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar, kuşaklara isim vererek (“Z kuşağı”, “Y kuşağı”, “Alpha kuşağı”, “Beta kuşağı”, “Baby boomers”, ve benzerleri); bu kuşakların davranış kalıplarına göre ürünler üretip satıyor. Sizden yaşça genç olan kuşakların kullandığı “dil” (vehicle, iletim & aktarım aracı); bundan böyle “YouTube” oldu, bundan böyle “TikTok” oldu, bundan böyle “Instagram” oldu. Eğer siz, bu kuşaklarla iletişim kurmak istiyorsanız, onlara medeniyetle ilgili anlatılmayanları anlatmak istiyorsanız; “YouTube” dilini (vehicle), “TikTok” dilini (vehicle), “Instagram” dilini (vehicle) birer “iletim & aktarım aracı” olarak kullanmaya mecbursunuz. Çünkü bu kuşaklar, başka hiçbir “dil” (vehicle) bilmiyor! Kuşakları bu hâle getirenleri size tekrar hatırlatıyoruz; “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! Kabahati onlarda arayın! Öfkenizi onlara yöneltin!

    Ne mutlu ki; “Jean Baudrillard” diye biri çıktı ve “Simulacra and Simulation” diye bağıra bağıra, yaklaşan tehlikeyi anlatmaya uğraştı! Bu adamcağızı da, tarihin çöplüğüne attılar!

    Sayın “pipsqueak”,

    “Keep them busy” hastalığını yaratan; “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! Bunu hâlâ anlayamıyor musunuz?! “YouTube” adlı platformun kabahati yok! Siz bile “Google”ı kullanıyorsunuz, siz bile bu websitesi “aracılığı ile” iletişim kuruyorsunuz!

    “Eğer halk özgürce boyun eğerse, idareleri daha kolay” hastalığını yaratanlar; “Joseph Goebbels”, “Leni Riefenstahl” ve “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! Bunu hâlâ anlayamıyor musunuz?! “YouTube” adlı platformun kabahati yok! Siz bile “Google”ı kullanıyorsunuz, siz bile bu websitesi “aracılığı ile” iletişim kuruyorsunuz!

    Sizin de işaret ettiğiniz “nihilizm”; bugün de devam ediyor! Öldürülen Allah’ın yerine, daha tehlikelilerini getirmeyi tasarlayanlar “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! Öfkenizi onlara yöneltin!

    “Yazı”, “kitap”, “veri bankası”, “artificial intelligence”, “TikTok”, “Instagram”, “YouTube”, ve benzerleri; bunların hepsi birer platform, birer “vehicle”, birer “iletim & aktarım aracı”. Öfkenizi bunlara yönlendirmek boşuna. Öfkenizi; “insanların niyetleri”ne yönlendirmenizi tavsiye ediyoruz. Kabahati, “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcıların niyetlerinde arayınız!

  28. Anonim

    Daha da temiz oldu ama sadece siz değil başkaları da gocunuyor
    Kara Cahil Edward Bernaysistler
    Yeni bir guru bulduğunuza sevindim. Hayatım, milyonlarca midesi dolu beyni ishal olmuş, cahillik ve bolluk cennetinde yaşayanlar arasında geçti. Tarih cahilliğiniz yüz kızartıcı. Bo*unuzda bulduğunuz boncukları sıralamış VeriTabanı REKLAMIYLA satıyorsunuz! HİÇ BİRİNİ okumadığınız besbelli. Zaten okusanız da anlamayacağınızdan eminim.
    Artık herkes bildiği ve tüm tanrıların bile değiştirmeyeceği bir gerçek televizyonlarda bile açıkça seyirci sürülerine eğlence haber olmuş: Yaşam artık tamamıyla banalleşti ve dünya dandiklerle dolu.
    Biri zaman öldürmek için sizinle bu haberin dedikodusunu yapar. Bu sizi gocundurmuş. Siz adama “Peki, neden intihar etmiyorsunuz? Peki, neden bizim gibi dandik olmuyorsunuz?” dersiniz. Yazınız böyle sizler gibi dandik cahillerden sık sık duyduğum benzeri şantajlar dolu!
    Amerikalılar siz Türk sarışın mavi gözlüleri hödüklükte de geçtiği halde, oradaki klonlarınız hiç değilse intihar teklifi yapacağına “sen bu kadar biliyorsan, neden zengin değilsin?” derlerdi.
    Son modalara uymanın zararlarından biri. Size benzerler önce Marksist Komünist ya da Marksist Sosyalist, daha sonra ilerici anarşist, daha daha sonra da İnternet Gazeteciliği yaptılar.
    Belki da haklısınız! REKLAM insanları biçimsizleştiriyor!

