Kumar Masasını Devirmek!
Kumarbazlar oyunu kaybettiklerini anladıklarında bir şeyi bahane edip kavga çıkarır ve kumar masasını devirir. ABD’nin günümüzdeki atağı, kaybettiğini anlayan kumarbazın masayı devirmesine çok benziyor.
Kumar masası aşağı yukarı 6 yıldır Suriye. Kaç el kâğıt dağıtıldığı ve kumar fişlerini daha çok kimin topladığı ayrı bir hesap konusu ama masa başındaki kumarbazlar belli. Kumar masasının bir tarafında, ABD’nin başını çektiği koalisyon güçleri, İsrail, Türkiye, Suudi Arabistan vardı; diğer tarafında ise, Rusya; İran, Irak ve Çin. Bir ara oyuna, devletsiz Barzani Kürtleri de katılmaya kalktı ama iki tarafın ortak kararıyla oyun dışı bırakıldı.
Kumar masasında yakın zamana kadar bir denge vardı ve iki taraf da üstün gelemiyor ve kâğıtlar yeniden ve yeniden dağıtılıyordu. Fakat Türkiye, son zamanlarda Kürt meselesinden dolayı ya da bu meselesi gerekçe göstererek taraf değiştirdi ve koalisyon güçlerinden ayrılarak Rusya-İran ittifakı tarafına geçti. Türkiye’nin taraf değiştirmesiyle oyunu kaybettiğini anlayan ABD, Doğu Guta’da kimyasal silah kullanıldığı bahanesiyle kumar masasını devirmek üzere harekete geçti. Fakat çok ilginçtir ki, taraf değiştirerek kumar masasındaki dengeyi bozan Türkiye, yeniden taraf değiştirerek, ABD ile aynı safta, Suriye rejiminin Doğu Guta’da kimyasal silah kullandığı iddiasına açıktan destek vererek, çiçeği burnunda müttefiklerini (daha yeni ortak açıklamalar yaptığı Rusya ve İran’ı) terk etti. Bunun üzerine, şu ana kadar Türkiye’nin Afrin’i işgaline yeşil ışık yakan Rusya alelacele, “Afrin’de yönetimin Suriye rejim güçlerine terk edilmesi” gerektiğini açıklayarak Türkiye’yi açığa düşürdü.
Bundan sonra ne olacağını göreceğiz. Belki de bir dünya savaşının eşiğindeyiz ama saf değiştirip dengenin bozulmasına yol açarak kumar masasının devrilmesinin yolunu açan, ardından da yeniden saf değiştirip ABD’nin yanında yer alarak yeni müttefiklerini açıkça terk eden Türkiye’nin bu gelişmelerde gerçekten meşum bir rol oynadığı açıktır. Eğer savaş çıkarsa tarih, buna Türkiye’nin iki hamlesinin yol açtığını yazacaktır: Rusya’nın yanında yer alarak dengeyi bozmak ve ardından da dengenin aleyhine bozulduğunu görüp harekete geçen ABD ile aynı safta yer alarak Suriye kumar masasına ABD ile birlikte tekme savurmak. Elbette bu durumda tarih, savaşın sonunda en zararlı çıkanın, ani ve çılgınca manevralarıyla savaşa yol açan kumarbaz olduğunu yazmaktan da imtina etmeyecektir.
Gün Zileli
10 Nisan 2018
Rusya bir Dünya savasini göze alamaz. Ellerini kavusturup Suriye saldirisini izleyecektir. En büyük hatasi Turkiyeyi Batidan ayirabilecegini sanmakla yapti. Düpedüz Rus dispolitikasi acisindan bir salaklik bu. Dunya ilerici gücleri acisindan ,Rusya nin yenilgisi hicte sanildigi gibi elverisli bir durum yaratmiyacaktir, tersi ise dogrudur.
Her ne olursa olsun Turkiye Rus-Iran `müttefikligi`son bulmustur. Bu iyi bir gelisme. Hele Bati Suriyeye saldiramaz ise, bu resmen Turkiyenin rezil olmasi demektir bu daha iyi bir gelisme olur.( unutmadan Rusya ya ragmen Suriye rejimi Afrin harekatina basindan beri karsi ciktigini, ve hakli oldugunu not etmek gerek, tanri hic bir ulkeyi buyuk bir güce muhtc etmesin):)
Gazeteci ömer ödemis in gözaltina alinmasi manidar bu sürecte.
2. Mahmut döneminde olanlara bir bakarsanız bunlara da hiç şaşırmazsınız.
Bir gücün ultra yalanlarla hic bir hukuk ilkesini görünürde dahi takmadan bir takim ulkelere saldirabilmesi, herseyden önce tüm dunyaya inanilmadigini bile bile ,kendisininde inanmadigi yalanlarla hükmetme istegi, insani cildirtiyor.Böyle bir dünya da ne Esad in Diktatörlügü ne Putin in otoriterligi umurumda degil, ben acik acik evelemeden gevelemeden onlarin kazanmasini istiyorum.
Tekçilige karsi olmayi kutsal inege çevirenler nedense Evrensel çapta, Tek Efendili Tek kutuplu Dünyadan pek o kadar rahatsiz degiller.Bas düsman görmüyorlar. Hatta tek Efendi nin utangaç müttefikleri olabilmekteler. Buda ilginç?
Fransiz halkinin çogunlugu hatta Macron a oy veren salak Fransizlarin çogunlugu bile Suriye Rejiminin Kimyasal silah kullanmasina inanmadigi bir durumda, Bati degerleri denen seyin, Demokrasi, Parlementer demokrasi, oy ile birilerini seçmek ama Politik kararlar üzerine hiç etkisi bulunmamak, demokrasi, diktatörlük ,katilimcilik, çogulculuk gibi bati yalanlarini tartismaya açmak gerekmezmi?
Ideal olan degil ama, Realitenin zorda olsa izin verdigi,zorlanabilecek olanak, Suriye Devleti, Kürtler,Iran ve Rusya nin anlasabilmesi idi.Hepsi (Kürtler dahil) kazanabilirdi.
Delinin biri çikip Gaz öyle kullanilmaz böyle kullanilir diye Elize sarayina Kimyasal gaz atsa , zerre üzülürsem ne olayim.
(Necip ve onun tartistiklari ortami derin felsefi tartismalarina bogmadan sunuda diyeyim:)) Kandilin müthis ideolog stratejist ve taktisyenleri, acaba düsünürlermi, tüm Politik yönelimleri, tüm politikalari , o ilke tanimaz pragmatiklikleri, ne kendilerine ne kendi halklarina ne bölge halklarina fayda sagladi, bilakis hem dünya hem bölge gericiliklerini güclendirdiler.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/bahceli-ohali-kaldirmaya-tesebbus-cinayettir-40800190
Böyle dinozorların soyu ne zaman tükenecek?
