Devrimi Yeniden Düşünmek – X
1968 Dünya Devrimi
1968 Dünya Devrimi, bir anlamda eski tarz devrimlerin sonuncusu, bir anlamda da yeni tarz bir devrimin ilk örneğidir.
Neydi eski tarz devrimin özellikleri:
1. Bu devrimler, zaman zaman ulusal sınırları aşıp kıta (Avrupa) çapında özellikler göstermesine rağmen, esasen ulusal sınırlar içinde cereyan eden ve ulusal sınırları esas alan devrimlerdi.
2. Bu devrimler, zaman zaman orta sınıfları da kapsamasına rağmen esas olarak fabrika işçilerine ve yoksul köylülere dayanan devrimlerdi.
3. Bu devrimler, odağına merkezi iktidarı ve otoriteyi yıkıp yerine kendi merkezi iktidarını ve otoritesini kurmayı koyan devrimlerdi.
4. Bu devrimler, bir noktadan sonra silahlı gerilla mücadelesini (Çin, Yunanistan, Küba) esas alan devrimlerdi.
5. Bu devrimlerde illegal parti örgütlenmeleri önemli bir unsur olarak ortaya çıkmaktaydı.
6. Bu devrimler, başarılı oldukları noktada merkezi iktidarı klasik komünist partilere devreden devrimlerdi.
7. Bu devrimler, kültürel yapıdan çok, siyasal ve kısmen de toplumsal yapıyı hedef alan devrimler olmuştur. Kültürel yapı, devrimlerin en zirve noktaları hariç geri plana itilmiştir.
1968 Dünya Devrimi, birçok özellikleriyle bu tür özelliklere karşıt özellikler geliştirmiştir;
1. 1968 Dünya devrimi ulusal sınırları aşan, ilk kez Avrupa Asya, Afrika, Latin Amerika çapında yayılan eşzamanlı bir devrim özelliği göstermiştir.
2. 1968 devrimi, emekçi kitleleri, fabrika işçilerini ve yoksul köylüleri de etkilemekle birlikte, öğrencileri, yeni gelişen teknolojik orta sınıfı ve entelektüelleri de kapsamış, hatta onların taleplerini ön plana çıkartmıştır.
3. 1968 devrimi merkezi iktidarları devirmek gibi bir girişimde bulunmamış, bu merkezi iktidarların otoritesini aşağıdan bir direnişle felç etmeye yönelmiştir.
4. 1968 dünya devrimi, gerçekten tüm canlılığıyla yaşadığı dönemde kitlesel mücadelelerle gelişmiştir. Azınlık grupların yürüttüğü silahlı mücadele, 1968 devriminin inişe geçtiği yenilgi döneminin ürünüdür.
5. 1968 devriminin canlı olduğu dönemlerde ortaya çıkan örgütlenmeler illegal değil, kitleseldir. İllegal örgütlenmeler keza 1968′in yenilgi döneminin ürünüdür.
6. 1968 dünya devriminin en önemli özelliği (özellikle Fransa ve Avrupa’da) klasik Stalinist-bürokratik Komünist partilerinin hegemonyasını reddetmesi ve bu tür örgütleri hedef almasıdır. Stalinist bürokratik partilerin hegemonyasının kırılması Avrupa 1968′inin baş hedeflerinden biri olmuştur.
7. 1968 devriminin en önemli özelliği öncelikle siyasi yapıları değil, kültürel yapıları hedef alması ve bu anlamda öncelikle bir kültür devrimi olmasıdır.
1968 devrimini dünya çapında bir yükseliş olarak ele alacak olursak, 1968 tarihi sadece bir zirveyi ifade eder. Bu devrim, 1960′lı yılların bütününü, hatta 1970′lerin bir kısmını kapsar. Birbiriyle çelişen öğeler içermesine rağmen ana unsurları şunlardır;
1. Afrika’daki ulusal uyanış hareketleri; Cezayir Kurtuluş Hareketi;
2. Uzak Asya’daki, merkezini Vietnam’ın başını çektiği ulusal kurtuluş hareketi;
3. Küba devrimi ve Latin Amerika’daki anti-emperyalist, anti-oligarşik gerilla mücadeleleri;
4. Doğu Avrupa’daki bürokratik rejimlere karşı aşağıdan işçi direnişleri, Prag 1968 baharı. Polonya’da Solidarnoş, Rusya’da Stalinizme karşı direniş ve Samizdat hareketi.
5. Yunanistan’da Albaylar Cuntasına ve İspanya’da Franko’ya karşı anti-faşist direniş.
6. Yugoslavya’da rejime karşı öğrenci ayaklanmaları.
7. Türkiye’de anti-emperyalist öğrenci ve işçi köylü hareketleri
8. Çin’de 1966 Kültür Devrimi
9. Ve en nihayet, tüm 1968′in merkezini oluşturan, Fransa, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerindeki öğrenci ve işçi devrimci başkaldırısı..