  29. Anonim

    En az 3 bin yıl önce ilk HER ŞEY teorileri din adı altında dünyayı sardı ve zamanla dünyayı ateşe de saldı.
    Saygı Değer “17 Ağustos 2025” Edward Bernaysistleri
    “17 Ağustos 2025” yorumunuza cevabım henüz yayınlanmadı. Bu arada bana hemen sizi hatırlatan bir yazı okuyup tekrar yazmak istedim.
    Edward Bernays’in HER ŞEY REKLAM teorisini kanıtlayan bir yazıya rastladım. Okuyunca sizi hatırlayıp hemen anladım, beni bu teoriye uyardığınız için teşekkür ederim.
    Yazı Güney Kore gençlerinin REKLAM sayesinde Seul’den kaçıp sakin bir köye yerleşmesi üzerine.
    Bir gençle yapılan söyleşiden alıntılar:
    Seul’un hayatta kalmak için çalışma hayatından hayal kırıklığına uğrayan bir grup genç Koreli, kırsaldaki Endişelenmeyin Köyü’ne sığınır.
    “En zoru da konuşacak kimsemin olmamasıydı. İşten sonra evde televizyon kanallarını gezer veya video oyunları oynardım,”
    Kim Ji-ung, Güney Kore’nin başkentinde yalnızlıkla mücadele ettikten sonra Seul’dan ayrılıp ‘Endişelenmeyin Köyü’ne gitmeye karar verdi.
    Seul, yüksek maaşlı kurumsal işler vaadiyle insanları çekmeye devam ederken, nüfus sayımı rakamları şehrin genç nüfusunu elinde tutmayı başaramadığını, son on yılda şehre gelenlerin neredeyse aynı sayıda kişiyi terk ettiğini gösteriyor.
    Aşağıdaki paragraf özellikle sizi, ilerici ve daima genç kalan anarşistleri ve teknolojik- kültürel gelişimlere hızla ayak uyduran bu siteyi andırdı.
    Bu eğilim, Güney Kore’nin başkentinin uluslararası gezginler tarafından sürekli olarak dünyanın en heyecan verici şehirleri arasında sıralanan teknolojik ve kültürel bir güç merkezi haline gelmesine rağmen ortaya çıkıyor.

  30. Anonim

    Sayın “pipsqueak”,

    Çok yazık!

    Çok çok yazık!

    Çok çok çok yazık!

    Konuyu hiç ama hiç anlamamışsınız!

    Siz hâlâ; “yazı”ya tapmak, “yazı”yı yüceltmek safsatası ile ithamlar fırlatıyorsunuz! Yazıklar olsun size!

    Size defalarca tavsiye verdik; sizden yaşça genç olan kuşakların kullandığı “dil” (vehicle) ile sizin “dil”iniz (vehicle) aynı değil! Bu devasa farklılığı yaratan, bu devasa arızayı yaratan “Edward Bernays” ve onun ardından gelen reklamcılar olduğunu size tane tane izah ettik; ama hiç anlamadınız, hiç umursamadınız!