O zamana kadar Esad Mesad, Putin Mutin beni de ilgilendirmez
5 haklı
RTE:
“Buradan Avrupa’daki vatandaşlarıma sesleniyorum. Ana vatanınız bakidir, siz yeni vatanınıza sıkı sahip çıkın. Eğitimden iş kurmaya kadar tüm imkanlarını sonuna kadar değerlendirin. Ana dilinizden, inancınızdan, dayanışmanızdan asla taviz vermeyin. Ama yaşadığınız ülkenin dilini ve sosyal ortamını da mutlaka en iyi şekilde öğrenin. En önemlisi, siyasette mutlaka etkin olun. PKK’lılara bırakmayın, DHKPC’lilere bırakmayın.”
Esad:
“Buradan Rojava’daki vatandaşlarıma sesleniyorum. Ana vatanınız bakidir, siz yeni vatanınıza sıkı sahip çıkın. Eğitimden iş kurmaya kadar tüm imkanlarını sonuna kadar değerlendirin. Ana dilinizden, inancınızdan, dayanışmanızdan asla taviz vermeyin. Ama yaşadığınız ülkenin dilini ve sosyal ortamını da mutlaka en iyi şekilde öğrenin. En önemlisi, siyasette mutlaka etkin olun. ÖSO’lulara bırakmayın, DAİŞ’lilere bırakmayın.
Ve tabii ki bu taşeron çeteleri kullanan RTE diktatörlüğüne, Emperyalizm’e, Siyonizm’e, Suudi ve Körfez gericiliklerine.”
Roni Margulies bir zamanlar Esad – ve başka bazı kişiler – hakkında şu soruları sormuştu:
“Şeriat geliyor mu, gelmiyor mu? Necmettin Erbakan’ın başbakan olma hakkı var mıdır, yok mudur? Abdullah Gül cumhurbaşkanı olabilir mi, olamaz mı? Başörtülü bir kadın Çankaya’da oturabilir mi, oturamaz mı, Tapu-Kadastro dairelerine girebilir mi, giremez mi? Tehlikenin farkında mısınız, değil misiniz? Ergenekon var mıdır, yok mudur? Genelkurmay’da darbe planları yapılmış mıdır, yapılmamış mıdır? Lav silahı lav silahı mıdır, boru mudur? Islak imza ıslak mıdır, kuru mudur? Silivri’de yatanlar vatan kahramanı mıdır, suçlu mudur? Anayasa, az da olsa çok da olsa, değiştirilmeli midir, değiştirilmemeli midir? 19 Mayıs törenleri tank, top ve tüfeklerle yapılmalı mıdır, yapılmamalı mıdır? Orhan Pamuk vatan haini midir, romancı mıdır? Devletin gasp ettiği azınlık mülkleri iade edilmeli midir, edilmemeli midir? Yalçın Küçük zırdeli midir, dünya çapında bir aydın mıdır? Soner Yalçın ırkçı ve Ergenekoncu bir pislik midir, Türk gazeteciliğinin onuru mudur? Suriye’de Esed emperyalizme karşı savaşan bir kahraman mıdır, eli kanlı bir diktatör müdür?”
Kemal’i mi eleştirmeli, Tayyip’i mi
05.09.2012
Roni Margulies
Roni Margulies’in sorusunun cevabı:
Suriye’de Esed emperyalizme karşı savaşan kahraman bir eli kanlı diktatördür.
İki tarafta da kahramanlar var. Kötülük (diktatörlük) her yerde:
“War! The Syrian Republic is crumbling under attacks by the ruthless imperialist, Donald Trump. There are heroes on both sides. Evil is everywhere.”
Suriye ye karsi bir saldiri BM de oylandiginda çin kesinlikle çekimser kalacaktir, çin çin diye bir ülkenin gereksiz oldgu yönünde bir bm güvenlik konseyi tartismasinda bile çekimser kalabilir, afyon un yerini baska birsey almisa benziyor para kar, batiyi heveslendiren çin in tavri , yoksa rusya arti çin batiyi sindirirdi, çin hep çekimser, fareyi yakalayan kedinin rengi önemli degildir, Saglam altyapisi olan biri bir çin emperyalizminden bahsetmez , dunyanin en büyük ölçekte bagimli yari sömürgesinden bahseder, akilli bir insan, rus emperyalizminden degil, jeopolitik olarak, rusya gibi bir cografyanin ya emperyalist olmasi gerektigi, yada emeperyalizme karsi cikmak zorunda oldugunu gorur, ya rusya yeni somurge olacaktir yada emperyalist, yada ortasi, ortasi varmi evet bence var.cok kutuplu dunyayi savunursun, hava savunma sistemleri cok onemlidir, urun degil en azindan tarim makinalari satarsin , gecmis yuzyilin uretim araclari ile batiyi yorarsin, vs vs , rusya kemalizmin paradoxunu yasiyor, kapitalizmi tercih etsen bile rahat birakmiyorlar. severim ruslari tarihin tanrisi onlara hep tarih yazma gorevi verdi:)
Rus sözü: Biz savas baslatmayiz. Biz savas bitiririz.
Düzeltiyorum: 🙂 Bati Uygarligi (APO nun degimiyle galebe calan bati uygarliksal gelisme ufff:)) ile Islamcilik arasindaki çeliski , zik ile dassak arasindaki çeliskidir.O kadar yakindirlar.
Komsum karisini dövüyor, Köyün agasi geliyor, ikisininde irzina gecip, eve el koyuyor. hangi tarafi tutmaliyim.
‘Masa’nin bir ‘kumar masasi’ oldugunu soyledikten sonra, oyunculardan ozellikle birisini (Turkiye’yi) ayri tutup, taraf degistirmelerinden dolayi, onu (Turkiye’yi) suclamanin bir mantigi vardir muhakkak.
‘Ne yaparsa yapsin, Turkiye sucludur’dan baska bir sey ise, bu /mantik/, birisi anlatsa da ben de ogrensem.
>Bu ruslar cok salak, ukrayna moskovaya kimyasal silah atti de git ukraynayi isgal et salak…,letonya litvanya estonya hepsi birden moskovaya kimyasal silah saldirisinda bulundular, kanit, ? ne kaniti, olay o kadar acikki incelemeye gerek yok, …..mesela polonya moskovaya kimyasal silah atmistir,
ABD çin i trafsizlastirmadan bu atagi yapamazdi….Biri söyle demisti kapitalistleri asacagimiz ipleri onlar bize satacaklar, çin komunist partisinin son kongresi dagildiginda disarida Amerikan daragaçlari olsa çin Komunist partisi çekimser kalacaktir BM de, emin olun:)
Diktatli okuduğunuzu sanmıyorum. Orada “Suriye” kumar masasına oturan herkese net bir eleştiri var. Fakat Türkiye’nin bu masadaki rolü diğerlerinden iki misli şaibeli. Tamam, diyelim ki ittifak değiştirdin (benim açımdan ABD ile de Rusya ile de ittifak emperyalist bir blok ittifakıdır), o zaman bu yeni ittifakına sadık kal be adam. Suriye rejimini vuran her şeyin üstüne balıklama atlama hevesi onları Rus-İran blokundan kopartıp yeniden terk ettikleri müttfiklerinin yanına götürdü. Bakın olacağı söyleyeyim: ABD, kendisini daha geçenlerde terk etmiş Türkiye’yi koalisyon güçlerinin içine gerçek anlamda yeniden dahil etmeyecek ve bir daha asla güvenmeyecektir. Öte yandan Rusya-İran bloku da anında saf değiştiren bir müttefike yeniden güvenmeyeceklerdir. Sonuç olarak pek ustaca manevralar yaptığını sanan Türkiye dımdızlak ortada kalacaktır. Hatta bence şimdiden kalmıştır. Bir metafor yapmama izin verin: Kadın eski kocasını terk edip yeni bir sevgiliye kaçtı. Fakat daha ilk adımda yeni sevgiliyi kızdıracak şekilde eski kocayla buluştu. Eski koca elbette kendisine yeniden dönen karısını reddetmeyecektir ama ona bir daha da güvenmeyecektir. Yeni sevgili de daha ilk adımda kocasına dönen kadına artık asla güvenmeyecektir. Yani iki sevgili arasında gidip gelenler sonuçta iki sevgiliyi de kaybeder.