Bütün bu ayaklanma ve direnişler toplam olarak dünyanın atmosferini değiştirdi ve: Dünya Savaşı’nın bitiminden beri ABD ile SSCB arasında sürmekte olan soğuk savaşa son veren dünya çapında devrimci bir rüzgâr estirdi. 1968′le birlikte iktidarlar el değiştirmedi ya da bir klikten bir başka kliğe geçti ama 68 dünyada büyük bir kültürel değişim yaratmaktan da geri kalmadı; insan davranışları ve duyarlılıklarında yepyeni bir dönemi açtı.
Yukarda sayılan bölgelerde devrim, bir çok kazanım getirmesine rağmen kısa ya da orta vadede yozlaştıtı ve reaksiyoner güçler yeniden duruma hakim oldular. Buna rağmen 68′in dünyaya yeni bir devrimci soluk getirdiği ve yeni bir devrim döneminin yolunu açtığı bir gerçektir. Şimdi bu bölgelerdeki yenilgilerden nelerin çıktığını görelim:
1. Afrika’daki ulusal uyanış yeni ulusal devletlerin kurulmasıyla sonuçlandı. Cezayir devleti de dahil yeni kurulan devletler, bir süre ABD ile SSCB Arasındaki çatışmadan yararlanmaya çalıştılarsa da, kısa süre sonra yeni iktidar elitlerine dönüşen eski milli kurtuluşçular 1970′lerin ortalarından itibaren dünya kapitalizminin dümen suyuna girdiler. Franz Fanon yenilmişti.
2. Uzak Asya’daki kurtuluş savaşları başarıya ulaştı ve ABD bölgeden kovuldu fakat iktidara gelen yeni elitler kapıdan kovdukları sermayeyi bacadan yeniden aldılar ve yozlaştılar. Bugün Vietnam, Laos ve Kamboçya’daki rejimler, baskıcı bürokratik kapitalist diktatörlüklerdir.
3. Küba devrimi, emperyalist ambargoya alındı ve tek partili bürokratik bir rejime dönüştü. Latin Amerika’daki diğer gerilla mücadeleleri de yenildi ya da yozlaştı.
4. Prag baharı Varşova Paktı tanklarıyla ezildi ama Polonya’daki işçi hareketi durdurulamadı, 1980′ler Solidarnoş’un mücadelesine sahne oldu. Doğu blokunun gayritabii, baskıcı rejimleri 1990′lara doğru çöktü ve Sovyet bloku ortadan kalktı ama bunların yerini devrim değil, bildiğimiz türden kapitalizm aldı.
5. Yunanistan’da Albaylar Cuntası, İspanya’da Franko faşizmi son buldu ve bu ülkeler bildiğimiz türden burjuva parlamentarist rejimlerle yönetilmeye başladı.
6. Yugoslavya’da baskıcı bürokratik rejim son buldu ama ardından bu ülke batılı kapitalistlerin de desteğiyle parçalanıp küçük ulus/devletlere dönüştü.
7. Türkiye, 1970′lerde iç savaş benzeri bir durum yaşadıktan sonra askeri rejim altına alındı, sonra yeniden ve tedricen parlamenter rejime geçildi. Devrimci kazanımlar halen marjinalize edilmeye çalışılmaktadır.
8. Çin 1966 kültür devrimi ilk bir yılında gerçekten aşağıdan bir kitlesel ayaklanmaydı. Bunun en iyi örneği, parti bürokrasisini alaşağı eden Şangay Komünüdür. Ne var ki, bu aşağıdan devrim de kısa sürede yozlaştı ve kimi zaman parti içindeki hesaplaşmanın kaldıracı olarak kullanıldı; kimi zaman kitlelerden ayrı bir tarzda örgütlenen kliklerin savaşına dönüştü; kimi zaman devrimi bir zulüm ve intikam aracı olarak gören ezilen insanların, devirdikleri yöneticileri teşhiri, hatta onlara işkence yapmaları biçimine büründü, böylece bir kitle faşizmine doğru yol aldı ve bir bütün olarak yozlaşıp gitti. Başlangıçta bir kültür devriminden söz edilmesine rağmen, entelektüel düşmanlığıyla, çalışma kamplarıyla vb. bir kültür karşıdevrimi halini aldı. Bugün Çin, komünist partinin diktatöjrlüğü altında piyasa kapitalizmi uygulayan bir yaşlılar diktatörlüğüdür.
9. Fransa, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerindeki kültür devrimi bir anlamda başarıya ulaştı. Geleneksel toplumsal ilişkileri sarsan ve değiştiren bir etki yaptı. Bu hareket Stalinist bürokratik partileri iyice marjinalize etti. Buna rağmen bir kesimiyle silahlı mücadele yoluna sapıp ezilen, ağırlıklı olarak da reformist sosyal demokrasiye ve daha olmadı en fazla bugünkü reformist yeşil harekete güç veren bir rol oynadı.
1968 Devriminin açtığı devrimci kanallar ise halen açıktır.
Gün Zileli
24 Aralık 2009
Özgür Üniversite/İstanbul