    Eğer sizden yaşça genç olan kuşaklara medeniyetle ilgili anlatılmayanları anlatmak istiyorsanız; “YouTube” dilini (vehicle), “TikTok” dilini (vehicle), “Instagram” dilini (vehicle) birer “iletim & aktarım aracı” olarak kullanmaya mecbursunuz. Çünkü bu kuşaklar, başka hiçbir “dil” (vehicle) bilmiyor! Kuşakları bu hâle getirenleri size tekrar hatırlatıyoruz; “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! Kabahati onlarda arayın! Öfkenizi onlara yöneltin!

    • 1914 – 1918: Savaşı meşru bir olay gibi göstermek için, halk arasında savaşı destekleyenlerin sayısını arttırmak amacıyla “psychological warfare” yöntemlerini geliştirmeye başlaması için (o dönemin) ABD hükümeti tarafından kirâlanan kişi; Edward Bernays!

    • 1910’lar ve 1920’ler: “Sigara reklamları”nın fikir babası; Edward Bernays!

    • “İkinci Dünya Savaşı” boyunca “Joseph Goebbels”in ve “Leni Riefenstahl”ın propagandalarını dikkatle analiz edip, kendi reklamcılık yöntemlerini pekiştiren kişi; Edward Bernays!

    • 1940’lar: “United Fruit Company (U.F.C.)”nin reklam kampanyalarını hazırlayıp, “tarım”ı yok eden kişi; Edward Bernays!

    • “1954 Guatemala askerî darbesi”nin CIA destekli “public relations (halkla ilişkiler)” komiseri; Edward Bernays!

    • ABD başkan adaylarının seçim kampanyalarına “propaganda malzemeleri” hazırlayan kişi; Edward Bernays!

    • 1960’lar, 1970’ler, 1980’ler: “Walmart Inc.” başta olmak üzere, “mass consumption” yöntemi ile şirketlerin kâr maksimizasyonunu arttırmak için yüzlerce reklam stratejileri geliştirip bunları satan kişi; Edward Bernays!

    Donald Trump’a oy veren “M.A.G.A. movement” nasıl ikna edildi, bu insanlar niçin yine Trump’a oy verip yine başkan seçti; bütün bunların kökünü size tane tane açıkladık: “Edward Bernays”in reklam yöntemlerini taklit eden yeni nesil reklamcılar, 21. yüzyıl koşullarına uygun stratejiler geliştirdiler ve “M.A.G.A. movement”ı şişirdiler! Donald Trump sadece hedonist bir şarlatan değil, aynı zamanda reklam & propaganda bombardımanı ile beyni bulanmış milyonlarca ABD’linin yarattığı bir zehir!

    Size bütün bunları defalarca izah ettik, “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcıların yarattığı “Z kuşağı”nın, “Y kuşağı”nın, “Alpha kuşağı”nın, “Beta kuşağı”nın kullandığı “dil”e (vehicle) aşina olun diye size tavsiye verdik; ama hiç umursamadınız!

    Hâlâ “müritlik”le itham ediyorsunuz! Yazıklar olsun size!

    Biz size sadece tehlikeyi işaret ediyoruz, siz ise “müritlik”le itham ediyorsunuz! Yazıklar olsun size!

    Çok kıymetli “Jean Baudrillard”ın yaptığı uyarıyı (“Simulacra and Simulation [1981]”) bile size hatırlattık, hâlâ umursamıyorsunuz! Yazıklar olsun size!

    Sizin de işaret ettiğiniz “nihilizm”; bugün de devam ediyor! Öldürülen Tanrı’nın yerine, daha tehlikelilerini getirmeyi tasarlayanlar “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcılar! Öfkenizi onlara yöneltin!

    “Yazı”, “kitap”, “veri bankası”, “artificial intelligence”, “TikTok”, “Instagram”, “YouTube”, ve benzerleri; bunların hepsi birer platform, birer “vehicle”, birer “iletim & aktarım aracı”. Öfkenizi bunlara yönlendirmek boşuna. Öfkenizi; “insanların niyetleri”ne yönlendirmenizi tavsiye ediyoruz. Kabahati, “Edward Bernays”in ardından gelen reklamcıların niyetlerinde arayınız!