Aslında durum çok basit.Büyük baş olup hizmetin başına bunca sıkıntının gelmesine neden olan bazı şahıslar hem para hem vize gibi bir çok konuda hazırlıklı olduğu için sıkıntı çıkınca hemen ailelerini alıp ABD,Avustralya,Kanada,Ingiltere ve diğer Avrupa ülkelerine gidip yerleşti ve aileleriyle mutlu mesut yaşıyorlar.Ama hizmet devam etmeli tabii ki ama risk ve sıkıntı hep garibanların sırtında kalmalı.Bu ya Tr de hapislerde çürümleri ile ya 3cü dünya ülkelerinde canları ve kaçırılmaları pahasına hizmetlerine devam etmeye çalışıyorlar.E olan da onlara ve ailelerine oluyor.Hizmette her zaman torpillilerin hayatında değişen ise Türkiye de lüks semtlerde oturmak yerine birinci sınıf ülkelerde yaşamak..Hala arayalım niye hizmetin başına bunlar geliyor diye.Aslında çok basit nedenler.Adaletsizlik,dinden kopma,siyaset pisliğine bulaşma.Son dönemde en çok da dikkatimi çeken himmet , gazete vs için baskı yapıp namazını doğru dürüst kılmayan tiplerin türemesi http://www.anticatrattoriadelponte.com/
“Diktatli okuduğunuzu sanmıyorum. Orada ‘Suriye’ kumar masasına oturan herkese net bir eleştiri var. Fakat Türkiye’nin bu masadaki rolü diğerlerinden iki misli şaibeli.”
Elimden gelen dikkatle okumustum aslinda; belki de yeterli olmadi.
Bu ‘iki misli’ni nasil olctugunuzu cok da anlamadim; ama, evet, ‘zayif oyuncu’ olunca, daha kuvvetlilere kiyasla daha kivrak davranmak (hatta, kimilerine gore de, raksetmek, kivirmak) zorunlu olabiliyor.
“Tamam, diyelim ki ittifak değiştirdin (benim açımdan ABD ile de Rusya ile de ittifak emperyalist bir blok ittifakıdır), o zaman bu yeni ittifakına sadık kal be adam.”
Kumar masasinda (kumar masasi oldugunu da bile bile) sadakat aramak…
Ilginc bir yaklasim.
“Bakın olacağı söyleyeyim: ABD, kendisini daha geçenlerde terk etmiş Türkiye’yi koalisyon güçlerinin içine gerçek anlamda yeniden dahil etmeyecek ve bir daha asla güvenmeyecektir. Öte yandan Rusya-İran bloku da anında saf değiştiren bir müttefike yeniden güvenmeyeceklerdir. ”
‘Guven’ konusunu biraz fazla (ve yanlis baglamda) one cikarmiyor musunuz?
Benim acimdan, devletler arasi iliskide ‘guven’ sadece su baglamda sozkonusu olabilir:
Muhatabiniz olan devletin kendi cikarlarinin gerektirdigi adimlari atacagini dusunuyorsaniz; bunlar sizin cikarlarinizla uyusmuyorsa bile, bir ‘guven’ iliskisinden bahsedebiliriz.
[Buna ‘ongorulebilirlik’ (predictability) diyoruz. Muhatabiniz ‘ustunu basini yirtan deli’ degilse, siz de onu dogru okumus iseniz, ongorulebilirlik, yani ‘guven’ sozkonusudur.]
Bu bakimdan, ben, hem ABD’nin, hem de Rusya’nin, kendilerini boyle husranlara garkedecegini dusunmuyorum.
“Sonuç olarak pek ustaca manevralar yaptığını sanan Türkiye dımdızlak ortada kalacaktır. Hatta bence şimdiden kalmıştır.”
Yani, endiseniz Turkiye’nin ‘dımdızlak ortada kal’masi..
Bu endiseleri gidermek icin (workable) onerilerinizi de duyabilmek iyi olurdu.
“Yani iki sevgili arasında gidip gelenler sonuçta iki sevgiliyi de kaybeder.”
Gonul meselelerinde bu boyle olabilir –her zaman oyle mi olur; bilemem.
Ama, devletler arasi iliskilerde durum daha az sevgi-baglamli, daha soguktur –everyone gets over it quite quickly.
Sanırım önceki yorum görünmediği için Margulies’in sorusunu bir daha yazmalıyım;
“Suriye’de Esed emperyalizme karşı savaşan bir kahraman mıdır, eli kanlı bir diktatör müdür?”
Rusyanın ekonomik büyüklüğü İtalya kadar. Çin işin içine girmezse Rusya kendi adına sınırlı bir savaşı tercih etmek zorunda. Savaşı büyütemez. Zaten belki de ABD nin asıl hedefleri İrana ait olabilir. Rusya da Pazarlıklara girecektir. İran ve Türkiye orada karşı karşıya getirilirse.. onlar için mükemmel. Vekalet savaşını bu ikisi yürütür.
Ortada pervasiz bir Emperyalist saldiri varken ama onlarin hepsi Emperyalist demek Emperyalist saldiriyi desteklemektir. Biz bu sapsik `solcu`tavrini Irak savasindada görmüstük.Bisey degismemis.
Beraber (Paralel) Yürüdük Biz Bu Yollarda
Kumar masasında her şey mübahtır.
Tıpkı devleti tamamen eline geçirmek için terör örgütleriyle (paralel devlet yapılanmalarıyla) “paralel yürüme”nin, sonra da o “paralel”lerle hiç suç ortaklığı yapılmamış gibi bu suçu muhaliflerin üzerine atmanın mübah olması gibi.
“İktidar”ın olmadığı bir toplum düzeni olamaz.
O halde iktidar yolunda her türlü yalan, sahtekarlık, aldatmaca mübahtır.
Dolayısıyla yalanın, sahtekarlığın, aldatmacanın olmadığı bir toplum düzeni de olamaz.
Bu yüzden toplum düzeninin çökmemesi için yaşasın yalan, sahtekarlık, aldatmaca!
Çünkü yalan, sahtekarlık, aldatmaca çok iyi bir şeydir. Onlar olmasa biz de olmazdık.
