1917-1918 Rusya’da Devrimden Tek Parti Diktatörlüğüne
1990-91’de SSCB çöktü ama sol hiç bir zaman neden çöktü sorusunu sormadı, tartışmaya cüret edemedi. Soru soracak mecali kalmamıştı çünkü… Zira, vaktiyle sorması gereken soruyu sormaya yanaşmamıştı… Sovyetik otokrasi tarafından üretilen resmi tarihi ve resmi ideolojiyi zamanında sorgulamaya cesaret edemeyenler o soruyu sorabilirler miydi? Bağnaz otokrasiyi “sosyalizm” sayanlar öyle bir şey yapabilir miydi? Elinizdeki bu kitapta Gün Zileli ne oldu, nasıl oldu sorusundan hareketle, çökenin aslında ne “olmadığı” sorusuna odaklanıyor… Hesap baştan yanlış yapılmıştı bir kere… Bizi kurtaracak olan yegane şey radikal eleştiridir ve radikal olmayan eleştiri şeylerin gerçeğine nüfuz etmeye değil, etrafında dolanmaya yarar… Boşuna, devrimci olan sadece gerçeğin kendisidir denmemiştir…
Fikret Başkaya
Kitaptan trajik bir an:
Bunun üzerine ayağa kalkan Martov, “o zaman terk ediyoruz!” diye bağırdı. Tam salonu terk edeceği sırada genç bir Bolşevik işçi, Martov’a, “Aramızdan bazılarının bizi terk etmesi gerektiğini düşünüyoruz ama bu Martov olmamalıydı” dedi. Bu sözler üzerine Martov cevap verecekmiş gibi bir an için durakladı, sonra vazgeçti. Kapıdan çıkarken şunları söylediği duyuldu: “Bir gün nasıl bir suça ortak olduğunuzu anlayacaksınız.”[1]
Ve basın özgürlüğü:
Yazarken kendisi bile pek inanmıyormuş gibi bir havası olan Lenin, “‘Basın özgürlüğü’ pratikte, uluslararası burjuvazinin yüz binlerce Kadet, Sosyalist Devrimci ve Menşevik yazarı satın alıp, propaganda faaliyetlerini örgütleyip bize karşı savaşması anlamına gelir” diyor. Bence tam tersi. Basın özgürlüğünü ortadan kaldırmak, uluslararası burjuvazinin, yüz binlerce Kadet, Sosyalist Devrimci ve Menşevik yazarı “satın alıp” yapamayacağı değerde büyük bir propaganda malzemesini onların eline vermiş ve bu malzemeyi sosyalizme karşı yüz yıl boyunca bol bol kullanmalarına yol açmıştır: “Sosyalizm özgürlükleri boğuyor”; “işte bakın, bizde komünist basın özgürlüğe sahipken, onlarda bırakın komünist olmayanları, partinin dışındaki diğer sosyalist ve komünistlere bile özgürlük yok.”
[1] A. Rabinowitch, Bolşevikler iktidarda, s. 30; China Miéville, s. 346.