  31. Pİpsqueak

    “Küçük Burjuvazi” Diye Bir Sınıf Yok!
    Hatta ne Küçük Burjuvazi ne de Büyük Burjuvazi var!
    Burjuvalar çoktan yok oldu. Benim dilimle ifade edersem, burjuvalar yerlerine geçenleri, orta-sınıflıları, görünce kahırlarına dayanamayıp intihar ettiler.
    Son yüz yıl yazılan sosyoloji eserlere bakarsanız sadece sosyal sınıflardan söz edilir ve çoğunluk orta-sınıflılardır.
    Bu çok uzun bir hikaye. Çok basitçe, burjuvalar orta çağa egemen dinsel dünya görüşüne karşı oluştular. Bir amaçları, bir misyonları vardı. Belki de Aydınlık Devri bunu güzel özetler.
    Daha basitçe, eğer o zamanlar televizyon olsaydı, bir küçük/büyük burjuva Mevlevi sema ayinini gizli saklı seyrederdi. Şimdiki orta-sınıflılar için Mevlevi sema ayini akşam önünde geviş getirdiği, hayattan vekaleten zevk aldığı televizyon ekranında bir görüntü, bir gösteri, bir eğlence. Eğer biraz entelektüellik, yani büyük beyinlilik, taslayan biriyse, gördüğü İslam-Türk kültürü zenginliğini kanıtlar.
    Laiklik geleneğini üstlenen orta-sınıflılar ve özellikle sol ve sağ-devrimciler, zaten küçük /büyük burjuva artık hiç bir yerde var olmadığından, küçük /büyük burjuva olmadıkları ninnileriyle rahatlayıp uykularına devam ederler. Aslında bunlar zamanımızı en fazla temsil eden bilim müritleridirler. B,l,m,n kralı da fizik olduğundan, bunun adı var: ” en az dirençli yol kavramı”. Hatta artık moda olmayan ama uzun bir süre zamanımızı daha da derinden simgeleyen Kapitalizmin müritleri bunun tembellik olduğunu ve eğer insanı dürtmezsen çalışmaz olduğu uzun havaları çekerlerdi.
    Benim sevdiğim sadece küçük/büyük burjuva değil Marksistleri ve ilerici anarşistleri de hedef alan bir anarşist sloganı var: “Bunlar devrimle orta-sınıf olmak isterler, biz asil olmak isteriz!”
    Rus ve Çin devrimlerinden sonra uyanmayan, bakirelik bahanesiyle aynı hayalle yaşayan ilerici anarşistler bile var. Eğer bu bakirelik saplantısı içinde debelenenler çok çok çok büyük beyinlilerse, Trump ve Trump’ı pompalayan diğer faşist evanjelistlerin tercihine uygun beyinli olduklarından uzay araçlarına alınacaklar.
    İyi şanslar!