Esad rejimine karşı olan herkes emperyalizmin uşağıdır
Bizim memlekette emperyalist uşağına emperyalist uşağı derler
O zaman I. Dünya savaşında da bir emperyalist blokun yanında yer alırdınız.
Zileli 24 de verdiginiz yanit bir ergen solcunun verebilecegi demagojisi olabilecek duzeyde. Siz fifti fifti dediginizde asil Emperyalist bir blogun saldirganligina karsi cikmayarak saf tutmussuuz zaten.Ortada bir saldiran bir savunan var körmüsünüz.
Hic benzemesede ,illaki 1.Dunya savasindan örnek verilecekse, evet ben Avusturya Macaristan Imparatorlugunun Sirbistani ilhak etmesine karsi çikardim.
Zileli Pyd nin ABD isbirlikciligini dengelemek icin Iki Emperyalist Blogada karsiyim ayagina yatmis:)
Bir yildan fazla oluyor. Zileli ye sormustum eger Suriyeye Emperyalistler Demokrasi getirmek adina saldirirsa tavriniz ne olur diye: Ben bir ulkeye saldiri mudahale edilmesine karsiyim demisti. O an soyle dusunmustum,; hele o gunler gelsin nasil tavir degistirecegini görecegiz. Yanilmadim:)
Daha önce bir yoruma verdigi yanitta mealen söyle demisti Zileli, Saddam diktatördü ama biz Amerikan müdahalesine karsi tavir koyduk (yalandi bu turkiye solunun yarisindan fazlasi fifti fifticiydi Zileli dahil) ve bu tavir dogruydu. Ermis anarsist tavrindan yalan söyleyebilmeye varan bir demagogluga varmis Zileli. ( Aydinlikcilik bir metadolojidir ayni zamanda kisi Etiketi Anarsiszme degistirse bile metodoloji baki kalabiliyor)
Rusya nin Emperyalist bir güç olmasini tartisirim.
Rusya nin Emperyalistligi? Bati Rusya ya tipik yenisömürgesi olmayi dayatiyor. Rusya buna karsi direniyor. Bugünün Dünyasinda ya ya Emeryalist olursunuz ya Yeni sömürge olursunuz yada Kapitalizm disinda bir modele yönelirsiniz. Rusya nin Emperyalist olup olmamasi bu baglamda tartisilir.
Emperyalist Bloklara karsi olan Zileli sanirim 2.Dunya savasinda da bagimsiz kalirdi?:)
Nazizmin baska ülkelere saldirkenki gerekce yaratma pervasizligi ile Batininki oldukca benziyor bunuda söylemek isterim. Sanki revize edilmis bir evrenselNazi hegemonyasi var , ben istedigimi yapar hak hukuk dinlemem diyor , bu tüm insanliga bir saldiridir. Ve ben Emperyalist bloklara karsi tarafsiz olacagim pehhh..
Suriye de olagelen seyleri 1.Paylasim savasi ile açiklayabiliyorsak eger ,demekki Suriye, Rusya Iran ve Cin in bir sömürgesidir demeliyiz. Gerçekten bu tahlili yapabilmek için çok derin ve hiç kolayci olmayan bir yönteme basvurmus olmaliyiz.:)
Tanrim sevgili ABD isbirlikcisi YPG yi kayirabilmek icin ne tahliller yapilabiliyor:)
Zileli yukaridaki yazisinda pekçok seyi yuvarliyor, kendi ana fikrini savunmak için. Bunlardan biri Türkiye nin Suriye konusunda saf degistirmesi. Turkiye Rusya ve Iran ile iliskiler icine girdi, (kürt meselesi hasebiyle) ama asla Esad kalmalidir demedi, hatta Esad gitmelidir dis mudahale olmalidir tavrindanda vazgecmedi. Bu baglamda Turkiye hic saf degistirmedi. Afrin meselesinde Rusyayi suclayanlari anlamak mumkun degil. iki Amerikanci güc (Türkiye- YPG) celiskisinde birinci elden sorumlu neden ABD degilde Rusya?
Sanirim Turkiye nin Suriye toprak bütünlügüne saygiliyiz tavri Esad kalabilir olarak okundu. Turkiye hic oyle birsey demediki.Toprak butunlugu bozulmamis Esad siz Ihvanci bir Suriye idi tavri ve bu hiç degismedi.
Türkiyenin Afrin isgali öncesi, Hmaymimde Rus Suriye ve YPG temsilcilerinin görüsme tutanaklarinin ingilizcesini yayinladi Suriyeliler. Zilelinin Ingilizcesi var okumus olsaydi olup biteni daha iyi okuyabilirdi. Benim açimdan en ilginc ve vahim olani: pekçok konuda uzlasma saglaniyor Deyr Ez Zor (Petrol bölgelerinin) un YPG tarafindan Suriye rejimine devri gündeme gelince YPG temsilcisinin yaniti tam bir vehamet. Diyorki; bu bizi asar ABD liler buna izin vermez, Buyurun özgürlük güclerinin özgürlügüne….
énceki yoruma ek. Hmeymimdeki Ypg Suriye Rusya temsilcileri görüsmesinde , Rus temsilciler ayrildiktan sonra Suriye temsilcisi Ypg temsilcisine Deyr ez zor daki Petrol bölgelerinin Ypg ile Suriye rejiminin ortak yönetiminde olabilmesi, Ypg nin Suriye deki Kürtlerin nufus oraninca geliri direkt alabilecegi öneriyor. Bunuda red ediyor Ypg. E bunun bir adi var.
Almanya’nın Kassel kentinde Türk derneğine ait bir camiye yapılan molotof kokteyli saldırısını ‘Antifa International’ isimli aşırı solcu bir örgüt üstlendi. Örgütün saldırıyı üstlendiği açıklamada, saldırının ‘Afrin harekâtıyla’ bağlantılı olduğu iddia edildi.
Avrupa Türk Birliği’ne (ATB) bağlı Kassel Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi bünyesindeki Yunus Emre Camii’ne 25 Mart tarihinde, gece 4.30 sıralarında düzenlenen saldırı sonucu camide maddi hasar oluşmuştu.
Güvenlik kamerasından 4 kişi olduğu belirlenen kişilerin saldırısında, caminin bazı camları kırıldı, çerçeveleri kısmen yandı ve bina duvarlarında hasar oluştu.
Polisin saldırıyı gerçekleşen yüzü kapalı 4 kişiyi aramaya devam ettiği aktarıldı.
Bildiğim kadarıyla Türkiye son saldırıdan Esed rejimini sorumlu tutmadı. Ayrıca Türkiye bu son savaş tamtamları çalınırken doğal olarak ortada, tarafsız, sessiz kalmayı yeğledi. Bu da gayet mantıklı.
Bunu kumar masasında saf değiştiren kumarbaz ve sevgili değiştiren kadın teşbihiyle anlatmak haksızlık. Bu haksızlığın nedeni, zayıf tarafa güçlü emperyalist taraflara duyulandan daha fazla nefret duymak olmalı.
Tipik Türk solu ideolojikliği… Laf torba torba, ama içerik hep zayıf, hep de abartılı…
Marks olsaydı emperyalist devletlerin Suriye’ye üşüşmesini çakal sürüsüne benzeten öfkeli ve etkili yazılar yazardı.
Ve bunu katil Esed güzellemesi yapmadan da pekala yapabilirdi.
Neden? Bakın ben de Amerika ve batının “kimyasal gaz” hikâyesinin tamamen uydurma olduğu kanısındayım. Bu böyledir diye öbür tarafın da emperyalist bir politika güttüğünü saklamamız mı gerekiyor.
bir bakıma. Partizan savaşına katılırdım ama tecavüzcü kızıl ordunun saflarında savaşmazdım.
nedir peki rusya. Sosyalist olmasın sakın 🙂
bence yanıldınız. Çünkü halihazırda Suriye’ye karşı hazırlanmakta olan batı müdahalesine kesinlikle karşıyım.
Çanakkale savaşını da savunurdunuz örneğin.
ben bugünkü aktüel saldırganı (Batıyı) görüyorum ra, sizin Rusya’nın niteliğini gördüğünüzden emin değilim
Ne Kadar zekice? bir ulke emperyalist degilse sosyalisttir demek zorundamiyiz? Rusya bicagin sirtindadir esiktedir ya yeni sömürge olacaktir yada emperyalist olacaktir diye baslayip biseyler demek isterdim ama Zileli de ciddi capsiz ergen tepkileri var. Niyet okuyor carpitiyor vs vs
Sirbistan in Avusturya macaristan tarafindan isgaline karsi cikmak ile saldirgan bir Politika ile kaybettigi topraklari geri almak hevesinde olan osmanli imparatorlugunu canakkalede savunmak nasil aynilastirilir anlayamiyorum. Ben canakkalede emperyalizm icin öldük diyenlerdenim. hep niyet okuma carpitma rakibini kendi istegine göre konusturma????
Rusya nin Emperyalist oldugunu tartisirim (oldunu tartisirim olmak istedigini degil)dedigimde neyi tartistigimin anlasilabilmesi icin, silaha pek el sürmeyen CIN in kesinlikle Emperyalist oldunu söylersem belki kriter olarak neyi ele aldigim anlasilabilinir.
Ikinci Dunya savasinda Partizan oldugunuzda zaten bir tarafi tutmus olursunuz. Nazilere karsi oldukca bu Partizanliginizin `tecavuzcu kizil ordu`yu cok rahatsiz edecegini sanmiyorum:)
Su anti AKP cevrelerinin bagimsiz muhalif gazeteler arasinda saydigi Sözcü gazetesinin herkesten hizli, Katil Esad halkina gaz atti demesine ne demeli:))))
Zileli Fiyaskosu Ve Emperyalist Saldırganlık Gerçeği
Her zaman yaptığı şey bu Sözcü’nün. AKP’den pek bir farkı yoktur.
Pek öyle olduğunu sanmıyorum. Sovyet çizgisinden sapan partizanları temizlemeye bakarlardı.
Peki, bu noktada anlaştık hiç değilse.
hiç öyle bir niyetim yok. Emperyalist değil, sosyalist değil. O zaman ne?
Solcu olun sagci olun. Anti Emperyalist olun yada olmayin. 1990 lardan beri bir güc Dunyanin bütün bireylerine sesleniyor, hey bana itaat edeceksin , hic bir gerekceye hakka hukuka ihtiyacim yok yalan soylerim inanmadiginizi bilirim buna ihtiyacimda yok güc , bende istedigimi yaparim. Sadece bu sizi bir birey olarak insan olarak hakarete ugramis saldiriya ugramis hissettirmiyormu? Bana ne Esad tan Saddamdan Kaddafiden. Beni bu cildirtiyor.
Küçük beyinler kişileri = Esad’ı, orta beyinler olayları = Suriye savaşını, büyük beyinler fikirleri = Suriye’ye saldıran emperyalist statükonun nasıl yıkılacağını tartışır.
Emperyalist olmak? Emperyalist OLAMAMAK? Sermaye Ihraci? Rusyaya Bati ne dayatiyor,Nasil bir ülke olmayi,hangi statüyü dayatiyor? Sadece Meta ve Enerji (oda meta) ihraci?Peki Sermaye ihraci? Rus oligarklari Emperyalist Tekeller olarak görülebilinirmi?Suudi Arabistan Emperyalist sayilabinirmi?Rusya henuz Emperyalist degildir dersem Rusya Emperyalistlere göre daha iyi bir toplumsal modeldir demis olurmuyum?Kural ve istisna? emperyalist yönetici Keenan daha SSCB var iken Rusya Komunizmden vazgecse dahi ona karsi mucadelemiz egemenligimizi kabul edesiye kadar sürmeli derken ne demek istedi? Yeltzin sever Bati neden Putin sevmez.Yeltzin dahami demokratti? Ben Rusya nin Suriyede Suriyeyi degil, halihazir Emperyal kazanimlarinida degil bizzat kendini savundugunu düsünüyorum. Kazanirsa Emperyalist olmaya dogru yürüyebilir kazanamazsa yavas yavas yeni sömürgelesecektir,daha farkli , daha büyük cografyaya sahip bir orta avrupa, dogu avrupa ülkesine (macaristan, polonya ,vs)dönüsecektir.Sadece Gaz ve Silah satarak Emperyalist olunmaz , Sermaye ve üretim Teknolojisi satarak,kendi ülke sinirlari disinda iktisadi denetim, kaynak denetimine sahip olunarak, Emperyalist olunur.
Dunyada olup biteni Marxizmin Ekonomik Dogmatik yorumuyla anlamaya calismanin yanlis oldugunu dusunuyorum. Emperyalizm sadece Ideolojik hegemonyasini pekistirmek icin, sadece kötü örnekler olusturmamasi icin , sadece Israil in güvenligi Karanlik Lobilerin barbarca istencleri icin dahi Ekonomik degeri olmayan cografyalara saldirabilir. Nedir Suriye nin Petrolü, mesele sadece enerji hattimi? Evet bunlar faktörler ama bas faktör bu degil. Hala bu ekonomik Dogmatik Bakis acisi?? 80 öncesi toplumsal catismalari Silah tüccarlarinin ekonomik cikarlari ile aciklayan Ugur Mumcuyu animsatiyor bana.
Kaba olacagini bile bile bir ornek sunayim. iktisadiyatin direkt bir yansiyisi olsaydi Emperyalist politikalar, Bati SSCB yi yasatmak icin(SSCB yi sosyalist varsayiyorum) elinden geleni yapardi, Emperyalist paylasima girismek isteyen bir Rusya dan daha avantajli olmazmiydi SSCB nin yasamasi?
– You call this a diplomatic solution?
– No, I call it aggressive negotiations.
Modern Emperyalizmi kavramak icin ,Leninin (ve onun yararlandigi teorisyenlerin) terminolojisinin yararli olmakla birlikte yetersiz oldugunu düsünüyorum.Fizikte Newton Kuantum farkina benzer bir sekilde.