  32. Pipsqueak

    Sayın “Anonim 17 Ağustos 2025”.
    Sayın Uslu Terbiyeli Gazeteci-Devrimci-Eleştirici Falan Filanlar.
    Sayın Stressiz ve Öfkesiz Yaşama Psikoterapiden geçip Politikacı olmuşlar.
    Bir yanda, her türlü en adi, en yobaz, en canavarca savaş-katliam-soy kırımını ve binlerce yalanları ve dolandırıcılıkları örtbas eden tüm medeni dünyayı sarmış MEDENİLİK cilası ve bunun aşılanıp ebedileştirdiği okulların kurbanı olmuşların “ÖFKE” tantanası; diğer yanda, Iris Mudoch gibi bir avuç hala insan olanların bu ört baslığı Antik Grek’de görüp açığa vuranlar.
    Not: Lütfen eğer sosyal medya bitpazarında dolaşmaktan ve hoplayıp zıplamaktan zamanınız kalırsa Iris Mudoch’ın Acastos kitabını okuyun.
    Not: Yanlış anlaşılma korkusundan ekliyorum. Bu uslu-terbiyeliler fırsat ele geçince dünyanın en canavar katilleri olurlar. Bu sitenin Stalin’i ve yaltakçıları, Hitler ve yaltakçıları, …, Trump-Netanyahu-Putin-Xi Jinping-Modi ve yaltakçıları… Türkiye’ye gelmem gerekirse…
    Son örneklerden biri:
    “Üst düzey bir ABD diplomatı, bir grup yerel gazeteciye “medeni davranın” demesinin ardından Lübnan’da (benden ek: GÜÇSÜZLÜĞÜN KİBAR ÖFKESİ) ve özür çağrılarına yol açtı.”
    Trump yaltakçısı LÜBNAN ASILLI BARRACK, icabında kibar da olabiliyor: “LÜTFEN bir dakika sessiz olun,” der ve okulda öğrendiği “güçlü daima haklıdır” az ve öz atasözünü gazetecilerin suratına kusar:
    “Ve size bir şey söylemek istiyorum, bu kaotik, hayvansı bir hal almaya başladığı anda biz yok oluruz. Peki, neler olduğunu bilmek mi istiyorsunuz? Medeni davranın, nazik davranın, hoşgörülü davranın, çünkü bölgede yaşananların sorunu bu.”
    Barrack’ın sözleri (benden ek: MEDENİ ve USLU) Lübnan’da ve daha birçok yerde hızlı bir tepkiye yol açtı ve yorumcular diplomatı kalıplaşmış kibir ve sömürgeci zihniyet sergilemekle suçladı.
    Not: Bu aynı MEDENİ USLULARA bir orta-sınıf idoli sol-sağ devrimcilikle İLERDE PARLAK BİR GELECEK iştahı versin yeter; HİTLER, STALİN, NETANYAHU, MAO, MODİ, Xİ JINGPING, TRUMP… Liste sonsuz uzun çünkü bunların yamakları da var.
    Neden acaba oradaki ve özellikle Gazze savunucusu ve İsrail parasını Hamas’a aktaran Qatar uşağı Al Jazeera’dan bir gazeteci “Ulan Amerikan g*tü yalayıcısı sen bu çirkefliğin başladığı yerde biz çirkeflik dersi verecek kadar kara cahilsin ama haklısın çünkü o gün bu gün “MIGHT IS RIGHT!”
    Neden böyle iğrençlikler çok büyük bir çoğunluk için artık doğal olmuş? Bence, yukarıdaki çirkinliklerin zamanla kişilerde epigenetik değişmeler yapması ile bu kişiler biyolojik mutasyondan geçip yeni bir tür oldular.
    Bence bu “öfke” nakaratı şarkıcılığı yapanlar Darwin’in hayatta kalma kavgasını kazanmış olan bu yeni türlerden.
    Benim nakaratım: Farkı merak ederseniz en azından bir avuç insanlardan biri olan IRIS MURDOCH’ın “Acastos” piyesini okuyun.