Modern Emperyalist en üst karar alici kurumlarinin temel amacinin iktisadi/mali fayda olmadigi, Iktisadi /mali fayda saglamanin amac icin önemli bir arac oldugu, ekonomi disi enstrumanlarin,ereklerin ekonomi ile esit agirlikli, hatta bazen daha öne cikan bir perspektifin insanligin bu asamasini aciklamakta daha elverisli oldugunu düsünüyorum.Sanirim bu bir Marxizm elestrisi, inkari sayilabilir.
http://haber.sol.org.tr/yazarlar/kemal-okuyan/analizi-bos-verin-seyrettiginiz-pornodur-234711
Fena degil…
Ingiliz polisiye dedektif katil kim filmlerini severim. Az siddet sahnesi olur, Kafa dagitmak icin bir tanesini actim. Yahu bir katil kim filmine bile Halkini öldüren katil Esad repligini yerlestirmeyi basarmislar.Nedense aklima Goebels geldi.
Tüm insanliga hayatin her alaninda ,sanatta kulturde ,düsünüste, pavlovun köpegi muamelesi yapan hegemonik güce baktikca Stefan Zweig i daha iyi anlamaya basladim.
Hangisi daha hayvan hangisi daha insan kararsizim. Ac kaldigi icin yamyamlik yapan ilkel insanmi, Füzelerimi gönderiyorum diyen modern insanmi?
Teşekkürler, hayırlı olsun. 0 2
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Deizm açıklaması – Son Dakika
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, gençlerde deizm ve ateizmin yaygınlaştığı iddialarına ilişkin, “Bizim milletimizin hiçbir ferdi böyle sapık, batıl bir anlayışa asla prim vermez. Milletimize, gençlerimize kimse iftira atmasın.” dedi.
AKP simdiden, ABD Rusya 3.Dunya savasini biz engelledik moduna girmis gibi, hatta Rusya yi ABD nin hismindan biz kurtardik bile diyebilirler.
illaki reel Politik pragmatizm, taktikciliklerle mantikli bir hedefe uasilmak isteniyorsa, ABD nin YPG ye bictigi rol ile YPG nin beklentilerinin hic uyusmadigi ortada iken( Tillerson Ankaraya isterseniz YPG yi PKK ya karsi yönlendirebiliriz bile dedi , bu kürtlere bir hakarettir) Afrin de yedigi nanelere ragmen Ruslarin Ankara nin yüzüne yüzüne Suriyede Kürtlersiz bir çözüm olamaz söylemini hiç elden birakmadigi, kapinin hep açik tutuldugu ortadayken, YPG firsati degerlendirebilirmi?
Bati Politik Kültürü Post Truth u kesfetti.
Rahmetli S.Hawking gelecegin en büyük tehdidi insanligi yapay zekalarin yönetmesi olacak demisti. Dunyayi yöneten Liderlere bir bakin ne kadar yanildigini görürsünüz.
http://medyascope.tv/2018/04/12/nasil-bir-muhalefet-levent-gultekin-ile-soylesi/
ve
http://medyascope.tv/2018/03/29/levent-gultekin-6-milyon-oy-alan-bir-parti-baskaninin-hapse-atilmasina-agzini-acip-bir-cumle-edemeyen-bir-muhalefet-var/
Bu iki videonun sonuna dek izlenmesi ve tartışılması dileğiyle
…
Anarşist ve sosyalist özlemlerim olsa da bu zavallı coğrafyada yaşayan insanların daha az “maliyetle” yürüyeceği tarihsel bir süreci de gözetme taktiklerini önemsiyorum…
… Kehanetimi ekleyeyeyim…
Bu adamın olur da Başkanlığı önlenemeyecekse… bir intihar bombacısı ile yok edilecektir… TC … ABD’nin kuklası olmayı kabul ettiğinde ya da kabul ederek göze alınacak maliyet…
Ama Tarihi zorlamak da gerekir…
Dünya, Avrupa Ulrike ve yoldaslarina hic bu kadar ihtiyac duymamisti, gerilla turizmi ile karisik Deyr ez Zorda Petrol bekciligi degil ama.
Hybrid yada tam elektro motorlarin bulunup kisitli kullanilmasi, alternatif enerjilere yatirim yapilmamasini bu dunyada sol liberallerin cok sevdigi bilimsel tekno devrimi ilan etmek yerine medeniyetler catismasi vb seylerin sloganlasmasi uzerine dusunmek.(uretici gucler ve uretim iliskileri celiskisini bu baglamda dusunmek, sscb nin tekno geriligi ile degil) dunyada Petrol savaslarinin nedeni uzerine dusunmek, sermayenin sinirsiz dolasimini CIn in savunup ABD nin savunmamasini dusunmek,
Yapay zeka nin Insanligi tehdit edecegini soylemisti S.Hawking. herhangi bir yapay zekaya Suriye dogu gutadaki durumun verilerini dogru verin, Esad in kimyasal saldiri yapmayacagini soyler size, en azindan kanit sorar. En tarafsiz görünen, biz Suriyeye saldirmayacagiz diyen yapay zekaya sahip olmayan Frau Merkel kesinlikle Esad kimyasal silah kullandi der.Kanit sordutmaz o kesinlikle kullandi cok acik(bu cok acik deyimi ne cok kullaniliyor, gucu etkisinde)der kanit? gercek ötesicilik, diyorum, öyledir.Ulan neredeyse Nukleer savas cikacak, hani yapay zeka tehdit idi?
Eger günümüz dünyasinda Insanliga karsi Bati Emperyalizminin ne menem oldugunu kanitlamak, ve teshir etmenin pratik bir anlami olsaydi, Putin Rusya sinin Batiyi manyaklastirip rezil ettiginden bahsedebilirdik ( bu bir Putin övgüsü degildir)
önümüzdeki günlerde Trump un hic ummadigi bir yerlerden Hilary Killing-Ton gillerden Suriye saldirisi konusunda destek almasina hic sasirmam, hatta göz yaslari icinde milli birlik mesaji bile verebilirler:)
Ilginc! AB Nato ulkelerinin hepsinde PKK eskiden beri ve hala terör örgütüdür. Ama Rusya da(de Jure) degil(di) bilmiyorum hala öylemi:)
Aslinda Merdan yanardag eyi ama Ceyda karan ve ekibi haric cevresi kötü:)
Batı’lı (NATO’cu, AB’ci, modern, kapitalist) zihniyetle iş yapan Patron Necip ve efendisi Reis’in “Sahte Anadoluculuk”ları teşhir edilmelidir.
Onlar, sözde karşıtı oldukları “Balkan Oligarşisi” ile aynı zihniyete sahip olan, aynı egemen sınıfların temsilcileri oldukları gerçeğini “Romantik Anadolucu” bir şal ile gizleyen, Batı’cı (NATO’cu, AB’ci, modernizmci, kapitalist) birer düzen adamıdırlar.
Neden özellikle elize sarayı?
13 Nisan 2018 akşam saatleri, Ziraat Bankası şubesi önü:
https://www.youtube.com/watch?v=GjdGOYaGqdw
Su Ugur Dündar in programlarina bakiyorum bazen. Bu adami Duayen Gazeteci ilan ettiler. Adamin resmen zeka sorunu var. Nazilerin Iktidara gelmesinde Goebelsin Televizyonu cok iyi kullanmasinin buyuk payi oldugunu söyleyebilen, Mustafa Kemal in ne kadar saygin bir Devlet adami oldugunu kanitinin Nazi lerin ona buyuk saygi göstermesi ile aciklayabilen (Dinciler bunu nasil kacirdi)bir adam.
Saddam Hüseyin in Kimyasal Silah kullanmisligi , Iran ve Kuveyt maceralari ile Suriye rejimi ile karsilastirildiginda, Irak savasina karsi , savas karsiti güclerin ve solun dunya capinda duzenledigi gösterilerin buyuklugu ile Suriyede olanlara kayitsizligi karsilastirilinca korkuyor insan.
Hehehe çin liler ruslari satmis. çekimser kalmislar bir bm de ve demislerki çin kimyasal silah kullanimina karsidir. arkadas ben çin komünit partisi kadar givrak bir parti görmedim:)
Ulusalci `anti emperyalist`sevgili sözcü gazetesine bakarmisiniz, emevi camisinde namaz kilacaklar:)
https://www.sozcu.com.tr/2018/dunya/son-dakika-haberi-esad-saldiridan-sonra-goruntulendi-2349522/
sanki Bati Dunyaya su gercegi kabul ettirmeye çalisiyor. Elinde kitle imha silahi yoksa seni kitle imha silahin var diye vururum, eger varsa dururum.
Antakya’da iş adamlarıyla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, ABD’nin Suriye’deki hedeflere yaptığı saldırıları değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Orta Doğu’daki sorunların çözülmesi için Türkiye, Irak, Suriye ve İran’dan yöneticilerin toplanıp bir konferans yapabileceğini, sorunların çözümünün dış güçlere ihale edilmesinin yanlış olduğunu söyledi.
Kimyasal silah kullanımına karşı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Suriye’nin kimyasal silah kullanıp kullanmadığı konusunda tereddütler olduğunu öne sürerek “Birleşmiş Milletler’den bir uzman heyeti gelir, bakarlar, kullanılmışsa bu silah hangi ülkede üretilmiş gayet açık ve net tespit edilebilir. Gereğini yapsınlar, itirazım yok ama bunlar yapılmadan bölgeyi daha da kritik bir sürecin içine sokacak bir savaşı asla doğru bulmuyoruz” diye konuştu.
Bir dönem Türkiye ile Suriye’nin arasının çok iyi olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bir gece kalktık, birdenbire Suriye’yi düşman ilan ettik. Hangi gerekçeyle? Esad demokrat değilmiş. Esad’ın demokrat olup olmadığına Suriye halkı karar verir. Esad mı kalır, başka birisi mi gider buna karar verecek olan Suriye halkı. Otururlar kararlarını verirler. Ha siz demokrasinin tüm ülkelere gelmesini öğütleyebilirsiniz, bunda beis yok ama kültürel ilişkilerimizin olduğu, akrabalarımızın olduğu, ortak tarihimizin, inançlarımızın olduğu bir coğrafyada kavga kimseye yarar getirmez, herkese zarar getirir” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz paylaşımı kavgası nedeniyle insanların öldüğünün altını çizerek, “Ölenler kim? Garibanlar. Yoksul insanlar. Türkiye de bu konuda çok dikkatli bir üslup takınması lazımdı ve politika izlemesi lazımdı. Maalesef izleyemedik. Üzülerek söylüyorum. Bizim gösterdiğimiz duyarlılığı hükümet edenler gösterseydi, barıştan huzurdan yana tavır takınsalardı emin olun çok farklı tablo ortaya çıkabilirdi. 10-15 yıl önce tüm Arap ülkeleri Türkiye gibi olmak isterlerdi. Demokrasi, kadın-erkek eşitliği, siyasetteki çok sesliliğe herkes imrenirdi. Buyurun bakın şimdi hangi noktaya geldik? Merkez projesini arkadaşımız dile getirdi. Orta Doğu ve Kafkaslara barış getiren bir projeydi. Ekonomik güç götürecek, insanlar yatırım yapacaklardı. Savaşı değil, hep birlikte barışı savunacaktık” ifadelerini kullandı.
ABD ve Rusya’nın karşılıklı güç gösterisi yaptığının altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, ölen herkesin ABD ve Rusya’ya ait silahları kullandığına işaret ederek, “Oturuyorlar 30-40-100 kilometreden düğmeye basıyor bomba atıyor. Adam mı sivil mi? Kadın mı öldü? Umurlarında değil. Egemen güçlerin bölgeden elini çekmesi lazım. Doğalgaz ve petrol buradaki halkların belası oldu. Egemen güçler petrol ve doğalgazı kontrol etmek için her türlü çatışmaya ortam hazırlıyorlar. Artık 21’inci yüzyıldayız. İnsanların uyanması, sorunu analiz etmesi lazım. Dış politikalar ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir ama karşılıklı çıkarları dengelemek mümkündür” diye konuştu.
Saldiri sonrasi simdiden kesin olarak beliren önemsiz birkac siyasi sonuc.( önemsiz cünki batida secimler ve kimin secildiginin sagci solcu oldugunun hic bir onemi yoktur, mesela grev yasaklayan sevimli solcu cocuk çipras) Macron May Trump bir daha secim kazanamaz.
Ulusalcilar diyorki Islamcilardan Anti Emperyalist cikmaz. E peki Ulusalcilardan Anti Emperyalist cikarmi?
Perincek dün: Biz degismedik AKP bizim cizgimize Atatürkcu cizgiye geldi.
Perincek bugün: Bu Hukumet hacli hukumetidir.
Perincek yarin: ??
Artik kizamiyorum ben bu Perincek e cidden eglendiriyor:)
ABD’nin İran Hamleleri, Lübnan’da ve Irak’ta Seçimler
Marksist Tutum
26 Mayıs 2018
http://marksist.net/ilkay-meric/abdnin-iran-hamleleri-lubnanda-ve-irakta-secimler.htm
Suud Yemen’i felakete sürüklüyor
Gerçek
Haziran 19, 2018
Yemen’in üzerinde bir felaket dolaşıyor. Dünyanın zaten en yoksul ülkelerinden biri olan Yemen’i, Suudi Arabistan’ın başını çektiği koalisyon üç yıldan uzun bir süredir hava bombardımanıyla desteklenen bir savaşla perişan etmiş durumda. Ülkenin yüzde 80’i açlığın pençesinde, ancak gıda yardımıyla hayatta kalabiliyor. Küçük çocuk ve bebekler yetersiz beslenmeden dolayı çarpık biçimde gelişiyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, şimdi Yemen’in Kızıl Deniz ağzındaki limanı olan Hudeyde Suud’un kurduğu koalisyonun saldırısı altında. Bugün askeri olarak başı Birleşik Arap Emirlikleri çekiyor. Hudeyde Yemen’e gıda sevkinin ana giriş noktası. Şayet Hudeyde uzun bir abluka altında kalırsa, bu, 30 milyona yakın insanın tam bir açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalması anlamını taşıyacak. Gerek Birleşmiş Milletler’in insani yardım kurumları, gerek bu amaçla kurulmuş bağımsız kuruluşlar bu konuda söz birliği içinde. Korkulan senaryo gerçekleşirse, ilk elde 250 bin sivilin ölümünden söz ediliyor.