  33. Pipsqueak

    Sayın “Anonim 17 Ağustos 2025”.
    Sayın ANARŞİST! Lütfen yayınlayın.
    Sayın Uslu Terbiyeli Gazeteci-Devrimci-Eleştirici Falan Filanlar.
    Sayın Stressiz ve Öfkesiz Yaşama Psikoterapiden geçip Politikacı olmuşlar.
    Sayın Devlet-Sanayi(ticaret)-Banka’nın trilyonları aşan ahlaksızlık, iğrençlik, tiksindiriciliği içinde hala “öfke” yerine kibarlık bekleyen iyi aile çocukları.
    Bir misal: 13 Ağu 2025
    Yeni Zelandalı milletvekili, Gazze konusunda muhalifleri iradesiz olarak nitelendirdiği için parlamentodan ihraç edildi
    Yeni Zelandalı bir milletvekili, sözlerinden dolayı özür dilemeyi reddettiği için Çarşamba günü tekrar parlamentodan atıldı.
    Pez*venk-Başkan “Bu açıklamayı yapmak kesinlikle kabul edilemez,” “Sözünüzü geri çekin ve özür dileyin.” dedi.
    Yeni Zelandalı milletvekili reddetti. Pez*venk-Başkan, ona haftanın geri kalanında tartışma salonunu terk etmesini söyleyince, Swarbrick “Memnuniyetle,” lafıyla pis suratını serinleştirdi.
    Bir yanda, her türlü en adi, en yobaz, en canavarca savaş-katliam-soy kırımını ve binlerce yalanları ve dolandırıcılıkları örtbas eden tüm medeni dünyayı sarmış MEDENİLİK cilası ve bunun aşılanıp ebedileştirdiği okulların kurbanı olmuşların “ÖFKE” tantanası; diğer yanda, Iris Mudoch gibi bir avuç hala insan olanların bu ört baslığı Antik Grek’de görüp açığa vuranlar.
    Not: Lütfen eğer sosyal medya bitpazarında dolaşmaktan ve hoplayıp zıplamaktan zamanınız kalırsa Iris Mudoch’ın Acastos kitabını okuyun.
    Not: Yanlış anlaşılma korkusundan ekliyorum. Bu uslu-terbiyeliler fırsat ele geçince dünyanın en canavar katilleri olurlar. Bu sitenin Stalin’i ve yaltakçıları, Hitler ve yaltakçıları, …, Trump-Netanyahu-Putin-Xi Jinping-Modi ve yaltakçıları… Türkiye’ye gelmem gerekirse…
    Son örneklerden biri:
    “Üst düzey bir ABD diplomatı, bir grup yerel gazeteciye “medeni davranın” demesinin ardından Lübnan’da (benden ek: GÜÇSÜZLÜĞÜN KİBAR ÖFKESİ) ve özür çağrılarına yol açtı.”
    Trump yaltakçısı LÜBNAN ASILLI BARRACK, icabında kibar da olabiliyor: “LÜTFEN bir dakika sessiz olun,” der ve okulda öğrendiği “güçlü daima haklıdır” az ve öz atasözünü gazetecilerin suratına kusar:
    “Ve size bir şey söylemek istiyorum, bu kaotik, hayvansı bir hal almaya başladığı anda biz yok oluruz. Peki, neler olduğunu bilmek mi istiyorsunuz? Medeni davranın, nazik davranın, hoşgörülü davranın, çünkü bölgede yaşananların sorunu bu.”
    Barrack’ın sözleri (benden ek: MEDENİ ve USLU) Lübnan’da ve daha birçok yerde hızlı bir tepkiye yol açtı ve yorumcular diplomatı kalıplaşmış kibir ve sömürgeci zihniyet sergilemekle suçladı.
    Not: Bu aynı MEDENİ USLULARA bir orta-sınıf idoli sol-sağ devrimcilikle İLERDE PARLAK BİR GELECEK iştahı versin yeter; HİTLER, STALİN, NETANYAHU, MAO, MODİ, Xİ JINGPING, TRUMP… Liste sonsuz uzun çünkü bunların yamakları da var.
    Neden acaba oradaki ve özellikle Gazze savunucusu ve İsrail parasını Hamas’a aktaran Qatar uşağı Al Jazeera’dan bir gazeteci “Ulan Amerikan g*tü yalayıcısı sen bu çirkefliğin başladığı yerde biz çirkeflik dersi verecek kadar kara cahilsin ama haklısın çünkü o gün bu gün “MIGHT IS RIGHT!”
    Neden böyle iğrençlikler çok büyük bir çoğunluk için artık doğal olmuş? Bence, yukarıdaki çirkinliklerin zamanla kişilerde epigenetik değişmeler yapması ile bu kişiler biyolojik mutasyondan geçip yeni bir tür oldular.
    Bence bu “öfke” nakaratı şarkıcılığı yapanlar Darwin’in hayatta kalma kavgasını kazanmış olan bu yeni türlerden.
    Benim nakaratım: Farkı merak ederseniz en azından bir avuç insanlardan biri olan IRIS MURDOCH’ın “Acastos” piyesini okuyun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

© 2025 Gün Zileli

Theme by Anders NorenUp ↑