Bu savaşın neden verildiğini bilmek, çözüm konusunda berrak bir görüşe sahip olmak için gerekli. Yemen, 2011-2013 Arap devrimi dalgasında Tunus ve Mısır’dan sonra devrimin zaferine en çok yaklaşan ülke oldu. Bugün yaşanan her türlü kötülük, aynen Suriye’de de olduğu gibi, başta Suud olmak üzere Arap gericiliğinin emperyalizmle işbirliği içinde Yemen devrimini durdurmak için her türlü aracı kullanmasından kaynaklanıyor. ABD ve Suud (ve onun ardında Körfez İşbirliği Konseyi’nin, yani KİK’in üyesi ülkeler) devrimin yaşandığı öteki ülkelerde de uygulamaya çalıştıkları “düzenli geçiş” sürecini Yemen’e de uygulamaya çalıştılar. On yıllardır Yemen’i demir yumrukla yöneten Ali Abdullah Salih kitlelerin baş hedefi olduğu için, onu kitlelerin önüne yem olarak atıp rejimi devam ettirmek için 2012 Şubat’ında yardımcısı Mansur Hadi’yi başa geçirdiler.
Bu yöntem onu uygulayanlar açısından bir süre işe yaradı. Devrimci kitleler diktatörü devirmiş oldukları için geri çekildi. Bu aşamadan sonra liderini yitirdiği halde hâlâ ayakta duran rejime karşı mücadele çok daha kısmi çıkarlar üzerinden hareket eden, bir mezhebin (Şiilik) ya da bir bölgenin (Yemen’de Kuzey-Güney ayrımı önemlidir) çıkarlarını temsil eden gruplara kaldı. Devrimci kitlelerin birliği yerini en iyi örgütlenmiş güçlerin silahlı mücadelesine bıraktı. 2014’te Şii Husiler Mansur Hadi hükümetini devirerek başkent Sanaa’da hâkimiyeti sağladılar. Husiler Yemen’e özgü Şii bir gruptu. Bu yüzden olağan şüpheli olarak parmaklar İran’ı gösterdi. Başlangıçta Husilerle İran’ın ilişkisi hakkında hiçbir şey kanıtlanamadı. Belki bu ilişki zamanla kurulmuş olabilir, ama hiç unutulmaması gereken bir şey var: Yemen’de İran askeri yok, Husiler Yemen’in yerlileri, Mansur Hadi ise 30 yıllık eski zalim rejimin iki numarası idi. Ve Sanaa’da zaman zaman yüz binlerin katıldığı Suud karşıtı gösteriler Husi’lerin en azından yabancı işgalcilere karşı halkın epeyce bir bölümünün desteğine sahip olduğunu gösteriyor.
Suudi Arabistan Arap devrimine karşı her araçla, en çok da Mısır’a ve Ürdün’e (hatta bir ölçüde kendi halkına da) yaptığı gibi parayla satın alarak mücadele etti. Ama iki ülkeye doğrudan, bir ülkeye de dolaylı olarak vekâlet savaşıyla askeri olarak müdahale etti. Doğrudan asker yolladığı ülke, Arap devriminin dördüncü en önemli merkezi Bahreyn’di. KİK orduları Bahreyn Kralı’nın “daveti” ile devrimi boğmak üzere ülkeyi işgal etti. Vekâlet savaşı bizde en iyi bilinen ülkede, AKP hükümetinin de desteğiyle verildi: Suriye, emperyalizmin, Suud’un ve diğer gerici bölge hükümetlerinin paralı askerleriyle cehenneme çevrildi. Üçüncü ülke işte Yemen’dir: Suudi Arabistan emperyalizmin, yani ABD, Britanya ve Fransa’nın desteğiyle 2015 Mart’ından bu yana Yemen’i ateş kıskacına aldı, bombaladı, on binlerce sivilin bulunduğu meydanlara bile bomba attı!
Mazereti “uluslararası toplum”un (siz bunu emperyalizm diye okuyun) tanıdığı ve desteklediği Mansur Hadi hükümetinin meşruiyetine yaslanarak Yemen’i yeniden ona teslim etmek! Yani karşı devrim! Husilerin devrimin bire bir devamı olduğunu elbette söyleyemeyiz. Ama Mansur Hadi’nin 30 yıllık zalim rejimin bire bir devamı olduğuna, Suud’un Ortadoğu gericiliğinin İsrail’le birlikte ana kalesi olduğuna, emperyalizmin de Husilere karşı Suud’u ve Mansur’u desteklediğine yemin edebiliriz! İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerin Norveç’i işgali sırasında onlarla işbirliği yapan Norveç başbakanı Quisling zalim işgalci ile işbirliğinin tarihi simgesi olmuştur. Mansur Hadi Yemen’in Quisling’idir! Husilerle Mansur Hadi arasında “tarafsız” kalınamaz!
Bugün ABD-İsrail-Suud işbirliğinin Ortadoğu’yu adım adım gerici bir mezhep savaşına taşıdığı bir iklimde Yemen savaşı geleceğin hazırlandığı savaş odaklarından biridir. Yarın Ortadoğu’nun tamamının ne hale düşeceğini anlamak için insanın bugünün Suriye’sinin yanı sıra Yemen’e de bakması gerekir. Yemen’de bir iç savaş yoktur! En önde Suud’un yürüdüğü bir gerici ittifakın Yemen’e karşı savaşı ve işgali vardır.
AKP hükümeti Yemen konusunda ağzını bile açmıyor. Yarın Hudeyde’nin içine düşeceği durum dolayısıyla Yemen’de, üç yıllık Suud savaşında şimdiye kadar can verdiği tahmin edilen 10 bin insana yüz binler katılırsa bütün dünya bundan sorumludur. Müslümanları başkaları öldürdüğünde ve ezdiğinde sesini (çoğunlukla sadece gösteriş için) yükselten AKP, Müslüman Müslüman’ı ezdiğinde sus pus oluyor.
Öyleyse, aynen Filistin halkı için, aynen Suriye halkı için olduğu gibi, Yemen için de görev işçi sınıfına ve onun uzun vadeli ve bütünsel çıkarlarının temsilcisi sosyalizme düşüyor. Suud’u sadece Yemen’den ve Suriye’den kovmakla yetinmeyeceğiz. Bütün Körfez’de bu ortaçağ hâkimiyeti sona erene, birleşik bir cumhuriyet kurulana, Körfez proletaryasının çok önemli bölümünü oluşturan yabancı işçiler köle statüsünden kurtulana kadar mücadele edeceğiz. Gerçek kurtuluş ise bir Ortadoğu Sosyalist Federasyonu ile gelecek.
http://gercekgazetesi.net/karsi-manset/suud-yemeni-felakete-surukluyor